Avatar
Yazar: Kaan GEZER, Editör Yazım tarihi: 10.08.2016

Bir şehrin başına geçip, o şehri yönetmeyi sevebilirsiniz. Belki de sadece o şehrin ulaşım dertleri ile ilgilenmekten hoşlanıyorsunuzdur. Tüm bunları geçtik, belki de bir oyun geliştirici stüdyosu, F1 yarış takımı veya profesyonel bir oyuncuyu yönetmeyi seviyorsunuzdur. Evet, tüm saydığım türler bazı oyunlara ait. Fakat bu incelememizde yer vereceğimiz The Universim, tüm bunları içerisinde bulunduruyor çünkü bu oyun sayesinde bir tanrı olabiliyoruz. Peki, bir tanrı olmak oyuncuyu nasıl eğlendirebilir? Bu sorunun cevabını da tabii ki incelememizde vereceğiz. İşte 22.172 adet destekçi ile hayata geçirilen ve şimdi ise Steam'de çıkışına günler sayan The Universim!

Universim

Öncelikle The Universim'den biraz bahsedelim.

The Universim isimli oyunumuz aslında oyuncuların tanrı olma türü oyunlar üzerindeki açlığını gidermek için yapılmış bir oyun. Tabii yapılmış dediğime bakmayın, oyun henüz çok çok erken bir sürümde. Bir tanrının rolünü üstlendiğimiz bu oyunun özelliği ise, tek bir gezegen üzerinde yer alıyor olmamamız. Yani oyunun oluşturduğu evren içerisinde 1'den fazla gezegene tanrılık yapabiliyoruz. Bu da bana soracak olursanız, oyunun en önemli pazarlama noktası. Fakat oyunu incelediğimiz şu sıralarda sadece tek bir gezegen var ve o gezegendeki insanlık da en fazla taş devrinin sonuna kadar ilerleyebiliyor.

Oyunumuzda başka gezegenleri gitme olayları, insanlık çağ atladıkça gerçekleşiyor tabii ki. Taş devrinde bir insanın uzay mekiği oluşturup, farklı gezegenlere gitmesini beklememek lazım. Peki, farklı gezegenlere gitmek neden bu kadar önemli? Çünkü üzerinde tanrılık görevinizi devam ettirdiğiniz gezegen, insanlarınızın hareketlerine göre şekilleniyor. Mesela, odun kaynaklarını çok kullanırsanız ağaçsız, su kaynaklarını da çok kullanırsanız susuz kalabiliyorsunuz. Yani, aynı gerçek hayattaki gibi. Fakat bu noktada ise işin içerisinde tanrı güçleri giriyor efendim. Nedir bu tanrı güçleri?

The Universim'in tanrı güçleri, direkt olarak insanlarınıza veya gezegenin kendisine uygulanabiliyor. Mesela erken erişim sürecinde açık olan güçler, bir bayanı eşi olmadan hamile bırakabilmek, ağaçları, kayaları hareket ettirebilmek ve insanlığın belirli bir yapıyı inşa etmesine yönlendirmek üzerine. Fakat güçlerin bulunduğu menüye baktığımız zaman doğal afetler yaratabilmek, ağaçlar, sular, kayalar oluşturabilmek de gözümüzden kaçmıyor. Tabii bu güçleri kullanabilmeniz için de puan gerekiyor. Bu puan ise otomatik olarak, belli bir zaman içerisinde doluyor. Eğer yanılmıyorsam, sizin özel bir şey yapmanıza gerek yok bu konu üzerinde.

The-Universim_05

Tanrınız yok mu lan sizin?

