Biz oyuncuları oyunlara bağlayan en temel unsurlar, kendimizi içinde hissedebileceğimiz bir hikaye ve bağ kurabileceğimiz karakterlerdir. Geralt of Rivia ve Yennefer of Vengerberg gibi karakterleriyle, mükemmel olay örgüsüyle bizlerin ilgisini çekmeyi başaran The Witcher 3: Wild Hunt'ın hikaye yönetmeni oyunun odak noktası hakkında açıklamalarda bulundu. Marcin Blacha'ya göre, Polonyalı geliştiriciler hikayeye gerçekten odaklanıyor.
Culture.pl'ye The Witcher 3: Wild Hunt'ın hikayesi ve ekibinin Andrzej Sapkowski tarafından yazılan romanları nasıl oyuna uyarladığına dair konuşan Marcin Blacha, Polonyalı geliştiriciler için hayal gücü kullanımının çok önemli olduğunu belirtti. Sözlerine "This War of Mine gibi bütün ünlü Polonya oyunları profesyonel üretim ile hayal gücünün karışımından oluşur. Bizim ürettiklerimizin kendine ait ruhu oluyor." şeklinde başlayan hikaye yönetmeni bu özelliklerin rol yapma oyunlarına da yansıdığını belirtti.
Karakterlerin psikolojik birer derinliğinin olduğu, diyalogların çok boyutta ilerlediği bir dünya yaratmak istediklerini belirten Marcin Blacha, "Bir hikaye, bizim için her zaman canavarlarla yapılan bir savaştan daha önemli olmuştur. The Witcher 3: Wild Hunt, bu düşünce şeklinin doruk noktasında yer alan bir oyun olarak karşımıza çıkıyor." şeklideki sözleriyle oyunun nasıl planlandığını ortaya koyan düşünce tarzını bizlere tanıtıyor. Sizce CD Projekt RED, bu düşünce şekli ile Cyberpunk 2077' de başarılı olabilecek mi?
