Aradan koskoca 3 hafta geçti ve en sonunda tekrardan karşınızdayım. Yine bir video oyunları ile hatıra defteri temalı yazıda, sizlere bu geçen 3 hafta içerisinde neler yapmış olduğumdan bahsedeceğim biraz. Tabii, koskoca 3 hafta olunca da, olabildiğince özet geçmem gerekecek. Zira, tutup her şeyi baştan sona anlatırsam, işimiz iş. Bu sefer, The Legend of Zelda: Breath of the Wild'dan bahsetmeyeceğim. Hadi, yine iyisiniz. Yeni gelen ek paket, yeni çıkan oyunlar ve daha nicesiyle, son haftalarım bayağı dolu dolu geçti.
Video oyunları ile hatıra defteri: Yeni farem (Bölüm 11)
Öncelikle, kendime yine küçük bir sürpriz yaparak, yeni bir fare aldım. Daha önceden, Logitech Performance MX kullanmaktaydım. Açıkçasını sorarsanız, bana 5 yıl kadar dayandığı için, kendisine sonsuz saygı duyduğumu belirtebilirim. Fakat, artık değiştirmem gerekliydi. Zaten, bir süredir sol fare tuşu ile sıkıntılarım vardı. Tabii, bunun da suçlusu fare değil, bendim. Limonlu soda döktüm üstüne. Bilerek değil tabii, bilmeden. O kadar psikopat sayılmam bence henüz.
Video oyunları ile hatıra defteri: Yeni farem başlığı ile başlamış olduğum bu hatıra defteri yazımın ilk konuğu, yeni farem olan Razer Mamba 16.000 dpi. Kendisi ile anlatabileceğim o kadar çok şey var ki, nereden başlasam bilemiyorum. Öncelikle, kutusunu elime aldığımda başta çok standart hissetmiştim. Fakat, kutuyu açınca, şirketin CEO'sundan bir teşekkür mektubu ile karşılaştım. Zaten, mektubu koruyan kapak da böyle metalli bir şey, iyice havaya girdim yani. Sonra, odayı o eşsiz yeni elektronik eşya kokusu sardı. Resmen kendimden geçtim yani.
Fare ile ilgili söyleyebileceklerim ise, Logitech'in şu fare tekerleğini hızlı dönderebilmemize yardımcı olan kilit tuşuna benzer bir şeyin olmaması ile başlar kesinlikle. O, internet sayfalarını hızlıca aşağılara sarabildiğim özelliğine o kadar çok alışmışım ki, arada yanlışlıkla farenin DPI ayarını yükseltiyor veya alçaltıyorum. Görüntüsü konusundaki yorumum ise, kesinlikle farenin muhteşem ötesi göründüğü yönünde olacaktır. Bazen, bilgisayarı falan bırakıp, farenin hem şarj, hem de kablosuz özelliğini tetikleyen aletin ve farenin kendisinin ışıklarını izliyorum öylece. Gözüm takılı kalıyor, engel olamıyorum.
Final Fantasy XV, Assassin's Creed Origins, Warhammer: Vermintide 2 ve daha fazlası!
Video oyunları ile hatıra defteri: Yeni farem isimli bölümün tamamı, elbette bir fare ile bitmiyor. Fare, zaten elimin altında kayıp gidiyor, kalitesini buram buram hissedebiliyorum yani. Böyle bir fareyi kuru kuru bırakmak olur mu? Elbette olmaz! Öncelikle, yeni faremi birtakım FPS oyunlarında denedim. Dishonored 2 ve Fallout 4'ün dünyası, kendi kendine çift tıklayan ve arada takılıp istediğim yere ilerlemeyen eski faremden sonra, çok daha bir başka göründü. Oyunlar resmen daha rahat oynanıyormuş. Nokta atışı her şey, tertemiz!
Sonra, Final Fantasy XV çıktı PC için. Zaten sitemizde de küçük bir incelemesini yaptım. Aslında, incelemeden ziyade, ne eklenmiş, yeni ne var gibi sorulara yanıt getiren bir yazı oldu, ama olsun. Bir süre onu oynadım, hiç sıkılmadan. Ardından, Warhammer: Vermintide 2'nin dünyasına sokuldum. Bir önceki oyunu oynamamış olmama rağmen, çok da yabancı hissettirmedi beni kendisine. Doya doya tadını çıkarabildim o yüzden. Ayrıca, farenin DPI ayarları da, Warhammer: Vermintide 2 içerisinde bayağı yardımcı oldu. Ayarlardan hassasiyeti değiştirmek yerine, duruma göre DPI ayarını yükseltip alçaltmanın rahatlığı vardı üzerimde.
Sonra, bildiğiniz üzere Assassin's Creed Origins'e, resmen bir oyun daha ekleyen The Curse of the Pharaohs ek paketi çıktı. Tabii, Alper hiç bekler mi? Anında girdim hemen oynamaya. Onu da inceledim zaten sitede. Ayrıca, Warhammer: Vermintide 2 incelemesi de bulunuyor yine Leadergamer üzerinde. Hala tazeyken, bakabilirsiniz isterseniz. Böyle böyle dolu dolu 3 hafta geçirmeyi başardım. Ayrıca, Razer Mamba 16.000 DPI olan yeni farem için ödemiş olduğum her kuruştan da kesinlikle memnunum.
Peki, bu hafta sonu siz ne oynayacaksınız?
Her video oyunları ile hatıra defteri yazısının sonunda olduğu gibi, klasik bir sona daha geldik. Ben, açıkçası biraz Final Fantasy XV, biraz Assassin's Creed Origins, biraz da Warhammer: Vermintide 2 ile yolumu bulmayı hedefliyorum. Pek yoğun geçeceğini söyleyemeyeceğim bu hafta sonum boyunca, sırf yatış ve oyun keyfi yani. Asıl soru, sizin bu hafta sonu için planlarınızın ne olduğu. Yorumlarda, bu hafta sonu için aklınızda bulunan planları belirtebilirsiniz.
