Neden video oyunlarına bu kadar ilgi duyduğunuzu hiç düşündünüz mü? Ya da birçok yapabileceğiniz sosyal ve asosyal olarak o kadar aktivite sizlere sunulmuşken; neden video oyunlarını tercih ediyoruz? Bu sorunun aslında birçok cevabı olduğunu söyleyebiliriz. Fakat en göze çarpan cevaplardan birisi, video oyunlarının size sunduğu yeni bir dünyadan; sizin farklı bir dünya yaratarak her şeyi kendinize göre tasarlamanız ve bunu yaparken de tamamen özgür olmanızdır. Gerçek yaşamdan koparak, kafanızda tasarladığını bu dünyada istediğinizi yapabilirsiniz. Her video oyunlarında bu özgürlük kavramı olsa dahi, bazı serilerde bu kavram daha üst seviyelerde kendisini gösteriyor.
Kuşkusuz ki özgür bir açık dünya kelimesini duyduğunuz zaman akla ilk gelen oyun serilerinden birisi Grand Theft Auto’dur. Aslında bakarsanız bu seri, sadece oyun severler tarafından değil; oyunlar ile alakası olmayan kişiler tarafından da yakından tanınmaktadır. Sizlere ayrı bir dünya sunmayı başaran oyun, diğer video oyunlarından farklı bir seviyede özgür olmanızı sağlayarak; gerçek yaşantınızda yapmak istediğiniz fakat yapamadığınız davranışlar için zemin hazırladı. Peki ya siz bu seri ile nasıl tanıştınız?
Kendimden bahsedecek olursam, ilk olarak Grand Theft II ile seriye adım attım. O yıllarda bir bilgisayara sahip olmadığım için arkadaşlarım bilgisayarından ya da evimizin altında bulunan ve video oyunları ile içli dışlı olmamı sağlayan bilgisayar dükkanında oynayabiliyordum. Üsten görünümlü olmasına rağmen, o zaman kadar böyle bir dünya ile karşılaşmamıştım. Araba sürüyordum, ateş ediyordum ve bunları bilinçsiz bir şekilde yaparak zevk alıyordum. Atari ile oyun dünyasına girmiş biri olarak, ciddi anlamda farklı bir dünya sunulduğunu o zaman anlamıştım. O günden sonra Grand Theft Auto serisi benim için çok farklı anlam taşıyordu.
Zaman geçti ve artık kendime ait bir bilgisayara sahip oldum. İlk oyunlarımdan birisi de Grand Theft Auto: Vice City olmuştu. Bir heyecan ile alıp kurduğum oyuna girmek biraz zahmetli olmuştu. O yıllarda ufak olmam ve orijinal oyun piyasasının bu kadar yaygın olmaması beni korsan ile tanıştırmış ve “crack” kavramı ile karşılaştırmıştı. Crack sorunu çözdükten sonra, dünya benim için yok olmuştu. Hiç görmediğim o renk cümbüşü beni benden almıştı. 3 boyutlu bir özgürlük sunan Vice City haritası, şimdiki haritalara göre küçük kalıyor. Fakat o yıllarda öğrenmek hiç o kadar da kolay olmamıştı (Şimdi hepimiz o haritaya çizebiliriz, eminim). Vice City’den sonra ise, daha eski zamanda piyasada olan serinin üçüncü oyunu yani Grand Theft III ile tanıştım. Fakat Vice City’den sonra sizin de tahmin edeceğiniz gibi oyunu sönük olarak karşıladım ve Vice City’de geçirdiğim vakit kadar oynayamadım.
Ve işte o oyun duyuruldu Grand Theft Auto: San Andreas! Elime geçen bir dergi sayesinde gördüğüm San Andreas adeta beni büyülemişti. Geniş bir arazi, modifiye seçenekleri ve tabi ki daha fazla özgürlük! Sabırsızlık ile beklediğim oyun için her zaman oyunları temin ettiğim bilgisayar dükkanına her gün uğrar olmuştum. Sonunda isteğime kavuşmuş ve 6 adet CD ile korkunç bir macera başlamıştı. Uzun uğraşlar sonucunda oymaya başladığım oyun ile hiç tatmadığım zevkleri bana tattırmayı ilk dakikadan başarmıştı.
