Profesyonel güreş sporunu ve işin eğlence kısmını seven oyuncuların mutlaka ilgisini çekecek olan yeni bir oyun piyasaya sürüldü. Bu oyun tabii ki benim binlerce saatlerimi çalmış olan WWE 2K serisinden WWE 2K18. Yaklaşık 3 yıldır gerçekten berbat oyunları bizlerin karşısına süren 2K Games, bakalım serinin en yeni oyunu ile güzel bir şeyler yapabilmiş mi? İncelemenin sonucunu şimdiden söylemek gibi olmasın ama WWE 2K18 tam da beklenildiği gibi olmuş.
WWE mi? Sene olmuş 2017, WWE mi kaldı?
Öncelikle, bir spor olarak özellikle Amerika Birleşik Devletleri içerisinde WWE oldukça popüler. Bu yüzden doğal olarak video oyunu da popüler. Zaten serinin video oyununu uzun bir süredir oldukça bilindik bir geliştirici ekip yapıyor. Yani bu projedeki herkes popüler, daha ne? Öncelikle oyunun modlarından ve genel olarak tüm özelliklerinden bahsedelim. Karşımıza ilk çıkan oyun modu standart ve amaçsız olan bir Play modu. Bu mod içerisinde oyuncular istediği karakterler ile istedikleri maçları gerçekleştirebiliyorlar. Karakterler açısından WWE 2K18 oldukça güncel sayılır, yine de şu an günümüzdeki WWE kadrosu güncel olarak oyunda yok. Yine de bu durum oldukça normal çünkü WWE 2K serisi için karakter seçimleri ve o konudaki teknik işler WrestleMania döneminde yapılıyor.
Play ile karşımıza çıkan maç tipleri ise aslında genel olarak tüm oyunun içinde bulunuyor. Oyundaki toplam maç tipi sayısı ise 60 civarında. Tabii bu 60 farklı maç tipi, 9 farklı kategori altında karşımıza çıkıyor. One on One, Triple Threat, 6-Man, Handicap ve Royal Rumble gibi. Bu senenin maçlar üzerindeki en büyük yenilikleri ise maçların kurallarını değiştirebiliyor olmamız ve ringde artık 8 güreşçinin bulunabiliyor olması. Öncelikle, maç ayarlarını değiştirerek benzersiz maçlar oluşturabiliyoruz, 8 kişinin aynı anda ringde bulunabilmesi ise klasik Four on Four takım maçlarına olanak sunuyor veya direkt olarak 8-Man Battle Royale.
Play konusunda ve genel olarak diğer tüm oyun modlarındaki maç ayarlarına devam edecek olursak, artık WWE 2K18 içerisinde seçebileceğimiz daha fazla arena var. Arena sayısı ise 50 civarında. Bu arenaların bazıları büyük, bazıları küçük, bazıları modern, bazıları ise klasik. Ayrıca artık oyun bizlere her maç için farklı hakemler veriyor. Bu da sürekli aynı hakemin maçı yönetmesine engel oluyor, oyuna birazcık da olsun gerçeklik katıyor.
MyPLAYER ile her şey değişti.
WWE 2K18 ile en büyük değişikliğe uğrayan oyun modu ise kariyer oldu. Çünkü WWE 2K18 içerisinde artık 2K Games oyunlarından alıştığımız MyPLAYER özelliği bulunuyor. Bu özellik ile öncelikle kendi karakterimizi oldukça kısıtlı seçenekler ile oluşturuyoruz. Ardından çevrim içi veya çevrim dışı maçlar yaparak VC kazanıp, hem yeni şeyler açmaya çalışıyoruz, hem de güçlenmeye çalışıyoruz. Öncelikle MyPLAYER içindeki çevrim dışı oyundan bahsedeyim. Aslında bu mod direkt olarak kariyer modu ve kariyer modu bu sene oldukça değişti. Çünkü artık kariyer modunda serbest dolaşma var. Evet, aynı eski WWE oyunlarında olduğu gibi. Artık oyunun kariyer modunda kendi karakterimiz ile sahne arkasında dolaşabiliyor, diğer güreşçilerle konuşabiliyor, onlara saldırabiliyor ve röportaj verebiliyoruz.
