Çok beklediğim oyun en sonunda geldi be! Cidden bekliyordum bunu. The Outer Worlds inceleme yazımı sizle paylaşmak için cidden sabırsızlanıyordum. Fallout'un yaptığı işi Fallout'tan daha iyi yapan bir oyun olacağını biliyordum. Özellikle de Fallout 4 ile bizlere sunulan hoş olmayan RPG mekaniklerinden sonra, The Outer Worlds böyle ilaç gibi geldi. Evreni olsun, mekanikleri olsun, muhteşem yahu, muhteşem! Neyse durun, heyecanımı daha fazla kaçırmadan bir an önce The Outer Worlds inceleme detaylarına geçelim. Daha anlatacağım çok şey var.
The Outer Worlds nasıl bir hikaye sunuyor?
Öncelikle, biz Hope adında, uzayda kaybolmuş bir aracın içindeyiz. 70 yıldır dondurulmuş bir şekilde uzayda geziniyoruz boş boş ve bunun farkında değiliz. Ardından, bir adam geliyor ve bizi kurtarıyor. Fakat, sadece bizi kurtarıyor. Ardından bir şekilde iletişime geçiyor. Bizi, bir arkadaşının beklediğini dile getiriyor. Biz de, o arkadaşının yanına giderken yanlışlıkla eziyoruz. Aslında, o arkadaşının hatası. Çünkü, sinyal veren aleti koyup gitmesi gerekirken kalıyor yerinde. Durum böyle olunca da, yardımsız bir şekilde başlıyoruz hikayeye.
Bir tane asker görüyoruz ve ona yardım ediyoruz. Tabii, etmemek de bir seçenek. Ardından yolumuzu açıyoruz ve ilerliyoruz. Biraz ilerleyince, birkaç kişinin beklediğini görüyoruz. Bunlarla birlikte oradaki düşmanları deviriyoruz. Bunu yapınca da, orada bulunan gemi bizim oluyor. Ölmüş olan arkadaş, o geminin kaptanı normalde. Biz de, kaptanlığı ondan alıyoruz ve kendimiz kaptan oluyoruz. Maceramıza da bu uzay gemisi ile devam ediyoruz.
Oyunun gerçekten müthiş bir evreni var. Sahip olduğumuz gemi ile birlikte bu evrende dilediğimiz gibi gezinebiliyoruz. Tabii, önce açmamız gerekiyor tabii ki. 10'dan fazla gidebileceğimiz gezegen ve gemi tarzı şeyler var. Fakat bu kadardan da ibaret değil. Aynı zamanda, bu gezegen ve gemi tarzı şeylerin alt lokasyonları da yer alıyor. Buralara da gidebiliyoruz. Buralara gidebilmek için de hikayede ilerlemek gerekiyor. Zaten tahmin edilebilir bir şeydi böyle bir durum da.
Oynanış açısından neler yapabiliyoruz oyunda?
Fallout serisini bildiniz mi? Heh! Onun üzerinden gidelim. Genel olarak onda yapabildiğimiz şeyleri yapabiliyoruz çünkü. Hatta, bir tık ötesine giderek, Fallout serisinin yapmayı bıraktığı şeyleri yapabiliyoruz da denilebilir. Sahip olduğunuz istatistiklere göre, konuşma esnasında karşınızdakini ikna edebiliyorsunuz. Fakat, o konu hakkında bilgi sahibi olmanız bir şart. Tıpkı eski Fallout oyunlarında olduğu gibi... Fallout 4'da böyle bir şey pek yoktu. Sadece karizmaya puanları basınca tekliyorduk ikna mevzularında. O da belli birkaç konuda iş görüyordu sadece.
Görevler çok standart aslında. Yani, alıştığımız görevler işte. Adam öldür, şunu al ve getir cart curt. Yani görevler açısından pek bir fark göremediğimi belirtmem yanlış olmaz. Hoş, şöyle bir bakınca, çok farklı olan bir şey var mı derseniz, öyle çok da bir fark yok. Sadece tema değişik işte. Gezegenden gezegene uçuyoruz, kaçıyoruz. Hikaye değişik fakat çok orijinal diyemem. Esinlenmeler hissetmek mümkün. Fakat bütün bu benzeme mevzuları kötü mü? Elbette hayır. Yıl olmuş 2019, insanlar oyunlarda bulunabilecek birçok şey buldu oynanış konusunda. Elbette eskiden kullanılan ama artık pek kullanılmayan özellikler de var ama eğer güncel özellikler aktif olarak kullanılıyorsa, ben tamamım.
