Avatar
Yazar: Selin Gültekin, Editör Yazım tarihi: 27.06.2014

Transformers serisinin son filmi olan Kayıp Çağ"ın yönetmenliğini serinin diğer filmlerini de yöneten Michael Bay yapıyor. Film, alışıldığı gibi Michael Bay'in tarzını yansıtan görsel efektlerle tutarsız senaryosundan kurtarılıyor. Daha önceki Transformes filmlerinin de yönetmenliğinin yapan Bay çok ağır eleştirilere maruz kalmıştı. Filmin senaristi yine Ehren Kruger. Transformers: Kayıp Çağ, sinemada teknolojinin gelebildiği seviyeyi göstermenin yanı sıra, IMAX ve 3D teknolojisini çok iyi kullanıldığı bir film. Aksiyon sevenlerin gözünü kırpmadan izleyeceği filmde serinin diğer filmlerinin aksine dev dinorobotlar karşımıza çıkıyor. Filmde aksiyon sahneleri oldukça fazla ve aslında önceki filmlerin aksine nefes kesen patlama sahneleri, dev robotlar...

1transformers_kayip_cag_2

Diğer üç filmden farklı olarak tüm oyuncu kadrosunun değiştiği Transformers: Kayıp Çağ'da, ismi adeta film ile özdeşleşen Sam Witwicky karakterindeki Shia LeBeouf da dâhil olmak üzere önceki seriden hiç bir oyuncu yer almıyor. Oyuncu kadrosunun tamamen değiştiği filmin başrollerini Mark Wahlberg, Nicola Peltz ve Jack Reynor paylaşıyor. Robotlarda da değişikliğe gidilen filmde, diğer üç filmden sadece Optimus Prime ve Bumblebee devam ediyor. Yeni robotlar olarak, dinazor ve tarih öncesi çağ hayvanlarını temsil eden Dinobotların dâhil oldu. Filmde kendi halinde Teksas’lı bir mucit olan Cade Yeager'i canlandıran Mark Wahlberg gerçekten iyi iş çıkartmış. Karakterlerin diyaloglarına serpiştirilen mizah ögeleri filme ayrı bir hava katıyor. Filmde oyunculuğuyla dikkat çeken bir diğer isim de Stanley Tucci. Canlandırdığı karakterin hakkını veren Tucci, görsel olarak eğlenceli olan filme karakterinin mizahi yönü ile renk katıyor.

Transformers-Kayıp-Çağ-1168x730

Transformers: Kayıp Çağ olmasına rağmen filmde Dinorobotlara yeteri kadar yer verilmemişti ve diyalog arasına sıkıştırılmıştı, açıklamak yerine bol aksiyon, patlama ve görsel efekt kullanılmıştı. Hikayenin bu kadar başıboş bırakılması, sadece görselliğe ve aksiyona yoğunlaşılması izleyenleri anlık olarak heyecanlandırsa da film bittiğinde insan hayal kırıklığına uğruyor.

18167

Filmde güçlü ve başarılı iş adamlarından ve bilim adamlarından oluşan bir grup, geçmişte yaşanan Transformers istilalarından bir şeyler öğrenmek istiyor ve teknolojiyi kontrol etmek için çalışmalar yapıyor. Alışılmış Amerikan imgelerinin bolca kullanıldığı filmde maalesef klişelerden yine uzak durulmamış. İyi ile kötü arasında, özgürlük ve kölelik arasındaki savaş anlatılıyor. ABD'nin Chicago eyaletinin işgal edilmesi üzerinden tam 4 sene geçmiştir. Kendi halinde, bu kentte yaşayan ve bir kızı olan mesleği araba tamircisi Cade Yeager güzel mesleği ve genç kızı ile huzurlu bir şekilde hayatını devam ettirmektedir. Ta ki günün birinde Autobot ve Deception'ları alt üst eden bir Optimus Prime bulduğunda hayatları tamamen değişecektir.Öyle ki adeta aralarında kan bağı varmışçasına Optimus Prime ile kardeş gibi olur Cade Yeager. Cade, kızı Tessa ve kızının erkek arkadaşı Shane önce Optimus Prime’a yardım etmek, daha sonra onunla birlikte dünyayı dolaylı yoldan yok etmek için ve elinde güçlü bir silah bulunduran robotlardan kurtulma amacıyla bir maceraya atılıyorlar. Filmde absürt bir başka şey ise sakallı hatta ağzında sigara bulunan Autobottur. Nedense bana izlerken Karayip Korsanları filmindeki Davy Jones karakterini hatırlattı. Michael Bay yine hayal gücünü kullanmak istemiş ancak keşke yapmasaydı dedirtecek tarzda bir Autobottu.

Filmin hiç bir açıdan sanat kaygısı taşımadığı; gerek durgun, çoğu yerde tutarsız senaryosu ile gerekse sadece görsel efektle yaratılmış bir eser olmanın ötesine geçememesiyle aşikar. Hikayenin neredeyse tam ortasında kesilmesi, “Tamam anladık beşinci film de olacak.” dedirtiyor. Neredeyse üç saat süren film sonunda, bol patlamalı aksiyonlu ancak yarım bir hikaye sunuyor izleyiciye.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.