Eğer şu an bu yazımızı okuyorsanız, mutlaka uzay ile az da olsa ilgileniyorsunuz demektir. Çünkü No Man's Sky, Hello Games tarafından geliştirilen ve 2016'nın en çok merak edilen uzay keşif oyunu ve bizler de şimdi bu oyunu inceleyeceğiz. Fakat, incelememize başlamadan önce belirtmek isterim ki, Hello Games bu oyunun dağıtımında berbat bir rol oynadı. Yurt içindeki bizler bir yana, yurt dışındaki birçok basın sitesi ne yazık ki No Man's Sky'a önceden sahip olamadık ve inceleme için çıkış günümü bekledik, kendimiz satın aldık ve oynamaya başladık. Dolayısıyla inceleme yazımız bayağı bir gecikti efendim. Bu yüzden kusura bakmayınız.
10 Ağustos 2016 tarihinde PlayStation 4 için, 12 Ağustos 2016 tarihinde ise PC platformu için çıkışını gerçekleştirmiş olan; Hello Games tarafından geliştirilen ve dağıtımcılığı üstlenilen No Man's Sky, temelinde tamamen bir keşif oyunu ve içerisinde ticaret, hayatta kalma ve savaş ögelerini de bulundurmakta. Sadece 6 GB boyuta sahip olan ve neredeyse sınırsız bir evrene sahip olan bu oyun PC platformunda 150 lira iken, PlayStation 4 platformunda 190 lira. Sanıyorum ki incelememiz için bu kadar ön bilgi yeterlidir. Haydi inceleme yazımıza geçelim!
Biraz kötü bir başlangıç.
No Man's Sky'a attığımız ilk adımda oldukça heyecanlıydık. Sonuçta benzersiz bir deneyim yaşayacağız. Fakat bu deneyimimiz ne yazık ki yetersiz bilgilendirme ile sönük kaldı. Herhangi bir bilgilendirme, tuş takımını öğretme veya basit bir öğretici bölüm bile olmadan direkt olarak oyunun içinde buluyoruz kendimizi. Bir yandan oyun, "Life Support is low." diye bağırıyor, bir yandan da arızalı gemime bakıyorum. Life Support nasıl dolacak, bu gemi nasıl tamir edilecek? Envantere nasıl ulaşacağım? Hangi tuş ile etkileşime geçiyoruz? Ne oluyor burada arkadaş? Yanlış anlamayınız, ben bir oyunda her şey önüme bedavadan sunulsun istemem, kendim keşfetmeyi çok daha severim fakat ufak da olsa bir öğretici bölüm gerekiyordu. Çünkü direkt olarak oyun içine adım atıyorsunuz ve hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bu gerçekten kötü bir deneyim oluşturuyor.
Oyunun her şeyini tam olarak anlamam tam 5 günümü aldı. Rahat olarak oyunu oynamama yetecek kadar bilgiye ise oyuna başladıktan 1 veya 2 saat sonra sahip olabildim. Fakat bu 1-2 saat gerçekten zehir gibiydi. Açıkça söylemek gerekirse, vermiş olduğum 190 liraya bir ara acıdım. Fakat oyunu tam olarak anladıktan sonra, yani şu sıralarda oyunun gerçekten verdiğimiz parayı hak ettiğini gördük. Ticaret, savaş ve diğer oyunun ögeleri bir yana, keşif kısmı gerçekten muhteşem işliyor. Galaksiler arasında yolculuk yapıyoruz, bu galaksilere isim veriyor, galaksiler içerisindeki gezegenlere adımımızı atıyoruz. Tabii bu gezegenlere de ad veriyoruz. Bu gezegenlerde tamamen benzersiz canlılarla, uzaylılarla ve temalar ile karşılaşıyoruz. Bu konuda oyun gerçekten çok başarılı. Şu ana kadar 6 veya 7 adet galaksi gezdim uzun uzun ve bu galaksilerdeki hiçbir gezegen birbirine benzemiyordu.
Ticarette başarılı mısınız?
