Avatar
Yazar: Kaan GEZER, Editör Yazım tarihi: 25.06.2016

Büyük kampanyaların, dijital imzalar ile desteklendiği ve zaman zaman da bu kampanyaların sonuç verdiği bir platform olan Change.org üzerinde uzun zamandır Türkiye'de bulunan ve interneti aktif olarak kullanan herkesi rahatsız eden AKK saçmalığını kaldırmak için bir kampanya yürütülüyor. Bahsettiğimiz bu kampanya Mücahit Kambur tarafından yürütülüyor ve AKK'ye hayır diyor. Peki, bu kampanyanın ne gibi bir özelliği olabilir? Hemen söyleyelim, başlıkta da dediğimiz gibi bu kampanya geçtiğimiz saatlerde 10.000 imza barajını aştı ve 15.000 imza için hızla ilerlemekte.

Mücahit Kambur, kampanyasının 10.000 imzayı aşması ile birlikte hemen aşağıdan sizlerin de okuyabileceği gönderiyi paylaştı.

Biz internet kullanıcılarının ortak sorunu olan internette kota uygulamasına karşı kampanyamızı başlatırken umutların her daim yeşerebileceği inancıyla yola koyulmuştuk. Kısa zaman içerisinde yanılmadığımızı hep birlikte kanıtladık ve coşkumuzu, sesimizi TBMM'ye kadar duyurabildik. İnternette kota uygulaması sona erdirilene kadar bu yolda hep birlikte yürümeye devam edeceğiz. Arkamızdaki desteğin çığ gibi büyüyeceğinden hiçbir kuşkumuz yok. Tüm internet kullanıcıları adına 10.000 imza için teşekkürler!

FGVnYsQAEPmrNHu-800x450-noPad

Sizlerin de katılabileceği bu kampanyanın orijinal metnine de hemen aşağıdan göz atabilirsiniz. Kesinlikle katılmaya değer bir kampanya. Bakarsınız kampanyanın muhatabı olan firmaların dikkatini çekebiliriz ve AKK konusu üzerinde yeniden bir düzenlemeye gidilebilir.

İnternet servis sağlayıcılarının “adil kullanım kotası” veya “adil kullanım noktası” olarak adlandırdıkları aylık kota uygulamasının gereksiz bir uygulama olduğunu ve bu uygulamanın biz internet kullanıcıları açısından hiçbir olumlu işlevinin bulunmadığını biliyoruz. Takılan “adil” isminin aksine, interneti tamamen biz internet kullanıcılarının aleyhinde adil olmayan bir platform hâline dönüştüren bu uygulamanın tek amacının, var olmayan bir değer yaratılıp, bu olmayan değerin bizlere satılarak kazanç elde edilmesi olduğunun farkındayız.

Bu var olmayan değer, internetin aylık olarak kısıtlanması sonucu ortaya çıkartılan “gigabyte” algısıdır. Perakende elektrik satış şirketlerinin kilowatt saat başına elektrik satmasını, doğalgaz dağıtım şirketlerinin metreküp başına doğalgaz satışı yapmasını taklit eden internet servis sağlayıcıları da gigabyte’ına göre internet satmaktadır. Ancak “gigabyte” tükenen ve servis sağlayıcılarının üretmesi veya temin etmesi gereken bir değer değildir. Dijital televizyon platformlarının sundukları hizmet ile internet servis sağlayıcılarının sundukları hizmet arasında büyük benzerlikler vardır, fakat büyük bir fark haricinde: Dijital televizyon platformları ay içerisinde belli bir süre sonra “Televizyon izleme hakkınız 360p kalitesine düşürülmüştür, televizyonunuzu ay sonuna kadar bu kalitede izleyeceksiniz.” demez. Hâlbuki uydu üzerinden günde 5 saat HD yayın izlemek yaklaşık 20 gigabyte’lık bir veri akışı demektir ve bu şekilde 5 günün sonunda 100 gigabyte’lık bir “internet kotası” dolmuş olacaktır. Aynı şey, internet üzerinden hizmet veren IPTV için de söz konusudur*; internet servis sağlayıcılarının elinde olan bu hizmet alanında, olması gerektiği gibi, yani dijital televizyon platformlarının yaptığı şekilde davranılır ve herhangi bir kota uygulaması kimsenin aklının ucundan dahi geçmez.

umPmqTjAnkJTyAa-800x450-noPad

Sıradan internete kota uygulanırken, yine internet üzerinden çalışan ve normal bir internet kullanıcısının sebep olacağı trafiğin kat kat fazlasına sebep olan IPTV’ye neden kota uygulanmadığı sorulunca, internet servis sağlayıcıları, yurt dışına açılan trafiğin masraflı olduğu yalanına sığınırlar. Bu yalan iki açıdan tutarsızdır. Birincisi, buna göre sıradan internetin yurt içi trafik bazında kotaya tabi olmaması gerekir, fakat bu söz konusu değildir. Çünkü zaten internete kota uygularken başvurdukları bahane trafiğin yurt içinde sözde adil olarak paylaşımının sağlanmasıdır. İkinci tutarsızlık ise yurt dışı trafik masraflarının “sakız parası” olması gerçeğinden ileri gelir. 100 gigabyte’lık bir yurt dışı trafiği için servis sağlayıcısının edeceği masraf maksimum 2 liradır, yani ayda 80 lira alarak 100 gigabyte ile kısıtladıkları bir kullanıcı bu anlamda en fazla 2 liralık bir masrafa sebep olabilir. Bu masraf ise yurt dışındaki sağlayıcılar ile yapılan anlaşmalardan ileri gelir. Yurt içinde ise masraf durumu daha basit ve belirgindir, yurt içindeki trafiğin yüksek olup olmaması yapılacak masraf açısından kayda değer bir etki teşkil etmez.

Uçta kalmış ülkeler dışında Bulgaristan’dan İngiltere’ye, oradan Kanada’ya ve Kore’ye kadar hiçbir ülkede örneği bulunmayan bu aylık kota uygulaması sonlandırılarak, biz internet kullanıcılarının ödediği paranın karşılığı olan internet kullanım hakkımızın elimizden alınması haksızlığından vazgeçilmesi gerekmektedir. Ülkemizdeki bütün internet kullanıcılarının ortak derdi olan bu yanlış ve haksız uygulamanın sona erdirilmesi için bir internet kullanıcısı olarak senin de desteğini bekliyoruz.

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.