Bu yeni özellik ile birlikte WWE 2K15 veya WWE 2K16 içerisinde bulunan başka bir özellik de oyunun kariyer moduna geri döndü. Artık bu senenin kariyer modunun ilk senesinde belli bir hikayemiz var ve o hikayeye bağlı olarak oynuyoruz. NXT'den başlıyoruz ve ana kadroya yükseliyoruz ama bunlar yaşanırken birbirinden farklı olaylara tanıklık olabiliyoruz. Kariyer modunda oyuncular hem diyalog seçimleri yapabiliyor, hem de bazı maçları kendileri seçebiliyor. Bazense maçları seçemiyorsunuz, yönetim size önceden ayarlıyor. Fakat bu kesinlikle olumlu bir şey. Uzun süredir ilk defa bir WWE 2K oyununun kariyer modundan oldukça hoşlandım.
MyPLAYER içerisindeki çevrim içi mod ise Road to Glory. Bu modda da kendi yarattığımız güreşçiyi kullanarak, kariyer modundan bağımsız olarak gerçek insanlar ile güreşiyoruz. Aslında bu mod ile oyunun kendi çevrim içi modu arasında çok az fark bulunuyor. Seviye sistemi aynı, ilerleme sistemi aynı. Sadece PPV detayları ile bu mod güzel gösterilmiş. Evet, modun konsepti gerçekten güzel ama 2K Games ekibinin sunucuları berbat. Oyunun sunucularına yakın olan oyuncular bile gecikme sıkıntısı çekiyorken, benim Türkiye'den nasıl bir gecikme sıkıntısı çektiğimi hayal bile edemezsiniz. Road to Glory konsept olarak güzeldi ama sunucuların kesinlikle daha iyi olması gerekiyor. Aksi taktirde bu modun pek bir oynanabilirliği yok.
MyPLAYER modu ile devam.
MyPLAYER modu ne yazık ki kusursuz değil. Zaten bu seriden kusursuz bir oyun veya mod beklemek imkansız olur. Öncelikle, oyunun kariyer modunda akıl almayacak seviyede yükleme ekranı var. Yani, 2 saniyelik bir animasyon için bile 1 dakika yükleme ekranına bakıyorsunuz. Oyunun ayarlarından giriş videosunu kapatarak bu yükleme ekranlarının sıklığını düşürebiliyorsunuz fakat bu çok da fazla etkilemiyor. Özellikle 1 saatten fazla oynayacaksanız bu modu, yükleme ekranları bir süre sonra sizin sabrınızı zorlamaya başlıyor ve sonunda kanser oluyorsunuz.
Bu mod ile yaşadığım bir başka problem ise herkesin sessiz olması. Antrenör sessiz, güreşçiler sessiz, sahne arkasındaki insanlar sessiz, biz sessiziz. Sadece metin okuyoruz. Aslında bu sessizliğin nedeni anlaşılabilir. WWE sürekli seyahat eden bir şov ve geliştirici ekip bu şovu şehirden şehre takip edemiyor, bu yüzden de diyalog kayıtları alamıyor olabilir. Bu yüzden ortaya bir fikir atacağım, bu sene ne yazık ki geçti ama önümüzdeki sene bu senaryo moduna yorumcular da arkaplanda katılırsa biraz ortalık şenlebilir. Yani şöyle, biz yine sahne arkasında olacağız, konuşacağız insanlarla, röportaj vereceğiz. Fakat şovun yorumcuları da sürekli bu durumları yorumlayacak böylece dakikalarca sessiz bir şekilde ortalıkta takılmayacağız. Sanki arkamızda kameralar var da, WWE ekranından bizim görüntülerimiz yansıtılıyor gibi yani. WWE izleyenler umarım anlamıştır demek istediğimi.
Bu konuda son olarak Loot Box sistemine değinmek istiyorum. Evet, oyunda ganimet kutuları bulunuyor fakat bu ganimet kutuları sadece oyun parası ile alınıyor ve oyun parasını, gerçek para ile satın alamıyorsunuz. Yani ortada bir mikro ödeme yok. Yine de bu sistem pek hoşuma gitmedi. Çünkü oyundaki her şey bu kutuların ardına gizli. Kutu açmak için para harcamazsanız, yeni hareketler, kıyafetler, özellikler açamıyorsunuz. Bu da oyunun, en azından sadece kariyer modunun tipini çok fazla "grind" yapıyor ve ben "grind" tipi oyunlardan hoşlanmıyorum.
