Avatar
Yazar: Evrim Kılıç, Editör Yazım tarihi: 20.05.2013

Joel ve Ellie tamamen savunmasız değiller. Fakat bu dünyada bükülmeyecek bilek yok. Ateşli silahlar bulabiliyor ve hatta zamanla bunları geliştirecek malzemelere de kavuşuyorsunuz. Ancak, cephane sonsuz değil, arkanızda Amerikan Ordusu ya da Task Force 141 yok, tamamen kendi başınızasınız. Elbette etraftaki şişeler, sopalar ve benzer cisimler silaha dönüşebiliyor; ama bunları düşmanlara saldırmak yerine, dikkatlerini dağıtıp oradan gizlice uzaklaşmak her zaman daha akıllıca. Zaman zaman çantanızda sağlık ekipmanları da bulundurabileceksiniz. Bunları gereksiz bir çatışmada kullanıp, ileride zorlanmak yerine daha planlı hareket etmeniz gerekiyor. Düşmanlarınızla yaşayacağınız kaçınılmaz karşılaşmalarda hazırlıksız olmak istemezsiniz.

Oyunda yapay zeka oldukça ileri düzeyde davranıyor. Genelde pek boş hareketleri bulunmuyor. Şarjör değiştirmek gibi zayıf anlarınızı kolluyor, gerekirse destek sağlayıp birden fazla açıdan saldırabiliyorlar. Şimdilik iki tür yaratık mevcut: Biri, görme duyusuyla etrafı algılayan, daha hafif ve hızlı olan Runner; diğeri ise daha ağır hareket eden, daha kuvvetli olan, ama sadece seslere göre davranabilen Clicker. Runnerlar ile girdiğiniz çatışmalar, çok kalabalık değillerse genelde kurtulabileceğiniz türden oluyor. Fakat, Clicker tipi yaratıklarla karşılaşmamak için elinizden geleni yapmalısınız; çünkü hem zor ölüyorlar hem de hasar yüzdeleri oldukça yüksek. Özellikle kalabalık grupları karşınıza aldığınızda, ölmeniz an meselesi. Tabii sadece yaratıklar yok, bir de çapulcu insan tayfası var. Etraftaki malzemeleri toplamak, üzerinizdeki değerli eşyaları almak gibi amaçları bulunan pek çok insan, üzerinize atılmakta tereddüt etmeyecek. Gerekirse kalabalık gruplar halinde sizi linç etmeye gelecekler. Her düşman tipi için farklı taktik oluşturmanız gerekiyor; çünkü sabit bir metotla hepsini alt etmeniz gibi bir durum söz konusu değil.

Naughty Dog'un üzerine titrediği bir diğer konu da ortamı canlı kılmak. Burada bahsettiğim şey hareketlilik değil; karakterlerin yaşadığına inandıracak unsurlar. Bu da script ile sabitlenmemiş sahnelerle gerçekleştirilecek bir durum. Mesela, Joel ile Ellie, bir plakçıya girdiklerinde, Ellie plaklara şöyle bir göz gezdiriyor, müzik dinleyemediği için üzgün olduğunu söylüyor. Bir diğer sahnede de Joel bir zombi tarafından köşeye sıkıştırılmışken, Bill koşarak gelip onu kurtarıyor. Böyle olaylarla, karakterlerin hem kendi yapıları hem de aralarındaki bağ ortaya konmuş oluyor. Etrafa göre söyleyecekleri sözler, gösterecekleri tepkiler gerçekten insanın merakını cezbediyor. Naughty Dog, bu dünyada da duyguların ve hayatın yer aldığını göstermek istiyor.

The Last of Us Ön İnceleme (2)Oyunun grafiklerine baktığımızda, PS3 teknolojisinin sonuna dek zorlanacağını görüyoruz. Artık yaşlandı dediğimiz PS3 için oldukça kaliteli animasyonlar ve kaplamalar mevcut. Etraftaki bitki örtüsü bile oldukça canlı görünüyor. Tabii böyle ortamlar hazırlamak için bazı yerlerden kesinti yapılacaktır; bu da muhtemelen oyunun serbestlik derecesinin aşağı yukarı Uncharted kadar olacağını gösterebilir. Fakat bu sizi yanıltmasın, içerik yeterince zengin olacak. Ayrıca seslendirmeler de başarılı, Joel ve Ellie, birer B filmi oyuncusu gibi değil, yüksek bütçeli bir yapımın aktörleri olarak yansıyor ekrana. Silah sesleri, yaratıkların dehşet verici sesleri, müzikler derken Naughty Dog bir kez daha kulaklarımızın pasını silmeye geliyor diyebiliriz.

The Last of Us hakkında söylenecek fazla şey kalmadı; zaten oyun 14 Haziran'da bizlerle olacak. Şahsen Naughty Dog'a güvenim tam; ama yine de oyun piyasaya çıkmadan söyleyeceğimiz her şey birer tahmin olmaktan öteye gitmeyecektir. The Last of Us sadece 2013'ün ve PlayStation 3'ün değil, tüm oyun tarihinin en iyi yapımlarından biri olmaya aday. Eğer oyun beklentileri karşılayabilirse, PlayStation 4'te bir devam oyunu görebiliriz. Ayrıca şu an her tarafımızı sarmış olan zombili kurguların da farklılaşabilmesi için bir ilham kaynağı haline de gelebilir. Ortada büyük bir potansiyel var, Sony bu potansiyelin kolay kolay harcanmasına müsaade etmeyecektir. 14 Haziran 2013'te görüşmek üzere diyelim ve yazımıza son noktayı koyalım.

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.