Avatar
Yazar: LeaderGamer, Editör Yazım tarihi: 03.11.2010

Şu anda herkes ağzımdan “Bethesda bu kez başardı!” cümlesinin dökülmesini bekliyordur eminim. Fakat yazının başında belirtmek istiyorum ki, “Başardı!” denecek kadar büyütülecek bir şey yok. En azından şimdilik yok.

Bu düşüncemin nedenlerini merak ediyordur çoğunuz, incelememize grafiklerden başlayalım o zaman…

Oyunda karakter oluşturmadan tutunda, çevre detaylarına kadar her şey vasat denilecek bir seviyede.  Fallout 3 neyse sizin için, New Vegas’ da aynı değerlerde olmalı grafik açısından gözünüzde. Günümüz grafik teknolojisine göre çok gerilerde kalıyor diyebilirim.

Biraz hatalardan bahsetmek istiyorum. Oyunda birçok grafik hatası mevcut. Daha oyuna başlar başlamaz fark edebileceğiniz, “Doktor Mitchell” in meşhur kafa dönme sahnesi. Sanki adamın kafası yana doğru kırılmışçasına yamuk ve 360 derece dönüyor. Neyse ki çevrimiçi güncellemeler sayesinde bu hata ortadan kaldırıldı. Bunun dışında karakterimizin yürüyüşü ve koşuşu sırasında, sanki buzda ilerliyormuşuz hissine kapılmamak işten değil. Yürürken birçok adım atıp, aslında çok da ilerlemediğimizi görebiliriz bazen. Çevremizdeki eşyalar bize tamamen duyarsız ve etkisiz…

Fakat bu söylediklerim, oyunun oynanmayacak bir oyun olduğunu veya kalitesiz bir oyun olduğunu göstermez. Aksine hikâye bakımından oldukça zengin ve ilgi çekici bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Herkes oyunda grafik aramaz, bazıları için hikâye her şeyden daha önemlidir…

Hikâyeyi herkes Fallout 3’ ün devamı olarak beklese de, pek öyle sayılmaz. Nükleer savaşın etkisi bir önceki oyuna kıyasla daha az. Bunun nedeni şehirlerin farklı olmasından başka bir şey olamaz diye düşünüyorum. Çünkü Fallout 3’ de 2285 yılını yaşıyorduk. Şimdi ise 2288 yılındayız. Hatırlarsak savaş 2077 yılında olmuştu. Yani tüm bunlar demek oluyor ki, 200 senede etkisi tamamen geçemeyen bir savaşın, 3 senede geçmesi mümkün değil. Üstelik Vegas diğer oyunda oynadığımız şehirlerden hem daha sakin, hem de daha aydınlık.

New Vegas’ daki konuya gelecek olursak da, oyunda bir kuryeciyi canlandırıyoruz. Fakat başımızı nasıl bir belaya sokuyorsak artık, bir çete tarafından yüksek bir tepeye gömülüyoruz. Ardından bizi bir robotun gömüldüğümüz yerden kurtarmasıyla, yukarıda bahsettiğim kafası dönen adam “Doktor Mitchell” in evinde uyanıyoruz. Oyundaki amacımız bize saldıran çeteyi bulmak…

Oyunda anlatmak istediğim çok fazla ayrıntı var aslında. Ama hepsini burada anlatmaya kalksam ne sayfalar yeter ne de, zaman. Demek istediğim şey aslında şu. Bir karakter hayal edin, cephanesini, ilacını, suyunu, yemeğini yani oyundaki temel ihtiyaçlarını sizin oynayışınızla karşılasın. Örneğin, karşınıza mutasyona uğramış bir canlı çıktığını ve ona ateş ettiğinizi düşünün. Bu yaptığımız gayet normal. Fakat ateş ettikten sonra, karakterimizin silahtan çıkıp yere düşen mermi kovanını alması bize gayet ilginç gelecektir. Kovanı alma sebebimiz, daha sonra kovanı tekrar barut ile doldurup bunu bir cephane olarak kullanabilmemizdir. Evet! Yanlış duymadınız, cephane sıkıntısı çekmeyeceksiniz… Tabi ki bunu yapabilmeniz için yetenekli olmalısınız. Oyunda yeteneklerimizi kendimiz belirliyoruz, yetenekten kastım “Character Skills” Nasıl mı belirliyoruz?