Gerçek hayatta ticaret nasıl yapıyorsunuz veya yapıyor musunuz bilmiyoruz fakat No Man's Sky'ın ticaret kısmı oldukça basit. Uzay istasyonlarında veya belli başlı binalar içerisinde galaksi sisteminin ticaret ara yüzüne ulaşabiliyorsunuz ve burada eşyalar satıp, satın alabiliyorsunuz. Bu ara yüzde hangi madenin veya hangi eşyanın değerlendiğini veya değerinin düştüğünü rahatlıkla görebiliyorsunuz. Bu değerler her galaksiye göre değişebiliyor. Yani hiçbir zaman aynı kalmıyor o değerler. Bu yüzden No Man's Sky'da para kazanmak ve ticaret yapmak oldukça kolay. Ticaretin kolay olması oldukça olumlu bir şey çünkü oyunda bol bol paraya ihtiyacınız olacak. Oyunun keşif kısmında, maden toplamak oldukça önemli ve madenleriniz envanterinize gidiyor tabii ki. Envanteriniz ise başlarda oldukça küçük, bunu büyütmenin yolu ise geliştirmeler bulmak ve para vererek o geliştirmeleri satın almak.
Para ile alabileceğiniz tek şey kıyafetinize envanter almak değil. Yepyeni gemiler de alabiliyorsunuz fakat oyunun en başlarında yeni bir gemi almak pek mümkün olmuyor çünkü gemiler oldukça pahalı. Gemi almanızın sebebi ise, daha fazla envanter alanı, daha güçlü saldırı özelliği veya daha fazla defans olabilir. Bu tamamen size kalmış. Fakat eğer oyunu keşif ağırlıklı oynuyorsanız, envantere önem vermeniz gerekir. Bunu unutmayınız. Çünkü bu yönden de oyun oldukça başarılı. Fakat envanterinizi ne kadar madenlere ayırsanız da, o envanterde kıyafetinize veya geminize ait geliştirmeler de yer alıyor. Mesela, geminize bir ışın silahı eklerseniz, o silah envanterde yer alıyor ve bu da sizin envanter alanınızı daraltıyor. Bu yüzden, savaşlardan uzak duracaksanız silah gücünüzü minimumda tutmakta fayda oluyor.
Star Wars'a mı geldik yahu?
Eğer uzay savaşları ilginizi çekiyorsa, No Man's Sky'ın uzay savaşları da mutlaka ilginizi çekecektir. Eğer galaksisinde bulunduğunuz uzay ırkı ile aranız iyiyse, bu uzaylılar sizlere yardım sinyali gönderebiliyorlar. Bu sinyallerin sebebi ise, uzay korsanlarının, uzaylıların ticaret gemilerine saldırıyor olması. İşte o sinyali alır almaz, bir Star Wars sahnesine adım atma şansına sahip oluyorsunuz çünkü 20 uzay gemisine kadar çıkan büyük uzay savaşlarına katılabiliyorsunuz ve ticaret gemilerini koruyabiliyorsunuz. Bu gemileri koruyabildiğiniz gibi, saldırabiliyorsunuz da. Böylece gemilerdeki madenleri toplayabiliyorsunuz. Fakat bunu yapmak, uzaylılar ile olan dostluk seviyenizi düşürecektir ve bu da uzaylıların sizi sevmemesine yol açar. Böylece bazı bonus şeylerden eksik kalırsınız. Fakat elinizde de bol bol satacak eşya olur.
Uzayda savaşabildiğiniz gibi, gezegenlerde de savaşabiliyorsunuz. Eğer bir gezegenin kaynaklarına çok zarar verirseniz, canlılarını öldürürseniz, sebepsiz yere uzay polislerine ateş ederseniz veya binalara zarar verirseniz, aynı Grand Theft Auto serisinde olduğu gibi bir aranma seviyesi başlıyor. İlk seviyeler çok büyük bir tehdit olmasa da, 4 ve 5. yıldızda ortam aniden bir Star Wars filmine dönüyor. Çünkü o küçük drone cihazları gidiyor ve dev gibi robotlar geliyor gezegene. Kaçabilirseniz, şimdi kaçın da görelim. Bu konudaki ilk deneyimim gerçekten inanılmaz heyecanlıydı ve drone haricinde başka bir uzay polisi tipi görmüş olmam da oldukça memnun etmişti beni. Anlayacağınız, No Man's Sky'ın bizlere sunduğu keşif, savaş ve ticaret ögeleri oyunda kusursuz bir şekilde çalışıyor.
Hayatta kalmak veya kalamamak.
