Oyunumuzda puanlama sistemi de var. Aşırdığınız değerli bir nesne, ya da kafadan vurduğunuz atışlar, size puan olarak yansıyor. Stonemarket aynen yerini koruyor ve topladığınız eşya, para ve mücevherleri burada değerlendirebiliyorsunuz. Ayrıca kilitleri açma olayı da, yapımda yerini koruyor. Splinter Cell Blacklist’te göremediysek de kilit açma ekranının benzeri durum Thief’te de var. Yapay zekâ üzerinde fazlasıyla durulduğunu söyleyeyim.
Ancak yanılabiliriz de, çünkü birçok oyun, sırf yapay zekâ sorunları nedeniyle beklentilerin altında kaldı. Sıradan askerler herhangi bir ses duyduğunda, detaylı bir araştırmaya girmeyecek. Rütbeli kişiler devreye girince, şüpheli yerler de kontrol edilecek. Halkın içinden olan NPC’lerde olaylara göre farklı tepkiler verecek. Kafeste bekleyen köpeğin yanına çok yaklaşırsanız, havlayıp sizi daha da zorda bırakabilecek.
Karanlık ve Gizlilik
Yapımda gizli ilerleme en temel faktör olarak karşımıza çıkıyor. Karanlık ortamlarda sessiz ilerlememiz çok önemli. Ayakta ilerlememiz ses çıkaracağından, eğilerek ilerlememiz şart. Kahramanımızın görünür olup olmadığını, ses çıkarıp çıkarmadığını, ekran bize renk değiştirerek haber verecek. Yanan meşaleler de, su oklarımızın olması sebebiyle sorun teşkil etmiyor.
Keskin kulaklara sahip Garret, etrafta konuşulanları dinleyip bu bilgileri istediği gibi kullanabilecek. Bir görevi bitirmek için, anlayacağınız farklı yollar deneyebileceğiz. Oyunda Focus özelliği oldukça işinize yarayacak. Mekânlara nereden girebileceğiniz, etrafta size ipucu olabilecek nesneler ve düşmanlarınızın zayıf tarafları, dikkat çekici bir şekilde parlayacak. Etrafta ve düşman üzerinde çalabileceğiniz eşyalar bu odaklanma özelliği sayesinde avantaj olacak. Hard Core oyuncular bu özelliği kapatabilecek.
Thief açık uçlu bir oyun olarak geliyor. Klasik bölüm bitir yeni bölüme geç mantığı, devre dışı kalmış. Yan görevler, keşfedilmeyi bekleyen yer ve mekânlar oyunun ömrünü uzatmaya yetiyor.
Üstelik oyunu ön siparişle alırsanız “The Bank Heist” adlı bölüm Thief’te olacak ve bu banka soyma zevkini tadacaksınız. Peki, oyunu hem gizlilik hem de aksiyon tarzında oynayabilecek miyiz? Bunun örneğini Splinter Cell Blacklist’te görmüştük. Cevabımız ise; “maalesef hayır” olacak. Yapımcılar, zaten “herkesi memnun edemeyiz” deyip, hedef kitleyi stealth-action severler olarak sınırlamıştı. Eski hayran kitlesini hayal kırıklığına uğratmamak ta, özen gösterdikleri bir durum.
Bu Şehir Kimin
“Bu şehir zalim Baron’un değil, benim ve halkımın şehri. Ölüm zaten bana uzak değil, yaşamım artık çalmakla sınırlı kalmayacak ve halkımın yanında olacağım.” Garret’in şehre girince, böyle konuştuğunu hissedebiliyorum.
Bakalım yapımcılar beklentileri ne kadar karşılayabilecek ve vadettiklerinde ne kadar başarılı olabilecekler. Oyun Şubat 2014’de PC, PS4 ve Xbox ONE için piyasada olacak. Yeni nesil konusunda adaptasyon sorunu şu an için büyük bir soru işareti. Bu süreç kat edilmeye çalışılırken, umarım eski oyuncular küstürülmez ve seri ile tanışmamış birçok insan için, güzel bir başlangıç olur.
