Avatar
Yazar: LeaderGamer, Editör Yazım tarihi: 09.05.2011

Call of Duty ve türevlerini bilirsiniz. Aksiyonu doruklarına kadar yaşar, patlamalar arasından sağ çıkar, kurşunlarla dans eder ve bu gibi birçok şey yaparsınız bu oyunlarda. Önde gelenleri bulundukları yerleri sonuna kadar hakediyorlar fakat şöyle genel bir bakış attığımızda gerçek savaş hissinin Disneyland versiyonları olmaktan öteye gidemiyorlar. Gerçek korkuyu ve çaresizlik hissini hiç yaşatamıyor bu oyunlar.

 

 

Konsol oyunları arasındaki tek FPS savaş simülasyonu olan Operation Flashpoint'in gerçek savaş hissini tam yansıttığını söylemek haksızlık olur tabii. Ama oyunun taşıdığı duygusal ve realistik öğeleri göz önüne alırsak diğer FPS arkadaşları arasında bir fark yarattığı da aşikar. Bu oyunun dünyasında mermi kıtlığı var. Hızlı olmak için mermilerinizi yere atmak zorunda kalacaksınız. Ve bu oyunda sizi görevinize yönlendiren yollar falan yok. Sadece açık uçlu çölleşmeye yüz tutmuş araziler var. Yani hangi yolu nasıl kullanacağınız tamamen size kalmış bir şey.

Kurmay çavuşunuz telsizinizle mortar saldırısı yapmanızı emrettiği zaman büyük bir panik ve stres içerisinde bölgeyi taramaya başlıyorsunuz. En küçük hatanızda bile size yardım için gelen Alpha takımını Tajikistan'dan CNN binasına kadar uçurabilirsiniz. O yüzden, dikkatli olmalısınız.

Öğle güneşi vaktinde askerleri ayırt etmek sürpriz şekilde zordur bilirsiniz. Eğer Operation Flashpoint: Red River'ı 'hardcore' modunda oynuyorsanız, arayüz kaldırılmışsa, respawn veya checkpoint yoksa ve radyo ya da gözlerinizden başka bilgi alabileceğiniz hiçbir yer yoksa hiçbir oyunda karşılaşmadığınız kadar yüksek bir tansiyona hazır olun.

Mesela, takım arkadaşınız aniden "Sniper, 200 metre Doğu'da!" diye bağırır ve kaskınızın hemen yanından geçen bir merminin vızıltısını duyarsınız. Burada yapmanız gereken şey en yakın sipere yatmak ve beklemektir. Çıkıp güzel bir headshot noktası aramak değil. Eğer bu oyunda bir mermi tarafından vurulursanız kafanız bir yana düşecek ve geri gelene kadar nişanınız da kayacak.

Bunun üstüne bir de kan kaybetmeye başlayacaksınız ve kaybettiğiniz gücünüzü sadece güvenli bir yere geçip yaralarınızı iyice kapatıp iyileştirdikten sonra kazanabileceksiniz. Bu iyileşme süreci 2 kademe sürüyor ve sizi savaştan tam 15 saniye uzak tutuyor. Bunlar oyundaki dikkatsizliğin ve hataların sonunda çektiklerimiz. Infinity Ward'ın yaptığı şey bunun yanında biraz çocuk oyunu kalıyor evet.

Yani gerçeklik, Red River'ın oyun koduna işlenmiş bunu görüyoruz. Ama artık senaryosuna da işlenmiş görünüyor. Öyle ki, Codemasters televizyondaki savaş bazlı programları, sinemadaki savaş filmlerini izlemiş ve sağlam bir savaş oyunun senaryosu nasıl ortaya çıkar öğrenmiş iyice.

Bu oyun, uzun konuşmaların ve yürüyüşlerin bolca bulunduğu bir oyun. Çünkü yolları temizleyen Humvee konvoylarından uzakta kalmaya çalışan sadece 4 kişil bir takım var bu oyunda. Hep aynı kişiler. Bu yüzden de diyaloglar samimi ve duygusal oluyor.

