Far Cry sayesinde farklı farklı yerlerde bulunduk. Fakat bu yerler genellikle bizlerin yaşadığı zamana yakın zamanlardı. Far Cry serisinin son oyunu olan Primal ise bizleri alışılmış yakın zamanların dışında bir yere atıyor. Milattan önceki yıllara dönüyoruz ve taş devrini en baştan tekrar yaşıyoruz Far Cry Primal ile birlikte. Peki, Far Cry serisinde büyük bir değişikliğe giden Ubisoft, ne kadar başarılı olabilmiş? Gelin hep birlikte bir göz atalım!
Oros Vadisi'ne Hoş Geldiniz
Far Cry Primal, daha önce de söylediğim gibi milattan önce 10.000'de geçiyor. Taş Devri'ni yaşıyoruz ve kontrol ettiğimiz karakterimizin adı Takkar. Hedefimiz ise Wenja kabilesinin kaybolmuş üyelerini bulmak ve kabilemizi güçlendirmek. Far Cry Primal'ın senaryosu boyunca bahsetmiş olduğumuz Wenja kabilesini, Oros Vadisi'nde tekrar kuracağız ve git gide büyüyeceğiz. Kabilemiz büyükçe, farklı karakterler ve bunlara bağlı olarak farklı yenilik ve yetenekler göreceğiz. Tabii bu yeniliklere silahlar da dahil. Bu silahlar oldukça önemli çünkü Far Cry Primal'da ilerledikçe farklı tiplerde, daha güçlü düşmanlar göreceğiz.
Far Cry serisinin geleneksel açık dünya ögelerinden kesinlikle vazgeçmemiş olan Far Cry Primal, yine içerisinde ele geçirilmesi gereken bölgeler, açılması gereken silahlar ve geliştirilecek yetenekler bulunduruyor. Bunların haricinde, Far Cry Primal'ın gece-gündüz döngüsü oldukça önemli bir yer tutuyor oyunda. Çünkü, Far Cry Primal'da artık soğukluk diye bir kavram bulunuyor. Geceleri oldukça soğuk olan Oros'da hayatta kalmak bu yüzden oldukça zor. Ayrıca, gündüz karşılaştığınız bazı ölümcül hayvanlar, geceleri daha da ölümcül olabiliyorlar. Far Cry Primal'ı isterseniz 200 saat oynamış olun. Karanlık çöktüğünde korkacak bir şeyler mutlaka olacaktır.
Eski Gelenekler Artık Yok
Far Cry 3 ve Far Cry 4'ü hatırlıyorsanız, silah veya ekipman olarak oldukça zengindik. Fakat, oyunun geçtiği zamandan ötürü, Far Cry Primal'da durum pek öyle değil. Tabancalar, tüfekler, el bombaları gidiyor ve bunların yerini mızraklar, sapanlar ve yay-ok ikilisi alıyor. Tüm bu değişen silahlar Far Cry Primal'ın savaş/dövüş sahnelerini yavaşlatsa da, artık yürüyen bir cephanelik değilsiniz. Yani, Far Cry Primal gerçekten Taş Devri hissini oyuncuya yansıtmayı başarıyor. Tüm bunların haricinde artık ölmek için de çok fazla yol var.
Sizi öldürebilecek şeylerden en önemlisi ise zırhlı canavarlar. Yani, aslında insanlar fakat canavardan farkları yok. En güçlü mızraklarınız ile bile bu arkadaşları öldürmeniz neredeyse 1 dakika sürebiliyor. Tabii bu güçlü şeyleri de kolayca öldürmenin bir yolu var. Bu yol ise evcilleştirebileceğiniz hayvanlar. Far Cry Primal'da doğanın en tehlikeli hayvanlarını bile evcilleştirebilip, kendi emriniz altında savaştırabiliyorsunuz. Sadece savaş değil tabii ki. Evcilleştirebildiğiniz bu hayvanları binek olarak kullanabiliyorsunuz veya sizler için avlanmalarını sağlayabiliyorsunuz.
Yakın Dostlarımız da Önemli
Far Cry Primal'da daha önce de dediğim gibi hayvanları evcilleştirebiliyoruz. Evcilleştirebildiğimiz her hayvanın farklı ve benzersiz yetenekleri bulunuyor. Her hayvan, bir süre sonra sizin bir parçanız olmaya başlıyor ve çok daha rahat hareket edebiliyorsunuz. Mesela, öncelikle baykuşunuz ile bölgeyi tarayıp, diğer saldırgan hayvanlarınız ile 30 saniye gibi kısa bir sürede hedefinizi ele geçirebilirsiniz. Hem de hiç zorlanmadan.
Far Cry Primal tabii yine hoş grafikler ve güzel bir performans ile karşımıza çıkıyor. Oyunu PC platformunda 60 FPS akıcılık ile oynayabilmek, oyunun savaş sahnelerini gerçekten benzersiz bir şeye dönüştürüyor. Arada sırada oyunun etkileyici manzaralarına da dalıp, gitmemek elde değil tabii ki. Kısaca Far Cry Primal, gerek görsellik olsun, gerek performans açısından olsun oldukça hoş bir oyun olarak karşımıza çıkıyor.
Oros'un Karanlık Tarafı
Her güzel şeyin bir kötü tarafı da var tabii ki. Far Cry Primal genel olarak oldukça hoş bir oyun olsa da oyunun bazı negatif yönleri ne yazık ki Far Cry Primal'ı geri çekiyor. Bu açıdan Far Cry Primal'ın en eksik yönü, oyun içerisinde eşli oyun (Co-Op) modu olmaması. Bunun yanı sıra, silah setleri oldukça hoş olsa da ne yazık ki sayı olarak bu silahlar oldukça az. Yani, tüm oyun boyunca sürekli aynı şeyleri kullanmak ne yazık ki oyuncuyu sıkabiliyor. Tüm bunların haricinde oyunun mekaniklerinin Far Cry 4'e çok benzemesi de sanki aynı oyunu oynuyormuşsunuz hissini veriyor oyuncuya.
Kısaca bir toparlamak gerekirse, Far Cry Primal oldukça eğlenceli bir oyun. Oyunun zamanının çok farklı olması, Far Cry Primal ile tanıtılan yenilikler oldukça hoş fakat genel olarak mekaniklerin Far Cry 4 ile olan benzerliği ne yazık ki Far Cry Primal'ın o hoş havasını alıp götürüyor. Ayrıca silah sayısının oldukça az olması da oyunun dövüş/savaş mekaniklerini de çıkmaza sokuyor diyebilirim. Karar sizin efendim!
[inceleme]
