Avatar
Yazar: Emrah Subaşı, Editör Yazım tarihi: 18.03.2018

Eğer trafikte her türlü çılgınlığı yapmak gibi bir niyetiniz varsa, bunun için en zararsız alan video oyunlarıdır. Video oyunlarında yarış oyunlarındaki çılgınlıkla yetinmeyip, bir canavara dönüşmek istiyorsanız da gideceğiniz adres muhakkak Burnout Paradise olmalıdır. Gerçi siz bu oyunu bilgisayarınıza ya da konsolunuzda oynarken, sessiz sakin yarışmak isteseniz dahi, oyun sizi kısa sürede bir trafik canavarına dönüştürecek yapıya sahip olduğundan, fazla bir seçenek kalmıyor. Heyecanı doruklarına kadar hissetmek, trafikte aklınıza gelen türlü çılgınlığı yaşamak niyetindeyseniz ve yeni nesil grafiklerle tüm bunları denemek istiyorsanız, EA sizler için sevilen araba yarışı oyununu yeniden piyasaya sürdü. Bakalım Burnout Paradise Remastered, 2018 senesinde de eski heyecanını verebiliyor mu?

Burnout Paradise Remastered inceleme

Nereden geldi bu canavar olma isteği?

Son dönemlerini yaşadığımız 2010’lı yıllara henüz girilmeden, daha doğrusu 2000’lerin başından itibaren, yarış oyunlarını inceleyen basın mensupları için sıkıcı bir durum vardı. Özellikle Arcade tarzı yarış oyunlarındaki hasar mekaniklerinden yakınılırdı. Bunun sebebiyse; yüksek bütçeli otomobiller üreten firmaların, ürettikleri araçların parçalanmalarını görmek istememesi ve buna dair geliştirici firmalarla yaptıkları anlaşmalara bazı maddeler koydurmalarıydı. Şimdi olduğu gibi o yıllarda da araba yarışı denildiğinde ilk akla gelen oyunlardan olan EA bünyesindeki Need for Speed serisi de bu durumdan mustarip olan yarış oyunlarının başında geliyordu.

Yarış oyunlarının içerisinde türlü kazalar yaşanırken; araçların pırıl pırıl kalması ya da çok zor fark edilir bazı kozmetik deformasyonlara uğraması, oyunun atmosferini baltalıyordu. Hasar mekaniği bir tık fazla olan oyunlar takdirle karşılanıyor, kazadan sonra aynı kalan araçların bulunduğu oyunlar eleştirilere maruz kalıyorken EA duruma el attı. Dedi ki; kardeşim maden canınız araç parçalamak istiyor, illa ki hasarlar gözünüze batsın istiyorsunuz, alın size Burnout, lisanssız arabaları dökün, parçalayın. Bir nevi FIFA serisinin yanında FIFA Street oyunlarını çıkardığı gibi EA, Need for Speed ile paralel olarak Burnout serisini çıkarmaya başladı. İşte bu serinin mobil platformlara da çıkan bir ara oyunu saymazsak, son halkası ve zirve noktası, yıllar sonra yeniden parmaklarımızın ucuna geldi.

Burnout Paradise Remastered inceleme

Yepyeni grafiklerle karşılaşacak mıyız?

Aslına bakarsanız öncelikle bu oyunun eğlencesinden ve atmosferinden bahsetmek gerekiyor ama bir yeniden yapım için en öncelikli noktalar arasında grafikleri bulunuyor. Oyuncular görsel olarak ne ile karşılaşacaklarını bilmek isteyecektir, biz de anlatalım. Burnout Paradise Remastered; 1080p çözünürlükle birlikte, 4K çözünürlük desteği de sunuyor. Bu harika bir destek ama oyunun grafikleri adeta ben çok eskiyim diye bağırıyor. Yani küçük düzenlemeler dışında, eski oyundaki grafik yapısının aynen bırakıldığını görüyoruz. Yalnızca çözünürlük arttırılmış, bazı gölgelendirme ve parlama noktalarına küçük dokunuşlar yapılarak karşımıza çıkarılmış bir video oyunu var karşımızda.

Peki, grafiklerin eski hissettirmesi, yani nesil gibi görünmemesi çok mu rahatsız edici diye sorarsanız, yanıtımız hayır olur. Oyuna bir kere başladıktan sonra grafikleri unutmak zorunda kalıyorsunuz. Tabii ki grafikler önemli, zaten oyun da çözünürlükleri arttırarak bunu sağlıyor ama inanın o ufak detaylarla uğraşamıyorsunuz. Gidip bir kenarda köşede etrafı izlerseniz orası ayrı ama araç kullanmaya başlanıldığında, özellikle yarışlar ve oyundaki etkinliklere kapıldığımızda, ince detayları değil, büyükleri bile göremiyoruz. Kısaca grafikler rahatsız etmiyor, bazı noktalarda oyunun haritasından kaynaklanan hayranlıklar yaşayacağınızı bile söyleriz.