Sürekli bir yerden emirler ve yönlendirmeler almanıza rağmen bu, oyunun açık uçlu bir oynanışa sahip olduğunu değiştirmiyor. Kendi karakterinizi yönetirken ek olarak, Rifleman, Auto-Rifleman, Grenadier ve Scout sınıfı diğer takım arkadaşlarınızı da kontrol edebiliyorsunuz.

Bir seçenek arayüzü açılıyor ve yönetmek istediğiniz karakter(ler)e ne yaptırmak istediğinizi seçmeniz isteniyor. Hedefleri etkisiz hale getirmek, bir binayı temizlemek ve hatta bir tepeye gözcü dikmek sadece birkaç tıklamanıza bakıyor. D-pad sayesinde takımınızın tüm karakterlerini ayrı ayrı seçebiliyor veya bir grup komutu verebiliyorsunuz. Gayet kolay aslında. Mantığı kavradığınız zaman aslında ne kadar realistik bir özellik olduğunu fark edeceksiniz.

Her bir görev uzun ve zor bu oyunda. Bazı görevler tam 1 saat sürüyor. Yani bu 60 dakikalık stres ve yüksek tansiyon demektir. Bu özellikler sayesinde tek oynamaya alışmış oyuncular bile bir araya gelmeye çalışıyorlar. Yani campaign moduna 3 ayrı arkadaşınızla daldığınız zaman sonuç sizi şaşırtacaktır.

Oyundaki oynanış tarzı da Dragon Rising'den bu yana biraz değiştirilmiş görünüyor. Artık düşmanları öldürdüğünüzde ve görevleri tamamladığınızda tecrübe puanları kazanıyor, bu puanları seçtiğiniz sınıfa yeni yetenekler ve özellikler açtırmak için kullanıyorsunuz.

Campaign modu bittikten sonra bir seri Fireteam Engagement görevi karşınıza çıkıyor ve 4 ayrı şekilde oynanabiliyor. Değişken pozisyonları korumanızı, düşen pilotlar kurtarmanızı, konvoyları korumanızı veya düşmanları öldürmek için bir bölgeye sızmanızı isteyebiliyor bu görevler.

Bütün iyi haberler bunlardan ibaret değil sadece. Animasyonlar da çok kaliteli olmuş. Oradan oraya özgürce hareket eden ve hep farklı şeyler yapan karakterler mevcut oyunda. Bazen diyaloglar tekrar etmeye başlayıp oyunun çok zor yakaladığı gerçekçi atmosferi bozabiliyor. Sinir bozucu, evet. Grafiksel bakımdan inceleyecek olursam, Codemasters'ın en iyi işi olduğunu söyleyemem. Açık alanlarda çok harika bir göz ziyafeti sunuyor zira. Ama biraz daha dar mekanlarda grafiksel sorunlarla karşılaşmanız olası bir şey.

Bu oyun PC'de ArmA II'ye rakip bekleyen oyuncuları hayal kırıklığına uğratacaktır çünkü Red River gerçek bir savaş simülasyonu olmaktan daha çok bir taktiksel savaş türünde olmuş.

Dragon Rising'den bu yana yapay zeka oldukça geliştirilmiş olsa da hala takım arkadaşlarınızı bir yere yönlendirirken dikkatli olmanızı tavsiye ederiz. Çünkü ne komut verirseniz verin kayıtsız şartsız yerine getirmeye programlanmışlar. Yani "git düşmanın önünde dur, seni vursun" deseniz bile yaparlar.

En nihayetinde Red River, Ubisoft'un taktiksel savaş türündeki oyunu Ghost Recon'a benzemiş. Ama bu sefer bir yenilik olarak günümüzün hikayesinin yanı sıra 4 askerin ve bir kurmay çavuşun hikayesi anlatılıyor bu oyunda. Hala günümüz oyunlarından en çok ilgi çekenleri şu incelemenin başında bahsettiğim "Disneyland" türü olanlar olmasına rağmen Red River bu oyunlar arasında çok ayrı bir yere sahip. O oyunlarda bulamadığımız gerçekçiliği en harika şekli ile yansıtıyor. Diyeceğim şudur ki, eğer sabırlıysanız, gerçekçi oyun istiyorsanız ve ben stresi severim diyorsanız Operation Flashpoint: Red River tam size göre bir oyun.

Toplam Puan: 85

 

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.