Uzun zamandır Call of Duty oynamadım. En son doya doya Call of Duty: Black Ops III oynadığımı hatırlıyorum, o da oyunun çıkış yılı içerisindeydi. Sonrasında Call of Duty: Infinite Warfare ve Call of Duty: Modern Warfare Remastered oyunlarını gördük ama Call of Duty: Modern Warfare Remastered ile yaşadığım nostalji ağır geldi, hemen oyundan sıkıldım. Call of Duty: Infinite Warfare hakkında ise bir şey söylememe gerek yok sanırım. Zombi modu ile bir süre eğlensem de, çoklu oyuncu modu benim için tamamen bir çöplük idi. Şimdi günümüze dönelim, çünkü Call of Duty: WWII betası çıkışını yaptı ve bu beta sürecine yakından göz atacağız, incelemesini yapacağız. Bakalım Call of Duty WW2 özel kapalı betası ne kadar hoşumuza gitmiş?
Heyecanlı bir bekleyiş vardı.
Battlefield 1 ve Call of Duty: Infinite Warfare çıktığından beri şöyle hızlı ve basit bir FPS oyunu arıyordum. Bu dediğim iki oyun da pek hoşuma gitmemişti çünkü Battlefield 1 hızlı ve basit değildi. Call of Duty: Infinite Warfare ise dediğim gibi berbattı. Bu yüzden Call of Duty: WWII duyurusu beni gerçekten heyecanlandırmıştı. Evet, yayımlanan tanıtım videolarında, paylaşılan oynanış videolarında yine oyunun kötü yönleri çok açık gözüküyordu ama aradığım oyun yine de aradığım şeydi. Hatta ardından geliştirici ekibin Headquarter özelliğini duyurması ile Call of Duty WW2 oyunu için çok daha heyecanlanmıştım. İşte tam olarak o heyecan ile oyunun özel kapalı betasına girdim ve bunu yaptığıma hiç pişman olmadım.
Şu an oynadığım Call of Duty: WWII özel kapalı betası, benim bugüne kadar oynadığım en iyi beta süreci idi. Evet, oyun klasik bir Call of Duty, beta sürecinde çok bir değişiklik göremiyoruz. Sadece birkaç temel değişiklik ve yeni birkaç bir şey var ama yenilikler ve değişiklikler, oyuna o kadar güzel yedirilmiş ki, sanki bambaşka bir oyun oynuyor gibi hissediyorsunuz kendinizi. Öncelikle oyun modlarından bahsetmek istiyorum bu yüzden. Çünkü seriye gelen en önemli yeniliklerden bir tanesi, oyun modları içerisinde bulunuyor.
İlk Battlefield 1 yapmıştı ama Call of Duty: WWII ile en güzel halini gördük.
Oyunun betası içerisinde bizlere sunulan 5 farklı oyun modu seçeneği var. Bunlar Team Deathmatch, Domination, Hardpoint, Mosh Pit ve War. Bu modlar arasından War hariç hepsini eminim ki herkes az çok biliyordur. Zaten Call of Duty WW2 ile de bu modlara çok büyük değişiklikler gelmedi. Burada önemli olan yenilik War modu. Bu modu aslında daha önce Battlefield 1 oyununda, Operasyonlar adı altında gördük. Bir harita var, belli görevleri yaparak ilerliyoruz veya düşmanın ilerlememesini sağlıyoruz. Temelde War modu bu. Basit görünüyor ama Call of Duty serisinin geçmişine baktığımız zaman, çok taze, çok yeni bir şey gibi görünüyor War. Tam da bu serinin ihtiyacı olan bir şey yani.
Oyunun beta sürecinde War modunu oynarken, çok güzel mekanikler ile karşılaştım. Mesela, haritadaki bir evi korumanız gerekiyor. Bu evin içerisinde 3 adet nokta var. O noktalar saldırı ve koruma olarak farklı şeyler sunuyor sizlere. Yani şöyle söyleyeyim, evin içerisindeki 3 noktadan 1 tanesinde yerleştirilmiş bir makineli tüfek bulunuyor. O makineli tüfeği tamir ederseniz, siz veya takım arkadaşlarınız kullanabiliyor. Böylece, silahın baktığı yönden gelen düşmanları rahatça öldürerek, evi savunabiliyorsunuz. Diğer iki nokta ise tamir edilebilir duvarlar. Evet, duvar. Evin kırılmış iki noktasını tamir ediyorsunuz ve düşmanın girişlerini kapatıyorsunuz böylece. Düşman eğer isterse o tamir ettiğiniz yerleri patlatabiliyor. Fakat patlama gerçekleşene kadar siz düşmanın giriş yollarından iki tanesini kapatmış oluyorsunuz. İnanılmaz zaman kazandırıyor.
