Tom Clancy adı altında çıkışını yapmaya hazırlanan en yeni Ubisoft oyunu olan Tom Clancy's The Division'ın kapalı beta dönemi sonunda başladı. Hatta siz bu yazıyı okurken bu beta dönemi çoktan bitmiş bile olabilir, bilemiyorum. Her neyse, TPS/FPS farkını göz ardı edersek Destiny ile yapı olarak pek bir benzettiğim Tom Clancy's The Division'ın kapalı betasına katılma şansı, sürpriz bir şekilde elime geçti. Tabii bu şans ile birlikte sizlere bir kapalı beta incelemesini yazmayı da bir borç bildim. Bakalım beğendim mi Tom Clancy's The Division'ın kapalı betasını?
Minik bir not: İnceleme boyunca her şeyi en genel hatları ile ele aldım. Bol detaylı incelememiz oyun çıkışını yaptığında gelecek.
Grafikleri Bir Toparlayalım
Tom Clancy's The Division'ın kapalı betasından aslında genel olarak bahsetmek istiyorum. Bir önceki incelemelerimde yaptığım gibi her şeyi kategorilere doldurmaya gerek yok. Çünkü oyunun kapalı beta süreci oldukça kısıtlı. Fakat genel olarak bu kapalı beta sürecinden bahsetmeden önce oyunun performansını ve grafiklerini ayrı olarak değerlendirmek istiyorum.
Tom Clancy's The Division bizlere daha önce oldukça gerçekçi bir şekilde gösterildi. Gerçekçilikten kastım tabii ki grafiklerin güzelliği. Fakat oyunun kapalı betasında bu güzelliği pek göremiyoruz. Yani, izlediğimiz videolara veya gördüğümüz görsellere bakarsak Tom Clancy's The Division'ın kapalı beta sürecinde grafikler oldukça aşağı seviyeye çekilmiş. O yüzden Tom Clancy's The Division'ın kapalı betası görsellik olarak pek bir şey veremiyor bana. Ha ama yine de şehir içlerindeki o his gerçekten var gibi. Ayrıca Destiny'nin o güzel manzaralarını, Tom Clancy's The Division'da da yakalayabilmek mümkün.
Tom Clancy's The Division'da grafiklerin basitliği performansa da yansımış. Çünkü FPS açısından herhangi bir düşüş veya ani yükselişler yaşamadım. Buna karşılık olarak oyundaki kaplamalar oldukça geç yükleniyor. Bu kapalı betadan ötürü müdür yoksa oyun tam çıkışını gerçekleştirdiği zaman da böyle mi olacaktır bilemiyorum. Malum günümüzde bu şekilde çıkmış birçok oyun bulunuyor. Her şeye rağmen Tom Clancy's The Division'ın performansı da kapalı beta sürecinde iyi bir seviyedeydi.
His Yok Sanki
Genellikle TPS oyunlarını tercih eden birisi değilim. Hatta, sanıyorum ki Tom Clancy's The Division, Ubisoft'tan oynamış olduğum 3. oyun. Diğer ikisi zaten Black Flag ve Watch Dogs idi. Her neyse, TPS oyunlarına uzak olsam da bu TPS oyunlarından anlamadığım mantığını ortaya çıkartmıyor. O yüzden rahatlıkla oynanışı eleştirebilirim sanırım. Çünkü oynanış gerçekten çok sırıtıyor yahu.
Tom Clancy's The Division'ın oynanışı üzerinde hemen bahsetmek istediğim bir öge var ki, o da vuruş hissi. Silahlara ve çatışmalara yönelik olan bir oyun Tom Clancy's The Division ve buna rağmen oyunda neredeyse vuruş hissi diye bir şey yok. Buna ekstra olarak karakter ve kamera hareketleri sanki çok sert. Yani bunu nasıl tam ve net olarak anlatırım bilemiyorum fakat güncel olarak oynadığım diğer oyunlara bakıyorum, bir de Tom Clancy's The Division'a bakıyorum. Yok yani, Tom Clancy's The Division'ın karakter hareketlerinde ve kameralarında doğru olmayan bir şey var. Tabii hem bu hissiz vuruşlar, hem de bahsetmiş olduğum bu sert oynanış birleşince Tom Clancy's The Division pek de iç açıcı bir şekilde oynanmıyor.
