Avatar
Yazar: LeaderGamer, Editör Yazım tarihi: 28.02.2013

Şimdi Ne Olacak?

2 ay önce, kendim için bazı kararlar vermek zorunda olduğumu anlamış, gelecek planlarımı ve kendi isteklerimi göz önüne aldığımda 2 hafta önce bir karar vermiştim. Karar sonucunda Merlin'in Kazanın’dan ayrılmıştım. Yaklaşık olarak 9 aydır acısıyla tatlısıyla çalıştığını bir yerden ayrılmak kolay bir şey değil elbette. Öyle bir şeydi ki, aylardır emek verdiğin bir yerden ayrılmak, zor gelmişti. Ama işte önemli olanda buydu, bazı kararlar mantık çerçevesinde verilmeliydi ve kesip attım. Peki neden? Aslında bunun cevabını veremem, en azından net ve somut şeyler ortaya koyarak veremem. Bir çok arkadaşım sordu, “neden?”, “deli misin sen? ” diye. Aslında bazı kararları verirken deli olmak gerekmez mi?

Bu kararı vermeden önce yaklaşık 2 aydır düşünüyordum, yarın ne olacak diye. Cevaplarım hep aynı idi, bilmiyordum. Çünkü önümde bir gelecek göremiyordum. Tamam, yazacaktım, daha fazla yazacaktım, ya sonra? Cevabını veremediğim bu sorunun cevabı burada değilse neredeydi? Kafamın bir tarafını hep kurcalayan sorunun daha cevabını bulamamışken, Global Game Jam: Ege geldi çattı. 3 gün boyunca yorulduk, sorunlar yaşadık ama başardık. Ekip olarak başardık. Batuhan, Eray, Şükrü, Hakan, Onur ve adını sayamadığım 27 arkadaşımız ile birlikte biz başardık. Sonra bir şey fark ettik, aslında biz fark etmeden bir ekip olmuştuk. GGJ ile birlikte gelen iş tekliflerini bir tarafa koyalım, güvenebileceğim insanlar vardı. İşte her şey de burada başlıyordu.

İlerleyen günlerde özellikle Onur tarafından gelen farklı fikirler durumu farklı boyutlara getirdi. Çok büyük bir değişken daha vardı artık, Sony. Büyük bir şirket, önü açık iş olanağı. Ama bir şey daha olmalıydı ve bu kendi kontrolümde olan bir şeyler olması gerekiyordu. İşte o zaman Gökhan Girgin geldi. Tek bir teklif işleri değiştirdi. 2 farklı proje, 3 değişik organizasyon ve  3 iş teklifi. Her şeyi arka plana attım, ama asla iptal etmedim ya da önemsizleştirmedim. Sonuç olarak Merlinin Kazanın’dan ayrılıp Leadergamer’a geçtim.

Bundan sonra şuanda isimlerini veremediğim bazı büyüklerim ve ekip arkadaşlarım ile yürümeye devam. Asıl zenginlik, ne cüzdanınızın içinde, ne de diplomanızda, Batuhan, Eray, Şükrü, Hakan ve Onur gibi dostlar edinmekte.  Sırf para için insanları kullanmakta, egolarının kurbanı olmakta ya da insanların arkasından konuşmakta değil.

Peki şimdi ne olacak? Eray’ın liderliğinde bu adı geçen 2 farklı projeyi geliştireceğiz, Onur’un liderliğinde organizasyonlar yapmaya devam edeceğiz ve leadergamer’da Batuhan ile beraber yükselmeye devam edeceğiz. Şükrü ve Hakan’a gelirsek, onlar zaten güvene bileceğim insanların başında geliyor. Türkiye’de daha önce yapılmamış bir çok şey dahil çok güzel işler yapacağız. Şunu duyar gibiyim, “yapamazsın”, “nasıl yapacaksın ki?”! Düşüncelerinizi kendinize saklayın, kendi küçük dünyanız da yaşamaya devam edin. Sırf sizin gibi insanlar yüzünden bugüne kadar adam gibi işler yapılamadı bu ülkede. Yapabileceğimi bilmek bana yeterli. Bana deli diyebilirsiniz ama zaten biraz deli olmak gerekmez mi?

 

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.