Avatar
Yazar: Emrah Subaşı, Editör Yazım tarihi: 19.01.2018

Her noktası inşa edilebilir, büyük bir dünyada, bıyıklı, küçük bir kırmızı kutu olduğunuzu düşünün. Üzerimize gelen düşmanları yenmeniz için üretmeniz gerekiyor. Üretmek, doğru hamlelerle istasyonumuzu korumak ve güçlenmek… Unrect, üretmeyi amaçlarken, büyük çoğunluğu tek başına üretilmiş bir oyun. Yüzde yüz bir Türk yapımı. Sedat Güç isimli kardeşimizin hayal gücünün, görüntüye aktarılmış, bir anlamda vücut bulmuş hali. Peki, oyun sadece genç bir kardeşimiz tarafından üretildi diye oynanır mı, kendisine bağlar mı, hayır. Oyunun, oyuncuyu çekmesi, vakit geçirirken bağlaması, keyif almasını sağlaması gerekiyor. Bakalım Unrect, tüm bunları başarmış mı? Unutmadan, oyun şu anda Steam sayfasında, indirilebilir durumda.

Unrect İnceleme

İyi de ne yapacağız bu oyunda?

Oyunu genel olarak, parçacık toplayıp, istasyonlarımızı koruduğumuz bir kale savunması olarak adlandırabiliriz ama eksik kalır bu tanımlama. Pek çok öge ile etkileşim içerisindeyiz. İnşa ediyor, geçitler açıyor, kayaçlar topluyoruz. Karaktere dair geliştirmeler yapmamız gerekiyor. Fazla karıştırmadan söyleyelim, birincil vazifemiz, kırmızı parçacıkları toplamak, biriktirmek. Oyundaki her hamleyi bu parçacıklar vasıtasıyla gerçekleştiriyoruz. Kolonist adı verilen, koloni üyelerini üretmemiz için, tankımızın tamamını doldurmamız gerekiyor. Üretilen, kontrol ettiğimiz kahramanımıza benzeyen kolonistlerin bizden farkı, sadece bıyıklarını biçimleri. En önemli amacımız da bu arkadaşları üretip, kolonimizi oluşturmak ve korumak. Korumak için de kolonistlerimize talimatlar veriyoruz.

Git bana çay getir, tarzında değil tabii ki vereceğimiz talimatlar. Tab tuşuna basılı tutarak gerçekleşiyor ki bu belirtilmemiş. Düzeltilecektir bir süre sonra. Değineceğim oyunun eksiklerine ama önce oyunda yapabileceklerimizi anlatalım. Tab tuşuyla, kolonistin üzerinde iki ibare çıkıyor. Bir tanesi kolonistlerin gelişimi, diğeriyse komutlar için kullanılmakta. Kolonistlere verebileceğimiz, 4 adet komut bulunuyor. Saldır komutu, gelen düşmanlara karşı, arkadaşları agresif hale getiriyor, bekle komutu, o kolonisti bölgede tutuyor, takip et dersek bizimle takılıyor ve git komutuyla, elimizi Tab tuşundan bırakmadan, fare vasıtasıyla, kolonistler işaretlediğimiz alana gidiyorlar. Önemli bir özellik şu, koloniste git komutu vererek kapsülü işaretlediğimizde, kullan yazısı çıkıyor ve öz üretmeye başlıyor güzel kardeşlerimiz. Diğer araçlar da aynı komut yardımıyla kullanılmakta.

Burası bizim mahalle, bizim istasyon.

Bu kadar talimatı, ne için veriyoruz peki? Kısaca, istasyonlarımızı savunmak, daha çok üretim yapabilmek ve uzun uğraşlar sonucunda ürettiklerimizi kaybetmemek için. İstasyon demişken az kalsın unutuyordum. İstasyonlar, ana noktamız. Gelişmemizi sağlayan yegane birimler. Yanlarına geldiğimizde, dört farklı geliştirme özelliği karşılıyor bizleri. Bunlar sağlık, saldırı, üretim ve en altta, öz topladığımız şişe sayısı. Topladığımız özleri depoladığımız, şişelerin sayısını arttırmakta fayda var çünkü, merkezden uzaklaştıkça geri dönmek pek basit olmuyor. Gitmişken alabildiğimiz kadar öz almak işimizi kolaylaştıracaktır. Sağlık geliştirmesi, sağ üst köşede görülen gücümüzü arttırarak, düşmanlara karşı dayanıklılığımızı arttırıyor. Üretim kısmıyla da öz üretimimiz hızlanıyor. Kademe atladıkça, istasyona uğrayıp, geliştirmeleri gerçekleştirmek gerekiyor.

