Son zamanlarda yeteneklerin konuşturulduğu oyunlara yavaştan doymaya başladım gibi geliyor. Çünkü, bu inceleme yazıma konuk olan yapım da, yetenek ve zamanlamayı çok fazla önde tutan bir yapım. Tabii, şöyle bir şey de var, eğlendim oynarken. Cidden eğlendim. Sadece arada Alt+F4 çekmiş olabilirim. Neden böyle girişimlerimin olduğundan Indivisible inceleme yazımın detaylarında bahsedeceğim elbette. Çektiğim işkenceyi paylaşmazsam çatlarım. Ben de böyleyim, ne yapayım?
Indivisible hikaye olarak bizlere ne sunuyor?
Oyuna başlar başlamaz kendimizi Unknown adında garip bir şeyle kapışırken buluyoruz sağlam bir ekiple. Bilmeyenler için, Unknown adına sahip olan bu yaratığımsı varlık mı desem, ne desem karar veremediğim şey, Bilinmeyen adına sahip. Yani, oyun bizi bir nevi bilmediğimiz bir şeyle kapıştırıyor. Biraz vuruşup atıştıktan sonra, elemanlardan biri silahını çekiyor ve lazeri dayıyor kafasına. Ondan sonra da işte ufak tefek sahneler falan. Tabii, hiç konuşma geçmiyor. Bu da, en başta, "Galiba bu oyunda konuşma yok." düşüncesine sahip olmanıza sebep oluyor. Neyse ki, çok geçmeden mevzu değişiyor.
Ardından, kendimizi çok geçmişte, Ajna'nın, yani ana kahramanımızın köyünde buluyoruz. Burada da, babamızın yanına dövüş teknikleri çalışmaya gidiyoruz. Dikkat çeken detaylardan biri de, Ajna isimli kızımızın babasına ve annesine dair bir şey bilmemesi. Babası da tam söyleyecek gibi oluyor, salıyor. Tabii, hikayeyi mahvetmeyeceğim. Her neyse, sonrasında babamız köye geri dönüyor. Biz de geri dönerken bir bakıyoruz ki köyden dumanlar yükseliyor. Bir anda köye doğru koşmaya başlıyoruz. Köye vardığımızda ise, bir elemanla kapışıyoruz. Kapıştıktan sonra başlıyor zaten asıl oyunumuz da.
Hikaye boyunca oyunda insanlar tanıyor ve bu insanları iç dünyamıza alıyoruz. Incarnation adı verilen bu kişiler, oyunculara dövüş esnasında ve diğer birtakım yerlerde yardımcı oluyor. Birden fazla arkadaşımız olduğu için de, oyuncuların kendi isteklerine göre takımlarını ayarlamaları gerekmekte. Yani, siz ne isterseniz öyle bir takım kurabilirsiniz. Karakterlerin yeteneklerinin farklılık gösteriyor olmasının da altını çizmemde fayda var. Bu yüzden, size göre en güçlü olan veya oynamaktan zevk aldığınız takımı kurmanızı tavsiye ederim.
Oynanış mekanikleri nasıl?
Aslında, çok basit temel oynanış mekaniklerine sahip bir oyun. Fakat, Indivisible inceleme başlarında da altını çizmiş olduğum üzere, sizin yeteneğiniz ve zamanlamalarınız çok büyük bir önem taşıyor. Ayrıca, sakin olarak oyunu düzgünce takip etmeniz gerekmekte. Yoksa, takımca gümleyebilirsiniz. 1-2 kişi devrilirse yine sıkıntı yok da, takımca gümlerseniz mevzu sıkıntı. Ayrıca, daha önceden varsa bilemeyeceğim, kusuruma bakmayın bu konuda ama gördüğüm kadarıyla dövüş sistemi fazlasıyla yenilikçi.
Şimdi, önce saldırılardan bahsedelim. Ben, PC platformunda oyun kontrolcüsü ile oynadım. Bu yüzden de, onun üzerinden bahsedeceğim tecrübelerimden bahsederken. Takımınız 4 kişiden oluşuyor. Dövüş esnasında X, Y, A ve B tuşlarında yer alıyor bu elemanlar. Düz vuruşlar için, eğer karşıdaki düşman size vurmuyorsa, sahip olduğunuz vuruş sayısı kadar X, Y, A veya B tuşuna basarak seri seri düz hasar vurabiliyorsunuz. Dikkatinizi çekerim, düşman vurmuyorsa dedim. Çünkü, düşman size saldırıyorsa işler bir tık daha değişiyor. O farklı bir konu olduğundan, önce bu saldırı konusunu halledelim.