Lise zamanımda piyasada kendisini gösteren Grand Theft Auto IV, orijinal olarak sahip olduğum ilk Grand Theft Auto serisinin ilk oyunu olmuştu. Yaklaşık 8 ay sonra bilgisayar platformuna gelen oyun, performans ve Social Club sorunları ile çile haline dönüşmüştü. Gelen güncellemeler ile bir nebze nefes almamızı sağlayan ekip, yanlış portlama yüzünden şu an bile beklenilen performansı verememektedir. Ama hiçbir şey kuzen Roman Bellic ile bowling oynamamıza engel olamaz!
Artık gelelim hepimizin merak içerisinde beklediği Grand Theft Auto V’e… 2011 yılından beri dedikodular ile gündeme gelen oyun, 2013 yılında tam olarak kendisini göstermişti. Oynanış videolarını ağzım açık bir şekilde izlerken, Rockstar Games’ten gelen o açıklama ile dünyam yıkıldı. Oyun şu an için sadece PlayStation 3 ve Xbox 360 platformları için çıkış yapacaktı. Bilgisayar platformunun es geçilmeyeceğini biliyorduk fakat aylar geçti hatta yılar geçti. Bilgisayar ve yeni nesil konsollar için duyurulan oyun bir kez daha hepimizi heyecanlandırdı. Ama bir kez daha kötü bir haber ile karşımıza çıkan ekip, GTA V bilgisayar sürümünü 2015 yılına ertelediğini duyurdu. Evet, bütün konsol oyuncuları oyunu bitirip, çevrim içi oyun moduna dalmış ve üstüne üstlük oyundan sıkılıp, bir kenara atmışlardı. Bu ertelenmenin üstüne 3 hafta daha rötar yiyen oyun, sonunda bizlerle yani bilgisayar oyuncuları ile buluştu. Sonuç olarak oyun, eski nesil konsollardan yaklaşık 18 ay ve yeni nesil konsollardan ise 4 ay sonra piyasadaki yerini aldı. Bilgisayar oyuncularını üzen ekip, bakalım gönlümüzü alabildi mi?
Yukarı ki satırlarımda, birazcık sıkıcı da olsa, sizlere Grand Theft Auto serisi ile tanışmamı dile getirdim. Hepimizin yakında tanıdığı bu seri, Dan ve Sam Houser ikilisi tarafından kurulan ve kısa zamanda ün yapan Rockstar Games tarafından geliştirildi ve geliştirilmeye devam ediliyor. Genel olarak açık dünya türünde başarılı yapıtlar ortaya koyan firma, GTA V ile bu başarısını devam ettirdi. Satış rekorları kıran oyun, bilgisayar platformunda da aynı başarıya gösterebilecek mi? Gelin hep beraber Los Santos’a doğru yol alalım…
Kişilik bozukluklarına karşın dikkatli olalım…
GTA V’de hangi karakter olacak sorusuna birçok iddia bulunmuş olsa da firma hepimizi şaşırtmış ve daha önce hiç karşılaşmadığımız üç adet karakteri bizlerle tanıştırdı: Michael De Santa, Trevor Philips ve Franklin Clinton… Seride karşılaştığımız ilk farklılık olan karakter sistemiyle hikaye kurgusu daha güzel bir biçimde aktarılıyor. İlk önce karakterlerimizi yakından tanıyalım.
Michael De Santa ile başlayalım. Michael tam bir aile babası diyebiliriz. Amanda isminde bir eşe ve Jimmy ve Tracey isminde ise iki adet yavrusu bulunmaktadır. Karakterimiz uzun zaman önce, büyük soygunlar gerçekleşen bir grup ile beraber çalışmaktaydı. Fakat bu işin daha tehlikeli olacağını anlayan Michael, FIB (oyunda ki polislerimize verilen isim) ile anlaşarak; soygun esnasında kendisini öldü gösterir. Tanık koruma programı altında yaşamını sürüden Michael, Los Santos’da zengin kesimlerin bulunduğu bölgede evi ve banka hesabında yüklü miktarda parası vardır. Aile içinde büyüyen sorunlar Michael’i gün geçtikçe çürüyordu. Bunun yanında da yaşadığı hayattan zevk alamayan karakterimiz eski, aksiyon dolu günlerine devam etmek istiyordu.
