Avatar
Yazar: Yaşar Baturalp Artar, Editör Yazım tarihi: 06.12.2016

Dağlarla kaplı bir bölgede yaşadığımızdan dolayı, çoğumuz kış sporlarına alışkınız. Her ne kadar bu sporları profesyonel olarak yapmasak da, temel teknikleri ve bazı hareketleri biliyoruz. Şimdiye kadar futboldan basketbola kadar pek çok sporu kapsayan birbirinden kaliteli oyunlar meraklılarına sunuldu. NBA 2K ve FIFA gibi seriler sayesinde pek çok oyuncu sporlarla tanıştı ve iç içe hale geldi. Kış sporlarına alışkın olan bünyemizi beslememizi sağlayacak muhteşem bir açık dünya oyunu olan Steep, spor meraklılarının ilgisini çekecek. Oyundaki bütün detaylara, artı ve eksi yönlere göz atacağımız incelememize geçmeden önce son bir şey daha belirtmek istiyorum. Ubisoft'un günümüzde uyguladığı politikanın en güzel örneklerinden birisi olan bu oyunda, paralı içerikleri satın almadan bile eğlenmeniz mümkün. Hadi lafı daha fazla uzatmadan incelememize geçelim.

Steep

Bakalım Ubisoft, nasıl bir iş çıkartmış?


Kış sporlarını ele alan en güzel oyunlardan bir tanesi.

Snowboard, kayak, yamaç paraşütü ve wingsuit sporlarının bir açık dünya oyununa entegre edildiğini görmek gerçekten ilgi çekici. Gerçek hayatta öğrenmesi bir hayli zor olan bu sporları, Steep'te arkadaşlarınızla birlikte kolaylıkla öğrenip yapabiliyorsunuz. Alp dağlarının görkemli zirvelerinden aşağılara doğru kaydığınız veya havada süzüldüğünüz bu oyunun eğitim kısmı oldukça kaliteli. Oyunu oynamak için gereksinim duyduğunuz bütün temel unsurlar başarılı bir şekilde sizlere anlatılıyor. Şimdiye kadar çıkış yapan Ubisoft oyunları arasında en kaliteli eğitim mekaniğine sahip olduğunu bile söyleyebiliriz.

Sporların detaylarından az sonra bahsedecek olsam da, bu sporların oyuna nasıl yansıtıldığından şimdi bahsetmek istiyorum. Öncelikle havada ilerlediğiniz sporlardan bahsedeyim. Oyunda yamaç paraşütü yapmak oldukça zevkli olsa da, kontrollere alışmak uzun zaman alıyor. Örneğin paraşütün dönme hızına ve dönerken hangi açıyı yapacağına alışmak oldukça uzun sürüyor, ancak bu alışma sürecinde de oyundan sıkılmıyorsunuz. Yani oyunda kolay öğrenip zor ustalaşacağınız sporlardan bir tanesi yamaç paraşütü. Oyundaki havadan faydalanarak yaptığınız bir diğer spor olan wingsuit'den de bahsetmek istiyorum. Adrenalin dolu ve hızlı bir spor olan wingsuit, oyuna neredeyse mükemmel bir şekilde yansıtılmış. Öğrenmesi ve alışması yamaç paraşütüne göre daha kolay olsa da, havada çok hızlı ilerlediğiniz için bir yerlere çarpmanız işten bile olmuyor. Dediğim gibi, bu sporlarla birlikte sunulan mekaniklerden incelememin devamında bahsedeceğim.