No Man's Sky'da isterseniz keşif yolunu, isterseniz de ticaret yolunu seçin. Hayatta kalma ögesi her zaman ensenizde olacak. Giriş yaptığınız her galaksi, indiğiniz her gezegen farklı koşullara sahip. Radyasyonlu havadan tutun da, düşük atmosfere; -100 derece hava durumundan tutun da, asit yağmurlarına kadar birçok farklı hayatta kalma koşulu sizleri bekliyor olacak. Gezegene indiğiniz an, bu koşullar tabii ki sizi öldürmüyor fakat yavaş yavaş yaşam desteğinizi ve kalkanınızı sömürüyor. Kalkanınızı farklı koşullara karşı güçlendirebiliyorsunuz. Mesela, kalkanınız radyasyona ekstra dayanıklı bir hale gelebiliyor fakat yaşam desteğiniz için hiçbir şey yapamıyorsunuz. Bu yüzden bu destek birimine sürekli olarak yakıt eklemeniz gerekiyor fakat merak etmeyin, bu yakıtlardan genelde bol bol bulunuyor. Aynı yakıt durumu kalkanınız, silahınız ve geminiz için de geçerli. Yani, oyunda yakıta bol bol ihtiyacınız olacak.
İnceleme yazımızın bu noktasına kadar karakterimizden, gemimizden, oyundaki seçebileceğimiz yollardan bahsettik fakat tüm bu şeylerde kullanacağımız alet olan, silahımızdan hiç bahsetmedik. No Man's Sky'daki silahımız, tek bir silah olsa da, gerekli geliştirmeleri yaptığınız zaman birçok şeyi yapabiliyor. Ana işlevleri maden toplama ve ateş etme olsa da, bu silahı bir bomba atar bile yapabiliyorsunuz. Kaynak toplama hızını iyileştirip, daha çok mermi sıkmasını, sıkılan mermilerin daha etkili olmasını sağlayabiliyorsunuz. Bu yönden No Man's Sky oldukça derin bir teknoloji ağacına sahip. Tabii silahımıza bu teknolojileri açabilmemiz için, önce bu teknolojileri keşfetmemiz gerekiyor. Aynı şekilde karakterimiz ve gemimiz için de yeni teknolojiler keşfetmeye ihtiyacımız var. Böylece zaten oynanış tarzımız neyse, kendimizi de ona göre ayarlayabiliyoruz.
Sınırsız evren, sınırsız olasılıklar.
İnceleme yazımın öncesinde de bahsetmiştim fakat bu kısımda daha detaylı bahsetmek istiyorum. No Man's Sky'ın neredeyse sınırsız bir açık dünyası var. Görebildiğiniz her yer keşfedilebilir, gidip, görülebilir yerler. Durum böyle olunca işin keşif kısmında biraz çok fazla görünebiliyor her şey. Düşünsenize, girdiğiniz galakside 3 tane dev gibi gezegen, 6 tane de ay var. Fakat aynı zamanda da farklı bir galakside Atlas göreviniz var. Ne yapacaksınız? Keşif yapmadan mı gideceksiniz? Yoksa Atlas'a hemen gidip, keşfi bırakacak mısınız? Bu tabii ki kötü bir yön değil. Evet, bu kötü bir yön değil fakat işin bu kategorisi içerisinde bolca kötü yön bulunuyor.
Bahsetmiş olduğum bu kötü yönlerden ilki, oyunda neredeyse sınırsız sayıda gezegen, canlı ve bitki türü var fakat bizlerin maden olarak kullandığı her madenin/bitkinin şekli aynı. Yani ben ilk keşfettiğim gezegende de, son keşfettiğim gezegende de aynı şekilde bulunan madenleri toplayacaksam, ne anlamı var farklı yerlere gitmenin? Oyunun amacı zaten maden toplamak. Evet, nadir de olsa farklı şekillerde maden çıkıyor karşımıza fakat dediğim gibi, çok çok nadir bir durum bu. Ayrıca görevlerin sürekli olması, binaların aynı, binaların iç ve dış tasarımlarının aynı olması da çok kötü. 18 bilmem ne tilyon kadar galakside tüm madenlerin ve binaların şekli aynı mı yani? Ha, tabii bir de uzay istasyonlarımız var. Evet, bu istasyonların da şekli genelde hep aynı ve her galakside var bu istasyonlardan. Karşımıza biraz daha nadir çıksa, daha iyi olmaz mıydı? Oynanışı olumlu yönden değiştirebilirdi bence.
Siz uzaylıca biliyor musunuz?
