Oyunumuzda 2 mod var. Klasik (Classic) ve serbest (free) mod. Free mod, “bir son olmadan, 3 hata (kaçırma) hakkı ile tıklayabildiğiniz kadar tıklayın.” diyor bize basitçe. En yüksek puanımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Pek bir olayı yok yani. Oyunun asıl modu olan klasik modda ise artık neredeyse tüm IOS oyunlarında gördüğümüz bölümlü ve her bölüme özel derecelendirmeli sistem var. Dans sırasında doğru bastığınız simge sayısı ile bronz, gümüş ya da altın madalya alıyorsunuz. Klasik modda 4 seviye, her seviyede de 10 bölüm bulunuyor. İki oyun modunda da kazandığınız puanları sosyal ağlarda ya da GameCenter’da yayınlayarak; dünyaya duyurma ve kendinizi başkalarıyla kıyaslama şansınız var.
Toplam 40 bölümden oluşan oyunumuzda 10 farklı müzik var ve müzik üzerine kurulmuş bir oyun için bu sayı gerçekten az. En kısa zamanda parça sayısının artması gerekiyor çünkü oyun boyunca aynı tınıları duymak zorunda kalıyoruz bu halde. Sayısı az olsa da, oyunda bulunan şarkılar kaliteli ve güzel. Müziğe kendinizi kaptırıyorsunuz. Hele türü sevenler için, çalma listesi oluşturulabilecek parçalar var.
Grafikler konusunda oyun gayet başarılı. Kare ve yuvarlak olarak 2 çeşit simge var (ve arada çıkan yıldızlar). Biz simgelere vurma uğraşındayken etrafımızda dönen lazerler, arka planda dans eden dansçılar falan, gayet hoş bir görsel şölen yaratmış. Bu konuda, seçilen müziklerde olduğu gibi yapımcıları kutlamak gerekli.
Oyunda çok büyük bir eksi daha var. Oynayanlar bilir. Bu tarz oyunlarda, ritim önemlidir. Ama bu oyunumuzda değil. Müziği kapatsanız ve refleks geliştirir gibi tıklasanız, hiçbir şey fark etmiyor. Çünkü simgeler ritme göre gelmiyor. Siz çıktığı anda tıklarsanız, hemen yenisi geliyor. Bu büyük bir eksi. Simgeler ritme göre gelmeliydi mutlaka. Ama bu eksinin yanında normal olarak olması gereken tıklamaya dayalı müzik sesi özelliği oyunda mevcut. Yani simgeyi kaçırırsanız, müzik susuyor siz tekrar çıkan bir simgeye basana kadar. Bunun oyunda var olması iyi olmuş çünkü bu da olmasa, gerçekten anlamsız olurdu.
Yapımcılar Tap Dance’i bir oyundan çok bir test ya da gelişim aracı olarak lanse etmiş ve bu beni şaşırttı aslına bakarsanız. Bunu yapımcıların cümleleriyle anlatırsak: “Oyunun geliştirilme amacı tamamen hızlı okuma, kararlılığı ve reflekslerini hızlandırmak için. Çocuklar bu oyun ile zekalarını güçlendirebilecek, yetişkinler ise kendilerini sınayabilecekler.” (İlk cümledeki düşüklük benden kaynaklanmıyor.) Bunun nedenini pek anlayamadım. Bir oyuna eğlendirmek harici amaçlar yüklemeye pek de gerek yoktur bence ama yapımcıların bir bildiği vardır herhalde.
Oyunumuz eğlenceli bir oyun. Ama yukarıda bahsettiğim eksikleri de yadsınamayacak şeyler. Eğer yamalar ile bunlar halledilirse, gayet büyüyebilecek bir yapım. Oyunumuzun IOS sürümü $0,99, Google Play sürümü ise ücretsiz. Oyunu güncellemeler ile düzeltip, arada bir IOS sürümünü ücretsiz yaparak olumlu yorumlar toplarlarsa; yapımcıların çok daha fazla kullanıcıya ulaşarak “Türk” oyun sektöründe iyi bir yere gelebileceklerini düşünüyorum.