Çalıp çırpma olayları var mı? Var. Silah ve zırh modifikasyonları, geliştirmeleri ve değişimleri var mı? Var. Mis. Yalnız 4 adet silah kullanabiliyorken, 2 adet zırh yerimiz mevcut. Birisi genel zırh, diğeri kask. 4 silah yerine de tabii istediğinizi koyabiliyorsunuz. 3 farklı mermi çeşidi var. Ağır, hafif ve enerji. Enerji silahları genelde özellikli oluyor. Zehir, ateş, elektrik vesaire. Bu yüzden, güzel bir avantaj sağlayabiliyor. Ağır mermi kullanan silahlar ağır hasarlar veriyor fakat serilik konusunda daha kötüler. Hafif mermiler ise çatır çatır basabileceğiniz mermiler.
The Outer Worlds oynanışını iyice bir anlatır mısın?
Mermi konusunda zerre sıkıntı çekmedim açıkçası. 4 silah yerimde ağır ve hafif mermi kullanan silahlarım var sadece. En çok da tabanca ve keskin nişancı tüfeği kullanıyorum. Yetiyor fazlasıyla. Buna rağmen binlerce mermim oldu ve asla bir kapışmadan kaçmam. Oyun esnasında insanlarla tanışıyorsunuz. Tanıştığınız yeni yüzleri ekibinize katabiliyorsunuz. Sanırım 5 kişi ile tanışıyoruz en fazla. Bitiremediğim için kesin bir sayı veremeyeceğim ama 5 kişilik yer var. Bunlardan dilediklerinizi partinize alabiliyorsunuz. Fakat, en fazla 2 tanesini partinize ekleyebiliyorsunuz, abartma şansınız yok.
Yanınızda bulunan yardımcı karakterler, sizin yerinize hasar verebiliyor. Hatta, her birinde 1'er adet olmak üzere 2 farklı yetenekleri de mevcut. Gerçekten çok karizmatik ve hoş hareketler olduğunu belirtebilirim. Zaten biri de hemen yukarıda yer alıyor. Kadın ateş ederken zevk alıyor, baksanıza şunun suratına. Hey yavrum be, hey! Seviye atladıkça, bir de birtakım şeyler elde ediyorsunuz. 10 puan yeteneklerinize dağıtabiliyorsunuz ama bu sistem biraz farklı. Herhangi bir yetenek grubu içindeki yeteneklerinizi aynı anda 50'ye kadar yükseltebiliyorsunuz. 50'den sonrasını ise tek tek yükseltmeniz gerekmekte.
Birkaç seviyede bir size ekstra puan veriliyor. Bu puanlarla farklı bir yetenek seçebiliyorsunuz. Bu yetenekler, size birtakım faydalar sağlıyor. Yani, diyelim ki hızınızı %20 hızlandırabiliyor ya da canınızı %30 yükseltebiliyor. Ağrılık limitinizi yükseltebiliyorsunuz falan, bir sürü şey var bu konuda. O yüzden de dikkatlice hesaplamakta fayda var. Bir de, 3 farklı seviyede karşımıza çıkıyor bu 2. kısımdaki yetenekler. Belli bir sayıda yetenek puanını ilk seviyeye verince, diğer seviye açılıyor. Son seviye de yine aynı yöntemle açılıyor. Ayrıca, takipçilerinizin de yetenek puanları oluyor ve bunları tamamen keyfinize göre dağıtabiliyorsunuz.
Oynanış bu kadardan mı ibaret?
Yok yok, elbette The Outer Worlds inceleme yazısı diye başladığım yazıyı bu kadar kısa kesmeyeceğim. Şu modlama sisteminden bir bahsedeyim önce. Silahlarınızı ve zırhlarınızı belli mod eşyaları toplayarak ve kullanarak modlayabiliyorsunuz. Modlarınız ekstradan özellikler katıyor kıyafetinize. Kullanmak da tamamen size kalmış bir şey. Aynı zamanda, Tinker başlığı altında silah ve zırhlarınızı geliştirebiliyorsunuz. Bunun için de, oyundaki para birimi olan Bit gerekiyor ne yazık ki. Ah, unutmadan, bir de tamir mevzusu var. Tamir etmek için zırh ve silah parçaları gerekiyor. Bu parçaları da, elinizdeki fazla ve gereksiz zırh ile silahları parçalayarak elde edebiliyorsunuz.
Envanterinizin belli bir limiti bulunuyor. Aslında, eşya yeri olarak bir limiti yok ama kilo olarak bir limit mevcut. Bu limiti de, yetenekleriniz ile yükseltebiliyorsunuz. Bu limiti aştığınızda hızlı seyahat ve koşma özelliğiniz iptal oluyor ne yazık ki. Bu yüzden, ne aldığınıza, ne kadar biriktirdiğinize dikkat etmeniz bir şart. Ayrıca, hızlı seyahatten bahsetmişken, oyunda daha önce ziyaret ettiğiniz belli noktalara hızlı seyahat edebiliyorsunuz. Burayı keşfetmiş olmanız gerekiyor sadece.