İçi Boş Bir Beta
Yakın bir zaman diliminde katıldığım 2 tane kapalı betaya bakıyorum, bir de Tom Clancy's The Division'ın kapalı betasına bakıyorum. Ne yazık ki Tom Clancy's The Division'ın kapalı betası oldukça boş. Yani, oyunun ana görev sistemini anlamak istiyorsunuz fakat oyunda sadece 1 adet ana görev olduğu için pek anlayamıyorsunuz. Haricinde, 10 civarı yan görev mevcut. Bir o kadar da mini görevler var. Tabii bunların hepsi PvE olarak oynanıyor. PvE modundan sıkıldığınız zaman Dark Zone'a, yani PvP alanına giriş yapabiliyorsunuz. Bunun için zaten o 1 adet ana görevi bitirmiş olmanız gerekiyor sanırım.
Tom Clancy's The Division'ın kapalı betasında görev çeşitliliği pek yok ve aynı şey düşürebildiğiniz silahlar veya silah modları için de geçerli. Ayrıca kapalı betayı oynarken bazı yeteneklerin kilitlerini açabiliyorsunuz fakat oyun bu yetenekleri kullanmanıza izin vermiyor henüz kapalı beta olduğu için. Tabii durum böyle olunca benim aklıma bazı şeylerin son anda kapalı betadan çıkartılmış olabileceği fikri düştü. Ayrıca görevlerden kazandığınız silah üretme kağıtlarını veya rastgele yerlerden bulduğunuz silah parçalarını veya kumaşları kullanamıyorsunuz çünkü "Crafting" mevzusu kapalı betada kilitli. Yani, oyunun geneli hakkında fikir edinmek pek bir zor şuan.
Dark Zone
Bir önceki paragrafımda sizlere PvP bölgelerinden bahsetmiştim. Şimdi ise o PvP bölgesi olan Dark Zone'dan özel olarak bahsetmek istiyorum. Şimdi arkadaş, gelmişim 7. seviyeye. Girmişim Dark Zone'a. Adeta bir ninja gibi dolaşıyorum etrafta, loot arıyorum. Yer altı metrolarından çıkarken karşıma henüz daha yeni 4. seviyeye ulaşmış, masum bir oyuncu çıktı. Selamımı verdim gittim. Dedim ki bundan zarar gelmez. Çıktım dışarı, tam "Kill on Sight" yapan bir adamın kafasına sıkacağım keskin nişancı tüfeğim ile, o küçük, o minik 4. seviye adam geldi, arkamdan kafama sıktı yahu. Beni öldürmesi 3-4 şarjör alsa da, ben hiçbir tepki vermedim. Sabırla öldürmesini bekledim... Dark Zone genelde böyle insanlar ile dolu. Arkanızdan çok rahat vurulabiliyorsunuz. Çünkü durduk durmadık yere adam öldüren oyuncular zaten kırmızı bir bildiri ile ekranınızda görülüyor. Geri kalan tüm oyuncular senin, benim gibi masum olarak görülüyor. Ee tabi siz de kolayca güveniyorsunuz.