Kış sporu denince akla gelen sporlardan bahsetmenin zamanı geldi. Ubisoft tarafından açıklanan istatistiklere göre Steep'in en çok tercih edilen sporu olan snowboard, kayaktan sonra benim de en çok ilgimi çeken spor oldu. Yine az sonra detaylıca bahsedeceğim tekrar oynatma mekaniniğinin en rahat uygulandığı olan snowboard aynı zamanda oldukça zevkli. Snowboard tahtasının desenlerini ayarlayabilmek bile oyuncuya, en azından bana mutluluk veriyor. Bu desenlerin paralı olduğunu söylemeden geçmek istemiyorum. Ubisoft'un oyunun asıl içeriğini ek paket olarak satmama politikası, daha önce de söylediğim gibi bu oyunda da çalışıyor. Sadece ek özellikler ve özelleştirmeler için para ödemek veya ek paket satın almak zorundasınız, harita güncellemesi gelirse başka tabii ki. Bahsedeceğim son spor dalı ise, oyundaki son spor dalı olan kayak. Kayak ögelerinin oyuna mükemmel bir şekilde yerleştirildiğini ve oyuncular arası rekabeti körüklediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Dilerseniz bütün sporlara kısaca göz attıktan sonra oyunun mekaniklerine geçelim.

Steep

Snowboard mekanikleri, oyundaki eğlenceyi iki, hatta üç katına çıkarıyor.


Oyunun mekanikleri oldukça yenilikçi ve eğlenceli.

Spor mekaniklerinden önce, tekrardan oynatma sisteminden bahsetmek istiyorum. Oyun içerisinde ayarlar kısmından daha önce ayarladığınız tuşa basarak aktif edebildiğiniz bu sistem, aynı FIFA oyunlarının sistemine benziyor. Bu sistem ayarlanabilir kamera açıları ve yavaşlatılabilir görüntü gibi özellikler sayesinde kullanıcıyı kendine çekiyor. Tek başınıza oynarken veya arkadaşlarınızla yarışırken tekrar oynat kısmından yarışı kaydedebilir, daha sonra arkadaşlarınıza gösterebilirsiniz. Hatta mükemmel bir hareket yaptıysanız bizlere de iletebilirsiniz, izlemek isteriz. Oyunun en eğlenceli kısmı ise, kamera açılarıyla oynamak değil diğer oyuncularla yarışmak tabii ki. Bundan da incelemenin devamından bahsedeceğim.

Kayak ve snowboard mekaniklerine gelmek gerekirse, oynanışın birkaç ufak sıkıntı dışında gayet akıcı olduğunu söylemeliyim. Bu birkaç ufak sıkıntının ilki, zıplama sistemi. Snowboard veya kayak ile ilgilendiyseniz veya en azından birkaç müsabakayı takip ettiyseniz, bu sporlarda zıplamanın çok önemli bir yeri olduğunu bilirsiniz. Snowboard tahtanızı tutarak zıpladığınızda, o adrenalin dolu anı dolu dolu yaşayamıyorsunuz. Oyunun tasarımından veya kontrollerinden kaynaklanan bu ufak sıkıntı, bir süre sonra zıplamayı tercih etmemenize sebep oluyor. Bazı atlayışlardan sonra oluşan oyun hataları veya ani ölümler de cabası. Tabii ki bu bahsettiklerim güncellemelerle giderilebilecek sorunlar, bu yüzden Ubisoft'un bunları en kısa sürede çözmesini umut etmek yapılabilecek en iyi şey. Oyunda herhangi bir yere çarptığınızda anına ölmüyorsunuz, "G Kuvveti" birimini kullanmayı tercih eden geliştiriciler oyuncuların çabucak ölmemesini sağlamışlar. Tabii ki bir kayaya çarptığınızda ölüyorsunuz, ancak hızla ilerlerken kaçınma hamlesi yapamadığınızdan dolayı çarptığınız bir ağaç sonunuzu getirmiyor. Bunun oyunun akıcılığını ve sürükleyiciliğini güçlendirdiğini de söylemeliyim.