En eğlenceli karakter Trevor Philips olarak karşımıza çıkıyor. Trevor, hayatının altın dönemlerinde usta pilot idi. Fakat sinir kontrolsüzlüğü nedeni ile bu işinden kovulan ve yetkisi elinden alan karakterimiz, biraz önce bahsettiğimiz soygun grubuna katılmıştı. Fakat, Michael’in öldüğünü sandığı soygun; karakterimiz için de son olmuştur. Polislerden kaçmayı başaran tek kişi olan Trevor, artık uyuşturucu ticaretine el atmıştır. Çevresinde korkulan bir tip olan karakterimizin, ne zaman ne yapacağını kestirmeniz gerçekten çok zor. Sinirli yapısının yanında, eğlence kimliği ile ön plana çıkan Trevor, oyunda ki en ilgi çeken karakter olduğunu söyleyebiliriz.
Ve son olarak gelelim Franklin Clinton’a… Irkçılık yapmayan geliştirici ekip (her ne kadar doğru, oynayınca göreceksiniz), bu karakterimizi zenci biri olarak karşımıza çıkarttı. Yaşadığı mahalleden dolayı erken yaşta iğrenç işlere bulaşan karakterimiz, gençliğini hapishanelerde geçirmiş. Daha sonra tövbe edip, gelini ayağını bu işlerden çeken Franklin, araba satış mağazasında çalışarak helal para yolunu tercih eder. Fakat, daha iyi bir yaşam isteyen karakterimiz, çalıştığı bir gün Michael ile tanışır. Adeta bir baba olarak gördüğü Michael ile kısa zamanda dostluk kuran Franklin, hayallerine ulaşmak için artık daha yakındır…
Karakterlerimiz ayrıca kendilerine özel yetenekleri ile de ön plana çıkıyor. Michael sahip olduğu nişancılık yeteneği ile zevkli çatışma zemini hazırlarken; Max Payne’de ki gibi çatışma esnasında zamanı yavaşlatabiliyor. Psikopat karakterimizi Trevor ise, yakın dövüşler için ideal bir isim. Daha fazla zarar verebilen karakterimiz, uçak kullanma konusunda daha yetenekli olduğunu bir kez daha hatırlatalım. Franklin ise, işinden dolayıdır ki araç sürme konusun bir hayli yetenekli. Soygun esnasında şoför olarak kullanacağınız karakterimiz, keskin virajlarda zamanı yavaşlatarak daha iyi dönüşler sağlayabiliyor.
Dünya dönüyor sen ne dersen de…
Bu üç renkli karakterimiz ile oynayacağımız oyunda, istediğimiz zaman karakterler arası geçiş yapabiliyoruz. Bu geçişlerde en çok hoşuma giden olay ise, karakterlerimizin yaşamına devam ediyor olması oldu. Mesela, siz Franklin’i kontrol ediyorsunuz ve sıkıldınız. Trevor’a geçtiğiniz zaman onu herhangi bir iş üstünde bulabiliyorsunuz. Bu da akan şehir hayatını bizlere bir kez daha göstermiş oluyor.
Hikaye olarak karmaşık bir kurgu bizleri bekliyor. Oyunda üç adet karakter bulunması bu karmaşıklığa yol açan en büyük etkenlerden birisi oldu. Oyuna başlamadan önceki en büyük korkularımdan birisi de bu olmuştu aslında. Size verilen üç adet karakter, bunlar ile ayrı ayrı görevler ve üstüne üstlük yan görevler… Fakat korktuğum bu karmaşık kurgu, ilk görevlerden itibaren beni kendisine çekmeyi başarmıştı. Michael ile Franklin’in yolları kesiştikten sonra, beraber iş yapmaya başlarlar. Fakat yaptıkları bir soygun da öyle bir kanıt bırakır ki Michael, haberleri izleyen Trevor hemen eski dostunu yani ölü bildiği Michael’ın peşine düşer. Ayrı ayrı görevlerin ardından, bir süre sonra da toplu olarak yapacağınız görevler, hoş vakit geçirmenizi sağlıyor.