Beni öldürmüş olan o 4. seviye adamın peşini bırakmadım tabii. Öldükten sonra hemen en yakın güvenli bölgede doğdum ve adamın peşine düştüm. Oldukça kolay oldu bu çünkü öldüğünüz zaman PvE bölgelerinde toplamış olduğunuz silahlarınız gitmiyor. Sadece Dark Zone'dan topladığınız eşyalarınız gidiyor. Her neyse, bir yandan da oyun sunucuyu yeniden başlatmak için geri sayım yapıyor. Kalmış 10 dakika, ben henüz adamı bulamadım. Sunucu yeniden başlatma olayına 5 dakika kala gördüm adamı. Dark Zone'dan topladığı eşyaları kullanabilmek için helikopter ile yardım çağırmış. Çünkü sadece bu şekilde çıkartabiliyorsunuz eşyalarınızı. Geçtim yerime, yine aldım tüfeğimi elime, pata küte pata küte sıkıyorum adama. O adam mermilerin nereden geldiğini anlamadan öldü tabii. Tam gidip eşyalarını alacağım, beklenen oldu. Oyun birden kendi kendini kapattı. Sunucu restart değildi, eminim ama şans işte be arkadaş. Bu seferlik kurtuldu sayılır o adam...
Eğlendik mi?
Şuan aklımda kalan sadece Destiny ve The Crew'in kapalı betaları. Basın olarak, oyunlara ön sipariş vermeden kapalı betalarına katılmak hoş bir olay aslında. Neden mi? Mesela Destiny'nin 2 kere alfa sürecine, 1 kez de beta sürecine katıldım ve normalde yüzüne bakmayacağım bir oyun olan Destiny'yi, bu alfa ve beta süreçleri sayesinde pek sevdim. Hatta Destiny'yi The Taken King çıkana kadar aralıksız oynadım. Bir diğer elde de The Crew var. The Crew'in de 1 kez beta sürecine katıldım ve merakla beklediğim bir oyun olan The Crew'in aslında hiç bana uygun olmadığını gördüm. İşte bu da benim boşu boşuna para harcamamı engellemiş oldu. Peki, Tom Clancy's The Division'ın kapalı betası benim aklımda neler oluşturdu?
Tom Clancy's The Division aslında benim pek merak ettiğim bir oyun değildi. Yani, ilk duyurulduğu zaman içimden tabii ki, "Çıktığı an alacağım be!" dedim fakat oyuna olan hevesim zamanla geçti. Hevesimin geçmesine de oldukça sevindim çünkü bu kapalı beta bana sorarsanız biraz rezalet gibi. Çünkü daha önce Tom Clancy's The Division'ın videolarında izlediğinizden fazla bir şey yok. Hatta eksiği var. Kısaca şunu demeye çalışıyorum, Tom Clancy's The Division'ın kapalı betası ne yazık ki beni heyecanlandırmıyor oyun için. Çıktığı zaman da alır mıyım hiç bilmiyorum.
Kısaca, oyunun kapalı betasını birkaç cümle ile açıklamak gerekirse, aslında eğlenceli ama boştu. Genelde PvP modlarından uzak duran ben, bu oyunda Dark Zone'dan çıkamadım adeta. Yani oyunun PvP modu gümbür gümbür geliyor diyebiliriz. PvE hakkında fazla konuşamayacağım çünkü PvE adına pek bir içerik yoktu. Yine de çok zayıf sayılmaz gibi geliyor bana. Yani, klasik bir MMO oyunu aslında Tom Clancy's The Division. PvE açısından tabii ki. İçerik haricinde, oynanış biraz problemli gibi fakat bu tür problemler oyunun çıkışında düzeltilebilir şeyler. Düzeltilmezse bile, daha sonra oyuna güncellemeler ile destek yapılır ve öyle düzeltilebilir. Yaşadığımız bir durum bu sonuçta. Bir diğer elde, performans kusursuz fakat grafikler bir o kadar başarısızdı. En azından bizim gördüğümüz grafikler değildi onlar... %70 ihtimal ile 8 Mart 2016'da alacağım bu oyunu PlayStation 4'üm için.
Son olarak, sizleri selamlıyorum efendim. Başka bir haber veya incelemede görüşmek üzere!
