Duyurulduğu günden bu yana bayağı bir tartışmalara konu olmuş olan Middle-earth: Shadow of War, en sonunda elimize ulaştı ve inceleme fırsatını bulduk. Hani, oyun henüz çıkmadan önce bir sürü içerik göstermişlerdi ve ben de bir haberde, "Ya ama, resmen bütün oyunu gösterdiler ya!" diye yakınmıştım ya? Olaylar aslında hiç de öyle değilmiş. Oynayınca fark ettim ki, aslında gösterilen kısım, sadece devede kulakmış. Oyun içeriği, ciddi anlamda çok zengin. Hoş, ilk oyunda da fazlasıyla zengindi, fakat bu biraz daha bir üst seviye. Açık dünya konusunda, özellikle yakın zamanda The Legend of Zelda: Breath of the Wild için yüzlerce saatini harcamış birisi olarak, tam anlamıyla bir özgürlük sunmadığını söyleyebilecek olsam da, oyunun kesinlikle hakkını yiyemem. Neyse, lafı uzatmadan direkt incelemeye geçeyim, çünkü bu gidişle bütün inceleme buradan ibaret olacak.
Middle-earth: Shadow of War nedir?
Öncelikle her zamanki gibi sorduğum soru bu elbette. Çünkü, ilk başta oyunu tanımanız gerekli ki, daha sonradan oynanıştan rahat rahat, uzun bir şekilde bahsedebileyim. Middle-earth: Shadow of War'ı zaten muhtemelen bilmeyeniniz neredeyse yoktur. Zira, Middle-earth: Shadow of Mordor'u utanmasalar beleşe dağıtacaklardı. Yani, serinin bir önceki oyununu yüksek ihtimalle oynamışsınızdır ve olayın ne olduğunu biliyorsunuzdur. Fakat, elbette oyunu bilmeyen insanlar da var. Yüzüklerin Efendisi'ni bilmeyen yoktur elbet, değil mi? Bu incelememin konuğu olan oyun da, Yüzüklerin Efendisi'nin evreninde geçiyor.
Middle-earth: Shadow of War, bildiğimiz açık dünya odaklı rol yapma oyunu. Hikayeden bahsetme konusunda emin değilim, fakat bahsetmek gerekirse de, bir güç yüzüğüyle ordular kurup, kaleler fethedip, Dark Lord Sauron'u deviriyoruz. Bu, hikayeden ziyade, oynanışın özeti gibi oldu, ama hikaye açısından da açık vermek istemiyorum doğrusu. Oyunun geliştirici ekibi olarak arkasında, Monolith Productions'ı bulunduruyorken, yayımcı kısmında ise, WB Games markasını görüyoruz. Ayrıca, Middle-earth: Shadow of War'un 10 Ekim 2017 tarihinden bu yana aramızda olduğundan bahsetmekte de fayda var.
Oynanış açısından ne gibi gelişmeler olmuş?
Oynanış konusu cidden çok derin ve nereden başlasam, nasıl etsem bilemiyorum. Bütün takipçilerimizin Middle-earth: Shadow of Mordor'u oynadığını kabul edersek, onun bile üzerine birçok şeyin katılmış olduğunu söyleyebilirim. Mesela, oyun içerisinde birçok çeşidini görebileceğimiz düşmanlar, aynı zamanda kaptan oldukları zaman da bir o kadar farklılar. Bu farklı olan kaptanlarından birine örnek olarak, bazı rol yapma oyunlarında görebileceğimiz Bard isimli sınıfa ait olan, Hûra the Bard'ı gösterebiliriz. Bize, bildiğiniz o elindeki çalgı aletiyle dalıyor. Bu, tabii ki sadece bir örnek ve serinin yeni oyunu içerisinde bu kadar farklı karakterlerin de karşımıza çıkıyor olduğunu öğrenmek, müthiş bir artı oldu gözümde. Birbirine benzeyen kaptanlardansa, daha orijinal ve benzersiz kaptanlar, oyunun tadını başka bir seviyeye taşıyacaktır.
Elbette, tek gelişme karakter çeşitliliği konusunda değil. Oyunun açık dünyası konusunda da gelişmeler gördüğümü söyleyebilirim. Middle-earth: Shadow of Mordor'un sunduğu haritanın bayağı bir kat daha fazlası, serinin yeni oyunu ile bizlere sunulmuş. Oyundaki Nemesis ismine sahip olan sistem, Middle-earth: Shadow of War içerisinde de bizleri karşılıyor, fakat çok daha müthiş seviyelere çıkartılmış bir vaziyette. Serinin önceki oyununda bizlere Warchief rütbesini taşıyan düşmanlar gösterilmişti. Şimdi ise, Overlord rütbesi ile karşı karşıyayız. Overlordlar, koca bir bölgeyi idare eden yetkili ağabeyler.