Ekstrem sporların en ilgi çekici dallarından olan wingsuit ile incelememin bu kısmına başlamak istiyorum. Bu spor dalı ile ilgili daha önce hiçbir kaliteli oyun ile karşılaşmamıştık. Oyunun yapısı, istediğiniz sporu yapmanıza izin verdiğinden dağın tepesinden aşağıdaki bir üsse gitmek için wingsuit yapabiliyorsunuz. Özellikle yarışlarda heyecan seviyesinin sona ulaştığı bu sporu yaparken yapmanız gereken tek şey etraftaki yapılara çarpmamaya çalışmak. Yere ne kadar yakın uçarsanız o kadar fazla puan alıyorsunuz, ancak yere yakın uçmak için biraz ustalaşmak gerekiyor. Ustalaşmak demişken, yamaç paraşütünden bahsetmenin zamanı geldi. Evet, sporların detaylarına bile kısa kısa değiniyorum ancak bunu yapmak zorundayım, çünkü bazılarında öyle detaylar var ki anlatırsam inceleme değil rehber yazmış olurum. Eğer merak ettiğiniz bir konu var ise, bizlere iletebilir ve o konu hakkında bir rehber yazılmasını talep edebilirsiniz. Konumuz olan yamaç paraşütüne geri dönelim, oyundaki en zor spor olduğunu rahatlıkla belirtebilirim. Paraşütü hızlandırmak ve yavaşlatmak oldukça kolay olsa da, etrafa çarpmadan istediğiniz hızda ilerlemek ve dönüş açılarını ayarlamak oldukça zorlayıcı. Bunun yanı sıra, gerçekten yüksek bir konumdan atladığınıza emin olmalısınız; yoksa atladığınız anda hızınızı alamayıp yere çakılabiliyorsunuz.

Steep

Oynarken bir dakika olsun durup manzarayı izleyin.


Alp Dağları, açık dünya bir oyunda karşımıza çıkıyor.

Avrupa'nın doğal güzelliklerinden olan Alp Dağları, özgürce dolaşabileceğimiz bir şekilde bizlere sunuluyor. Oyunun dev gibi diyerek anlatabileceğimiz açık dünyası, pek çok etkinliği sizlere sunuyor. Mesela, kendi kayak veya snowboard rotanızı oluşturabiliyor ve arkadaşlarınızı sizi yenmesi için kapışmaya davet edebiliyorsunuz. Sadece arkadaşlarınız olması da gerekmiyor tabii ki. Oyunun çoklu oyuncu özellikleri bu noktada da öne çıkıyor, Alp Dağları'nda gezerken pek çok farklı oyuncu ile karşılaşabiliyorsunuz. Bu oyuncularla yarışabilir veya serbest bir biçimde karın tadına bakabilirsiniz. Yeni bir seviyeye geçtiğinizde, çok daha zor ve çok daha riskli yarışlar sizleri bekliyor olacak; erken seviyelerde oyunu öğrendiğiniz zaman şimdiye kadar en çok eğlendiğiniz oyunu oynuyor gibi hissedeceksiniz.

Oynanışla ilgili bilgileri verirken atlayamayacağım bir nokta bulunuyor. Yaklaşık bir veya iki saat içerisinde oyun kendini tekrarlamaya ve bazı noktalarda sizi sıkmaya başlayacak. Ekstrem sporlara gönülden bağlı değilseniz, çoklu oyuncu modda rekabet etmiyorsanız veya arkadaşlarınızla oynamıyorsanız; oynamaya devam etmek için hiçbir sebebiniz kalmıyor adeta. Bir süre sonra kendinizi sürekli çemberlerin içinden geçerken ve madalyalar kazanırken buluyorsunuz, şimdiden uyarayım eğer az önce saydıklarımdan birini yapmıyorsanız oyun sizi üzecektir. Bunun yanı sıra, oyuncular arası kapışmalar hiçbir zaman sıkıcı olmuyor. Özellikle wingsuit yarışmalarının hızlı yapısı, oyunu bırakmayı düşünmeyi bir kenara koyun tekrar oynamaya teşvik ediyor. Açık dünya özelliklerine ve oynanışın tekrar etmesine değindikten sonra, birkaç detaydan daha bahsedip grafiklere göz atmanın zamanı geldi.

