Özellikle bazı yeteneklerinizin çok fazla mana kullanması, ilerleyen bölümlerde baya bir canınızı sıkacak. Fazla mana kullanmalarına karşın etkisiz kalmaları da diğer bir problem oluyor. Yukarıda bahsettiğim geliştirme seçeneğini kullanarak, örneğin Devil Kiss yeteneğinizin etki alanını attırabilir ya da kısıtlı bir alana daha fazla hazar verebilirsiniz. Bu geliştirmeler çok fazla para istedikleri için her geliştirmeyi yapamadığınızı da belirteyim. Bu nedenle seçimlerinizi iyi yapmanızı tavsiye ederim.
Yetenek gelişimlerimde olduğu gibi silah geliştirmelerinde de hatırı sayılır bir kaynağa ihtiyacınız var. Özellikle bütün silahları geliştireyim, gelişmiş mermiler kullanayım derseniz, birde bunun yanına yeteneklerinizi de geliştirmek isterseniz beş parasız gezeceksiniz demektir.
Özellikle yapay zekanın iyi kotarılmış olması da geliştirmelerin eksik olması ile birleşince, çok zor anlar sizleri bekliyor.
Küçük kız kardeşimi gördünüz mü, adı Little Sister.
Columbia’nın farklı tarafı, bildiğimiz din anlayışının burada bulunmaması. Amerika’da kurucu babalar olarak bilinen politik liderlere inanıyor halk. Bir çok bölgede bulunan heykellerden bunu rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Oyunun baş tasarımcısı Ken Levine, tasarımların büyük ölçüde tarihsel olaylar ve kişilerden esinlenilerek oluşturulduğunu belirtiyor.
İşin ilginç tarafı, ilk oyunda olduğu gibi epik bir atmosferin yanı sıra çok yaratıcı mekanlar bulunuyor oyunda. İlk oyunda bulunan su altı şehri Rapture, tamamı ile din ve politikanın etkilerini azaltılarak bilimsel araştırmaların daha rahat yapıla bilinmesi için kurulmuş bir şehirdi. Aynı şekilde yeni şehrimizde de bilime büyük bir destek var. Özellikle uçan ve birbirinden bağımsız bölgelerden oluşan şehir, gerçekten tam bir mühendislik harikası.
Peki bu kadar büyük ve uçan bir şehirde, ulaşım nasıl sağlanıyor? İşin en güzel tarafı da burada. Hepimizin bildiği, rollercoaster sistemine benzeyen havada asılı duran bir tren sistemi mevcut. Bu raylar üzerinde kolumuza taktığımız bir kanca sayesinde hızlı bir şekilde hareket edebiliyoruz. İlk başta baş dönmesi ya da mide bulantısı gibi yan etkileri olabilir, ancak alıştıktan sonra çok seveceksiniz.
Müzikler ve ben.
Gelelim benim en sevdiğim bölüme. Oyunun müzikleri Eddie Cantor, Ruth Etting, Jimmie Lunceford gibi sanatçıların parçalarından seçilerek oluşturulmuş. Dinlediğiniz her saniye'de 1900’lü yılların havasını rahatlıkla yaşıyorsunuz. Ortama çok rahat adapte olmanızı sağlıyorlar. Bunun yanına birde seslendirmelerde ki başarıda eklenince çok başarılı bir yapım ortaya çıkıyor. Hatta oyunun ilerleyen bölümlerinde çevrede bulabileceğiniz bir gitarı çalmaya başlarsanız, Elizabeth şarkı söylemeye başladığını göreceksiniz. İlk dinlemeye başladığımda gerçekten çok şaşırdığı itiraf etmeliyim.
Gelelim en sıkıcı bölümümüz olan oyun hatalarına. Açıkçası bazı ufak grafik hataları dışında bir sorunla karşılaşmadım. Oyun piyasaya çıkarken gerçekten kusursuz olarak çıkarılmış. Aslında en büyük problem, oyunun fiyatı idi. Yaklaşık 150 TL gibi bir ön sipariş fiyatı vardı kutulu versiyonunun. Ancak dijital almak isterseniz, Playstore.com’dan 108 TL gibi bir fiyata temin edebilirsiniz. Oyunu denemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Pişman olmayacağınıza emin olabilirsiniz.
Su altından sonra bir anda bulutlara çıktığımız zaman başladı her şey. Daha sonra bir zeplin balonu üzerine bulduk kendimizi. Nedenini sormayın, kendinizi gökyüzünün boşluğuna bırakın, işte bu yeter.