WWE Universe bu sene yine çılgın.
Oyunun en temel modlarından olan Universe modu bu sene yine herkesi meşgul edecek derinlikte. Power Rankings gibi yeni özellikler moda eklenmiş fakat modun içerisinde, ayrıca söylemeyi unuttum kariyer modu içerisinde de sayısız hata bulunuyor. Zaten oyuncuların oynayacağı 2 temel oyun modu var: Kariyer modu ve Universe. Ona rağmen bu iki mod da hata kaynıyor ve bu durum geçen senenin oyunundan bile daha kötü bir halde. Yine de bu kötülüğü perdeleyebilecek bazı şeyler bulunuyor oyunda. Mesela oyunu özelleştirme seçeneğimiz.
Eğer WWE 2K18 oyununu biraz daha kendinize ait yapmak isterseniz, aynı geçen sene olduğu gibi kendi karakterimizi yaratıp, oyunda bulunan güreşçileri düzenleyebiliyoruz. Bu düzenleme ekranı aynı geçen sene gibi detaylı. Ayrıca klasik olarak hareket ayarlama özelliği de oyunda bulunuyor. Giriş oluşturma, kemer oluşturma veya özelleştirme, şov yaratma, arena yaratma, giriş videosu yapma, kazanma sahnesini oluşturma ve tabii ki özel maçlar yapma özellikleri geçen seneye göre daha iyi. En azından oyuncuya minimum seviyede özgürlük tanınıyor. Modlar tabii ki %100 kusursuz değil. Fakat bir önceki oyuna göre çok daha güzel.
Eğer siz kendiniz bir şey oluşturmak ile uğraşmazsanız, topluluk sizin için çok güzel şeyler yapıyor. Mesela şu an oyunun topluluk tarafından oluşturulanlar sekmesinde çok hoş bir Jeff Hardy karakteri, klasik olarak CM Punk, Matt Hardy, Bobby Fish gibi başarılı özel yapılan karakterler bulunuyor. Kemerler kısmında ise IWGP ve ROH kemerleri boy gösteriyor ve hepsi kaliteli görünüyor. Arena kısmında ise Great Balls of Fire, Ring of Honor, No Mercy 2017 gibi henüz unutulmamış arenalar bulunuyor.
Oynanış etkileyici.
WWE 2K18 oynamaya başladığımda ilk olarak kariyer moduna girmiştim. Tabii moddan moda oynanış değişmiyor, oldukça etkilendim. Mesela gözüme takılan ilk şey animasyonların akıcı ve gerçekçi olmasıydı. Evet, oyunda yine eskiden kalma kötü animasyonlar bulunuyor fakat oyunun büyük bir kısmı yeni animasyonlardan veya iyileştirilmiş animasyonlardan oluşuyor. Ayrıca güreşçilerin hareketleri satması da bayağı bir değişmiş. Bu kategori içerisine yepyeni animasyonlar eklenmiş. Ayrıca güreşçiler artık yere düştüğü zaman kendisini dışarı atabiliyor, iplerin arkasına alabiliyor veya köşeye sürüklenebiliyorlar. Bunların hepsi küçük ama oyunu gerçekçi kılan önemli detaylar.
Takım maçları ise gerçekten etkilendiğim maç tipi oldu. Çünkü geçen senelerin oyunlarında takım maçları çok basit, sıradandı. Fakat takım maçlarına bu sene yeni dinamikler eklenmiş ve bu dinamikler sayesinde takımların dengeleri hemen değişebiliyor. Mesela ring içinde çok dövülen bir güreşçi, herhangi bir bitirici hareket gerekliliği olmadan, üçgen tuşunu kullanarak Hot Tag verebiliyor. Fakat karakter Hot Tag verdiğinde, eskiden olduğu gibi sinematik ekran girmiyor. Hot Tag olduğunda oynanış hiç bozulmadan karakterler devam ediyor. Hot Tag alıp, ringe giren güreşçi kısa bir süreliğine güçleniyor. Ayrıca Hot Tag vererek ringden çıkan güreşçi ise çok dayak yediyse ring dışında inaktif olarak kalabiliyor. İşte bu Hot Tag ve inaktif kalma durumları takım maçlarına yepyeni dinamikler katıyor. Ayrıca gerçekçilik katıyor.