Yeni düşmanlar falan var mı peki?
Var var, hem de bol bol var. Monolith ekibi, yememiş, içmemiş, düşman çeşidi eklemiş. Serinin önceki oyununda Talion ve Celebrimbor, Mordor tarafından bizlere sunulan bütün Uruklara karşıyken, şimdi bu listeye Trolller, Grauglar, kuşatma canavarları ve ejderler de eklendi. İşin daha da iyi kısmı, Trolller, Nemesis sistemine de entegre edilmiş. Yani, Uruklar gibi, Trollleri de tarafınıza çekebiliyorsunuz. Hatta, buna örnek olarak, Brûz the Chopper çok güzel olurdu. Oyun içerisinde görmüş olduğum en samimi ve içten karakterlerden biri. Her gördüğümde suratımda bir mutluluk ifadesi beliriyor.
Yeni düşmanlar var dedim, ama onların oyun içerisinde nasıl işlenilmiş olduğundan bahsetmedim, değil mi? Hemen ondan da bahsedeyim. Yeni gelen Troll, Graug, kuşatma canavarları ve ejderlerinin her birinin yenilme şekli, zayıf noktaları farklı olarak işlenmiş. Örneğin, bir Troll ile çarpışırken, bacaklarının arasından geçerek arkasından vurabiliyor, sırtına çıkıp onu düşmanların üstüne sürerken, hançerinizi defalarca saplayabiliyorsunuz. Ayrıca, Caragorlar dışında, Graugları ve hatta ejderleri de sürebiliyorsunuz. Basbayağı, sırtlarına atlayıp, anın tadını çıkarabiliyorsunuz yani. Tabii, bunun için de yetenek ağacınızda biraz yol almış olmanız gerekiyor.
Ya, bu ganimet kutularından bahsediyorlardı, o ne iş?
Her ne kadar başta bayağı bir korkmuş olsam da, oyun içerisinde o kadar abartılı bir yere sahip olmadıklarını gördüm. Yani, ganimet kutuları var, evet. Bu kutulardan bazıları oyun içi kazanılan para ile satın alınabilirken, bazıları da gerçek para ile satın alınabiliyor. Kutulardan çıkan eşyalar, oyundaki ilerleyişiniz konusunda bayağı bir iş görüyor, fakat abartıldığı kadar değil. Kutulardan neler çıktığından bahsedersem, muhtemelen bu soruna da cevap getirebileceğim.
Şimdi, WB Games tarafından kampanyalı bir şekilde sunulan ganimet kutularından bahsedeyim ilk. Bu kutulardan, 1'i Legendary, 2'si Epic olmak üzere 3 takipçi ve 2 tane de, eğitim emri veya 2 saatlik destekler çıkıyor. Hemen ardından, paketler yer alıyor. Bu paketler, normalde ödemeniz gereken ücretlere göre çok daha ucuza gelecek içerikler sunuyor. Temel olarak ise 2 farklı ganimet kutusu türü bulunuyor. Savaş sandıkları ve ganimet sandıkları olmak üzere 2 farklı sandık çeşidi olarak karşımıza çıkan sandıkların, bir de sınıfları bulunuyor.
Eğer isterseniz, sandıklardan gümüş olanlarını, oyun içerisinde kazanmış olduğunuz paralar ile satın alabiliyorsunuz. Tabii, bu en ucuzu olduğu için, sandıklar arasında en az değere sahip eşyalar da burada bulunuyor. Örneğin, gümüş bir sandıkta 1 tanesi Rare olmak üzere 2 silah veya zırh bulunurken, Mithril kutuda, 4 tane hepsi Legendary olmak üzere silah veya zırh bulunuyor. Bir de ekstra olarak 1 saatlik tecrübe desteği veriliyor. Bu verilen sunulan içerikler de, oyun içerisinde rahatça elde edilemeyecek içerikler değil, merak etmeyin.
Oynanış bu kadar mı yani?
Yok yok, daha yeni başlıyoruz gibi bir şey. Middle-earth: Shadow of War içerisindeki karakter seviyesi ve yetenek sistemlerinden de bahsetmeden geçmek olmaz elbette, değil mi? Tecrübe puanları, görevleri tamamladıkça veya kaptanları alt ettikçe kazanılıyor. Bu sebeple, eğer özel bir nedeniniz yoksa, piyon kıvamındaki düşmanlarla zaman harcamanın pek de bir anlamı bulunmuyor. Seviye atladığınızda ise, 1 yetenek puanı ile ödüllendiriliyorsunuz. Ayrıca, bu yetenek puanlarını kazanmak için belli başlı görevleri de tamamlayabilirsiniz.
