Avatar
Yazar: Can Dikiş, Editör Yazım tarihi: 07.04.2014

Önümüzdeki 10 hafta boyunca her pazartesiyi güzelleştirecek Game of Thrones 4. Sezonuna bugün merhaba dedik. Bende artık her Pazartesi boyunca muhtemel gelmiş geçmiş en güzel Game of Thrones sezonu olacak 4. Sezonun her bölümünün kritiğini yapacağım. Zira senede sadece 10 hafta görebildiğimiz bu efsane olayın sonuna kadar tadı çıkarılmalı diye düşünüyorum.(şaka şaka, Patron böyle istedi.)

4. Sezon 1. Bölüm Two Swords sanıyorum ki şu ana dek en güzel bölüm açılışlarından bir tanesine sahip. Önce muhteşem bir önceki sezonların özeti izliyoruz daha sonra ise bizi Westeros’un en güçlü adamı Tywin Lanniser ejderha ateşinden yapılmış olan merhum Ned Stark’ın kafasını kesen kılıcı eritirken karşılıyor. Arkada elbette atmosferi canavar boyutlara ulaştıran ‘The Rains of Castamare’’ çalıyor. Sırf bu sahne bile sezonun geri kalanının ne kadar muhteşem geçeceğine delalet.  Atmosfer dedim, o güzel bölüm-sezon açılışından sonra nereydese bütün karakterlere uğruyoruz. Bran Stark ve Theon hariç onları da 2. Bölümde göreceğiz muhtemelen. Westeros’un dört bir yanında Robb Stark ve ordusunun trajik katledilişinin izleri görülüyor. Geride kalan Stark’lar üzgün ancak elden bir şey gelmiyor. Jon Snow’da bir olgunluk seziyoruz. Belli ki bu sezon o da beklenen yükselişe geçecek. Sansa Stark küçük yaşına rağmen iyi idare ediyor açıkçası. Düşman topraklardasın, binevi tutsaksın, aileninin öldürülüşü haberi geliyor… Zor durum olsa gerek. Favori karakterlerimden Jaime elinin koparılışının lanetini üzerinden atamamışa benziyor. Ancak bölümün yıldızlarından bir tanesi kesinlikle Dorne prensi olan ve diziye yeni katılan Oberyn. Karakterin Lannister’lere olan nefreti, saykoluğu falan çok güzel aktarılmış. Neden Lannister’lerden nefret ettiğini de güzel bir özet misali diyalogla açıklamışlar, kitabı okumayanlar için son derece açıklayıcı olmuş.

zap-game-of-thrones-season-4-episode-1-two-swo-020
Gelelim bölümün bir diğer parlayan yıldızına. Arya’dan bahsediyorum. Arya’nın 2. Sezondan bu yana diziye kattığı bambaşka bir atmosfer var. 3. Sezon ile iyice griye kaymaya başlayan arya Hound ile yolculuğuna devam etmeye başladıktan sonra tam anlamıyla gri bir karakter oldu. Game of Thrones’un olayı bu zaten, saf iyi ve kötü ayrımını değil de ne iyi ne kötü ancak sevebileceğimiz karakterler yaratıyor olması. Bu konuda dizinin en önemli konumunda olan karakterlerinden The Hound’un Arya ile beraber olan yolculuğu inanılmaz keyifli. Cidden müthiş ikili oldular. Bu iki karakterin diziye kattıkları o kirli ve gri tondaki havaya kişisel olarak bayılıyorum. Belki bundan dolayı bölüme ve bölümün kapanışına bayıldım. 4. Sezon boyunca ‘’Arya stark geliyor, geliyoor’’ nidalarıyla izleyeceğiz Arya ve Hound’un sahnelerini. Daha fazla spoiler vermededen kapatayım burayı en iyisi.

Khalessi’nin ejderhaları epey büyümüş gördüğümüz gibi. Ordusu da epey geniş ve güçlü. Bu sezon da güzel şeyler yapacak gibi. Ancak 3. Sezonda Daario Naharis karakterini oynayan arkadaşı değiştirmişler. Kitaplarda önemli bir konumda olan bu abimizi açıkçası 3. Sezonda oynayan kişi son derece uyumluydu karakterle. Neden böyle bir Cast değişimine gitmişler anlaması güç. Yeni arkadaşa ilk bölümden ısınamadım açıkçası. Biraz sıradan gibi. Gerçi diğer eleman da hafif rapçi misali fazla cıvıktı. Belki ilerleyen bölümlerde ısınabiliriz, en azından gözümüz alışır. Onun dışında her şeyiyle muhteşem bir bölümdü. Müzikleri, çekimleri en çok da atmosferi ile özlemişiz Game of Thrones’u. Zira tarihin en kaliteli televizyon işlerinden bir tanesi. Ve bu sezondan ciddi şekilde umutluyum. Bakalım önümüzdeki bölümler neler getirecek.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.