Açıkçası bu sene sinema yönünden pek de tatmin edici geçmedi benim adıma. Sağlam gişe filmleri yanında birkaç tane hatırımda kalan film vardı, Oscar adayı olan filmlerin bir çoğu bile beklentilerimin altında kaldı. Ancak Locke bu sene epey arka planda kalan, farklı tarzıyla ve muhteşem tek kişilik performansıyla beni kendine hayran bıraktı.
Bmw viral reklamı tadında ilerleyen film Tom Hardy’nin kariyerinin en başarılı işlerinden bir tanesine sahip. Sadece bu bile filmin kalitesinin ne denli büyük olduğunun kanıtı. Farklı tarzda dedik, film tek bir mekanda geçiyor. Tom Hardy’nin hayat verdiği Ivan Locke, 9 yıldır bir inşaat firmasından çalışan ve patronları tarafından çok sevilen bir elemandır. Bir sonraki gün şafak sonrası, Avrupa’nın en büyük beton dökme işini kontrol etme görevi vardır ancak locke’un halletmesi gereken başka bir işi vardır; Aylar önce tek kişilik ilişkisinden doğacak çocuğunu görmeye Londra’ya gitmesi gerekiyordur.
Üstelik evinde onu bekleyen çok sevdiği eşi ve iki çocuğu vardır. Kısaca kapana kısılmış bir adamın debelenerek dibe batmaktan kurtulmaya çalışmasını anlatan, tek bir gece ve tek bir mekanda geçen bir yol filmi Locke. Karakterin ismiyle yapılan kelime oyunu filmin geneline mükemmel bir mesaj veriyor. Kapana kısılmış bir şekilde ancak tüm sakinliğini koruyan Locke, bütün sorunlarına rağmen bir çıkış yolu bulabilmek adına sürüyor acısını, aracını.
Yönetmen knight, hiç de kolay olmayan bir işin altında alnının akıyla çıkmış. Bir gece filmini, şafağa doğru araba süren tek bir adamın hikayesini seyirciyi hiç sıkmadan- ben sıkılmadım, sizi bilemem eheh- ve başka hiçbir olgudan yararlanmadan filme aktarmak kolay bir iş olmasa gerek. Sonuna kadar umutsuzluk temasıyla ve araya giren güzel mizahı ögelerle beraber Locke karakterinin hikayesi, sinema sanatına dair güzel örneklerden. Daha fazla spoiler vermeden yazıyı burada bitiriyorum ve tek kişilik performanslara hasta olan sinema severlere bu 2013 yapımı güzel olayı şiddetle tavsiye ediyorum. İyi seyirler şimdiden.
[inceleme]