Yeni mekanikler haricinde bu War modu, sizin oynanış tarzınızı da etkileyebiliyor. Mesela, beta sürecinde test ettiğimiz War modunda dediğimiz gibi farklı görevleri yapıyorsunuz. Bu görevlerden bir tanesi dediğim gibi evi korumak veya o eve saldırmak. Bunu yaparken makineli tüfekler kullanmak isteyebilirsiniz. Çünkü keskin nişancı tüfekleri ile dar bir alana saldırmak kolay olmayacaktır. Fakat ev görevi ardından oyuncuların bir köprü yapması gerekecek veya o köprünün yapılmasını engellemeleri gerekecek. Köprünün bir tarafında A takımı, diğer tarafında da B takımı var. İşte bu noktada oyun sizi keskin nişancı tüfeklerine itiyor çünkü pompalılar veya SMG silahlar ile köprüyü tamir edenleri vurmanız veya aynı şekilde, sizi engellemeye çalışanları vurmanız çok güç. Fakat bir keskin nişancı olursanız, çok büyük bir rahatlıkla köprüyü savunabiliyorsunuz.
Eğer geliştirici ekip, oyun tam çıkışını yaptığı zaman bu War modundaki haritalar arasında benzersizliği sağlayabilirse; yani yapacağımız görevler, tamir edilebilir şeyler filan değişirse, War modu benim açık ara favorim olacaktır. Eğer geliştirici ekip böyle bir şey yapmasa bile, ilk defa bu modu oynayacak olan Call of Duty oyuncuları, çok yeni, çok taze bir havaya kapılacaktır ve bu da bence oyunun aktif olarak hayatta kalma süresini ciddi anlamda etkileyecektir.
Siyahi ve bayan askerlerin çıkarttığı karmaşa.
İnceleme yazımda daha önce bahsetmiş olduğum yenilikler ve değişiklikler, oyunun karakter oluşturma kısmında da tam gaz devam ediyor. Öncelikle, artık Create-a-Class yerine Divisions isimli bir bölüm ile karşılaşıyoruz oyunda. Aslında temel yine aynı: Silah takımlarımızı yapabileceğimiz 5 farklı boşluk var. Bu boşlukların içerisinde ise 1 adet Perk, 1 adet ana silah, 1 adet yan silah, 1 adet bomba ve karakter sınıfı bulunuyor. Oyunda 5 farklı karakter sınıfı var ve karşımıza çıkan ilk büyük değişiklik de bu. Normalde, oyundaki silahlar kategorilere ayrılıyor, biliyorsunuz. Keskin nişancı tüfekleri, saldırı tüfekleri, pompalı tüfekler, SMG gibi. İşte Call of Duty WW2 içerisinde o kategoriler devam ediyor ama aynı şekilde o kategoriler, karakter sınıflarını oluşturuyor. Ayrıca her sınıfın bir de kendilerine ait özel yetenekleri bulunuyor.
Özel yeteneklere örnek vermek gerekirse, mesela benim beta sürecindeki favori sınıfım Airborne idi. Bu sınıf, SMG kategorisinde usta. Eğer bu sınıf ile oynarsanız karşınıza çıkacak ilk özellik, SMG silahlara susturucu takma oluyor. Zaten her silaha susturucu takılmıyor mu? Hayır efendim, sadece Airborne karakterler, sadece SMG tipi silahlara susturucu takabiliyor. Airborne olup keskin nişancı tüfeği de kullanabiliyorsunuz ama bu durumda susturucu kullanamıyorsunuz. Tabii karakter sınıflarının tek özellikleri bulunmuyor. Kendi seviyeniz, silahınızın seviyesi gibi karakter sınıflarının da seviyesi bulunuyor ve her seviyede yeni bir özellik açılıyor. Mesela, her sınıfın son seviyesinde özel bir silah bulunuyor. Ayrıca hemen söyleyelim, karakter sınıfları 5. seviyede bitiyor. Daha yukarıya çıkamıyorsunuz.
Karakter sınıfları ve silahlar ardından, bir de Scorestreak özelliklerimiz bulunuyor. beta sürecinde sadece 6 adet Scorestreak açık ve ben kullandığım kadarını gayet beğendim. Özellikle Glide Bomb özelliğinin direkt olarak büyük bir uçaktan atıldığını görmek, ondan sonra o bombanın kontrolünü ele almak çok daha güzel bir sunum katıyor bence. Ayrıca artık seride daha küçük Scorestreak sistemleri de var. Mesela sadece 300 puan topladıktan sonra molotof kokteyli atabiliyorsunuz etrafınıza. Klasik harita açma özelliği ise 500 puanda geliyor. Karşılaştırmanız için söyleyelim dedik.