Bu görevlerin büyük bir kısmının soygunlardan oluştuğunu belirtelim. Soygun için ise size gerekli olan tek şey güzel bir ekip… Her soygunda ekibin yapısını değiştirebiliyor ve para ile adamlar tutabiliyorsunuz. Uzmanlık seviyesine göre belirli ücret isteyen bu kişiler, yaptıkları hareketler ile bazen sizleri sinir krizine sokabiliyor.
Hepimiz Grand Theft Auto serisini, ciddi görevleri ile tanıdık. Özellikle GTA IV yapıtında ki görevler, ciddi anlamda hikayeye yön verirken; ciddiyet konusunda mükemmeldi. GTA V ise, senaryo yapısını karmaşıklığa rağmen korurken; ciddi görevlerin yanında da absürt görevleri de oyuna dahil etti. Tabi ki Saints Row serisi kadar absürt olmayan görevler, oyuna ayrı bir tat katıyor. Bu eğlenceli yan görevleri ise daha çok Trevor karakteri ile tadacaksınız. Eski nesil konsollarda ki incelememizde zaten hikaye konusunu derin bir biçimde incelediğimizden dolayı, daha fazla ayrıntıya girmeyelim. Hem aynı şeyleri tekrarlamanın yanında; henüz daha oynamamış olanlar için de spoiler nedeni olabilir.
Satın almak mı?! Hem de çalmak dururken!
Nasıl bir senaryo olduğunu kafanızda oluşturdunuz. Ama hep görev mi yapacağız yahu? Bir kere bu Grand Theft Auto ruhuna aykırıdır! Herkes itiraf etsin, ilk GTA oyununu oynadığını zaman göreve mi koştunuz? Tabi ki hayır! Size verilen özgürlüğün tadını çıkardınız. Yolda gördüğünüz ve beğendiniz araçlardan birini alın ve koyulun maceraya…
Aslında ilk oyundan itibaren oyunda yapılabilecek birçok etkinlik bizlerle buluştu. Fakat GTA V ile bu etkinlikler farklı bir boyuta ulaştı. Sörf, yamaç paraşütü, spor etkinlikleri, öz çekim, yarış aktiviteleri, doğa gezileri, sinema gibi hayatın içinden birçok aktiviteye oyunda rastlamanız mümkün. Fakat beni mutsuz eden bir aktivitenin çıkarılması da pek hoş olmadı. San Andreas ile hayatımıza giren aşk hayatı, GTA IV ile devam etmiş hatta internetten dahi hatun düşürülerek keyifli vakitler geçiriliyordu. Ama artık bu aktivite, GTA V’te olmadığını belirtelim. Artık daha çok striptiz kulübünde zaman geçiririz artık ne yapalım…
Bu aktivitelerin dışında hepimizin yakından ilgileneceği ve oyunun isminden de anlayacağınız üzere araba hırsızlığı! Araçların büyük önem taşıdığı oyunda, San Andreas’ta olduğu gibi modifiye günlerimize geri dönüyoruz. Façalı (!) araçlar ile dolaşabildiğimiz oyundaki modifiye baştan salınma yapılmayarak, üzerinde çalışıldığını belli ediyor. Oyunda her karakterin bir adet arabası olduğunu belirtelim. Diğer araçları alıp, modifiye ettikten sonra garajınıza götürmezseniz; artık o araca elveda diyebilirsiniz. Bu yüzden de hep korkum olmuştur bütün serilerde… Güzelce arabanız ile göreve gidersiniz, ama görevde zorunlu olarak farklı bir araç kullandırır ya da sizi başka bir yere atar. Geriye döndüğünüz de ise o araç yok olmuştur. Açıkçası Rockstar Games, buna bir çözüm getirmek zorunda. Mesela Sleeping Dogs isimli oyunumuzda, araçları güzelce satın alabiliyor ve nerede bırakırsak bırakalım garajda o aracı bir daha bulabiliyorduk. Buna benzer bir uygulamayı da, GTA serisinde görürsek çok seviniriz.
