Avatar
Yazar: Kaan GEZER, Editör Yazım tarihi: 07.04.2015

2009'un Mart ayında theHunter isimli bir oyun Emote Games tarafından geliştirilip, piyasaya sürülmüştü. Bundan yaklaşık 1 yıl sonra theHunter'ın tüm haklarını satın alan Avalanche Studios, işin başına geçmişti. Yaşanan tüm bu olaylardan 5 yıl sonra ise Avalanche Studios tekrar bir theHunter oyunu ile karşımıza çıktı. Klasik theHunter'da çeşitli hayvanları avlarken, theHunter serisinin yeni oyununda köklü değişiklikler ile birlikte dinazor avına çıkıyoruz.

k5ct172

Artık Zombilerin Yerini Dinazorlar Alıyor!

Bundan seneler önce sürekli olarak karşımıza zombi temalı oyunlar çıkıyordu. Son birkaç senedir bu sistem biraz değişmişe benziyor çünkü, artık zombilerden çok dinazorları görmeye başladık. Bunun nedeni tam olarak nedir bilinmez fakat aralarda yine kötü bir şekilde tasarlanan dinazor oyunlarını görüyorduk. Peki, theHunter: Primal de öyle mi? theHunter'ı daha önce oynamış olanlar büyük bir ihtimalle theHunter: Primal'in nasıl olduğunu tahmin etmiştir. theHunter'da oldukça büyük 8 farklı haritada, farklı hayvanları, farklı silahlar, farklı tuzaklar, farklı yöntemler ve farklı giysiler ile birlikte ava çıkardık. Elimizdeki bir cihaz ile de hayvanların izlerini sürebiliyorduk. Bu yönden theHunter oldukça güzel bir av oyunuydu. Hatta hayvanları vurduğumuz zaman karşımıza çıkan detaylığa da bakacak olursak theHunter için kesinlikle bir av simülasyonu diyebiliriz.

theHunter: Primal'de de aynı theHunter'da olduğu gibi dinazorların seslerinden, ayak izlerinden veya kanlarından kendilerinin izlerini sürebiliyoruz ve avlayabiliyoruz. Ayrıca theHunter: Primal'de bulunan tüm dinazorlar bizlere saldırabiliyor. Tabii durum böyle olunca her çıkan sesten tedirgin olmuyor değiliz. Şimdilik sadece 5 farklı dinazor türünü avlayabildiğimiz theHunter: Primal sadece bir av oyunu değil, zaman zaman bir korku oyununa bile dönüşebiliyor.

post-10-0-38960500-1419034181

Avalanche Studios Akıllanmış Sanki!

theHunter serisinin ilk oyunu çıkışını oynaması ücretsiz bir şekilde çıkmıştı. Fakat bu durum oyunu oyuncular tarafından sevilmeyen bir yapıt haline dönüştürmüştü. Çünkü theHunter'ı ücretsiz bir şekilde oynamak istediğimiz zaman, onlarca hayvan içerisinden sadece 1 tanesini avlamak için iznimiz oluyordu. Diğer hayvanları avlamak için ise tahmin edebileceğiniz gibi özel üyelikler satın almamız gerekiyordu. Sadce hayvan avlamak için değil, daha güçlü silahlar, kozmetik ürünleri, tuzaklar için de zaman zaman gerçek para harcamamız gerekiyordu. Fakat Avalanche Studios akıllanmış olacak ki theHunter: Primal'de durum böyle işlemiyor. Oyunun standart bir fiyatı var ve bu fiyatı ödediğimiz zaman oyundaki her şeye ulaşma imkanı elimize geçiyor. Tabii oyun içerisinde bir seviye sistemi ve para birimi olduğu için yeni eşyalara ulaşmak için seviye atlayıp, oyun içi paraları toplamamız gerekiyor. theHunter ile karşılaştırdığımız zaman theHunter: Primal oldukça ideal bir oyun seviyesine çıkıyor.

theHunter: Primal içerisinde eşyaları sadece marketlerden satın almıyoruz, oyun dünyası içerisine yerleştirilmiş olan kutulardan da silahlar, mermiler, kıyafetler ve diğer eşyalardan çıkabiliyor. Bu da bizleri haritayı daha fazla keşfetmeye itiyor. Ayrıca bu kutular da oyun haritasında görünüyor. Bu şekilde nereye gideceğimizi daha iyi bilebiliyoruz. Peki, biz bu haritayı tek başımıza mı dolaşacağız? Pek sanmıyorum.