Şimdi sıra geldi en sevdiğimiz bölüme: Karakter özelleştirme. Call of Duty WW2 kapalı özel beta sürecinde çok bir seçeneğimiz yok. Her karakter sınıfının kıyafetleri zaten farklı ama bunun üzerinde bir de yüzünüzü değiştirebiliyorsunuz. Yüz kısmında beyaz ve siyahi olmak üzere hem bay, hem de bayan karakterler bulunuyor. Bu durum birçok insanın tepkisini çekiyor çünkü savaşta bayan karakterlerin olması, onlara gerçekçi gelmiyor. Peki, İkinci Dünya Savaşı sırasında gökyüzünden atılan bombaları uzaktan kumanda ile, FPS kamerasında kontrol edebiliyor muydunuz? Hayır. Bu yüzden bayan karakterlere gelen tepkiler bana çok gereksiz geliyor. Bir oyunun içerisinde çeşitlilik olması, bence gerçekçilikten çok daha önemli. Zaten oyun çıktıktan birkaç ay sonra sezonluk etkinliklere ait kozmetik eşyalar oyuna eklenir. Karakterinizin kafasında ren geyiği boynuzu olduğu zaman da gerçekçilikten bahsetmeyi unutmayın.
Arkada Boş Yer Var, Arkaya İlerleyelim
Oynamış olduğum bu beta sürecinde 3 harita ve 1 War modu haritası bulunuyordu. Her haritayı da uzunca oynadım ve War modunda kısa bir bölüm haricinde, keskin nişancı tüfeklerini hiç kullanamadım. Bunun iki sebebi olabilir: Ya ben beceriksizdim, ya da haritalarda problem vardı. Bence haritalar problemliydi. Çünkü yer yer keskin nişancı tüfekleri ile güzel bir seri yakalayabildim ama çok nadir ve kısa sürdü. Çünkü haritalar gerçekten çok dardı. Geniş olarak söyleyebileceğim en iyi harita, War modu haritasıydı ve o haritada bile dar birçok koridor bulunuyordu. Belki geliştirici ekip beta için seçtiği haritalara çok dikkat etmedi, belki de bilerek yapıldı ama betadaki tüm haritaların dar olması açıkçası beni biraz rahatsız etti.
Haritalar haricinde bahsetmek istediğim önemli bir başka durum daha var. Bu durum ise silahlar ile alakalı. Öncelikle söylemem gerekiyor ki, silahların tasarımlarını ve seslerini oldukça sevdim. Özellikle Call of Duty: Infinite Warfare gibi bir oyundan sonra ilaç gibi geldi Call of Duty WW2. Silahların sesleri ve tasarımları haricinde, vuruş hisleri de beni etkiledi. İlk maçlarımı keskin nişancı tüfekleri ile yaptım, ardından susturucusuz SMG ve ondan sonra da susturuculu SMG kullandım. Özellikle susturuculu SMG kullanırken çok güzel bir vuruş hissi aldım oyundan. Geriye kalan diğer silahlar, bu saymış olduğum silahlar kadar ileri seviyede bir his vermedi ne yazık ki.
Call of Duty WW2 özel kapalı betası hakkındaki son cümlelerimi yazmadan önce, şu an betada dönen önemli bir sorundan bahsetmek istiyorum: Lag veya gecikme diyebileceğiniz bir bağlantı sorunu. Bu sorun şu an tüm beta üzerinde var ve karşı tarafa sıktığınız mermiler, ne yazık ki onlara oldukça geç ulaşıyor. Yani, SMG harici bir silah kullanıyorsanız, karşınızdaki kişiyi öldürmeniz oldukça güç. Fakat bu sadece bir bağlantı problemi ve geliştiriciler de bu problemden haberdarlar. Yakın zamanda düzeltilecektir ve ana oyuna yansıtılmayacaktır. Bu yüzden bahsetmeyecektim fakat son olarak söyleyeyim dedim.
Daha önce de dediğim gibi, oynamış olduğum bu beta süreci, uzun zamandır oynadığım en iyi Call of Duty betası idi. Bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Özellikle War modu favorim ve oyunun tam çıkışında karşımıza çıkacak olan Headquarters sosyal alanı için de çok heyecanlıyım. Beta incelemelerine puan vermediğimiz için net bir cümle ile son noktayı koymak istiyorum: Oyuna ön sipariş verip, bu betaya katılmaya hak kazanan tüm insanlar bence verdikleri ön sipariş parasının hakkını, oyun çıktığı zaman alacak. Biz mi? Biz basın olarak girdik, ön sipariş vermedik fakat çıkış gününde oyunu almak için gerçekten heyecanlanıyoruz.
