Başlıkta RollerCoaster Tycoon ismini görüp heyecanlanarak buraya geldiyseniz eminim ki ilk kez 1999 yılında piyasaya sürülen serinin ilk oyununu oynamış efsane neslin bir parçasısınızdır. 80'li yılların sonunda SimCity'nin piyasaya sürülmesiyle adeta patlama yapan planlama ve yönetim simülasyonları ya da herkesin tanıdık olacağı yabancı ismiyle "tycoon" oyunları, 90'lı yılların sonlarına doğru kişisel bilgisayarların evlere girmesi ve grafik güçlerinin git gide artmasıyla üç boyutlu perspektifler yakalayarak bu oyunları saatlerce oynayıp başından kalkmayı imkansız hale getirecek yapıtlara dönüştürmüştü. Tam karşımızda duran inceleme konuğumuz ise bu efsane seri RollerCoaster Tycoon'un en son parçası olan RollerCoaster Tycoon World.
Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanan güncel oyuna gelmeden hemen önce serinin diğer parçalarından da kısaca bahsedelim. Az önce de belirttiğimiz gibi 1999 yılında satışa sunulan ilk RollerCoaster Tycoon, sunduğu yeni oyun konsepti sayesinde çok beğenilmiş, küçük yaştaki genç beyinlere ekonomiyi, bütçe yapmayı, taleplere cevap vermeyi ve genel anlamıyla yönetimi öğretirken, sunduğu sonsuz kişiselleştirme imkanıyla da yaratıcılığın sınırlarını zorlama fırsatını vermişti. 2002 yılında satışa çıkan RollerCoaster Tycoon 2 ise temelde ilk oyunu barındırdığı ve bunun üzerine çok ekleme yapamadığı için bolca eleştirilmiş, düşük inceleme puanlarıyla geri dönmüştü. Ancak ilginç bir şekilde bu oyunun satışını etkilemedi ve RollerCoaster Tycoon 2, 2006 yılında serinin en başarılı satış rakamlarına ulaştı.
2004 yılında ise büyük yenilikleri içinde barındıran RollerCoaster Tycoon 3 geldi. Oyunculara hiçbir sınırlama olmadan dilediklerini yapabilme imkanı tanıyan "Kum Havuzu" modu, parkı ziyaretçilerin gözünden görebilme seçeneği ve ilk iki oyunun izometrik perspektifinin aksine istenilen açıya ayarlanabilen serbest kamerasıyla RCT 3, seriye bambaşka bir bakış açısı getirdi. Ancak eklenen tüm bu yenilikler beraberinde bolca uyumsuzluk sorunu ve hatayı da getirince oyunun sıkı hayranları oldukça sert eleştirilerde bulundu. 2012 yılında Nintendo 3DS için geliştirilen RollerCoaster Tycoon 3D ve 2014 yılında iOS ile Android cihazlara gelen RollerCoaster Tycoon 4 Mobile ile oyun mobil platformlara kayınca, PC oyuncuları 10 yıldan uzun bir süre boyunca seriye bir ekleme alamadı.
Serinin ilk oyununa şimdi baktığımızda komik görünse de bu ekrana bakarak saatlerimizi harcamıştık.
Şimdi karşımızda tam 12 yılın ardından özüne, PC platformuna, geri dönen RollerCoaster Tycoon World var. 30 Mart 2016 tarihinde Steam'in Erken Erişim sistemi üzerinden satışa çıkan RCT World, bekleneceği üzere size istediğiniz gibi şekillendirebileceğiniz bir eğlence parkı veriyor. Oyuna girer girmez sizi oldukça basit tasarlanmış, kesinlikle günümüze yakışmayan bir menü karşılıyor. Dikkati çeken ilk detay oyunun Türkçe olması, ancak ilk daha dakikadan itibaren Türkçe karakterlerin yerinde çıkan kırmızı X'ler, bolca yapılan çeviri hatası hatta hiç çevrilmeyen cümleler sinirinizi bozuyor. "Kampanya, Senaryolar ve Kum Havuzu" olarak adlandırılan üç farklı oyun modundan ilki olan "Kampanya" modunda, 3 farklı lokasyonda sınırlı bütçeyle ziyaretçilerinizin isteklerini dinleyerek ve oyunun size verdiği görevleri tamamlamaya çalışarak ilerleyeceğiniz klasik oyun stili sizi bekliyor. Senaryolar modunda ise önceden hazırlanan parkları geliştirip kolaydan zora doğru ilerleyen görevleri yerine getirmeniz isteniyor. Kum Havuzu modunda ise sınırsız para ile hiçbir limit olmadan parkınızı istediğiniz şekle sokabiliyorsunuz.
Oyunun dili Türkçe ama menü tasarımı zamanının oldukça gerisinde.