Yapmış olduğunuz saldırılar, bu şekilde düz hasar veriyor. Aynı anda birden fazla karakterin vurmasını sağlayabiliyorsunuz fakat dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü, eğer yanlış anlarda vurursanız vuruş hakkınız boşa gidebiliyor. Bu, özellikle de yön tuşları ile değiştirdiğiniz vuruş şeklinizle kombolarken önemli bir durum oluyor. Vuruş esnasında yön tuşları ile, düşmanların zayıf noktalarına vurabiliyorsunuz. Örneğin, yukarı tuşuna basarak vurduğunuzda, düşman havaya uçuyor. Bir karakterle havaya uçurduktan sonra, başka bir karakterle vururken dikkat etmeniz gerekiyor. Vuruşlarınız, düşman havadayken altındaki boş kalan kısımda boşa gidebiliyor. Gerçekten güzel ve ince bir detay diyebilirim.
Indivisible dövüş mekaniklerinden bahseder misin?
Dövüşleriniz esnasında bulunduğunuz tarafın üstünde bir bar yer alıyor. Güzel kombolarla birlikte bu barı doldurabiliyorsunuz ve bu bar sayesinde yeteneklerinizi kullanabiliyorsunuz. Bu yüzden, akıllıca davranmanız gereken bir yer olduğunu söylemem çok doğru olur. Yine, saldırılar konusunda, yön tuşları ile yukarı, aşağı gibi yönleri kombolayarak düşmanlarınızın savunmalarını kırmanız gerekebiliyor. Bir yerden sonra eliniz alışıyor zaten ve hızlı hızlı işlerinizi halledebiliyorsunuz. Bu yukarıda olan bar da, bu tarz kombolarınız ile de ekstradan dolabiliyor.
Savunma konusunda ise yine doğru zamanlamalar şart gibi bir şey. Çünkü, savunurken bardan harcıyorsunuz. Fakat, doğru zamanlama yaparsanız, size bir miktar bar şeyi veriliyor. Bu da, zamanlamanıza bağlı olarak kârlı bir durum olabiliyor. Düşman hangi karakterinize saldırıyorsa, doğru anı hissettiğinizde o karakterinizin bulunduğu tuşa basmanız gerekmekte. Bunu yaptığınız sürece hiçbir sorun yok. Eğer düşman bütün takıma saldırıyorsa, bu sefer de LB tuşu ile tüm takımı savunmaya alabiliyorsunuz. Tabii, gördüğüm kadarıyla bu savunma daha fazla bar harcıyor ama başarılı olursa bir anda bar doldurabiliyor.
Partinizdeki elemanları seçmeden önce yeteneklerine bakmak isteyebilirsiniz. Her karakterin, yön tuşlarında bulunan farklı saldırıları olabiliyor. Bunlara dikkat etmeniz ve takımınızı ona göre ayarlamanızı kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ederim. Kendiniz nasıl daha rahat oynayacaksanız, kendi ritminizi nasıl bulacaksanız ona göre ayarlayın. Örneğin, aşağı yön tuşuna önemli yetenek bulunan karakterinizi A tuşuna almak rahatlatabilir. Çünkü, A tuşu da aşağıda ve bu sayede, zaten zamanlamaların önemli olduğu heyecanlı ve dikkat kesilen dövüş içerisindeyken, hatırlamanız ve kullanmanız da çok problem olmayacaktır.
Indivisible hakkında başka ne söyleyebilirsin?
Harita üzerinde bazen gizli yerler olabiliyor. Bu gizli yerleri bulmak da size düşüyor. Hatta, gizli yerlerin bile gizli yerleri olabiliyor. Gözünüzü iyi açmanızda kesinlikle fayda var. Ayrıca, oyunda seviye sisteminin olduğunu da belirtmem gerek. Standart işleyiş tabii bu. Düşmanları öldürdükçe edindiğiniz tecrübe puanları ile seviyeniz yükseliyor. Bu da, daha iyi hasar, can vesaire demek oluyor. Çok standart bulduğum bir sistem olduğu için çok da üstünde durasım yok açıkçası.