Bol bol görevlerinizi tamamladınız, seviyeler atladınız ve bir sürü yetenek puanınız oldu diyelim. Oyunda yetenek puanları bol keseden veriliyor, orası ayrı mesele, ama aynı zamanda oyun tarzınıza göre değişkenlik gösteren bir sürü çeşit yetenek kombinasyonu var. 33 ana yeteneği sırası ile açtıysanız, yeteneklerin alt yeteneklerini de açabilirsiniz. Yetenek başı 1 alt yetenek seçme hakkı tanınmış ne yazık ki ve bazılarında 3, bazılarında ise 2 alt yetenek var. Eğer ok ve yayınıza daha fazla güveniyor, işleri uzaktan halletmeyi seviyorsanız, Ranged sınıfındaki yeteneklerden yürüyebilirsiniz.
İşler yakın mesafeye kadar geldiği zaman hem düşmanları pataklamak, hem de harcadığınız okları tekrar kazanmak isterseniz, Combat sınıfı yeteneklerden 2. sırada bulunan Perfect Counter yeteneği ve ilk alt yeteneğini açmak, bayağı bir işinizi görecektir. Tabii, oynayış tarzınıza göre, alt yeteneği 3. yetenek olarak seçip, başarılı her savunmanızda, bazı düşmanlarınızı öldürme gibi bir seçeneğiniz de mevcut.
Eşyalar ve kaliteleri konusunda neler diyebilirsiniz?
Geliştirici ekip, oyunu yaparken eşya konusunda da kısıtlama yapmamış. 6 farklı ekipmanımız bulunuyor ve her biri farklı özelliklerimizi geliştiriyor. Sırasıyla ekipmanlar kılıç, hançer, yay, zırh, pelerin ve yüzükten oluşuyor. Kılıç, hançer ve yay ekipmanları genel olarak, bulundukları ekipman sınıfının hasarını arttırıyor. Zırh ekipmanları can miktarınızı, pelerinler gizliliğinizi ve yüzükler de focus miktarınızı arttırıyor.
Her şey bu kadarla sınırlı mı? Elbette değil. Ekipmanların aynı zamanda sınıflandırmaları bulunuyor. Common, Rare, Epic ve Legendary olmak üzere 4 farklı kalite sınıfında karşımıza çıkan ekipmanların, tahmin edebileceğiniz üzere, sıralamış olduğum sırayla daha da güçlü özellikler sunuyor. Common kalitedeki ekipmanlar sadece temel özellikleri verirken, Rare kalitedeki ekipmanlar, belli başlı görevleri tamamladığınızda ekstra güçler de veriyor. Epic sınıfı, Rare sınıfına göre daha güçlü özelliklere sahipken, asıl olay Legendary sınıfı ekipmanlarda. Legendary kaliteye sahip olan ekipmanlar, set olarak dizildiğinde daha fazla özellik kazandırıyor.
Bu, ordu mevzusu nedir peki?
Middle-earth: Shadow of War oynarken belli bir aşamaya geldikten sonra, kendi ordunuzu kurmaya başlayabiliyorsunuz. Kazanacağınız bir yetenek sayesinde, düşmanlarınızı domine ederek, onları tarafınıza çekiyor ve düşmanlarınızla, yani eski dostlarıyla çarpışmalarını sağlayabiliyorsunuz. Topladığınız askerleri, düşman komutanları alt etmek için kullanabilirsiniz. Bu da, işinizi fazlasıyla kolaylaştıracaktır.
Hazır düşman komutanlar demişken, bir şeye daha değinmekte fayda var. Düşman komutanları öldürebiliyorsunuz, fakat onları da tarafınıza çekebileceğinizi biliyor muydunuz? İşte, Middle-earth: Shadow of War'un kendisi olmasını sağlayan özellik. Düşman komutanları biraz patakladıktan sonra, uygun bir anda onları da domine ederek tarafınıza alabiliyorsunuz. Güçlerini geliştirebildiğiniz bu komutanları kullanması ciddi anlamda avantajlı. Warchiefler kendilerine koruma seçerken, komutanınızı o seçmelere gönderebilir ve o Warchiefin yanında bir casus olarak kalmasını sağlayabiliyorsunuz. Ayrıca, seçeceğiniz bir komutan, çağırdığınız her an size yardım etmeye yanınıza geliyor.
Grafikler ve optimizasyon konusunda ne diyebilirsin?