Oynamak istediğiniz modu seçip "Başla" tuşuna basmanızla birlikte kendinizi boyutu 1 GB'tan birazcık yüksek olan bir oyundan hiç beklenmeyecek uzunluktaki sıkıcı yükleme ekranında buluyorsunuz. Görünüşe göre geliştirici Nvizzio'nun oyunun optimizasyonu konusunda daha çok mesai harcaması gerekiyor. Üstelik sorun yalnızca optimizasyonda da değil. Yaklaşık 1 haftalık deneyimlerim boyunca oyun 20'den fazla kez beklenmedik bir şekilde çöktü. Hatta oyunu ilk kez başlattığımda haritalar bile açılmadı. Bahsettiğim 1 hafta içinde oyun, 2'si küçük 1'i büyük olmak üzere 3 farklı güncelleme aldı. Bu güncellemeler daha çok hata düzeltme ve optimizasyon ağırlıklı gibi görünse de yaşadığım tecrübeyi etkilemedi. Hatta güncellemelerin sonrasında tüm grafik ayarlarım sıfırlandığı için güncellemeden önceki ayarlarıma geri dönmek için dakikalarca yeniden uğraşmak zorunda kaldım. Hazır grafiklerden bahsetmişken yükleme ekranından sonra sizi karşılayan manzaraya gelelim. Manzara kelimesini duyduğunuzda sizin de aklınıza dakikalarca sıkılmadan bakabileceğiniz güzel ve huzur veren bir görüntü geliyorsa biraz hayal kırıklığına uğrayacaksınız. RollerCoaster Tycoon 3'ten bu yana geçen 12 yılda sanki teknoloji yerinde saymış gibi tüm grafikler ve animasyonlar size sanki en az 7-8 yıl önce piyasaya sürülen nostaljik bir oyunu oynuyormuşsunuz hissini veriyor.
Oyun içi menüleri kullanmak kolay. Grafikler ise isteneni tam veremiyor.
Oyunun sesleri ve müzikleri başarılı olsa da doğası gereği tüm simülasyon oyunlarında yaşanan duruma maruz kalınıyor. Gerçek bir ilerleme kaydetmek için oyun içerisinde saatlerinizi harcamanız gerekiyor ve kısa süre içinde müzikler sıkıcı bir hal alıyor. Türün diğer tüm oyunlarında görebileceğimiz gibi ekranın alt tarafına yerleştirilen butonlar, kolay hakim olunacak bir arayüz sunuyor. Parkınıza yerleştirebileceğiniz yollar ve dekorasyonların seçenekleri kişiselleştirme için yeterli olmasa da günü kurtarırken aynısını asıl önemli olan eğlence aletleri ve hız trenleri için söyleyebilmek zor. Parkın ekonomisindeki en önemli değişimi yapan restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları ise 5 farklı tema arasından seçilebilse de, temelde hepsinin tıpatıp aynı olduğunu görmek can sıkıyor. Daha önce de söylediğimiz gibi hala geliştirme aşamasında olan oyunun tecrübesini biraz olsun değiştirebilecek olan faktör ise kullanıcı tarafından geliştirilen içerikler (UGC) olacak gibi görünüyor. Bu konuda kesin bir yorum yapamıyoruz çünkü bu seçeneğin duyuruları yapılıp gerekli bölümler oyunun menülerine eklenmiş olsa da Steam Atölyesi'nden içerik paylaşım imkanı sunacak bu seçenek henüz hizmete girmemiş.
Oyunu keşfederken kurduğunuz ilk parkta bile sınırları zorlayabilirsiniz.
Sonuç olarak, serinin özellikle ilk oyununda uzun süreler harcamış birisi olarak büyük beklentilerle girdiğim ve yüksek bir not bırakmayı çok istediğim RollerCoaster Tycoon World, beni hayal kırıklığına uğrattı. Oyunun hala geliştirme süreci içinde olduğunu ve sürekli olarak güncellendiğini aklımızda tutmamız gerekse de oyunun satışa açılan ilk sürümünü oynayıp temelde yer alan hataları görmek pek iyi bir izlenim bırakmıyor. Başarılı olmasa da vakit geçirebileceğiniz bir oyun olan RollerCoaster Tycoon World'ün 75,00 TL'lik satış fiyatını hakettiğini kesinlikle düşünmesem de, erken erişim süreci sona erdiğinde karşımıza çıkacak final sürümünün fiyatı çok daha yüksek olabileceğinden, eğer oyuna sahip olmak istiyorsanız şimdiden bir kopyasını edinmenizin mantıklı olacağını belirtmem gerek. Bu erken erişim sürecinde yukarıda da üstünden geçtiğim hatalar ve belki çok daha fazlasıyla karşılaşabileceğinizi de unutmayın. Mobil platformlarda bu tarz oyunların ne kadar popüler hale geldiğini gördükten sonra belki de RollerCoaster Tycoon için en doğrusu orada kalmaktı diye düşünmedim değil açıkçası.
[inceleme]
