Zaman ilerledi ve yeni konsollar geldi. PS 2 yavaş yavaş dönemini tamamladı. PES 6 serisine geldiğimizde artık futbol oyunu sektörü kızışmaya başlamıştı.Grafikleri ve oynanışı olsun, FIFA yavaş yavaş geride kalırken PES gerçeği ortaya çıkıyordu. PES 6 bir hastalık gibi yayıldı. Ardından çok tartışılan PES 7 çıktı mı çıkmadı mı sorusu ortaya atıldı. (Hey gidi günler) aslında PES 7 diye oyun yoktu. PES 6 zaten Asya'da Winning Eleven 7 şeklinde çıkmıştı. Takvimlerimiz 2008 yılına geldiğinde FIFA'nın PES karşısında neredeyse dengede durabilen son serisi yine bir ayrı efsane olan FIFA 2008 o yıl piyasaya sürüldü. Ardından KONAMI artık böyle ikili oyun olmuyor, değiştirelim bu işi deyip Pro Evolution Soccer 2008 adında oyununu Asya ve Avrupa'da aynı isimle piyasaya sürdü. FIFA'nın PES karşısında ezileceği yıllar artık başlıyordu.
Devam eden yıllarda artık futbol oyun sektörü gelişen grafikler ve oynanışla gerçekçiliği yakalamayı,gerçek futbol keyfini sunmayı hedefliyorlardı.PES 2009 ve FIFA 2009 artık FIFA'nın bir şeyler yapması gerektiğine dair sinyalleri yeterince EA Sports'a iletti. Çünkü, tam bir hezimete uğrayan FIFA her ne kadar PES'in -hala da devam eden- lisans sorununa karşı üstün olsa da paslaşma,grafikler ve oynanış bakımından PES'in çok gerisinde kalmıştı. FIFA 09 istenileni veremedi. PES için güzel yıllar başlayacak ancak bu yıllar kısaca sürecekti..
Yıl 2010 olmuş ve PES adının doğuşunun neredeyse 10. yılı olmuştu. Kapağı son yıllara damgasını vuran Barcelonalı ve kimi otoritelerce dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu kabul edilen Lionel Messi ve Atletico Madrid'de yıldızı parlayan ve Liverpool'a tranfer olan İspanyol oyuncu Fernando Torres paylaşıyordu ve PES o yıl bana göre zirveye ulaşıyor, altın yılını yaşıyordu. Ama PES serisi bu şöhrete ve beğeniye kendini çok kaptırdı.