Bir de istasyonun hemen yanında üretim kutumuz var. Adından da anlaşılacağı üzere üretmek istediğimiz birimler burada mevcut. Bir nevi market de diyebilirsiniz. Topladığımız özler cinsinden fiyatları bulunuyor.  Oyuna başlarken üç boş şişe görülüyor sol üst köşede. Her bir şişe 100 birim öz alıyor. Fiyatlarıyla vereceğimden belirtmek istedim. Üretim kutusunda, 12 adet satın alınabilir öğe mevcut ama her biri farklı değil. Mesela, en soldaki sütunda, yukardan aşağı 4 birim, taret alımına ayrılmış durumda. Taret V1’in fiyatı iki şişe öz iken, en gelişmiş olan Taret V4’ün fiyatı, 5 şişe öz kadar. Diğer birimlerden kapının fiyatı 10 adet öz. İnşaat ve kuracağımız kale adına kolaylık sağlayacaktır kapılar. Oyunun en başta tavsiye ettiği ve kolonistlerimizin öz üretimini sağlayan kapsül, 50 birim öz, kasa 1 şişe öz, üretim kutusu 2 şişe öz, tuzak v1, 1 şişe, tuzak v2 ise 2 şişe öz fiyatında. Kalemizi yükseklere kurarak avantaj sağlayacağımızdan, kolonistleri de yukarıya aktarmamızı sağlayan merdivenin her bir adetinin fiyatıysa 5 birim öz. Son olarak tuzak kurmamızı sağlayan mayınların da 50 birim öz olduğunu söyleyerek oynanışa ve inşaat öğelerinin kullanımına geçelim isterseniz.

Unrect İnceleme

İnşaatçı mıyız yoksa madenci miyiz kardeşim biz?

Unrect için en temel özelliği söylemek için biraz geç kalmış olabiliriz ama kombine bir yapısı var ve hepsi aynı anda yazılamıyor maalesef. Şirin bir gökyüzünün yerle birleştiği nokta, oyunun dünyasını, yer altı ve yer üstü olarak ikiye ayırıyor. Kare şeklindeki kayaçları, Shift tuşuna basarak topluyor, yine Shift tuşuna basılı tutarak, inşa etmek istediğimiz alana işliyoruz. Belirli bir birimdeki karelerden oluşan bir dünya düşünün. Her hamlemiz bir karelik alanı kaplıyor. Yüzeyde çimenli birimleri alabiliyorken, toprak altına indikçe kahverengi ve koyulaşarak giden, kayaç birimleriyle etkileşime geçiyoruz. Ayrı renkteki kayaçlar, her renk kendi hanesine işlenerek biriktirilmekte. Bu haneler de Unrect oyun ekranının altında, on adet olarak mevcut. Her alan 50 birimlik kayaç alabiliyor. Tabii bu alanlar, üretim kutusundan alınanları da muhafaza etmeye yarıyor. Rol yapma oyunlarındaki malzeme çantasının, ekranın altına yerleştirildiğini düşünebilirsiniz.

Topladığımız kayaçları, yine aynı şekilde, açık dünyanın istediğimiz noktasına yerleştirebiliyoruz. İnşa etmek istediğimiz kayacı seçerek Shift tuşuna basılı tutuyor, yön tuşlarıyla ilerleyerek tek birimlik yapımızı oluşturuyoruz. Devam ettikçe ilerlemek, dilediğimiz gibi dünyayı şekillendirmek, özgürlük hissi veriyor. Oyunun her noktasından bölge silerek, alanı istediğimiz biçimde değiştirme imkanı verilmiş. Unrect bize bu özgürlüğü sunarken, bir hayli de vakit harcatıyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. İnşa işine geçmek gerekirse, genelde, düşmanların ulaşamayacağı yüksekliklere kalemizi kurmalıyız. Gitmek istediğimiz yerlereyse, daha güvenli olan yer altından seyahat etmek, kullanabileceğimiz tercihlerimiz arasında.