Burnout Paradise Remastered inceleme

Sadece araba kırmak isteyenler mi oynasın oyunu?

Bir girdapta sürüklendiğinizi düşünün. Bir süre sonra bu durumdan memnun kalıp girdabın içine çekilmekten keyif aldığınızı düşünün bir de. Burnout Paradise Remastered oynarken, tarif etmeye çalıştığım bu hisleri büyük ihtimalle yaşayabilirsiniz.  Açık bir dünya var önümüzde ama tamamen bizi kışkırtmak üzerine tasarlanan bir açık dünya bu. Öylesine ilerlerken bile; sarı şeritleri ve reklam panolarını parçalamak, rampalardan uçuşlar yapmak gibi başarımlar karşımıza çıkıyor. Ayrıca bunlar şehrin hemen her tarafına yayılmış durumda. Biraz gaza bastıktan sonra etrafta gördüklerimizle bile uzun süre vakit geçirilebiliyoruz.

Bir de yarışlarımız var tabii. Onlar da şehrin belirli noktalarına yayıldığından gidip seçebiliyoruz. Paradise şehri bir nevi bölüm seçme menüsü gibi dizayn edilmiş zaten. Yapmayı istediğimiz etkinliklere, şehirdeki hareketlerimizle ulaşıyoruz. Ayrıca oyunun öğretmek, alıştırmak gibi bir sistemi bulunmuyor. Zamanla benzin istasyonlarının, tamir atölyelerinin ne işe yaradıklarını gösteriyor ama temel anlamda, oyuncunun keşfetmeye itiyor. Yarışların kazanmak ve rakipleri parçalamak gibi türleri olduğunu söyleyelim ama yarışlarda bile keşfetmek oyuncuya bırakılıyor.

Burnout Paradise Remastered inceleme

Ağabey şu adrese nereden gidebilirim?

Yarış yaparken bile keşfedebileceğimizi söylerken şaka yapmıyoruz. Daha önce oyunu oynamış oyuncuların zaten temel dinamikleri biliyorlardır ama bilmeyen oyuncularımız için de kısaca anlatalım. Eğer Burnout Paradise Remastered oyununu satın alıp oynarsanız, yarışlarda size gideceğiniz yolların gösterilmediğini göreceksiniz. Bir başlangıç bir de bitiş noktası veriliyor ve sizden bu noktaya ilk sırada ulaşmanız isteniyor. Şehir içerisindeki yol tercihleri tamamen oyuncuya bırakılırken zor olmuyor mu diye soranlar için söyleyeyim, zor oluyor.

Aslında EA, son dönemdeki Need for Speed oyunlarında bu sıkıntıyı çözmüştü. Serinin yeni oyunlarında gideceğimiz yol, gösterge sistemleriyle, atmosferi fazla baltalamadan oyunculara bildiriliyordu. Bununla birlikte Burnout serisinin eski oyunlarında da zaten böyleydi. Yollar kesilir, ok işaretleriyle gidilecek alanlar gösterilirdi. Burnout Paradise geliştirilirkense; şehrin özgürlüğünün tadılması istenmişti. Burnout Paradise Remastered ile de bu özellik devam ediyor. Yüksek hızla yolu bulmaya çalışmanın bir hayli zor ama eğlenceli olduğunu belirtelim. Zaten yollar da bir türlü bitiş noktasına çıkıyor, çok ters bir tercih yapmadığımız takdirde. Kısaca; günümüzde bu sistem mi kaldı diye sıkıntı çekecek oyunculara, sistemin özellikle oyunda bulunduğunu belirtelim.

Burnout Paradise Remastered inceleme

Neler varmış bakalım paketimizin içerisinde?

Oyunun yeniden yapımının duyurusundan sonra EA tarafından, oyunun hiçbir ek ödeme içermeyeceği, çıkacak oyunun tüm eklentilerini kapsadığı açıklanmıştı. EA şirketinin sözüne bağlı kaldığını görüyoruz. Oyunda, farklı modlarla gelen tüm araçlarla birlikte eklenti paketleri de bulunuyor. Oyuncular isteğine göre; oyunun ana haritası Paradise City veya eklenti paketi ile gelen Big Surf Island haritasını tercih edebilirler. Bunlar dışında Start A Party seçeneğiyle kendi aralarında farklı kapışmalar yapabilirler.