860278201412221341PrimalEdenTyrannosaurusRex21308

Avlanacak mısınız, Yoksa Av mı Olacaksınız?

theHunter: Primal evreni oldukça büyük ve dinazorlarımız çok acımasız. Bazı dinazorlar ile tek başımıza yüzleşmek neredeyse imkansız bile diyebiliriz. İşte bu durumda işin içine co-op oyunlar giriyor. theHunter: Primal'i istersek tek başımıza oynayabiliyoruz. Fakat eğer bir yardım eli isterseniz 16 oyuncuya kadar destek veren çoklu oyunculu bir şekilde sunucu açabiliyorsunuz. Eğer tanımadığınız insanlar ile oynamak istemezseniz de parola koyabiliyorsunuz. Tüm bu sistemler ilk theHunter oyununda da bulunuyordu fakat theHunter: Primal'de bir yenilik de var, PvP modu. theHunter: Primal'in PvP modunda hem dinazorlara hem de diğer avcılara karşı mücadeleler verebiliyoruz. Bu özellik bizce theHunter: Primal'i oldukça heyecanlı bir oyun haline getiriyor.

Peki bu theHunter: Primal'in hiç mi kötü bir yanı bulunmuyor? Tabii ki bulunuyor. theHunter: Primal'in en büyük sorunu koskoca adaların içerisinde tek çeşit dinazor bulunması. Yani ne kadar yürürseniz, yürüyün sürekli olarak aynı dinazor tiplemeleri ile karşılaşıyorsunuz. Ayrıca 2 farklı dinazor tipini gördüğünüz zamna ise bu 2 dinazor bir arkadaş gibi takılıyorlar. T-Rex'in gücünü sanırım buradaki herkes biliyor. T-Rex'in bir arkadaş mı olması gerekiyor diğer dinazorlara, yoksa dehşet mi saçması gerekiyor? T-Rex, theHunter: Primal'de diğer dinazorlarla resmen arkadaş oluyor. Yok arkadaş, biz bilmiyoruz böyle bir T-Rex.

334594423

Dinazorlar Aslında O Kadar da Korkunç Değil!

theHunter: Primal'in kötü yönlerinden bahsediyorduk değil mi? Eğer karşınıza bir dinazor çıkarsa merak etmeyin, eğer o dinazorun sürekli olarak arkasında kalırsanız size asla vuramıyor. Zavallı şey... Dinazorların sebepsiz ve amaçsız yere etrafta takılması da bizleri oldukça rahatsız eden önemli bir nokta oldu. Ayrıca, theHunter: Primal bir av oyunu değil mi? Dinazorlar bir ses çıkarttığında biz o sesin yönünü anlayamayacak isek nasıl gerçekçi bir şekilde avlanacağız? Tamam, elimizdeki cihaz bu işi yapıyor fakat oyundaki seslere bir yön de katılsaydı, biz kendimiz sesin nereden geldiğini bulsaydık daha güzel olacaktı sanki.

Kapalı beta/alfa sürecini oldukça yakından takip ettiğim bir oyun olan theHunter: Primal bu dönemlerinde oldukça güzel bir oyundu. Oyun resmi çıkışı ile birlikte nasıl olduysa gün geçtikçe kötüleşmeye başladı. theHunter'dan biliyoruz, oyunun geliştirici stüdyosu oyuncuların isteği doğrultusunda yapıyor güncellemeleri. Hatta bu güncellemeler de oldukça düzenli bir şekilde geliyor. Fakat, bir oyun alfa döneminde kusursuz iken, resmi çıkışında nasıl berbat oluyor biz bu durumu anlamıyoruz. Tabii ki tüm bu sorunlar zamanla düzeltilecektir, bundan şüphemiz yok çünkü örneklerini theHunter'da gördük fakat yine de anlam veremiyoruz.

334596045

Grafik Durumları İyi mi Bari?

Açık dünya diyorsunuz, dinazorlar diyorsunuz, orman, deniz diyorsunuz. Eee tabi durum böyle olunca insan bazen dinazor avlamayı bırakıp güzel grafikler eşliğinde manzara seyretmek istiyor. Fakat bu dediğimizi theHunter: Primal'de pek yapabileceğinizi sanmıyorum. Tabii ki oyunumuzun grafikleri berbat bir seviyede değil fakat orta halli diyebilirim. Ayrıca oyunun optimizasyonu da neredeyse kusursuz bir şekilde yapılmış. Performans konusunda kesinlikle ödün vermeyen bir oyun olmuş. Fakat seslerde ne yazık ki yön duygusu olmadığı için theHunter: Primal bu bakımdan sınıfta kalıyor. Grafiklerin ve performansın oldukça güzel olduğu bir oyunda gönül isterdi ki sesler de güzel olsun, ama ne yazık ki olmamış.

theHunter: Primal fiyat etiketini hak eden bir oyun. Evet, hataları var fakat oyunun geliştiricilerinin bu hataların üstesinden geleceğini unutmamak gerekiyor. theHunter: Primal kesinlikle tek başınıza oynanabilecek bir oyun değil. Size bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yanınızda tanıdığınız birinin olması her bakımdan size avantaj sağlayacak. Bazı avlarınız oldukça uzun sürecek ve bu süreç içerisinde eğer tek başınıza olursanız sıkıntıdan patlayacak duruma gelebilirsiniz. Eğer yanınızda bir arkadaşınız olursa oyun hem daha eğlenceli bir hale gelecektir hem de sizi kolay kolay sıkmayacaktır.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.