Bundan seneler önce arkadaşlarımıza, "Hadi gel de bir PES atalım." derdik, hatırladınız mı? Zaman zaman ülkemizde Wining Eleven olarak, zaman zaman da Pro Evolution Soccer olarak gördüğümüz PES bu sene de yeni bir oyun ile çıktı karşımıza. FIFA'nın aldığı lisanslar ve oyunun popülerliği karşılığında bir hayli ezilen PES serisi bu sene bir hayli iddialı geldi. 2001'den beri evlerimizin klasik futbol oyunu olan PES, bakalım bu sene nasıl çıkacak karşımıza? İşte karşınızda PES 2016 incelememiz!
Bu PES olamaz yahu!
PES 2016 bu sene karşımıza hiç olmadığı kadar iddialı ve cesur bir şekilde çıkıyor. Son zamanlardır severlerini pek dinlemeyen Konami, görülen o ki PES 2016 için tüm severlerini dinlemiş ve oyuncuların istediği gibi bir PES sundu karşımıza. PES 2016 bizleri her şeyden önce korkusuzca gerçekleştirilen ve rakibi umutsuz bırakan çalımlar ile kendisine hayran bırakıyor. Tabii çalımların bu kadar hoş gözükmesinin sebebi, artık Konami'nin eski usul oynanıştan vazgeçip, oyuncuya gerçek bir futbol hissi veren, hızlı bir oynanış sunması ile alakalı. PES 2016, serinin önceki oyunları ile neredeyse alakasız. Tabii ki oynanış açısından. FIFA 16'nın demosunu oynamış birisi olarak bu cümleyi yazacağım, PES 2016 şimdilik FIFA 16'nın demosuna göre çok daha gerçekçi bir futbol hissi veriyor. Tabii FIFA 16 çıkışını yaptığında oynanış ne kadar değişebilir, bilemiyoruz.
PES 2016'da futbolcuların gerçekleştirdiği her hareket maçın seyrine büyüklü küçüklü yönler veriyor. Böylece bir üst paragrafta söylediğimiz gibi oyunlar hem maçı gerçekten hissedebiliyor, hem de maçın kontrolünü tamamen eline alabiliyor. Bunların haricinde PES 2016 ile birlikte seride gerçekten gelişen bir fizik sistemini ve yapay zekayı hissedebiliyoruz. PES 2016 oynarken, oynadığınız futbolu düşünmeniz gerekiyor. Bodoslama bir futbol değil de, detay taktik gerektiren bir futbol istiyor PES 2016 bizlerden. Tabii bu futbol oyunlarına uzak oyuncuları kesinlikle PES 2016'dan uzaklaştırmasın. PES 2016'nın bu sistemi futbol serisine yeni gelen oyuncuları da kucaklıyor adeta. Mesela ben PES 2016'dan önce, en son FIFA 2008'i oynamıştım. Tabii arada sırada arkadaşlarla FIFA 15 oynadığımız da oldu fakat, en detaylı bir şekilde en son FIFA 2008 oynamıştım. Futbol oyunlarına bu kadar uzak olmama rağmen PES 2016 beni sevgiyle karşıladı. Kendisine hayran bıraktı.
Master League seni çağırıyor!
PES 2016 ile birlikte serinin oyuncularına bir de yeni bir sistem olan, "çarpışma" sistemi sunuldu. Ama ne çarpışma... PES 2016 geliştirdiği bu yeni teknoloji ile birlikte futbol oyunlarına yeni bir soluk getirebilecek derecede. Dinamik fizik sisteminin ve bu yeni sistemin birleştiği PES 2016, üst paragraflarda yazdığımız tüm özellikleri bir adım ileriye çıkartmayı başarıyor. Bahsettiğimiz bu yeni teknoloji ile birlikte oyunda topu sürerken, topa gerçekten sahip olduğumuzu hissedebiliyoruz. Çarpışma anlarında da saçma sapan animasyonlar ile pek karşılaştığımız söylenemez hani. Buradan FIFA'ya selamlar olsun. Her neyse, PES 2016 ile birlikte atak sistemi de neredeyse baştan aşağı değişiyor. Mesela Carlos Tevez gibi futbolcular PES 2016'da atak yaparken kontrol etmesi en zevkli futbolculardan bir tanesi. Nedenini PES 2016 oynarken siz de anlayacaksınız. Yani şöyle söyleyelim, bir önceki PES oyunlarında göremediğimiz bir durum var. Raheem Sterling ile Carlos Tevez arasındaki farkı artık anlayabiliyoruz. Gerisini siz düşünün.