Burnout Paradise Remastered ile oyundaki tüm araçların da ulaşılabilir olduğunu belirtmiştik. Bunlar kendi aralarında ve mod adlarına göre kategorilere ayrılmış durumda. Seçeneklerde sunulan Paradise Cars; oyundaki temel araçlar olurken, Paradise Bikes ile de motosiklet seçeneklerine ulaşabiliyoruz. Ayrıca oyuncak araçları seçebildiğimiz Toy Vehicles, klasik araçların bulunduğu Legendary Cars, kullanırken beni en çok heyecanlandıran fantastik araçların bulunduğu Boost Special Cars seçenekleri bulunuyor. Tüm bunlara ek olarak, adından da anlaşılacağı üzere polis araçlarını seçebildiğimiz ve oldukça geniş bir araç yelpazesi sunan Cop Cars ve eklenti paketiyle birlikte gelen Big Surf Island Cars seçeneklerini de tercih edilebilir. Kısaca bu oyun için şimdiye kadar hazırlanan ne varsa, Burnout Paradise Remastered ile birlikte oyunculara veriliyor.

Burnout Paradise Remastered inceleme

Hep eğlenecek miyiz, sıkıntılı bir durum yok mu?

Oyunun bazı olumsuz durumlar da yok değil. Mesele insan, yeniden yapım bir oyunun grafikleri üzerinde de fazlaca uğraşılmadığını görünce, yeni nesil konsollarda her alanda akıp gitmesini istiyor. Her tercihimiz, bir anda karşımıza çıktın, hızlı hareket edelim diyerek oyuna girersek biraz hüsrana uğrayabiliriz. Bir kere oyundaki bekleme süreleri olması gerekenden uzun ve araç seçim ekranı, oyunun hızının tersine çok yavaş. Yeni bir araca bakayım, onu değil de bunu tercih edeyim derken uzun yükleme süreleriyle karşılaşıyoruz. Seçim ekranında bir aracı değiştirdiğimizde diğer araç yukarıdan seçim alanına düşmesi gerekiyor ve bu fazlaca uzun sürüyor. Onu beğenmedik, başka bir araca bakayım denildiğinde bu işlem, çektiğimiz küçük çaplı çile olarak uzayıp gidiyor.

Oyunun müzikleri de ilk oyundan itibaren değiştirilmediği için bazı oyunculara zamanın gerisinde gelebilir. Aslında geniş bir müzik listesi var elimizde, oyun esnasında çalmaya başlayan şarkıların, ekranın sol alt köşesinde görünmesi de güzel ama belirttiğim gibi müzikler bazı oyuncular için zamanın gerisinde olarak algılanabilir. Yine de Burnout Paradise Remastered içerisindeki şarkı listesi, oyuna kendini kaptıran çoğu oyuncuyu rahatsız etmeyecektir. Müziklerin oyuncuyu, oyunun atmosferine sokmakta sorun yaşatmadığını da ekleyelim. Öte taraftan araçlarda sürücülerin olmaması da geri geri giderken ve bazı kamera değişikliği anlarında, biraz tuhaf hissettiriyor.

Burnout Paradise Remastered inceleme

 Burnout Paradise Remastered alınır mı, tavsiye eder miyiz?

Şöyle bir baktığımızda, araç seçme ve bekleme ekranlarındaki gecikmeler haricinde, oynanış olarak akıp giden bir video oyunu var elimizde. Amacımız çılgınca eğlenmek, trafiği birbirine katmak, muhteşem çarpışma anlarını yaşamak ise kesinlikle oynanması gereken bir oyunla karşı karşıyayız. İncelemenin önceki kısımlarında değinemedim ama araçların, özellikle oyuncak araçların sesleri çok hoş olmuş, grafikler eski ama etkilemeyi başarıyor, tüm eklentilerin tek bir oyunla gelmesi gibi pek çok avantajımız var ama fiyatı konusunda sıkıntı yaşanabilir.

Xbox mağazasında 160,75 TL, PlayStation Store üzerinde ise 164 TL olan bu fiyatlar çok düşük değil. Ayrıca Xbox için geriye uyumluluk sistemi ve Xbox Game Pass kütüphanesinde ilk oyunun bulunduğunu, Steam platformunda da eski sürümünün 31 TL’den satıldığını gördüğümüzde, biraz daha iyi grafikler görmek için fazladan para ödemeyi göze almak gerektiği sonucunu çıkarıyoruz. Eğlenceli zaman geçirmek isteyip, maddi konuda sıkıntısı olmayan yarış oyunları sevenler beklemeden alabilirler ama fiyatı konusunda rahatsız olan oyuncuların indirim dönemlerini beklemesinde fayda olduğunu söyleyebiliriz.

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.