Avatar
Yazar: LeaderGamer, Editör Yazım tarihi: 03.02.2011

Savaş Sanatı!
Bazı oyunlar vardır popülaritesi ile birçok oyuncu tarafından sevilmiştir. 4-5 oyunluk bir serinin en göze batanıdır, kitlesi çoktur.  Hayır,  Shogun’dan bahsetmiyorum.  Yazının başlığına aykırı bu cümlelerden Shogun anlamını çıkarıyor iseniz ilk oyunu oynamamış demeksinizdir. Shogun, Total War serisinin en aykırı oyunudur. Japon kültürünü, Japon tarihini yaşadığımız strateji türünün en nadide örneklerindendir. Pek fazla bilinmez, bir Age of Empires kadar popülaritesi yoktur zira oyunu oynayanlar için apayrı bir yeri olmuştur her zaman.
Kudretli büyük Japon imparatorunun ölümünden sonra siyasi kargaşa içerisindeki Japonya’da egemenlik mücadelesi veren Japon klanlarının savaşını konu alıyor oyun. – bu cümle kadar karmaşık bir konusu yok aslında oyunun. : ) O küçücük Japon adasındaki klanların arasından sıyrılıp Japonya’yı tekrar tek bayrak altında toplamak oyundaki amacımızı oluşturuyor. Total War serisinin en büyük kozu sıra tabanlı bir strateji olarak gözükmesine karşın savaş modundaki başarısı olmuştur her zaman. Tüm Total War oyunlarında kaliteli savaş sahneleri görmüşüzdür. E, bu oyundaki kargaşa ortamı da hiçbir Total War oyununda karşımızda çıkmamıştı. Bu yüzden ilk Shogun oyunu teknoloji olarak en eski olmasına rağmen en sevilen Total War oyunlarındandır; konusu ile bütün savaş sahneleri ve kargaşa ortamı!

Oyunun Beta sürümü elime geçtiğinde epey heyecanlandım açıkcası. Ne de olsa oyunu ilk deneyenlerden olacaktım.  Oyunu oynamadan önce göze batabilecek birçok bug, hata veyahut saçmalıklara hazırdım. Ancak oyunu oynadığım soluksuz 2 saat boyunca hiçbir hataya rastlamadım. Oyun ciddi şekilde alıp sizi götürüyor sevgili okurlar. Epey akıcı,Tutorial kısımları çok zevkli. Bu da oyunun tam sürümünün ne kadar sağlam geldiğinin en büyük habercisi .

Ana menüye geldiğim de dikkatimi çeken ilk şey ‘farklılıkdı’. Evet, diğer Total War oyunlarına nazaran epey farklı bir menü var oyunda. Arka planda adeta yaşayan bir Japon kalesi, Japon kültürünü sonuna kadar hissettiren müzikler ve 2 dala ayrılmış bir menü. Sanat kokan girişi ile Shogun 2 diğer kardeşlerinden farkını daha başta koyuyor, gönülleri fethediyor.
Single player ve Multiplayer olarak ayrılan bu kollardan Multiplayer bölümü ne yazık ki açık değildi. Ancak sanıyıorum Multiplayer’ı ile de çok sağlam geliyor Shogun 2. Bakınız, oyunun tasarımcılarından Lan Roxburgh neler diyor: ‘’ Shogun 2’de gerçekten çok istediğimiz şey, ki bu aynı zamanda hayranlarımızın bizden uzun süredir bekledikleri şey de oluyor, tam fonksiyon çalışan co-op oyun modu. Bu oyunda bir arkadaşınız ile birlikte yapay zekaya karşı oynayabileceksiniz.”
Oyunun derin diplomasisi, muhteşem savaş animasyonları ile şenlenecek Multiplayer’ına arkadaşlarımızla beraber yapay zekaya karşı birlikte oynayabileceğimiz co- op oyun modu da eklenince heyecanlanmamak elde değil sanırım. Dediğim gibi, shogun 2 Multiplayer ile de çok sağlam geliyor!

Oyunun Tutorial bölümü çeşitli kısımlara ayrılmış. İstersek direk bir savaşa girip tarihi anları yaşayabiliriz, istersek eğitiğim kısmında oyunu iyice öğrenebiliriz. Şunu söyleyebilirim ki tüm Total War serisindeki en detaylı eğitim kısmı bu oyunda olmuş. Oyundaki değişim, detaylar eğitim kısmında bile direk kendini belli ediyor. Çevre detayları, grafikler, kaplamalar o kadar canlı ki, başta bahsettiğim o ‘sanat’  farkını oyunun direk içerisinde adeta yaşıyorsunuz.
Boşa  zaman harcamamak adına Tutorial kısmında pek fazla oyalanmadım açıkcası. En çok merak ettiğim kısım, Campaing Tutorial kısmına attım kendimi. Gerçek bir harita bölümünden tüm Japon adasına hükmetmeye çalıştığımız Campaing Tutorial beni en çok eğlendiren kısım oldu diyebilirim. Kendi sınırlarımız dışındaki bölgeleri sadece ismi ile görebildiğimiz bu kısımda da diğer tek kişilik bölümlerde de olduğu gibi ne yapmamızı, nasıl davranmamızı söyleyen yardımcı bir rehber bulunuyor. Bu rehber sayesinde hem  Japonya kültürüne aşina oluyoruz hem de oyunun en karışık kısımları bizlere basit bir şekilde anlatılıyor.


