Steampunk dönemlerine bir siber suçlu olarak dönmeye hazır mısınız? Eğer hazırsanız oldukça başarılı olan bir bağımsız yapıt, The Swindle sizleri bekliyor. Size Five Games tarafından geliştirilen ve bugün çıkışını gerçekleştiren The Swindle'ı incelemek için can atıyorum. Bu yüzden hemen başlayalım derim.
Kendini Tekrar Tekrar Oynatacak Bir Oyun!
1849 yılında İngiltere'deyiz. Scotland Yard geliştirdiği bir teknoloji ile tüm dünyayı ele geçirmeyi planlıyor. Biz de dünyanın dışarısında, uzayda gemimiz ile bekleyen bir siber suçluyuz. Görevimiz ise 100 gün içerisinde Scotland Yard'ın bu planını yerle bir etmek. Peki, bunu nasıl yapacağız? Binaları soyarak tabii ki. The Swindle ana oynanış ögeleri ile birlikte This War of Mine'a oldukça benziyor. Fakat This War of Mine'dan farklı tabii ki var. Öncelikle The Swindle'ın içerisinde hayatta kalma ögeleri bulunmuyor ve oldukça detaylı bir karakter geliştirme sistemi bulunuyor. Bu yol ile birlikte yeni beceriler de öğrenebiliyoruz. Öğrendiğimiz yeni beceriler ise bizlere soygun yapabileceğimiz yeni mekanları açıyor.
Başlıkta "Kendini Tekrar Tekrar Oynatacak Bir Oyun!" dedik. Evet, gerçekten de öyle. Çünkü soyguna girdiğimiz bölümler rastgele olarak oluşturuluyor. Böylece aynı seviyede soygun yapsak bile aynı ev tasarımı ile karşılaşmıyoruz. Peki, bizler bu evleri soyuyoruz fakat çok mu rahatız? Tabii ki hayır. Çünkü bu evleri koruyan bir de polisler var. This War of Mine'da olduğu gibi bu oyunda da gizlilik ögeleri ön plana çıkıyor ve bu ögeleri kullanarak binaları soymaya çalışıyoruz. Eğer bir polis sizi yakalarsa diğer tüm polisler alarma geçiyor ve destek ekip bile çağırabiliyor. Bu noktadan sonra o binadan kaçmanız oldukça zor oluyor. Bu durumda da polislere yakalanan hırsızımız yerine başka bir hırsız geçiyor ve oyun bu şekilde 100 gün boyunca devam ediyor.
Oynanıştan Biraz Daha Bahsedelim!
The Swindle sürekli olarak farklı bir bölümle karşımıza çıkıyor demiştik. Oyunda toplam 5 seviye bulunuyor ve seviyelerden her birine girebilmek için farklı yeteneklere sahip olmamız gerekiyor. Bu yüzden ilk seviye hırsızlıkları birkaç kez oynayıp, yeterli parayı toplayıp o şekilde bir sonraki bölüme geçmemiz gerekiyor. Bunu söylerken oyun size sıkıcı gelmiş olabilir fakat kesinlikle o şekilde düşünmeyin. Dediğim gibi her bölüm birbirinden benzersiz oluşuyor ve oyundaki hava şartları bile rastgele olarak karşımıza çıkıyor o bölümlerde. Fakat oynanışta şöyle bir sorun var ki tuş kombinasyonları çok zayıf. Ayrıca oyunda çok az sayıda öğretici yazı bulunuyor.
Yukarıda belirttiğim tuş kombinasyonları problemini çözmek kolay. Zaten oyunda kullanabileceğiniz pek fazla da tuş yok fakat oyun size oyunu öğretmiyor. Bu bence büyük bir eksi. Açıkçası ben 15-20 dakika sonra oyunu tamamen çözebildim. Basit bir yapıya sahip bağımsız bir oyun için bu kadar bir süre bence uzun. Her neyse, biraz da alabileceğimiz yeteneklerden bahsedelim. Oyun içerisinde öğrenebileceğimiz 5 adet hareket geliştirmesi, 6 adet benzersiz yetenek, 9 adet kullanılabilir eşya, 4 adet ekranda görebileceğiniz bilgi özelliği ve son olarak da 5 adet eğlenceli özellik bulunuyor. Yani oyunda açacak çok şeyimiz var, çok. İşin bir de farklı boyutu var tabii ki, bizler her yetenek açtığımızda karşımızdaki düşmanlar da çeşitlenebiliyor. Ayrıca düşmanların çeşitlenmesiyle birlikte karşımıza çıkan binalar da daha zorlu oluyor.
Grafikler Göz Alıcı!
The Swindle'ın daha önce bağımsız bir yapıt olduğunu söylemiştik. Fakat bağımsız diye bu oyunu kötü görmeyin. Ya da görün, oyunu oynadığınızda büyük şaşkınlık geçirip, daha da hoşunuza gider belki. The Swindle'ın oynanışının oldukça güzel olduğunu söylemiştik. Oynanışı kadar oyundaki grafikler ve sesler de muhteşem. Oyundaki grafikler tam oyunun geçtiği dönemi yansıtıyor. Ayrıca gözü de yormuyor. Bu güze grafiklere de kesinlikli sizi sıkmayan, tam bir arka plan müziği diyebileceğiniz müzikler eşlik ediyor. Oyunda herhangi bir optimizasyon sıkıntısının da olmadığını göz önünde bulundurursak, The Swindle her yönden kusursuz bir oyun.
"Peki, The Swindle'ı alalım mı?" diye bir soru aklınızdan geçiyorsa, benim de cevabım kesinlikle evet olacaktır. This War of Mine tarzında fakat daha renkli ve hareketli bir oyun bekliyor sizleri. Grafikleri ile göze hoş gelen, müzikleri ile kulağa hoş gelen ve oynanışıyla bir oyuncuyu mutlu edebilen bir oyun The Swindle. Eğer bu tarz oyunları seviyorsanız şu sıralar The Swindle indirimde. Kaçırmayın!
[inceleme]
