Bol aksiyon dolu bir RPG oyununa adımınızı atmak ister misiniz? Eğer cevabınız evet ise, Eidos Montréal tarafından geliştirilen ve Square Enix tarafından dağıtımcılığı üstlenilen Deus Ex: Mankind Divided, aradığınız oyun olabilir. Oyunumuz, Deus Ex: Human Revolution'ın bir devam oyunu olarak geçiyor ve Deus Ex'den sonra yaşanan olayları konu alıyor. Adam Jensen'ı kontrol edeceğimiz bu oyunu, bu kadar ön bilgi ile incelemeye var mısınız? Merak etmeyin, Deus Ex: Mankind Divided incelememiz ardından oyun hakkındaki net düşüncelerinize sahip olabileceksiniz!
Her şeyden önce senaryoya bir bakalım.
İncelememize her zaman olduğu gibi, birazcık senaryodan bahsederek başlamak istiyorum. Fakat merak etmeyin, öyle çok önemli, oyun zevkinizi etkileyecek derecede spoiler vermeyeceğim. Şimdi, Deus Ex: Mankind Divided ile 2029 senesine bir yolculuk ediyoruz. Aug Incident sonrasında geçen oyunumuz, Adam Jensen'ın bu olaydaki hataları ile başlıyor. Daha doğrusu Adam Jensen, bu konuda çok hatası olduğunu düşünüyor. Bu hataların haricinde, artık yarı robot insanlarımız ile normal insanlarımız arasında büyük savaşlar çıkmaya başladı ve bu yarı robot insanlar çok ciddi bir şekilde, baskı altında kalarak saldırılar yapmaya başlıyor.
Deus Ex: Mankind Divided'da yönettiğimiz karakter olan Adam Jensen, Interpol tarafından oluşturulmuş Task Force 29 ile çalışmakta. İnsanlar tarafından oluşturulan bu grup, yarı insan teröristlere karşı hareket etmekte ve gruptaki tek yarı robot kişi de biziz. Senaryomuz ise bu bilgiler dahilinde bizleri Prag'a atıyor ve oradaki istasyona bombalı bir saldırı düzenleniyor. O saldırıdan sonra bizlerin yarı robot özellikleri bir türlü doğru çalışmıyor. Bu özelliklerin tamiri için doktora gidiyoruz ve sonucunda tüm güçlerimiz gidiyor. Oyun ise tam burada başlıyor. FPS ve RPG ögelerini birleştiren bu oyunda, senaryo temelleri bu kadar olsa da, genel bir şekilde senaryo anlatımı tek kelime ile berbat. Bu yüzden senaryo olarak hiçbir şey beklemenizi önermiyorum.
FPS ile RPG türü tekrar bir arada.
Deus Ex: Mankind Divided'ın senaryosu ne kadar kötü ise, oynanışı o kadar güzel. Öncelikle, oyunda FPS ve RPG ögeleri çok yaygın bulunduğu için, sürekli olarak yapacak şeyler bulabiliyorsunuz. Ana görevler, yan görevler, görülmesi gereken yerler, teknolojinizi arttırma puanları, silahlar, silah yükseltmeleri, eşya üretmeler, saymaya devam etsek daha gideriz efendim. Bunlar, oyunda karşınıza çıkabilecek şeylerden sadece birkaçı. Tüm bunların yanı sıra, oyunu temel kısımdan oynamanın birkaç yolu bulunuyor. Şöyle söyleyeyim, şu an oyunda kayıtlı 20 saatim filan oldu, hatta incelemenin ileri kısımlarında çok daha da yükselebilir, bu oyun sürem boyunca hiç kimseyi öldürmedim. Sadece bayıltıcı tabancam ile ve fiziksel dövüşüm ile düşmanlarımı bayıltarak yoluma devam ettim. Peki, neden?