Yani efendim, WWE 2K18 oyununun oynanış kısmı geçen seneye göre ciddi anlamda değişmiş, iyileşmiş ve gerçekçi bir hale getirilmiş. Ben sadece birkaç özellikten bahsettim fakat oyun içinde sizleri sürpriz yapacak çok fazla küçük ama önemli değişiklik bulunuyor. Tabii bu yine oyunun oynanışının kusursuz olduğunu göstermiyor çünkü oynanış kısmında da hata dolu. Mesela verebileceğim en iyi örnek, kesinlikle engellemesi imkansız olan köşelerden yapılan hareketler. Hot Tag sırasında oluşan animasyon hataları ve çok çok daha fazlası.
Grafikler, sesler ve performans.
WWE 2K18 geçen seneye göre daha iyi bir grafiğe sahip. Öncelikle, oyundaki bazı karakterler ciddi anlamda efsane görünüyor. Fakat bazıları da berbat görünüyor. Ayrıca yeni ışıklandırma tekniği sayesinde grafikler daha tatlı ve gerçekçi görünebiliyor. Bu ışıklandırmadan etkilenen kemerler ise oyunun en güzel yanlarından bir tanesi. Çünkü kemerler o ışıkların altında çok hoş görünüyorlar. Fakat aynı şeyi performans için söyleyemeyeceğim. Oyunu PlayStation 4 Pro üzerinde denedim, oynanış sırasında stabil 60 FPS alabiliyorsunuz ama işin içine çok seyirci girerse, özellikle giriş anlarında FPS çok düşebiliyor. Bu da genel olarak deneyimi çok bozuyor.
Sesler ise bu sene daha kötü. Öncelikle ses demişken yorumculardan bahsedeyim. Yorumcular sürekli olarak aynı cümleyi söylüyorlar ve beni çıldırtıyorlar. Yani, geçen senenin yorumcuları çok daha iyiydi. Ekibe yeni birkaç kişi katılınca belli ki 2K Games çok fazla cümle kaydı alamamış. Fakat bu sayede 5 dakikalık bir maçta aynı cümleyi 7-8 kez duyabiliyoruz. Ayrıca seyirci sesleri de ciddi anlamda kötü. Özellikle Bobby Roode gibi güreşçilerin şarkılarını söylüyor seyirciler ve bu anda çıkan sesler televizyonun sesini kapattıracak kadar kötü. 2K Games bunları yaparken neyin kafasını yaşıyordu, pek anlam veremiyoruz.
Yani efendim, WWE 2K18 tahmin edildiği gibi, bol hatalı bir oyun. Evet, geçen seneye göre genel olarak daha başarılı ve daha eğlenceli bir oyun var karşımızda ama bu oyunun genel olarak kötü olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Daha önceki inceleme yazılarımda da söylemiştim. Bu serinin 2K Games tarafından sıfırdan, yeni bir motorlar, yeni tekniklerle, yeni konseptler ile yapılması gerekiyor. Eğer 2K Games bunu yapamıyorsa, daha farklı bir geliştirici ekibin eline verilmeli bu oyun. Mesela ana şirket olarak EA Games, Frostbite oyunu ile bu seriyi uçurabilir belki.
Oyunları İncelediğimiz Bilgisayar
Oyunları PC üzerinde incelediğimiz zaman Casper Excalibur E800 kullanmayı tercih ediyoruz. Casper Excalibur E800, Intel Core i7-7700K işlemcisi ve Z170A Tomahawk anakartı ile bizlerin elinde bulunuyor. Ayrıca RAM olarak 32GB DDR4 2666 MHz, HDD ve SSD olarak da 2TB Sata (7200 RPM), 256 GB SSD kullanıyoruz. Casper Excalibur E800 içerisinde bulunan ekran kartı ise tabii ki 8GB NVIDIA GTX1080.
[inceleme]