Son olarak, kullanıcı arayüzünden ve oyunun menülerinden bahsedelim. Oyunun kullanıcı arayüzü oldukça detaylı ve bilgilendirici, hatta Ubisoft oyunları arasında en başarılı kullanıcı arayüzlerinden birine sahip diyebiliriz. Bu noktada ise sıkıntı menülerde başlıyor, özellikle duraklatma menüsü o kadar karmaşık ki bazen hangi etkinlik nerede anlamanız mümkün olmuyor. Üç boyutlu haritayı tanımak da biraz zaman alıyor, hatta bazen tıklayamayacağınız bir yere bile tıklayabiliyorsunuz. Steep'in arkasındaki fikir gerçekten mükemmel ve uygulamaya da güzel geçirilmiş, ancak şimdiye kadar bahsettiğimiz sıkıntılar oyunun başarısını baltalıyor. Bu kısımda bahsedeceğim bir şey kalmadı sanırım, grafik ve performanstan bahsetmenin zamanı geldi.

Steep

Nasıl yapacağınızı öğrenirseniz, yamaç paraşütü oldukça eğlenceli.


Grafik ve performans yönünden de inceleyelim.

Oyunun grafikleri gerçekten güzel ve etkileyici. Hatta bazen bir zirvede durup manzara izlemeye bile başlayabilirsiniz. Daha önce bu kalitede bir ekstrem kış sporları oyunu görmediğimizden, tam bir karşılaştırma yapamıyorum ancak yakın zamanda çıkış yapan Ubisoft oyunlarının grafik kalitesine denk olduğunu söyleyebilirim. Oyunun bu noktadaki tek sorunu ise, konsoldan port edilmiş olması. Grafik ayarları oldukça sınırlı ve istediğiniz gibi özelleştiremiyorsunuz, bu nokta Steep'in hanesine eksi olarak geçiyor maalesef.

Performans konusuna gelmemiz gerekirse, oyunun oldukça iyi bir şekilde optimize edildiğini ancak bazı sorunların bulunduğunu söyleyebilirim. MSI sponsorluğunda MSI GT72S 6QE Dominator Pro G dizüstü bilgisayarımızla oynarken, ultra ayarlarda sabit 60 FPS rahatlıkla elde ettik. Bilgisayarınızın çok da güçlü olması gerekmiyor, orta ayarda bir bilgisayar orta grafik seçeneklerinde oyunu rahatlıkla çalıştıracaktır kuşkunuz olmasın. Oyunun Ubisoft Annecy'nin bu konuda harika bir iş çıkardığını belirteyim.

Oyundaki hatalardan da bahsederek incelememi sonlandırmak istiyorum. Günümüzde çıkış yapan her oyunda olduğu gibi Steep'te de irili ufaklı hatalar bulunuyor. Bu hataların çoğu ise grafiklerden kaynaklı veya grafiklerle ilgili oluyor. Yırtılmalardan kaplamaların yüklenmemesine kadar olan bu hataların güncellemelerle birlikte çözüleceğini düşündüğümden, Ubisoft'a biraz zaman tanımalıyız diyorum.

Steep

Peki ben bu Steep'i almalı mıyım?

İncelememde de bahsettiğim gibi, ekstrem sporları seven oyuncular için olmazsa olmaz bir oyun Steep. Eğer arkadaşlarınızla oynamak veya diğer oyuncularla rekabet etmek istiyorsanız, hem de ekstrem sporlara gönülden bağlıysanız oyunu almak için bir dakika daha beklemeyin. Eğer bu saydıklarım oyunu alma sebepleriniz içinde değilse, o zaman büyük ihtimalle bir veya iki saat içerisinde sıkılmaya başlayacaksınız uyarmadı demeyin.

Steep'e Voidu farkı ile sahip olmak istiyorsanız, buraya tıklayabilirsiniz

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.