Oyunda dikkatimi çeken en büyük nokta, insanlığın üzerinde %100 bir kontrolümüzün bulunmuyor olması. Doğal olarak tabii herkes size inanmak zorunda değil, değil mi? Eğer yanlış tahmin etmiyorsam, doğal afetler menüsü de bu işler için bulunuyor. Gökyüzünden 5-6 şimşek düşüreceksin ki, adam tanrıya inansın. Şimdi, bu oyunda karşımıza çıkan insanlığın adı aslında Nugget. Erken erişim sürecinde şimdilik yine bu özellik bulunmasa da, geliştirici ekibe göre sizin bir gezegen üzerinde oluşturduğunuz 2 farklı Nugget grubu, veya şehir grubu işte, birbirlerine savaş bile ilan edebiliyorlar, eğer iyi geçinemezlerse. Bu noktada ise işin içine tanrı giriyor. İsterseniz ayırın onları, isterseniz de birbirlerini öldürmelerini izleyin.

The Universim, şu anki sürümü ile pek bir şey sunmuyor oyuncuya. Yani, yukarıda yazdığımız şeylerin neredeyse çoğu bir sonraki güncellemeler ile oyuna eklenecek. Keşifler, ki evet oyunda keşifler de bulunuyor, bina yükseltmeleri gibi birçok özellik için menü var oyunun içerisinde fakat ulaşılabilir değil. Ha bina demişken, oyunun ara yüzü bu konuda Cities: Skylines'a çok benziyor. Sadece bina inşa etme kısmı tabii ki. 4-5 farklı kategori arasından inşa edilmesini istediğiniz yapıları seçiyorsunuz, bir yer belirliyorsunuz ve Nugget'lar sizin için inşa etmeye başlıyor. Mesela, bir hastane inşa etmek isterseniz, ki bu hastane oyunun ilk döneminde cinci veya büyücü olarak geçiyor, o hastanenin yapım süreci bittikten sonra, oraya bir de büyücü/doktor atamanız gerekiyor. Aynı şeyler yemek yeme alanları, mühendislik binaları gibi yapılar için de geçerli.

Bizler The Universim'i incelerken, oyunun sürümü 0.0.10. Bu yüzden oyun sizlere sadece en fazla 2 saatlik bir oynanış sağlıyor. Tabii ki oyun 2 saat sonra da devam ediyor fakat karşınıza hiçbir yeni şey çıkmıyor. Olduğunuz yerde sayıyorsunuz. Oyunun vaat ettiği özelliklere baktığımız zaman ise, oyunun %1 kadarını oynadığımızı hissediyoruz açıkçası. Bu yüzden oyunun belli başlı önemli noktalarında sizlere tekrar inceleme yazmayı planlıyoruz. Mesela oyun beta aşamasına geçtiğinde veya erken erişim dönemi bittiğinde. Oyunun içeriğinin bu kadar az olması ile geliştiricileri de suçlayamazsınız çünkü oyunu satın alan herkesin bunları bilmesi gerekiyor, çünkü oyunun sayfalarında açıkça belirtilmekte.

The-Universim_08

Havadan haberiniz var mı peki?

The Universim'in en güzel noktalarından bir tanesi de, oyunda mevsimlerin bulunması. Mevsimler oldukça önemli çünkü, oyunun şu anki sürümünde tek yemek kaynağınız tarım ve aşırı sıcak ve aşırı soğuk havalar ektiğiniz meyveleri etkileyebiliyor. Oyunda 6 adet ekilebilir meyve bulunuyor ve sizin de mevsimlere ve hava sıcaklığına göre ekeceğiniz meyvelere dikkat etmeniz gerekiyor çünkü soğuya dayanıklı olmayan bir meyveyi kış mevsiminde yetiştirmeye kalkarsanız, eliniz boş dönersiniz ve sonuç olarak insanlığınız aç kalır. Tabii her şey mevsimleri kontrol etmek ile de bitmiyor çünkü tarım bölgelerine işe aldığınız insanlar işlerini yapmayabiliyor. Ektiğiniz meyveler de aşırı uzun zaman ekili kalıp, toplanmayınca kullanılamaz hale geliyor. Bu noktada oyun gayet başarılı.