Silahlar konusunda ise ekip, çeşitliliği biraz daha azaltmış durumda. Bunun yanında yakın dövüş sistemleri üzerinde başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Fakat, özellikle FPS modunda, silah modellemelerin yetersiz olduğunu görmekteyiz. Ama Grand Theft Auto için bu kadarının yeterli olduğunu biliyoruz.
Beyler ağalar! Los Santos ne tarafta?
Senaryo ve aktivitelere kısaca göz attıktan sonra gelelim, bunları gerçekleştireceğimiz şehrimize yani Los Santos’a! “At least it was before i f*cked everthing up…” Bu sözü hepiniz hatırlıyorsun değil mi? Carl Johnson yani nam-ı değer CJ ile tanıdığımız Los Santos, büyük görkemi ile tekrar karşımıza çıktı.
Los Santos şehrine girdiğiniz zaman ilk olarak nereye uğrayacağınızı tahmin edelim: Grove Street! Aslında bizi bu şehre alıştıran mahalle idi burası… Burası her şeyin başladığın yer idi. GTA V’e de ev sahipliği yapan Los Santos’u tanımak nerdeyse imkansız bir hal aldı. Sonu olmayan şehir yaşamının da Santos’u daha ilgi çekici yaptı.
Grand Theft Auto V, serideki en büyük haritaya sahip oyun olarak karşımıza çıktı. Eee tabi o kadar aktivite sağlayan firma, bunu için de güzel bir harita sunması gerekirdi. Fakat harita yönünden sıkıntıların olduğunu söyleyebilirim. Haritanın tamamına baktığımız zaman, bana Red Dead Redemption’ı hatırlattı. RDR’de de muhteşem büyüklükte harita vardı fakat içi boştu. Yapımcılar, oyunun eski tarihte geçtiği için normal olarak karşılamıştı. Ama aynı sorun GTA V’te de karşımıza çıktı. Kabul ediyorum, şehir dışında ki mekanlar doldurulmaya çalışılmış fakat biraz daha özen gösterilebilirdi. Harita büyük olsa dahi, içi boş bir büyüklük olduğunu belirtelim.
Hazır haritadan söz açılmışken; oyunda bizlere yardımcı olan ve sol altta bulunan küçük haritamız da küçük bir değişim söz konusu. Aslında mermi göstergesi, mahallesi göstergesi ve alt yazılar da bu değişimden nasibini aldı. Saydığım bu etmenler ekranınıza yapışmış durumda. Nasıl mı? Mesela göstergemiz sol alt tarafa yapışmış ve kenarlarında hiç boşluk yok. Alt yazı ise, ekranın en alt yerine hizalanmış şekilde duruyor. İlk dakikalardan itibaren gözüme çarpan bu ayrıntıyı, kısa bir süre sonra oyunun atmosferi sizlere unutturuyor.
Mendel'in Bezelyeleri yerine Rockstar Games’in Bezelyeleri!
Senaryomuz harika, Los Santos muhteşem, özgürlük desen doruk noktasındasın. Peki ya geriye ne kaldı: Çoklu Oyuncu Modu!