Oyunun tamamını hiç silahlı çatışmaya girmeden bitirmeye çalışıyorum çünkü oyunun bu kısmı gerçekten çok kötü. Yani, insanı silah kullanmaktan soğutacak derecede kötü. Çok sık FPS oyunu oynamam evet ama kötü bir FPS mekaniğini de tanırım herhalde. Oyunda gizlilik ögeleri olmasa, gerçekten çatışma ögeleri ile çok kötü bir oyun olacaktı Deus Ex: Mankind Divided. Bu yüzden çok rahatlıkla diyebilirim ki, Deus Ex: Mankind Divided'ı gizlilik ögeleri kurtarmış. Ayrıca, gizlilik ögelerinin bir parçası olan hack işlemleri de oldukça zevkli. Bana başka bir oyundaki hack sistemini anımsattı fakat hangi oyunu henüz anlayamadım. Fakat Deus Ex: Mankind Divided, hack ve gizlilik ögeleri üzerinde gerçekten çok başarılı bir oyun olmuş.
Çene çalmak da önemliymiş ya!
İsterseniz, dövüş mekaniklerinden bahsetmeye biraz daha devam edeyim. Oyunu, bol aksiyonlu, bol kanlı bir şekilde savaşarak oynamak mümkün demiştik. Aynı şekilde, gizlilik ile düşmanları bayıltarak oynamak da mümkün. Bazı noktalarda ise, görevleri sadece konuşarak bitirebiliyorsunuz. Herhangi bir aksiyona girmenize bile gerek kalmıyor. Buna pek şaşırmadık çünkü Deus Ex: Mankind Divided'da olabildiğince özgürüz. Diyaloglarda çok geniş bir şekilde söyleyebileceklerimizi seçebiliyor, senaryoyu söylediklerimize ve yaptığımız seçimlerimize göre yönlendirebiliyoruz. Bu yüzden ne dediğinize çok dikkat etmeniz, hatta ne dediğinizi yer yer hatırlamanız bile gerekiyor.
Geçtiğimiz oyunlarda olduğu gibi, bu oyunda da dövüşlerimize yarı robot özelliklerimizi katabiliyoruz. Geçtiğimiz oyunun özellikleri bu oyunda da yer alırken, aralarına yenileri de ekleniyor. Örnek vermek gerekirse, artık elimizden bir nano bıçak çıkartabiliyor, koruyucu bir kalkan oluşturabiliyor veya elektroşok silahı kullanabiliyoruz. Tabii tüm bu özelliklerimizi kullanırken, enerjimize de dikkat etmemiz gerekiyor çünkü enerji bar da henüz oyundan gitmiş değil. Bu yönde Deus Ex: Mankind Divided gerçekten çok başarılı bir iş çıkarmış. Özellikle, bu yarı robot yeteneklerimizi çok dikkatli seçmemiz gerekiyor çünkü aynı anda çok özellik etkinleştirir isek, karakterimize kalıcı hasarlar verebiliyor. Bu yüzden puanlarımızı sadece kullanacağımız yeteneklerimize harcamamız gerekiyor.
Silahlarınızın özellikleri, gideceğiniz görev için çok önemli.
Deus Ex: Mankind Divided ile silahlarımıza biraz daha özelleştirme detayları geliyor ve bu detaylar gerçekten oynanışı çok etkiliyor. Evet, özelleştirme seçenekleri çok az. Sadece namlı, nişan ve mermi tipimi değiştirebiliyoruz. Mesela, zırh delici mermi tipi, EMP mermileri ve standart mermiler bulunuyor. Zırh delici mermiler sizlerin de tahmin edebileceği gibi üstünde zırh olan düşmanlarımız üzerinde işe yarıyor. EMP mermileri ise güvenlik kamerası gibi ögeleri devre dışı bırakmamızda işe yarıyor. Ayrıca, susturucu taktığımızda mermilerin verdiği hasar büyük derecede düşerken, artık kimse silahınızın sesini duymuyor. Bu yüzen görevlere girmeden önce detaylı bir şekilde envanterinizi ayarlamanız gerekiyor. Neyle karşılaşacağınızı her zaman bilemeyebilirsiniz.