Diplomasi derken?

Shogun 2’nin en iddalı olduğu kısımlardan biri de sanırım diplomasisi. Düşmanı savaşmadan da alt edebileceğimiz bu diplomasi bölümü ne çok karışık, ne de yetersiz. Tam olması gereken gibi olmuş. Eğer düşman bir klanla görüşme yapmak isterseniz harita da bölgesini açmış olmanız yeterli oluyor. Ya da gönderceğiniz bir ‘Ninja’ ile suikast düzenleyip düşmanı iç karışıklığa da itebilirisiniz. Ajanınız ile suikast yaparken ekrana gelen mini- video ile ajanınınızın nasıl başarısız veyahut nasıl başarıya ulaştığını da izleyebiliyorsunuz. Bu gibi ufak detayla oyunun doğallından hiçbirşey almamış; Tam tersine oyunu epey eğlenceli hale getirmiş.

Diplomasi de sadece dış siyaset değil, iç siyaset de var. Klan yönetiminde söz sahibi olabilecek kişileri veliahd seçebiliyoruz mesela. Düşmandan gelen keşişler ekonomimizi bozabiliyor, halkı isyana teşvik edebiliyor. Kısaca bu oyunda diplomasi, politika, savaşlar kadar önemli!

Zekisin, zekiyiz, zekiler..
Shogun 2’de savaşırken çok fazla eğlenmemin en büyük nedenlerinden biri de kesinlikle yapaya zekaydı. Oyunda ciddi şekilde geliştirilmiş bir yapay zeka bulunuyor ve bu oyuna epey derinlik katmış. Düşmana saldırırken, kale kuşatmasına girerken sizin yapacağınız her bir hamle düşmanının bir sonraki hamlesini belirliyor. Bir strateji oyununda bu denli sağlam bir yapay zeka olması oyuna derinlik katmasıyla beraber oyunun sürekliliğini de arttırıyor. Kale kuşatmaları da oldukça zor dostlarım. Oyuna biraz alışanların kolay kolay kale kuşatmasına gireceğini sanmıyorum çünkü başarısız olma ihtimaliniz epey yüksek.

Deniz savaşlarına pek değinmek istemiyorum nitekim oyunun çıkışında yazacağımız inceleme de bol bol bahsediceğiz. Ancak şunu söyleyebilirim ki oyunun muhteşem atmosferiyle birleşen okyanus teması muhteşem görseller ortaya çıkarmış. Bazen sadece okyanusu seyre dalıp oyunu unutuyorsunuz.
Kara savaşları ise Shogun 2’nin en sağlam kısmı tartışmasız. Ordunuzun konumlandırmasını yaparken Japon öğretilerinden faydalanabiliyorsunuz mesela. Oyunun gelişen grafik motoru ilk olarak kendini kara savaşlarında gösteriyor. Otlar arasına düşen yaylar, birbiriyle ölümüne savaşan samuraylar, savaşlardan önceki animasyonlar o kadar gerçek o kadar doğal ki savaşı hissetmemeniz elde değil. Sıcak çatışmalar da bazen sadece bu kapışmaları izleyebiliyor ve düşmanın taktiksel olarak yaptığı hamlelere cevap dahi veremiyorsunuz. Ve işte, yapay zeka burda da karşımıza çıkıyor!

Japon ruhu
Bahsetmem gerekenlerin birçoğunu sizlere aktarmaya çalıştım sevgili okurlar. Shogun 2, Sadece Total War serisinin en iddalı elemanı olarak değil, strateji dünyasının yeni lideri olmak için geliyor. Oyunun sürekliliği, hoş detayları ve bu detayların oyuncuyu hiç sıkmaması, kendine has ’farklılığı’ ile beni daha bitmemiş hali ile bile epey etkiledi. Shogun 2’de unutamayacağımız bir diğer detay da ruhunuza işleyen müzikleri. Tüm bu özellikleri ile, Shogun 2: Total War, beklemeye değer bir oyun olmuş. Oyunun çıkışına az bir zaman kala heyecanlanmamak elde değil...

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.