Nedenini henüz anlayamadım fakat, oyunda en sevdiğim etkinlik, yeni kelimeler öğrenmek oldu. No Man's Sky'da 1'den fazla uzaylı ırkı bulunuyor ve hepsiyle bir şekilde konuşmamız gerekiyor. Oyunun başlarında, hiçbirinin dilini bilmiyoruz fakat bazı uzaylı kalıntılarını ziyaret ederek, içerisinde bulunduğumuz galaksinin uzaylı dilinden kelimeler öğrenebiliyoruz. Böylece uzaylıların bizlere neler söylediğini daha rahat anlıyor, daha kolay cevap veriyoruz onların sorularına. Tabii onların dilini bilmemiz, uzaylıların hoşuna gidiyor ve ilişkimiz ilerliyor. İlişki ilerledikçe de uzaylılardan dil öğrenebiliyor, nakit veya yakıt bile isteyebiliyoruz. Onlar da seve seve veriyor zaten. Dediğim gibi, neden olduğunu bilmiyorum fakat oyunun bu sistemi benim inanılmaz hoşuma gitti. Belki de yeni diller öğrenmeyi hep sevdiğim içindir.
Yeni diller öğrendik, dolu dolu keşifler yaptık, zorlu savaşlara katıldık. Ne oldu en sonunda? No Man's Sky'da amaçlarımızdan bir tanesi evrenin ana noktasına ulaşmak. Bir diğeri de Atlas'ın rehberliğini takip etmek. Bunlar haricinde birkaç son daha bulunuyor fakat ben henüz keşfedemedim. Fakat oyunu bitirebilmenin birçok yolu var efendim. Fakat bu sonlara ulaşmak biraz zaman alıyor. Bu yüzden henüz oyunu bitirebilmiş değilim. Bu yüzden incelememizde içerik yönünden bir eksiklik olduysa, kusura bakmayın. Tabii bu sırada, bilerek bahsetmediğimiz bazı unsurlar da vardı. Çünkü bunlar çok büyük spoiler içerebilirdi. Bilginiz olsun efendim.
Oynanış eyvallah, sorunları ne yapacağız?
No Man's Sky yer yer eğlenceli, yer yer ise sıkıcı bir oyun oldu. Bu tamamen sizin ilgi alanlarınıza bağlı. Kendini tekrar eden, uzay temalı, keşif oyunlarını seviyorsanız bu oyun zaten sizin için. Fakat bunlar bir kenara, bizler oyunu PlayStation 4'te test ettik. FPS tarafında hiçbir sıkıntı yaşamadık, gayet stabil 30 FPS oynadık oyunu. Fakat galaksiler arasında yolculuk ederken, her defasında ama her defasında oyun çöktü ve benim deneyimimi mahvetti. Tüm bunların dışında hiçbir sorun yaşamadığımı da belirtmek isterim. Ne oyun içi bir hata, ne de farklı bir performans sorunu. Sadece bu oyun çökmesini yaşıyorum her galaksiler arası yolculukta.
No Man's Sky'ın en çok tartışılan noktası ise, nedenini anlamadığım şekilde grafikleri. Arkadaş, sene olmuş 2016. Gerçekten hala bir oyunu grafiklerine bakarak mı alıyorsunuz? Hadi öyle alıyorsunuz diyelim, oyunun grafikleri kötü değil. Sizin o kötü dediğiniz grafik aslında gerçekçi olmayan grafik. Fakat oyunu sadece grafikten ibaret sanan "oyuncu" tayfasının bu iki şey arasındaki farkı anlayabileceğini de sanmıyorum. Her neyse, oyunun renk paleti gerçekten kusursuz, gezegenlerin uzaktan bakılınca görülen tasarımları, gökyüzü, uzay boşluğu, gerçekten mükemmel görünüyor. Ben bu yüzden oyunun grafiklerinde de herhangi bir sorun olduğunu düşünmüyorum.
Sonuç olarak, nasıl bu No Man's Sky?
Eğer uzay temalı oyunları seviyorsanız, No Man's Sky almayı düşünmeniz gereken bir oyun. Uzay temasının üstüne, sürekli olarak keşif yapmayı ve yeni şeyler görmeyi istiyorsanız ise, No Man's Sky mutlaka denemeniz bir oyun. Bunun üstüne, bir de kendini yer yer tekrar eden oyunlarda sıkılmıyorsanız, bu oyun sizler için mutlaka alınması gereken bir oyun. Fakat bu türlere uzak olan oyuncular, bence bu oyundan uzak durmalı çünkü büyük bir ihtimalle verdikleri paraya pişman olacaklar. Oyun PC platformunda performans olarak biraz sıkıntılı olsa da, PlayStation 4'te çok da sıkıntılı değil. Sıkıntılar yok mu? Tabii ki var fakat PC platformu kadar değil. Bu yüzden PC oyuncularının biraz beklemesini de bu noktada önerebilirim. Özet olarak, bu tür oyunlara yakınsanız, No Man's Sky sizleri önümüzdeki oyun sezonu açılana kadar rahat bir şekilde idare edecektir.
[inceleme]