Açık dünya ama nasıl bir açık dünya...

Unrect ile yapacaklarımızı söylerken, oyunun dünyasını da es geçmeyelim. Kullanabileceğimiz, dilediğimiz gibi inşa edebileceğimiz geniş bir alan var elimizde. Yer altının derinliklerine inebilir, gökyüzüne çıkabiliriz inşa etmek vasıtasıyla. Bazı bölgelerde yolun sonuna geldiğimiz hissiyatı doğuyor ama biraz ilerleyince, yukarıda, aşağıda, göremediğimiz bölgelerin olduğunu keşfediyoruz. Yeterli öz topladıysak, merak ediyoruz acaba daha çok var mıydı, diye. Keşfetme ihtiyacı doğuruyor Unrect. Keşfettikçe, yeni düşmanlar karşımıza çıkıyor, yeni öz kaynakları buluyor, farklı yollar deniyoruz.

Açık dünyanın genişliği ve keşfetme hissiyatından övgüyle bahsettik ama eksikliklere de değinmek gerekir. Öncelikle, dünyamız farklılaşmıyor. Sürekli aynı renk kayaçlar, aynı ortamlar, aynı gökyüzü ile karşılaşıyoruz. Hava durumu değişebilirdi mesela veya ormanlı, karlı alanlar olsa, bölüm geçişlerinde farklılık hissettirirdi. Yine de bağımsız bir yapım olduğunu unutmamak gerekir. Sınırlı bir iş gücüyle yapıldığından, büyük bir eleştiri getirmek istemeyiz. Farklılıklar olsa, göze hitap eden, çevresel etkenler katılsa, daha iyiydi.

Unrect İnceleme

Oynaması zor mu, o kadar kırmızıyı adamı nasıl idare edeceğiz?

Oynanışa gelirsek, temelde kontroller zor değil. A, S, D ve W tuşlarıyla, kahramanımızı hareket ettiriyoruz. Bir yerden bir yere giderken zorlanmıyoruz, akışkanlık var. Süzülüyor adeta kırmızı ve bıyıklı kahramanımız ama inşa etme ve komut verme kısımları için aynısını söyleyemeyiz ne yazık ki. Biraz takılıyor, biraz da uğraştırıyor bazı noktalar. Oynadıkça el alışkanlığı muhakkak artıyor ama karmaşa tam olarak çözüm bulmuyor. Tab tuşuna basılı tutmak gerekiyor mesela, kolonistlere komut vermek için. Ekranın sadece görülebilir bir yerine gönderebiliyoruz. Çok yükseğe çıksın istiyorsak, kademe kademe aktarmamız lazım. Orta kat yapmak, oradan diğer kata çıkarmamız, gerekli inşaat işlemlerini tamamlamamız, şart. Komut ve geliştirme yazıları da bazı yerlerde karışıyor. İç içe kalan kısımlarda işlem yapamıyoruz.

Klavye ile yapılabilecekler basit iken, fare kontrolü de zor değil ama biraz yetenek gerektiriyor. Özellikle düşmanlarla savaşlarımızda, isabetli atışlar yapmalıyız ki topladığımız kırmızı özler boşa gitmesin. Farenin sağ tuşuyla nişan alıp, sol tuşuyla atışımızı yaptığımızı da ekleyelim. Savaş mekanikleri sıkıcı değil, eğlenceli olduğunu söyleyebiliriz. Düşmanlar topluca geldiklerinde canınızı sıkabiliyor, özlerimizin tamamını kullanmak durumunda kalabiliyoruz. Öldüğümüzde bir miktar kırmızı öz kaybediyoruz. Eğer istasyona yakınsak, ölmek daha avantajlı da diyebiliriz aslında. Düşmanlara fırsat yakalayıp, alttan vurabilirsek daha çok canları gidiyor. Unrect savaşlarında işe yarayan bir taktik olarak, alttan ateş etmeyi aklınızın bir yerinde bulundurabilirsiniz. Bir de haritanın bazı noktalarında karşımıza çıkan, düşman olmayan yaratıklar var. Bunların üzerinde ok işareti çıkarsa, güçlenme kazandığımız, aklınızın bir köşesinde bulunsun.