Silahlardan, senaryoya hızlı bir geçiş yapmak gerekirse; oyunda bu konu üzerinde tekrar oynanabilirlik bulunuyor. Daha önce dediğim gibi, görevlere çok farklı şekilde yaklaşabiliyoruz. Arkadaşlarımız ve düşmanlarımız ile diyaloglara girdiğimizde onlara kibar davranabiliyoruz, üstünlük taslayabiliyoruz veya alttan alabiliyoruz. İnsanlara nasıl yaklaştığımız, oyunun tamamını değiştrebiliyor. Buna bağlı olarak final bölümü de değişiyor ve 1'den fazla son görebilme imkanımız oluyor. İşte bu yüzden, Deus Ex: Mankind Divided bence birçok kez oynanabilir bir oyun. Sadece senaryo değil, farklı oynanış tarzlarını, farklı yetenekleri deneyebilmek için bile baştan oynamaya başlayabileceğiniz bir oyun.
Performans ve grafikler.
Deus Ex: Mankind Divided'ı incelerken, MSI sponsorluğunda MSI GT72S 6QE Dominator Pro G kullandık. Daha detaylı söylemek gerekirse sistemimiz, NVIDIA GTX 980M, 16 GB RAM ve Intel Core i7-6820HK donanımlarından oluşuyor. Çok daha detay istiyorsanız, sizleri şu sayfaya alabiliriz. Peki, bu cihaz ile nasıl bir performans aldık? Hemen söyleyelim, oyundaki kapalı mekanlarda, "High" grafik ayarlarında hiçbir düzeltme yapmadan, stabil 75 FPS alıyorduk. Zaten ekranımızın yenileme hızı da 75Hz. Fakat açık dünya kendini göstermeye başladığı zaman genelde 45 FPS ile 50 FPS arasında gidip geliyorduk. Fakat bu FPS değeri hiç sorun kaynağı değildi çünkü zaman zaman 50 de olsa, zaman zaman 45 de olsa, o değer oldukça stabildi. İnsanın gözünü yormuyordu.
Oyunun grafikleri ise oldukça hoş. Performans kusursuz olmasa bile, oyunun kaplamaları, efektleri, çevre detayları ve karakter görünümleri gerçekten oldukça güzel. Bu yüzden Deus Ex: Mankind Divided gerçekten gözünüze hitap edebilen bir oyun. Sesler de aynı şekilde. Ses efektleri ve karakter seslendirmeleri de oldukça başarılı. Fakat sesler de, grafikler ve performans gibi kusursuz değil. Yani, şöyle bir özet geçmek gerekirse, görsel ve performans olarak Deus Ex: Mankind Divided gayet güzel bir oyun.
Artık yavaş yavaş bitirelim.
Deus Ex: Mankind Divided, RPG ve FPS ögelerini çok güzel harmanlamış bir oyun. Senaryo olarak çok başarılı bulmasak da, oyunun gizlilik unsurları ve oyunu bu gizlilik unsurları üzerinden oynamak gerçekten keyif verici. Bir yandan da oyundan keyif alabilmeniz için tek şart. Çünkü ateşli silahlar ile gireceğiniz çatışmalar gerçekten ama gerçekten berbat. Bunların haricinde, karakter geliştirme kısmı, envanter yönetimi, silah özelleştirme ve oyunun açık dünya yapısı da oldukça yerinde. Özellikle keşif kısmına çok önem verilmiş. Eğer açık dünya oyunlarında keşif yapmayı seviyorsanız, Deus Ex: Mankind Divided sizi hem bu keşiflere itebiliyor, hem de gereken ödülü veriyor. Bu yüzden haritanın her köşesine bakmak istiyor insan. Hack işlemlerinden alınan keyifleri, karakter diyaloglarında ve senaryonun genelindeki kontrolün bizim elimizde olması da ayrı bir güzellik. Performans bakımından ise, MSI GT72S 6QE Dominator Pro G ile hiçbir sorun yaşamadık efendim.
[inceleme]