Bir de, garip bir sistem olarak gördüğüm bir mevzu var. Örneğin, çok fazla düştünüz ve bacağınızı kırdınız diyelim. Oyun boyu hızlı koşamama bedeli karşısında size yetenek puanı vermeyi teklif ediyor oyun. Bu tarz teklifleri kabul etmek ise tamamen size kalmış bir mevzu. Benim bu The Outer Worlds inceleme yazımda altını çizmek istediğim tek şikayetim, çok kısa mesafelerde zıplamamıza rağmen bacağımızın kırılıyor olması. Yer çekimi mi çok daha fazla anlamıyorum ki. 2-3 adam boyu mesafeden atlayınca nasıl ölebilir bir insan ya?
Ayrıca, oyundaki en çok hoşuma giden 2 özellikten de ekstra olarak bahsetmek istiyorum. Bunlardan biri, daha önceden de ucundan değindiğim yeteneklere bağlı ikna mevzusu. O kadar özlüyorum ki bu sistemi, Disco Elysium'da görünce çok mutlu olmuştum. Şimdi ise, mutluluğum ikiye katlandı. Bir diğeri de, dünyayı kararlarımızla etkileyebiliyor olmak. Dünyada olup bitenle ilgili olarak vermiş olduğumuz kararlar, iknalarımız vesaire, oyunun hikayesinde önemli bir etkiye sahip. Ben, bayıldım. Gerçekten bayıldım bu sistemlere.
Görsel ve performans konusunda nasıl olmuş?
Görsel anlamda rengarenk bir dünya hazırlamışlar bizim için. Gerçekten çok hoş bir evren olmuş. Gezegenden gezegene farklılık gösteren şartlar çok hoşuma gitti. Animasyonlar konusunda çok fazla bir şey diyemeyeceğim. Gözüme batan herhangi bir şey olmadı ve gördüğüm kadarıyla fizikleri de gayet yeterli seviyelerde. Ölen düşmanların parçalanmaları falan güzel görünüyor genel anlamda. Efektlerden yana da herhangi bir sıkıntım olmadı. Ben, direkt olarak evrenin güzelliğine bayıldım. Rengarenk. Fakat, tahminimce her bünyenin kaldırabileceği bir evren değil. Çünkü, bazen bana bile ağır geldi renkleri.
Performans açısında bir şikayetim yok açıkçası. Sadece oyun en başta açılınca biraz tekliyor gibi oluyor, sonradan düzeliyor. Bunu da, oyunun yükleniyor olmasına veriyorum. Arada dokular yüklenmiyor ve kalitesiz bir görüntü çıkıyor ortaya. Bu da, yine 2-3 saniye içerisinde çözülüyor. Öyle büyük bir problem yok yani benden yana. Performans olarak da sahip olduğum PC ile 100 civarlarında ortalama FPS aldım diyebilirim. Arada düşüş oldu ama bu da normal. Hemen aşağıda, oyunun gereksinimlerini ve benim PC sistemini görebilirsiniz.
Oyunu oynadığım PC’nin donanımı:
- CPU: Intel i9 9900K @3.6GHz
- GPU: Asus Turbo 1080 Ti
- RAM: 2x16GB 3000MHz CL15
- Anakart: Asus ROG Strix Z390-E Gaming
- SSD: Samsung Evo 970 250GB
The Outer Worlds sistem gereksinimleri (Minimum)
- İşletim sistemi: Windows 7 (SP1) 64-bit
- CPU: Intel Core i3-3225 ya da AMD Phenom II X6 1100T
- GPU: Nvidia GTX 650 Ti ya da AMD HD 7850
- RAM: 4GB
- Depolama alanı: 40GB
The Outer Worlds sistem gereksinimleri (Önerilen)
- İşletim sistemi: Windows 10 64-bit
- CPU: Intel Core i7-7700K or Ryzen 5 1600
- GPU: GeForce GTX 1060 6GB or Radeon RX 470
- RAM: 8GB
- Depolama alanı: 40GB
The Outer Worlds inceleme sonucu nedir?
Aşırı uzun süredir beklediğim oyun olduğunu daha önceden dile getirmiştim aslında. The Outer Worlds inceleme yazımın başlarında olsa gerek. Ama dur, sonuçtan bahsetmeden önce fiayat etiketinden bahsedelim. Oyun, an itibari ile PC için Epic Games mağazasında satılmakta ve 309 TL'lik fiyata sahip. Evet, bakınca benim de canım yandı ama ne yazık ki fiyatlar böyle...
The Outer Worlds inceleme sonucuna geçecek olursak, tek kelimeyle muhteşem diyebilirim. Elbette eksiklikleri yok değil ama eksikleri büyük de değil. Yani, şu eksik kalmış diyebileceğim pek bir şey yok. Bir bütün olarak ele alınca da, hem hikayesi, hem evreni, hem de mekanikleriyle gönlümü elde etmeyi başardı. Benim gönlümde en azından bir 90'ı var. Bu yüzden de, en iyi notumuzu veriyorum kendisine. The Outer Worlds, sen muhteşemsin.