Oyuna hemen alışamazsanız, yandınız!

Sıkıntılı birkaç noktayı da arka arkaya sıralayalım. Bir kere oyunun alıştırma kısmı çok kısa. Bir an önce öz toplayıp, inşa işine girişmeniz gerekiyor. Hiç değilse ilk istasyon için alıştırma, öğrenme kısımları yapılabilirdi. Ayrıca düşmanlar bir anda saldırıyor. Öz toplarken karşılaştıklarımızdan ziyade, istasyonumuza akın akın geldiklerinden hareket edecek yerimiz kalmıyor ve oynanış, bir şekilde kilitleniyor. Baştan başlamak veya durumu zorlayıp, etrafımızı temizlemek zorundayız. Savaştıkça özümüz gidiyor, kısacası çaresiz kalıyoruz. Beklemeksizin, biraz yüksek yerlere çıkmamız, istasyonun etrafını, ulaşılmazı güç bir hale getirmemiz şart. Bir de tek bir kayıt üstünden ilerliyoruz. Başarısız bir durumda, daha iyi bir noktaya geri dönme şansımız yok.

Eksikliklere devam edersek, tuşları gösteren bir menü yok oyunda. Ayarlar kısmından, sadece oyun dilini seçebiliyoruz. Mesela Tab tuşuna basarak, komut vermeyi göstermiyor Unrect. Sadece ilk başta kapsül almamız önerisiyle karşılaşıyoruz. Kapsülü nasıl taşırız, nereye, nasıl koyarız kısmını, kendimiz çözmemiz gerekiyor. Yine kolonistlere verilen emirlerde, fare ile işaretlediğimiz kısımlar çözmemiz zaman alabiliyor. Haydi uğraşarak çözdük diyelim, zaman da alsın ama düşmanlar akın akın gelmeye başladıklarında sorun büyüyor açıkçası. Adım adım hareket etsek, en azından oyunun ilk dakikalarını öğrenerek geçirsek, daha sağlam bir başlangıç olurdu. Büyük firmalar bu gibi sorunları, oyun başlarında öğreterek ve oyuncuya başarı kazandırarak yapıyorlar. Başarılı olan oyuncu, oyunu devam ettirmeye daha hevesli hale geliyor.

Unrect İnceleme

Grafikler ve sesler nasıl peki?

Bağımsız bir yapım olan Unrect için grafik ve seslerin yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Tabii fonda daha etkileyici müzikler dinlesek farklı olurdu ama sıkıntı oluşturmuyor fazla. Grafikler ise, genellikle, bağımsız yapımlardaki eski nesil örneklerine benzerlik gösterse de kötü değil. Bazı oyunların kocaman kareleri, karmaşası, iç içe giren pikselleri göz yoruyorken, Unrect, oyuncular için rahatsız edici bir durum barındırmıyor. Oyunun türü de göz önüne alındığında, eğlence ve vakit geçirme özellikleri grafiklerin çok önünde.

Düşman seslerineyse, biraz farklı diyebiliriz. Sinir edici bir gülüşleri var. Gülüş sesleri, rakibin geldiğini rahatlıkla anlatıyorken, önlem almaya itiyor oyuncuyu. Yenilseler de sırıtıyorlar ki bu durum biraz değişebilirdi. Yine de rahatsızlık vermiyor. Kendine has olduğunu, seslerin oyunla özdeşleştiğini ifade etmek yanlış olmaz sanırım. Aslında, bağımsız yapımlarda grafik ve seslendirmeler konusu, yoruma çok açık değildir ama bazen öylesine etkileyici bir biçimde kullanılır ki değinmek gerekir. Unrect için özetle, grafiklerin ve seslerin, rahatsız etmediği söylenebilir.

Almaya değer mi acaba?