PES serisinin sevilen modlarından olan Master League de PES 2016 ile büyük bir değişime uğruyor. FIFA'nın kariyer moduna bir adım daha fazla yaklaşan PES'in Master League modunda artık kendi takımımızı da yaratabiliyoruz. Galacticos diye bir takımı alıp, o takımla ilerlemekten iyidir herhalde. PES 2016'nın geliştirilmiş Master League modunda artık "Takım ruhu" özelliği de büyük etkilere sahip. Bu özelliğin oyuna nasıl etki ettiğini anlatmak oldukça güç. Yani, ağzınızdan o laflar bir türlü çıkamıyor. Fakat şunu söyleyeyim ki takım ruhu artık PES 2016'da çok daha önemli. Bu arada, yazımızın başında FIFA'nın satın aldığı lisansların yanında PES eziliyor demiştik. Bir nokta var ki, lisans konusunda PES, FIFA'yı yerle bir ediyor. Evet, doğru tahmin ettiğiniz. PES'in sahip olduğu Şampiyonlar Ligi lisansını kast ediyoruz. Bir önceki oyunlardan daha da geliştirilmiş, daha detaylı ekranlara ve daha detaylı özelliklere sahip olan PES 2016'nın Master League modu, Şampiyonlar Ligi ile birlikte neredeyse kusursuz bir hal alıyor.
myClub, Ultimate Team'e meydan okuyor!
PES 2016'da Master League haricinde başka bir oyun modu olan MyClub da büyük değişimlere uğruyor. Bir önceki PES oyunlarında pek bir küçük ve sınırlı olan MyClub modu, PES 2016 ile birlikte büyüyor. Eski PES oyunlarında olduğu gibi artık MyClub modunda tek bir oyuncuya takılıp kalmıyoruz. Oyuna bu bakımdan büyük bir denge gelmiş durumda. MyClub modunda kazandığımız oyunculara seviye atlatabiliyoruz. Böylece çok daha güçlü futbolculara ulaşabiliyoruz. Bu da bizleri tek bir oyuncuya takılı kalmaktan uzak tutuyor. FIFA'nın Ultimate Team moduna meydan okuyan PES'in MyClub modu için kat edilecek daha çok yol var. Fakat bu işin arkasında da Konami var. Konami eğer isterse FIFA'nın tamamen paraya dayalı Ultimate Team modunu MyClub modu ile geride bırakabilir. Bunu bizlere zaman gösterecek.
Sanıyorum ki oyun içi detaylardan pek fazla bahsettik. Fakat bu konuda son bir şeye değinmek istiyorum. Özellikle PES 2015 ile baş gösteren input lag durumu PES 2016'da tamamen giderilmiş durumda. Bunun haricinde oyunun grafikleri için oldukça güzel diyebiliriz. Evet, taraftarlar berbat görünmeye devam ediyor fakat bölüm detayları PES 2016 içerisine kusursuz bir şekilde monte edilmiş. Daha keskin grafiklerle birlikte karşımıza sunulan dinamik hava durumu da başka bir güzellik diyebiliriz. Tüm bunların yanında gece vakitlerinde oynanan maçlar grafiksel açıdan pek de güzel durmuyor diyebiliriz. Konami'nin grafik konusunda kendisini 1 adım daha ileriye taşıması gerekiyor FIFA'yı yakalayabilmeleri için.
Peki, sonuç ne?
Genel olarak PES 2016, beklenen bir PES oyununun çok üstünde bir yapıt. Özellikle oynanış bakımından kendisini adeta yüzlerce sene ileriye taşımış olan PES 2016, ne yazık ki grafikler konusunda hala FIFA'nın arkasından seyrediyor. FIFA 16'yı henüz tam olarak görebilmiş değiliz fakat, PES 2016 bu hali ile oynanış bakımından FIFA 16'yı tahtından edecek gibi duruyor. Geliştirilen myClub ve Master League modlarını da unutmamak lazım. Ultimate Team karşılığında rahatlıkla myClub modunu tercih etmemeniz için herhangi bir sorun göremiyorum ben. Bunların haricinde spikerler arasındaki uyumu pek göremedik ve arada sırada o çok geliştirilen yapay zeka saçmaladı. Yine de bu kötü özellikler PES 2016'yı gölgede bırakmaya yetmedi. Her neyse, PES 2016'nın en iyi spor oyunu seçilmesinin bir nedeni varmış demek ki.
[inceleme]