Grand Theft Auto: San Andreas ile hayatımıza giren çoklu oyuncu modu, Grand Theft Auto IV ile devam etti. Aslında iki oyunun çoklu oyuncu modunda yapacak pek bir şey yoktu ta ki Grand Theft Auto Online gelene kadar…
Eski nesil konsollarda ilk günden sunucu hatası yaşana ve yaklaşık birkaç hafta oynanmaya kapatılan GTA Online, bilgisayar platformu için aynı hataya düşülmemiş. Hatasız sunucuların yanında ayrıca yeni gelen özellikler ile de 30 kişilik sunucular devreye girdi. GTA Online’da, eski serilerde olduğu gibi diğer oyuncular ile yarış, ölüm maçı gibi modları deneyebiliyorsunuz. Bunların üstüne ise geliştirici ekip, ayrı bir eşli oyun görevlerini dahil ederek; çoklu oyuncu modunu sıradanlıktan kurtarmaya çalışıyor. Heists oyun modu ile ayrı bir eğlence kapısı açan Rockstar Games, soygun konusunda rakipleri olan Payday ve Battlefield: Hardline ile başa çıkabilecek mi merak söz konusu…
Yeni gelen bir diğer özellik ise, çoklu oyuncu modunda kendinize ait bir eve sahip olabiliyorsunuz. Evin içini de paranızın yettiği kadarı ile düzenleyip, arkadaşlarınız ile vakit geçiriyorsunuz. Arkadaş demişken, GTA Online’ın tadını çıkarmak istiyorsanız kesinlikle tek girmeyin! İnanın bana, eğer tek girerseniz GTA Online sizin için pek eğlenceli olmayacaktır.
Tüm bu eğlenceli GTA Online yapısına tek bir şey gölge düşürdü: Karakter Modelleme! GTA Online için bir karakter yaratmanız gerekiyor. Fakat RPG türünde olan bir modelleme beklemeyin. Size sunulan seçenekler ile karakterininiz annesini, babasını, nine ve dedesini seçerek, onların kalıtımına uygun bir karakter ortaya çıkıyor. Yani Rockstar Games neden böyle ucuz bir yola kaçmış, gerçekten anlayamadığım durumlardan birisi oldu.
Birisi Sanal Gerçeklik mi dedi?
Sanal gerçeklik dediysek de, o kadar abartmayalım. Grand Theft Auto V; devamlı süren şehir yaşantısı, senaryo ve yapılan aktiviteler ile güzel bir yaşam simülasyonu olarak oynanabilir bir hale getirilmiş. Canlı grafik yapısı ile atmosfere uyum sağladığınız ve kısa süre içerisinde kendinizi kaybettiğiniz oyun, grafiksel anlamda zirveye çıkarıldı. Bilgisayar platformuna özel 4K ve 60 fps değerleri ile gönülleri fetheden geliştirici ekip, fps sınırının olmayacağını da belirtince performans tutkunlarını heyecanlandırmayı başardı. Optimizasyon sorunu yaşamamız, bizleri en çok mutlu eden olaylardan birisi oldu. Şayet Grand Theft Auto IV'ü hatırlarsanız, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Gelen yeniliklerden bir diğeri ise FPS modu oldu ve çok iyi oldu, çok da güzel oldu tamam mı? Bu zamanda kadar TPS oyun yapısına alıştıran Rockstar Games; yeni nesil konsollarda ve bilgisayar platformunda FPS modunu oynanabilir hale getirdi. İstediğimiz zaman TPS, istediğimiz zaman FPS bakış açısı ile deneyim kazandığımız oyun, böylelikle daha fazla oynanabilir bir hal almış diyebiliriz.
Hazır yeniliklerden bahsetmiş iken, merakla beklenen Rockstar Editor’ü de es geçmek olmaz. Bu araç sayesinde özel dakikaları ve anları kayıt edebilirsiniz. Bunun yanında sunulan efektler ile Hollywood’a taş çıkartan kendi filmlerinizi yapabilirsiniz. Ayrıca, hazırladığınız videoları hiçbir indirme ya da ek işlem yapmadan sosyal paylaşım platformlarında özgür biçimde paylaşabileceksiniz.
İncelemeyi biraz uzun tutmuş olabilirim. Zaten birçoğunuz oyunu oynadı ve bitirdi bile... Fakat ilk kez oynayacak olan insanlar için oyunumuzu kısaca tanıdık. Grand Theft Auto V, gelecek modlar ile bilgisayar platformunda zengin bir yapıt olarak kendini yenilemeye her zaman devam edecektir.
[inceleme]
