Hey, video oyunları ile hatıra defteri serimizin 10. bölümüne geldik. Böyle kutlamalar filan olmadı değil mi? Sevinmeliyiz, mutlu olmalıyız ama hayır. Çünkü serimizin 10. bölümünde sizlere bahsedebileceğim tek video oyunu Assassin's Creed Origins. Çünkü son birkaç haftadır sadece bu oyunu oynamaya başladım. Amacım ise oyunu bir an önce temizleyebilmek, belki ek paketlere göz atmak, ardından da konsolumdan sonsuza kadar silmek. Çünkü benim bu boğulma mevzum her geçen gün daha da artarak devam etmekte efendim.
Video oyunları ile hatıra defteri: Assassin's Creed Origins
Assassin's Creed Origins'i aldığım günden beri Normal veya Hard zorlukları arasında gidip, geliyordum fakat geçtiğimiz gün itibari ile oyunun zorluk seviyesini Easy tarafına çektim. Neden? Oyunu çok mu kötü oynuyorum? Hayır, aksine Hard ile işler güzel gidiyordu ama Easy ile daha hızlı oynayacağıma inanıyorum. Atıyorum, 2 dakika içerisinde temizlediğim bir kampı, Easy seviyesinde 30 saniyede filan temizlemek mümkün oluyor. Taktik yok, bam bam bam gidiyoruz işte. Bu kadar acele ediyor olmamın sebebi ise dediğim gibi, oyunun artık beni ciddi anlamda boğmaya başlaması.
Tabii tüm bunlar Assassin's Creed Origins oyununu kötü bir video oyunu yapmıyor, merak etmeyin. Oyun yer yer başarılı bana soracak olursanız ama Ubisoft ekibinin açık dünya oyunlarına olan yaklaşımı, bana hitap etmiyor. Ekip istiyor ki, oyuncu sürekli olarak bir, "Grind" modunda olsun. Sürekli oyuna girme ihtiyacı hissetsin, oyunu oynasın. Çünkü çevrim içi servis mantığı bunu gerektiriyor. Assassin's Creed Origins bir video oyunu değil, çevrim içi servis. Ben daha çok Horizon: Zero Dawn veya Forza Horizon 3 oyunlarında kullanılan açık dünya mantığından hoşlanıyorum. Grind yapmanıza gerek olmayan mantıktan hoşlanıyorum.
Bu arada, sürekli Assassin's Creed Origins oynayacağım diye WWE 2K18 ve Monster Hunter World oyunlarını bir köşeye attım konsolda. Bilgisayarda ise Rocksmith 2014 Edition - Remastered ve deep space waifu: FLAT JUSTICE VERSION belki haftalardır açılmadı. Haydi; WWE 2K18, Rocksmith 2014 Edition - Remastered ve deep space waifu: FLAT JUSTICE VERSION çok dert değil de, Monster Hunter World oyununu tadını çıkartarak oynayamadığım için üzülüyorum.
Belki de video oyunları ile hatıra defteri: Life is Strange: Before the Storm
Az kalsın unutuyordum. Hayatım bir anda o kadar Assassin's Creed Origins oldu ki, bir gece Life is Strange: Before the Storm - Farewell oynadığım bir anlık aklımdan çıktı. Telltale Games ekibinin tüm bölümlük yapıtları ve Life is Strange benim hayatımda çok özel bir yere sahip. Özellikle Life is Strange: Before the Storm, anlattığı hikayeden ötürü çok daha yüksek bir yerde benim için. İşte Life is Strange: Before the Storm - Farewell bölümü de beni duygusal anlamda doruğa çıkartan video oyunu oldu.
Aslında Life is Strange: Before the Storm - Farewell için rahatlıkla bir, "Fan Service" diyebilirsiniz. Çünkü öyle, bunun aksini iddia eden bir insan evladı olamaz bence. Bu yüzden, bu seriye uzak olan oyuncuların bu bölümü anlamasını, neden böyle bir şey yapıldığını anlayacağını düşünmüyorum. Yine de özetle şöyle söyleyelim, oyunu gece 01:00 gibi bitirdim, aynı gün akşam 8'e kadar inanılmaz berbat bir halde idim. O kadar şeyin üzerine bir de gelip burada içerik üretmek, resmen iğrenç bir duyguydu. Daha ne diyeyim? Neyse, Life is Strange: Before the Storm - Farewell incelemesinde de söylediğim gibi, çok derinlemesine girmeyeceğim bu konuya ama eğer bu oyuna ait olan tüm inceleme yazılarımı okursanız veya okuduysanız, zaten öyle derinlemesine bir şey anlatamama da gerek yok demektir.
Peki, bu hafta sonu ne yapacaksınız?
Bu hafta sonu bizim ev için biraz yoğun geçecek. Bu yüzden çok fazla video oyunu oynayabileceğimi sanmıyorum. Yine de her fırsatta Assassin's Creed Origins oyununda biraz daha ilerlemeye çalışacağım. Amacım, Mart 2018 bitmeden o oyunu bitirebilmek. Ondan sonra God of War çıkana kadar muhtemelen ek paketlere bir zıplarım. God of War çıktıktan sonra ise başka hiçbir video oyununu zaten gözüm görmeyecek. Peki, sizler bu hafta sonu ne yapacaksınız? Yorumlarınızı bekliyor olacağım.
