Eğitim bölümünü atlatıp sade menümüzden bölgemizi ve şehir alanımızı seçip ayarları yaptıktan sonra oyunumuza giriyoruz. Açıkçası şehrime girince bir “haydaaa” nidası çıktı ağzımdan. Şehir haritamız küçültülmüş. Hem de, bana göre, isteklerimizi gerçekleştirmemize yetmeyecek kadar küçülmüş. Ve büyütemiyoruz da... Mutlaka bir yama ile düzeltilmeli bu durum ama oyundaki sorunlar yüzünden Maxis ve EA’e bilenen oyuncular, “Bu sorun için de DLC çıkartıp para ister bu firmalar.” düşüncesi taşıyorlar. Maxis’ten gelen açıklama ise haritaların performans için küçük seçildiğini ama kesin bir şey olmasa da, yakında büyütülebileceğini belirtiyor.
Geçirdiğimiz harita boyutu şokunu atlattıktan sonra çevreyolundan şehrimize yönelen yolumuzu şehrimizin içerisine doğru uzatarak yeni yerleşimimizi kurmaya başlıyoruz. 3 çeşit yerleşim tipimiz var. Basit şekilde anlatacak olursak, evler, apartmanlar vb. Konut alanları olarak tanımlayabileceğimiz “Residential Zone”, alışveriş, tüketim alanları olarak tanımlayabileceğimiz “Commercial Zone” ve üretim, sanayi alanları olarak tanımlayabileceğimiz “Industrial Zone”. Residential alanlar yeşil ile, commercial alanlar mavi ile, industrial alanlar da sarı ile gösteriliyor. Bu alanları yolların yanına kurabiliyoruz sadece. Alanlarımızı seçtikten sonra o alana uygun binalar, yavaş yavaş yerden yükselmeye başlıyor.
Şehrimizin durumuna göre o an hangi alan çeşidine ne kadar ihtiyaç olduğu ekranımızın alt bölümünde gösteriliyor. Tabii şehre yeni insanlar yerleşmeye başlarken hemen su ve elektrik ihtiyacını karşılamak gerekiyor. Tüm bina ve alan çeşitlerimizi ekranın altındaki araç çubuğundan seçiyoruz. Su binamızı seçtiğimizde haritamız, şehir alanımızı seçerken bahsettiğim su özelliğinin yüksekliğine göre değişen bir su kaynağı haritası moduna geçiyor. Suyun yoğun olduğu yerler koyu mavi ile gösteriliyor ve bu koyu mavi bölgelere kurduğumuzda şehrimize daha çok su sağlayabiliyoruz. Tabii bu su kaynağını kurarken yerini iyi seçmemiz gerekliliğinin bir nedeni daha var. Su kaynağımız, sanayi alanlarımızdan uzak olmalı. Sanayi alanlarının etrafında yer ve hava kirliliği oluşuyor ve bu bolgelere kurulan su tesisleri bir süre sonra kirlenip şehri zehirliyor.
Elektrik ve su ihtiyacımızı karşıladıktan sonra şehrimiz hızla büyüyor ve itfaiye, sağlık, polis, kanalizasyon, atık alanı (çöp), eğitim, toplu taşıma gibi ihtiyaçlarımız ortaya çıkıyor. İhtiyacları karşıladıkça yeni yerleşim alanı talepleri, onların da akabinde tekrar, elektrik, su, sosyal hizmet ihtiyaçlarının fazlalaşmasıyla oluşan sorunlarla mücadele ediyorsunuz. Yalnız bu sefer oyuna eklenen güzel bir özellik var. Örneğin şehrimizin elektrik ihtiyacını rüzgar türbini ile karşılıyoruz. Bir süre sonra kurduğumuz rüzgar türbininin sağladığı elektrik şehrimize yetmemeye başladı. Yeni bir türbin kurmaktansa, mevcut trübinimize yeni pervaneler ekleyebiliyoruz. Böylece o trübinden sağladığımız enerji artıyor. Aynı mantıkla dolan okullarımıza yeni sınıflar, yetersiz itfaiye, polis gibi servislerimize yeni arabalar ekleyebiliyoruz. Artan nüfusun oluşturduğu trafik sıkışıklığını da yollarımızı geliştirerek, büyüterek azaltabiliyoruz...
Böylece ihtiyaçlarımızı hem yerden hem paradan tasarruf ederek karşılıyoruz. Yeni Simcity ile gelen en güzel özelliklerden biri bu.