Oyunun başında bize belirli bir skill points veriliyor, onları istediğimiz yeteneklere göre dağıtma şansımız var, fakat bunu yaparken bazı şeylerden fedakârlık etmemiz gerekiyor. Örneğin çevreden topladığımız çeşitli bitkilerden kendimize ilaç yapabiliyoruz fakat bunu yapabilmemiz için, “Medicine” yeteneğinizin gelişmiş olması gerekiyor. Veya kilitli bir kapıyı, kapalı bir kutuyu açmak için “Lockpick” yeteneğinizin gelişmiş olması gerekiyor. Yani başta size verilen Skill Points’ leri bu Skillere ihtiyacınız kadar, dengeli olarak dağıtmalısınız.

Kendi karakterimden örnek vereyim, benim oynadığım karakterin “Sneak” yeteneği çok gelişmişti mesela. Yani normal bir karakteri bir yaratık 15 Metre mesafeden görüp peşine takılabiliyor ve saldırıya geçebiliyorsa, benim karakterimi bu mesafedeki bir yaratık fark edemiyordu. Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur.

Oynanış konusunda bahsetmek istediğim o kadar çok şey var ki, unutmadan “Hardcore Mode” dan da bahsetmek istiyorum biraz. Hardcore Mode, oyuna bazı zorluklar ve detaylar ekleyerek, oyunu daha zevkli fakat bir o kadar da zor bir hale getiren bir özelliktir. Ayrıca birçok oyuncunun ilk defa bu oyunda tanıştığı ve her oyunda görmek isteyeceği, zekice düşünülmüş bir buluştur.

Oyuna başladıktan sonra tüm yetenek ve karakter özelliklerinizi belirlememizin hemen ardından karşınıza bir seçenek geliyor. Bu seçenekte oyunu “Hardcore Mode” da oynamak isteyip istemediğiniz soruluyor size. Aslında birçok kişi bilmese de tüm oyunun gidişatını ve kaderini burada belirliyor.  Eğer onay verirseniz, oyunda bazı zorluklarla karşılaşacaksınız. Örneğin “Hardcore Mode” aktifken, yanınızda taşıdığınız “Stimpak” (Bir çeşit sağlık aracı, iğne gibi) sizi belirli bir süre geçtikten sonra iyileştirecektir. Normal oyunda Stimpak, anında etki gösterip sağlığınızı geri getirir. Bunun dışında “Hardcore Mode” aktifken, açlık, susuzluk ve uykusuzluk sizin için sürekli bir sorun haline gelebilir. Karakterinizi uykusuz bırakmamalı, acıktığı ve susadığı zamanda bu ihtiyaçlarını gidermeniz gerekmektedir. Ayrıca vücudunuzda herhangi bir ekleminiz kırıldığında bunu tedavi etmek içinde bir doktora veya doktor çantasına (Doctor’s Bag) ihtiyaç duyarsınız. Bunlar tamamen “Hardcore Mode” un getirdiği ve normal oyun modunda olmayan özelliklerdir. Yani daha fazla ayrıntı, daha fazla zorluk demektir :)

Birazda çevreden bahsedeyim, oyun Mojava çölünde geçiyor. Ve elektriğinde nereden geldiğini hepiniz tahmin ediyorsunuzdur. Evet, dünyaca ünlü Hoover Barajı, oyundaki en büyük çetelerden birinin elinde olduğu için, şehrimiz barajın tüm imkânlarından fazlasıyla faydalanıyor. Çete deyince aklınıza küçük sokak çeteleri gelmesin, küçük çetelerde var oyunda tabi ki ama benim bahsettiğim oluşum artık bir örgüt olmuş. Kendilerine “New California Republic” kısa adıyla “NCR” diyorlar. Anlamı ise “Yeni California Cumhuriyeti”. Bu örgüt silah, cephane, teknoloji ve para bakımından diğer örgütlerden çok üstün.

Birde “Caesar's Legion” çetesi, var sözü geçenler arasında. Fakat bunlar biraz daha asi, isyankâr ve NCR’ ye göre biraz daha güçsüzler. Bir süre sonra bu çeteler tarafından artık tanınmaya başlayacaksınız. Ve her kasabada adınız geçmeye başlayacak.

Toparlayacak olursak, oyun çok güzel bir hikâyeye ve ayrıntıya sahip. Fakat yapımcı firmamız bunu tam olarak grafiğe dökememiş :) Oyundaki detay ve sürekli değişen görevler, oyundan zevk almanıza yetecek derecede bence. Alın, oynayın, oynamadım demeyin…

Grafikler : 70

Sesler : 85

Oynanabilirlik : 90

Genel : 85

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.