Avatar
Yazar: LeaderGamer, Editör Yazım tarihi: 20.03.2012

Ektiklerin yemeğin tadını belirler

Peki, takım iyi güzel hoş da diğer seçimlerimiz oyunu nasıl etkiliyor? Hayranların oyun hakkında en büyük hayal kırıklığını yaşayacakları nokta bu sanırım. Seçimlerimizin oyuna etkileri temel olarak savaş gücümüzü arttırmaya yönelik. Örneğin, ufak bir spoiler uyarısı vererek gireyim: İlk oyunda rachni ırkını yok etmediyseniz bir görevin sonunda sizin ordunuza yardım için katılacaklar ve silahlarınızı güçlendirmek için işçilerini gönderecekler. Budur yani. Sakın üç oyundur verdiğiniz kararlar sonucunda çıkacak 20 küsur farklı son beklemeyin, hayatınızın hayal kırıklığını yaşarsınız. Hoş, ben çok aksi bir adamımdır. Millet Revelations’un sonuna taparken ben “Lan böyle son mu olur?” demiştim, şimdi de birçok oyuncunun aksine seçimlerin etkisinin çok olmasından memnuniyet duyuyorum. Bilmiyorum nedenini ama tek son her zaman daha çok etkilemiştir beni. Örneğin, bir karakter ölüyorsa ancak başka bir sonda kurtuluyorsa onun ölümü genelde pek etkilemez, çünkü biliyorum ki başka bir sonda o karakter mutlu mesut yaşıyor. Bu her zaman oyunun üstümdeki etkiyi azaltmıştır. Ancak biliyorum ki birçoğunuzun Mass Effect oynarken en çok beklediği şey beş yıllık seçimlerin sonu etkilemesiydi, bu yüzden yüzde sekseniniz oyunun sonundan tatmin olmayacak. Metacritic’te 3-4 puana layık görenlerin de temel yakındığı şey bu.

Zaten oyunun finali bana göre güzel olduğu kadar tartışmalı da. İncelemede heyecan kaçırmamak için çok değinmek istemedim ama, bence yukarıda saydığım efsanelerin finalleriyle karşılaştırılmayacak derecede güzel, bir o kadar da dokunaklı bir finali var oyunun. Ama öte yandan sizi cevapladığından çok yeni, soru ile baş başa bırakıyor ve bıraktığı soruların yanında tam olarak sonrasında ne olacağı belli bir son (ya da sonlar) değil. Biraz da, oyun özellikle sonuyla ME2’deki saf bilim-kurgu havasından ilk oyundaki fantastik-bilimkurgu havasına dönüş yapmış. Bu bakımlardan tatmin olmayan hayranlar var, bir de bunun üstüne seçimlerin etkisinin olmaması eklenince millet iyice kuduruyor. Bunlar aslında Mass Effect’i Mass Effect oyunu yapan şeylerden vazgeçildiğini gösteriyor. Geçtiğimiz haftalarda, biliyorsunuzdur belki, Bioware’e yeni ve “Mass Effect adına yakışır” bir son yapmaları için çok fazla baskı yapıldı. Bunun için yasal işleme başvuran bile oldu. Evet, ne yalan söyleyeyim, her ne kadar ben memnun olsam da, sen o kadar seçimlerimizin ölümcül sonuçları olacağı gazını ver ama sonunda bunlar gıdım etkilemesin. Oldu mu şimdi Bioware?