Grafik açısından, kesinlikle tatmin edici olduğunu düşünüyorum. Karakter dizaynları, ciddi anlamda muhteşem olmuş. Özellikle Shelob'un insan dizaynına hayran kaldım. Zaten neden hayran kaldığımı da hemen yukarıda bulunan görselden anlayabilirsiniz. Sadece Shelob da değil, Carnan da fazlasıyla büyüleyici bir dizayna sahip. Atmosfer konusunda, en az Middle-earth: Shadow of Mordor kadar başarılı olmuş olduğunu belirtebilirim. Grafik açısından, özellikle yüksek çözünürlüklü doku paketini yüklediğiniz zaman, fazlasıyla büyüleyici olacaktır.
Optimizasyon konusunda da başarılı olduğunu belirtebilirim. Zaten önerilen sistem özelliklerinde Intel Core i7-3770, 12 GB RAM, NVIDIA GTX 970 bulunuyor. Bu, veya benzeri bir sistem ile, 1080p'de rahatça 60 FPS oynayabiliyorsunuz. Ben, NVIDIA GTX 860m ile oyunu, grafik ayarlarının bir kısmı ultrada, bir kısmı da yüksek ayarlarda, 1366x768 çözünürlükte 50-60 FPS performans ile oynamayı başardım. Yani, optimizasyon açısından da, çok aşırı dert bir sistem istemiyor. En düşük, NVIDIA GTX 660 veya eşdeğer bir ekran kartı, fazlasıyla oynayabilmeniz için yeterli olacaktır.
Sesler ve seslendirmeler ne durumda peki?
Savaş atmosferini fazlasıyla hissedebildiğimi belirtmek istiyorum öncelikle. Yani, oyunu oynarken, bir çatışmanın ortasındaysanız, orada bir çatışma olduğunu, başarılı bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Özellikle de sağlam bir ses sistemi veya kulaklığınız varsa. Çıkan seslerden, arka planda nelerin döndüğünü anlayabiliyorsunuz, ki kontratağa kalkmak, Middle-earth: Shadow of War'da önemli bir yere sahip ve bunun için de çevrenizde olup bitenlerin farkında olmanız gerekiyor.
Seslendirmeler konusunda da gayet hoş olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Urukların ve Trollerin seslendirmesini beğendim. Brûz the Chopper ile tanıştıktan sonra, her fırsatta karşımıza çıkmasından sıkılmayacağınızı belirtebilirim. Hareketleri ve tavırları ayrı bir yana, konuşma tarzı insanı ona doğru çekiyor. Düşmanların ve diğer karakterlerin kişiliklerine göre uyumlu seslendirmeler de güzel. Bu konuda da örnek olarak Hûra the Bard'ı gösterebilirim.
Sonuç ne peki?
Middle-earth: Shadow of War, ciddi anlamda çok güzel bir oyun tecrübesi sunuyor. Zorluk açısından biraz dengesiz geldi bana sadece. Yani, bazı yerler aşırı kolayken, bazı yerler bayağı bir zorluyor. Tabii, sınırsız ölme hakkı olunca da, ne kadar zor diyebilirim, orası da ayrı bir tartışma konusu. Bu konu dışında beğenmediğim hiçbir özelliği bulunmuyor oyunun. Oyun içerisinde bulunan ganimet kutuları gözünüzü korkutmasın, benimle aynı hataya düşmeyin. Fakat, sahip olduğu fiyat etiketi biraz dudak uçuklatmıyor değil. 90 TL civarını hak eder, fakat 180 TL gibi bir fiyat etiketi biraz fazla geldi gözüme. Middle-earth: Shadow of War'u kimlere önereceğim konusuna da gelirsek eğer, cebinde fazladan 180 TL'si bulunan ya da indirimleri bekleyebilecek olan herkes için önerebilirim. İstisnalar olur elbette, fakat kendi adıma konuşacak olursam, beni her açıdan tatmin etmeyi başardığını belirtebilirim.
Oyunları İncelediğimiz Bilgisayar
Oyunları PC üzerinde incelediğimiz zaman Casper Excalibur E800 kullanmayı tercih ediyoruz. Casper Excalibur E800, Intel Core i7-7700K işlemcisi ve Z170A Tomahawk anakartı ile bizlerin elinde bulunuyor. Ayrıca RAM olarak 32GB DDR4 2666 MHz, HDD ve SSD olarak da 2TB Sata (7200 RPM), 256 GB SSD kullanıyoruz. Casper Excalibur E800 içerisinde bulunan ekran kartı ise tabii ki 8GB NVIDIA GTX1080.
[inceleme]