Oyunun dünyasında gezinirken kaybolduysanız, korkmanıza pek de gerek yok. Çünkü, oyunda bir harita mevcut. Oyunun dünyasında gezinirken yukarı tuşuna basarsanız, üstünüzde karelerin bulunduğu bir harita belirir. Buradan bakarak yolunuzu bulabilirsiniz. Bir diğer hoşuma giden nokta da, oyunun dünyası oldu. Oyun her ne kadar 2 boyutlu el çizimi karakterlerle bizlere kendini sunuyor olsa da, dünyasındaki nesnelerin 3 boyutlu olması çok hoş bir görüntü ortaya çıkarmış.
Performans konusunda ne durumda?
Açıkçası Indivisible inceleme sonucuna geçmeden önce belirtmem gereken bir şeyler var. Oyun, zaten görsel açıdan pek fazla bir şey sunmuyor ama yine de birtakım gözüme çarpan problemler var. Tahminen gelecek yamalarla düzeltirler fakat yine de şu an için benim için bir sıkıntı. İlk 10 dakikasını sizlerle paylaşmak isterdim ama nedense bunu yaparken bir anda oyun kapatıyor kendini. Kapatıyor ama öyle kapanmıyor da, arkada kalmaya devam ediyor. Ön plana da bir şey alamadığımdan görev yöneticisini kullanamıyorum. Bu yüzden ya oturumu kapatmam gerekiyor ya da PC'nin yeniden başlatma tuşuna basmam gerekiyor.
Bir başka hoşuma gitmeyen nokta da, an itibari ile oyunun maksimum 60Hz destekliyor olması oldu. Elimde kullandığım sistemin ne kadar performans sunduğunu görmek istedim ama sol üstte sadece 60 FPS sayısını görebildim ne yazık ki. Bir diğer sorun da, oyunu tam ekran dışında sağlıklı oynayamıyor oluşum oldu. Alt + Enter tuşları ile küçük ekrana geçebiliyorum ama bu sefer de çözünürlüğü yükseltemiyorum. Çerçevesiz pencere ve pencere modları ile pencere modlarının çözünürlük ayarları çalışmıyor.
Oyunu oynadığım PC’nin donanımı:
- CPU: Intel i9 9900K @3.6GHz
- GPU: Asus Turbo 1080 Ti
- RAM: 2x16GB 3000MHz CL15
- Anakart: Asus ROG Strix Z390-E Gaming
- SSD: Samsung Evo 970 250GB
Indivisible sistem gereksinimleri (Minimum):
- İşletim Sistemi: Windows 7 64-bit
- İşlemci: Intel Core i3-2100
- Bellek: 6 GB RAM
- Ekran Kartı: GeForce GTX 560
Indivisible sistem gereksinimleri (Önerilen):
- İşletim Sistemi: Windows 10 64-bit
- İşlemci: Core i5-3470
- Bellek: 8 GB RAM
- Ekran Kartı: GeForce GTX 670
Indivisible inceleme sonucu nedir?
Indivisible inceleme sonucu kısmına geldik sonunda. Açıkçasını sorarsanız, benim görüşümce fiyat etiketinden daha kaliteli içerik sunuyor. Fakat, yine de fiyat ve sunduğu oynanış karşılaştırması yapmayacağım ve direkt bana yaşattıklarını dile getireceğim. Indivisible, PC'de oynadığım bir oyun oldu. Steam platformundaki fiyat etiketi, 115 TL fakat an itibari ile %10 ön sipariş indirimi söz konusu. Bu da, 103,50 TL demek oluyor.
Fiyat etiketinden bahsettiğimize göre, Indivisible inceleme sonucundan bahsedebilirim demekti. Şimdi, oyun gerçekten yeteneklerinizi konuşturduğunuz bir yapım olmuş ve görsel sanatı cidden çok cici duruyor. Ayrıca, girmiş olduğunuz kapışmaları kazanmak da sizin, "Bayağı iyiyim ya!" gibi düşüncelerle egonuzu tatmin ediyor. En azından bende öyle oldu, halbuki hiç de beceremem. Bu, benim gözümde çok hoş bir özellik açıkçası. Neredeyse bütün kapışmaların böyle heyecanlı geçmesi, her ne kadar mükemmel bir oyun olmasa da, benim gözümde önemli bir yere getiriyor yapımı. Eğer basit mekanikli ama yetenek gerektiren oyun istiyorsanız, bu oyuna şans vermenizi tavsiye ederim.
