Avatar
Yazar: Can Dikiş, Editör Yazım tarihi: 21.04.2014

Geçen haftaki o büyük kaostan sonra bu hafta Game of Thrones, başlıktan da anlaşılacağı gibi pek bir dingin, olaysız geçti diyebiliriz. Ya da bir önceki bölüme nazaran bize öyle geldi biraz. Tipik olaylı Game of Thrones bölümü sonrası bu hafta o büyük olayın Westeros’ta yarattığı etkiyi gördük. Joffrey’nin ölümü sonrası Kral Şehri yine ölen bir kralın ardından yasını tutuyorken asıl etkiyi karakterlerin gözünden gördük. Bu bölümde Kral Şehrindeki sahnelerin bir çoğu aslında bolca karakter çözümlesi içeririyordu.

Tywin Lannister neden Tywin lannister olduğunu kanıtlar nitelikte yine şov yaptı resmen. Bu zeki adamın savaş ve akıl oyunlarındaki ustalığı, küçük Lannister ve aynı zamanda yeni kral Tommen’i etkisi altına alırken yine ortaya çıktı. Beraber yaptıkları ‘’Bir kralda olması gereken en önemli özellik’’ konulu diyalog hem Westeros tarihine bir çok gönderme yaptı hem de bir kral-kraliçe de olması gereken özellikleri vurgulayıp adeta bölüm sonu kapanışı kusursuz yapan ‘’zincir kırana’’ müthiş bir gönderme de bulundu. Ayrıca Littlefinger’ın da ortamlara geri döndüğü bölüm oldu. Sansa’yı kaçırması ve Jofrrey suikastinde parmağı olması ne kadar korkutucu bir karakter olduğunu gösteriyor aslında.

759999gotmp092513ep403-53251webp-a29822_960w

4. Sezonun kesinlikle en bomba karakteri olan Prens Oberyn ise kendi tarzında(!) eğlenirken Tywin Lannister’ın kendisine yaptığı teklif açıkçası epey şaşırttı en başta. Ancak sonra anladık olayı, bastık alkışı. Cidden zeki adam bu Tywin yahu. Zaten koca krallığı kukla gibi oynatmasından anlamıştık ancak bu sezon da şova devam ediyor. Oberyn ise gerçekten eğlenceli bir karakter ve bu sezonun ileriki bölümlerinde o da şova katılacak diye hissediyorum. Tyrion cephesinde ise işler gittikçe dramatikleşiyor. Yapmadığı bir cinayetten yargılanacak olması zaten can sıkan bir durumken yakınlarındaki insanların tehlike de olması ise iyice çileden çıkaran bir durum.

Pod’a yaptığı benim için kendini riske atma gerekirse aleyhimde şahitlik yap diye diretmesi zaten gözümüzde reyiz olan Tyrion’ı gittikçe reyizlerin reyizi mertebesine ulaştırdı. Kesinlikle Game of Thrones’un başrol karakteri kim deseler bir çok kişinin ağzından çıkacak kelime Tyrion reyiz olur sanırım. Ancak yukarıda bahsettiğim Joffrey’nin ölümü üzerinden yapılan karakter çözümlemelerinin can alıcı noktası da Jaime’de ortaya çıktı. Cercei ile olan artık bitmeye yakın ilişkisi, ‘’neden bu kadar nefret dolu bir kadına aşığım ki!’’ şeklinde isyanı ve oğlunun cesedi yanında Cercei’ye yaptıkları artık iyice olaylardan koptuğunun kanıtıydı adeta. Zaten şu dizide nedense en sevdiğim birkaç karakterden biri Jaime oldu hep, hep griydi öyle de olmaya devam edecek gibi.

759999gotmp083113ep403-7741webp-9aa699_960w

Gri demişken Arya ve Hound’un yine yardırmaya devam ettiği bir bölüm oldu. Hikayeleri nereye doğru gidecek bilmiyorum ama Braavos kelimesinin geçmesi bile heycanlandırdı beni. 2. Sezonun bomba karakteri Jaqen h’ghar’ın yetiştiği ve suikastçilerin memleketi olarak bilinen Bravos’a yolu düşecekse eğer Arya bölümleri hızlansın istiyorum. Ve 40 dakika boyunca sadece Arya ve Hound’un maceralarını gösterseler sıkılacağımı sanmıyorum hiç.

Stannis ise pasif kalmaya devam ediyor ancak onun da yardıracağı aşikar. Zira ne durumda olduğunun farkında. Ayrıca Sör Davos’un Bravos bankasına gönderdiği mektup ise ileride güzel olaylayların habercisi. Neredeyse bütün olaylar ileriye hazırlık aşamasındaydı bu bölümde. Ancak bu sezon en çok değişimi gösteren karakter kesinlikle Jon Snow. Artık ‘’You know nothing Jon Snow!’’ triplerinden kurtulmuş, biraz daha bir şeyler biliyor, biraz daha karanlık ve ayakları yere basan bir şekilde duruyor. Yabaniler kuzeyden acımasızca ilerlerken kaleyi nasıl savunacaklar cidden merak konusu ancak bu sezon en fazla olay ve aksion o taraflarda olacak belli.

759999got403080613hsdsc13761webp-9aa69f_960w
Gelelim bölüm ismi olan Zincir kırana. Khalessi 3 sezondur hunharca yardırıyor ve bu sezonun ‘’khalessi yardırmalı’’ bölümü 3 numaraya denk gelmiş. Bölüm başında Tywin ve Tommel’in yaptıkları konuşmadaki kral-kraliçe vasıflarının her birini taşıyor Khalessi. Gözümüze baya baya soktular bu bölümde. Zeki, cesur, adaletli, yanındaki danışmanlarına güveniyor sahip çıkıyor ve ayn zamanda onların kuklası olmuyor. Khalessi’yi canlandıran Emilia Clarke’nin oyunculuk bakımından biraz pasif kaldığını düşünmüştüm diğerlerine nazaran ancak o da bu bölüm yardıran isimlerin başındaydı. O elfçeye benzeyen dile hakimliği ve mimikleriyle Khalessi’ye verdiği pozitif etki bölümün sonunu daha da güzelleştirdi. Bu bölümde yeni Dario Naharis’e biraz ısındırdılar.

Meerenle şampiyonla yaptığı düello enfesti. Ancak şunu da belirtmeden geçmeyeyim; beyaz kadının siyah tenli insana getirdiği özgürlük muhabbetinin biraz cılkı çıkmaya  başladı. İki cümle duyup özgürlüğünün değerini anlayan salak insan gibi duruyor o köleler, böyle olmamalı. Biraz daha derin yapabilirlerdi bu durumu. Onun dışında yine kusursuz bir bölümdü, gelecek bölümlere hazırlık aşamasında olmasına rağmen 10 üzerinden 9’luk kalitedeydi. Gelecek hafta görüşmek üzere.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.