Biraz da oyunun kötü noktalarından bahsetmemiz gerekirse, oyunda şu sıralar herhangi bir kayıt etme özelliği bulunmuyor. Aslında oyunun sadece 1-2 saatlik bir deneyim sunması zaten bu özelliğin gerekliliğini hissettirmiyor fakat, 2016 senesindeyiz yahu artık. Oyun daha alfa aşamasında diye de kayıt özelliği eklenmez mi hiç? Bu büyük sorun haricinde bir de, sürekli olarak aynı şeylerle karşılaşma problemimiz var. Mesela oyuna istediğiniz kadar baştan başlayın, sürekli olarak aynı gezegende başlayacaksınız. Bundan kastım, ağaçların, denizlerin, göllerin, kayalıkların yerlerinin bile değişmemesi. Tabii aynı şey karakter isimleri için de geçerli. Çünkü sürekli olarak, aynı sıra ile, aynı isimde karakterler doğuyor.

The Universim'in sürümünün 0.0.10 olmasını sürekli göz önüne alıyoruz fakat, yine de bu içerik bizlere yetmiyor. İnşa edilecek bina bir elin parmaklarını geçmiyor, evren aynı, insanlar aynı, her şey aynı. Hadi, ilk oynayışınızda oyunu tam kavrayamadınız diyelim. Fakat, 2. kere oyunu açıp, sıkılana kadar oynadıktan sonra, oyunu kesinlikle 3. kez açmak istemeyeceksiniz. Çünkü oyunu 3. kez açmak için bir nedeniniz yok ki arkadaş. Evet, oyunun vaat ettiği şeyler göze, kulağa çok güzel geliyor. Bizler de bir an önce bunları denemek istiyoruz fakat, The Universim şu hali ile sadece sizi 1 veya 2 saat oyalayabiliyor. Gelecekte oyunun fiyatının artacağını göz önünde bulundurursak, oyun Steam'den satışa sunulduğu zaman belki yatırım yapmayı deneyebilirsiniz.

The-Universim_13

Sonuç olarak? 

Sonuç kısmına geçmeden önce, son olarak bir de oyunun performansına ve grafiklerine değinmek istiyoruz. Oyunun grafikleri, bana soracak olursanız gayet yeterli. Zaten bu grafikler, yazımız içerisinde bulunan görseller üzerinden de rahatlıkla görünebiliyor. Oyunda bulunan efektleri henüz tadamadık çünkü ortaya görsel efekt çıkaracak bir durum yaratamadık. Fakat bu konu üzerinde söylemem gerekir ki, kar yağdığı zaman hem görsel olarak, hem de oynanış olarak çok hoş bir hale geliyor oyunumuz.

Oyunun performansına gelecek olursak, içerisinde NVIDIA GeForce GTX 850M bir ekran kartı bulunan bilgisayar ile denedim oyunu. Oyunda çok fazla grafik ayarı bulunmasa da, bulunan 3-4 ayarı en yükseğe çektiğim zaman, kamera açısını en yakına soktuğum zaman stabil 40 FPS, biraz uzağa çektiğimde ise 60 FPS oynayabiliyoruz oyunu. Oyunun geliştiricilerinin henüz optimizasyon yapma planı olmadığını da açıklayalım. Geliştirici ile iletişime geçtiğim zaman, oyuna yakın bir zamanda getirecekleri 2 ana sistem üzerinde çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyledi bana. Bu 2 büyük sistem geldikten sonra, biraz daha ekstra özellikler üzerinde çalışılacak.

Sonuç olarak oyunumuza şöyle bir baktığımız zaman, pek satın alınacak bir özellik göremiyoruz oyun içinde. İçerik oldukça eksik ve oyun henüz çok erken bir sürümünde. Biz bu incelemeyi yazarken oyunu sadece 2 saat oynadık ve 2 saatte neredeyse 5 kere oyunda gelinebilecek son noktaya geldik. Bu pek hoş bir deneyim değildi o yüzden. Paranıza ve zamanınıza yazık. Fakat bu dediklerim sadece oyunun erken sürümü için geçerli. Çünkü The Universim çok şey vaat eden ve gerçekten potansiyeli olan bir oyun. Bu yüzden, biz bu oyunu sıkı bir şekilde takip edeceğiz ve sizlerin de yeniliklerden haberdar olmasını sağlayacağız efendim.

The-Universim_16

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.