Oyuncular, bir oyuna para verdiklerinde, karşılığını almak isterler haliyle. Unrect için belirlenen fiyat 10 TL. Ayrıca Steam, yüzde onluk bir indirim getirmiş ki 9 TL’ye alınabiliyor oyun. Verilen paranın karşılığını verdiğini de kesinlikle söyleyebilirim. Amaç vakit harcamaksa, sonuna kadar başarılı bir yapım Unrect. İlk kısmı geçebilir de oyuna alışabilirsek, onlarca saati rahatlıkla harcayabiliriz. Kolonimizi kurarken, düşmanlarla mücadele ederken, öz toplamak için yeni yerler keşfederken zamanın nasıl geçtiği anlaşılmıyor. Kolonistleri doğru biçimde kullanıp, ilerledikçe de keyif alınıyor. Oyuna getirilecek güncellemelerle, başlardaki sorunların çözüleceğini de tahmin ediyoruz.

Bir de her şeyden önemlisi yüzde yüz bir Türk yapımı Unrect. Genç kardeşimiz Sedat Güç, pek çok kişinin hayalini kurduğu, oyun geliştirme işini başararak takdiri hak ediyor. Önünde uzun yılların olduğunu göz önüne aldığımızda, yerli oyun sektörünün gelişimi adına heyecan duymamızı sağlıyor. 3-4 yaşlarından beri türlü oyunlarla ilgilenen oğluma söylediğim bir söz vardır. Okulunu başarıyla tamamlar, çok çalışırsan, çocuklar için kendi oyunlarını yapabilirsin, derim. Üretmek, yeni bir şeyler oluşturmanın farkında olsun istiyorum. Oğlumsa henüz birinci sınıfta ve Nintendo 2DS platformundaki Mario Maker oyununda bölüm tasarlayıp, zorla bana oynatıyor. Bir başlangıç olarak güzel, tabii ileri yaşlarında, kendi tercihleri olacaktır. Sedat Güç kardeşimiz ise bu tercihleri yapmış, kendini oyun gelişimine adamış ve Unrect oyununu Steam üzerinden dağıtılmasını sağlıyor. Tabii ben kendi adıma oğlumun eğitimine destek vermeyi sürdüreceğim. Hazır olmuşu var, Sedat Güç kardeşimizi evlat edineyim dersem, olumlu bir yanıt alacağımı zannetmiyorum. Şaka bir tarafa, takdir edilmesi gereken bir durum söz konusu. Umarız ki gelecekte, çok daha iyi, çok daha güçlü yapımlara imza atar, örnek olmayı sürdürür.

Unrect İnceleme

Uzun yıllar var önümüzde...

Oyuna verebilecek puan için gerçekten çok kafa yorduğumu itiraf etmek istiyorum. Unrect, yüzde yüz bir Türk yapımı olmasaydı, duygusal yaklaşmak gerekmeyecekti. Öte taraftan duygusal yaklaşmanın da bazı durumlarda olumsuz etki doğuracağını hesaba katmak gerekir. Şişirilmiş bir puan vererek, yapımcının daha iyi oyunların gelişmesi, bir şekilde engellenebilir. Ne yapsam beğeniliyor ne de olsa, hissi oluşturmak istemem. O nedenle tarafsızca bakmak en doğrusu olacaktır. Bağımsız bir yapım, uygun fiyatıyla, ödenen ücretin karşılığını fazlasıyla veriyor. Ayrıca fikir olarak farklı, ilginç bir tür oluşturulduğunu söyleyebiliriz. En azından birkaç farklı oyun türü, aynı oyunda birleştirildiği görülüyor. Özgürlük hissi ve oyuncuya seçenek sunmasını da eklemek gerekir.

Diğer taraftan bakarsak, özellikle başlangıçla ilgili sorunlar bulunuyor. Oyunun öğrenilme aşamasındaki yardım bildirimleri yetersiz ve çok hızlı adapte olunması gerekiyor. Aksi takdirde en baştan başlamak zorunda kalıyoruz. Yazıda bahsetmedim ama hikaye kısmı da olabilirdi. Bir istasyondan diğerine geçiş yapıldığında, küçük anlatım cümleleri fena olmazdı sanki. Her oyuncunun hoşuna, oynamak isteyeceği bir yapım da olmayabilir. Tüm bu artı ve eksi değerler dikkate aldığımda Unrect, tabiri yerindeyse altı buçuktan, 7 puan veriyorum.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.