Ama benim için seçimlerin asıl etkilemesi gereken yerler çok iyi kotarılmış. Kararlarınız sonucunda oyunun anlatımında önemli değişiklikler oluyor ve aslında Mass Effect 3’ün en güçlü yanı da burası: Sunum. Aynı oyunda hem depresiflik, hem gaz, hem romantik hem de ağlatan sahneleri bu kadar iyi yapmak her yiğidin harcı değildir. Evet, Mass Effect 3’te gözünüzden yaş gelecek. Hem de öyle yerlerde o kadar gelecek ki galaksiyi falan bırakıp Normandy’nin üçüncü katındaki listenin başında dikilip duracaksınız. Liara size o küçük mavi çocuklardan bahsettiğinde ya da Garrus’la bar muhabbetini yaptığınızda yüzünüzde buruk bir gülümseme olacak. Kimi zaman film izler gibi aksiyona dalacaksınız, kimi zaman da galaksinin can çekişmekte olduğunu tüm çıplaklığıyla göreceksiniz. ME2’nin indirilebilir içeriği Lair of the Shadow Broker, oynayanlar bilir, o bir buçuk saatte birçok oyundan daha kaliteli bir anlatım sunmuştu. Bu oldukça sıradışı durumun artık Mass Effect’in gelebileceği en üst nokta olarak değerlendirmiştim. Yanılmışım, bu oyunun her bir anı o seviyede veya daha üstünde. Bioware aynı zamanda her yanından klişelik akmaya bu kadar müsait bir hikayede, klişeleri kullanmamak için çok büyük çaba sarf etmiş, özellikle sonmlaradoğru bunu çok çok iyi anlayacaksınız. Her türlü, eğer önceki oyunları oynadıysanız unutulmaz bir deneyim olacak Mass Effect 3 sizin için, ister sonunu beğenin ister beğenmeyin.

Bu muhteşem sunumda elbette ki yeni bestecimizin büyük bir rolü var. Bilmeyenler için, ME3’ün müziklerini Lux Aeterna ya da birçoğunuzun bildiği isimle Requiem for a Dream müziklerinin bestesini yapan Clint Mansell yapıyor. Açık söyleyeyim, Jack Wall devam etseydi bu kadar etkileyici olmazdı o sahneler. Gerek aksiyon sahnelerinde, gerekse sinematiklerde (bkz. Dünya’dan kaçış anı) müthiş bir iş çıkarmış Mansell. Tebrik ediyorum valla.

Bir de söylemeden geçemeyeceğim, sinematiklerde artık her bir cümleyi seçemiyorsunuz. Demoda beni rahatsız ettiyse de, tam sürümü oynayışımda bunun çok yerinde bir karar olduğunu farkettim. Sonuçta, hepsi aynı anlama çıkan üç seçenek arasından birini seçerek sinematiklerin akıcılığını bozmanın bir anlamı yok.

Tepelerde savaş gücünüzden bahsetmiştim birkaç sefer, şimdi bunun nasıl işlediğini detaylandıralım. Oyunun temel ögelerinden olan savaş gücü, sizin üç oyun boyunca topladığınız dostlardan, ırklardan, seçimlerinizden, elde ettiğiniz teknolojilerden oluşuyor. Bunun belli bir minimum değeri var ve son savaşa girmek için mutlaka o değeri geçmiş olmanız lazım. Değer arttıkça ise sonundaki seçenekleriniz artıyor, ki oyunun sonundaki seçeneklerimiz ile topladığımız savaş desteğinin birbirleriyle alakasını oyun biteli iki gün olmuş hala anlayamadım. Budur yani, sakin rachnileri kurtarmışsanız son bölümde onlarla omuz omuza savaşmayı falan beklemeyin.

Bu savaş gücünü belirleyen en önemli etkenlerden birisi de galaktik hazırlık, ya da gayri resmi adıyla çoklu oyuncuyu oynama miktarınız. Modun eleştirisini birazdan yapacağım ancak önce sistemin nasıl çalıştığını açıklayalım. Bu miktar bir yüzde olarak gözüküyor ve toplam askeri gücünüz bu yüzdeyle çarpılıyor. Siz çoklu oyuncu görevleri yaptıkça bu yüzde artıyor ama uzun süre oynamazsanız da yavaş yavaş azalıyor. Bu sistem açıkçası beni çok da rahatsız etmedi, ama yine de oyunu daha fazla orijinal satmak için yapılmış bir numara olduğu apaçık ortada. Ne olursa olsun, orijinal olsun veya olmasın çoklu oyuncu kesinlikle ana hikâyeye karıştırılmamalıydı.

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.