Avatar
Yazar: Çağrı Meriç, Editör Yazım tarihi: 08.05.2016

[buy_game url="https://voidu.com/#/game/battleborn" baslik="Battleborn - Digital Deluxe, 159 liradan Voidu'da satışta!" resim="https://s3.eu-central-1.amazonaws.com/voidu/cdn/large_1zPRIbdvL6pSmdLVukQHStWDzbbaODza.webp"]

2016 yılı, karma türlerden oluşmuş çoklu oyuncu destekli oyun bolluğu yaşıyor. 24 Mayıs 2016 tarihinde gelecek olan Overwatch, sene sonunda da oynaması ücretsiz olacak Paragon bunlardan bir kaçı. Bu oyunlar her ne kadar birbirine benzese de ve sürekli olarak karşılaştırılsa da temel olarak bir çok oyun türü içerebiliyorlar ve bu bakımdan aslında birbirlerinden ayrılıyorlar. Nasıl ki her FPS türündeki oyunu 1993 yılında çıkmış Doom'a benzetmeyi bıraktıysak, bu düşüncelerimizi yeni oyunlar üzerinden de kurtarmamız gerekiyor. Çünkü oyunlar birbirlerinden esinlenirler, belki bir çok özelliği kopyalarlar ancak bazı oyunlar bu özellikleri iyi bir şekilde kullanarak kendilerini ön planda tutmayı başarabilirler. İşte bunlardan birisi de Battleborn.

1

Bazı ara sahneler, 2 boyutlu ve kaliteli animasyonlardan oluşuyor.

Battleborn, Borderlands serisinden tanıdığımız Gearbox Software'in geliştirdiği, içeriği, esprileri, konu işleyişi ve karakterleri ile Borderlands'i çok yakından takip eden, tek kişilik ve arkadaşlarınızla oynayabildiğiniz senaryosu ve çoklu oyunculu modlarıyla gelen bir yapım. Oyunun türü ise MOBA ve FPS karışımı diyebiliriz. Oyundaki karakter çeşitliliğinden dolayı kimi zaman saf bir FPS oyunu haline gelse de yakın dövüş karakterlerinin ve yeteneklerin kullanıldığı için genel olarak MOBA bir aksiyon oyunu olduğunu dile getirebiliriz. Ancak MOBA türünde çok iyi olmayan biri olmama rağmen, Battleborn'da bu eksikliği yaşamadığımı söylemeliyim. Bu açıdan bir çok yönden farklı olduğunu açıklamak gerek. Bunu açıklamak için ise öncelikle oyun modlarından ve oyun içeriğinden bahsetmek en mantıklı yaklaşım olacaktır.

2

Mellka, açılması uzun süren bir karakter ancak senaryoda ilk bölümde oynayabiliyoruz.

Öncelikle Battleborn, sadece ve sadece çoklu oyuncu üzerine kurulmuş bir oyun değil. Sürekli olarak Battleborn ile karşılaştırılan Overwatch veya Ubisoft'un takım ve taktik üzerine kurulu Tom Clancy's Rainbow Six: Siege oyunu gibi sadece çoklu oyuncu modundan oluşmuyor. Battleborn, çoklu oyuncu dışında, toplam 9 bölümlük bir senaryo modu içeriyor. Bu bölümlerden ilki oyunun giriş kısmını oluşturuyor ve eğitim amaçlı bir görev üstleniyor. Geri kalan 8 bölüm ise daha geniş ve bir çok farklı oynanış özelliği sunuyor. Kimi zaman Kule Savunması tarzı görevleri kimi zaman da esprili bir robota eşlik ettiğimiz bu bölümler istenildiği zaman tekrardan oynanabiliyor. Tabi ki önce sırasıyla bitirmek gerekiyor.

Bölümler hakkında önemli olan şu: Hepsi hikayeye bağlı, geniş haritalardan oluşan, tamamen seslendirilmiş ve ara sahneler içeren düzgün bir senaryodan oluşuyor. Bunu söylememin nedeni ise çoklu oyuncuya odaklanmak için hikayenin başı boş bırakılmamış olması. Yani kısacası, içeriği dopdolu bir oyun Battleborn. Bu bakımdan türündeki bir çok oyundan ayrılıyor.

3

İlk senaryo bölümünden bir görünüş.

O zaman ilk olarak senaryo modu ile başlayalım. Oyunun hikayesi tek başınıza oynanılabildiği gibi aynı zamanda arkadaşlar ile de oynanabiliyor. 5 kişiye kadar destek veren senaryo modu için eğer oyuna sahip olan bir arkadaşınız yoksa oyun, sunucu üzerinden oynandığı için size oyuncu ayarlayabiliyor. Ayrıca PlayStation 4 ve Xbox One sürümlerinde ekranı ikiye bölüp arkadaşınız ile aynı konsolda oynayabilme imkanınız var.

2 ayrı zorluk derecesi bulunan Battleborn, buna tek ölümde kaybedeceğiniz Hardcore modunu da ekliyor ve bu zorluk 4 farklı yapıdan oluşmuş oluyor. Normal, Normal (Hardcore), Gelişmiş ve Gelişmiş (Hardcore). Hikaye modu, aslında co-op göz önünde bulundurularak oluşturulmuş çünkü tek başınıza oynadığınızda sizi gerçekten zorluyor. Kalkan ve sağlığınız bittiğinde eğer ekstra canınız yoksa ölüyorsunuz ve bölüm sona eriyor fakat bir partneriniz varsa sizi ölümden kurtarabiliyor. Bu bakımdan partnerin çok önemli bir faktör olduğu şüphesiz çünkü Hardcore modunda ekstra can bulunmuyor ve bir kere ölündüğünde oyun dışı kalınıyor.

Bol kahramanın bulunduğu Battleborn'un konusu ise fantastik bir tema içeriyor. Evrendeki çoğu gezegenin ve yıldızın yok olduğu bir olaydan sonra, bütün ırklar Solus adlı gezegene kaçıyor ve bu ırklar bu gezegende kendi aralarında gruplara ayrılıyor. Bu gruplar, Solus'u kurtarmaya ant içmiş Peacekeepers, evrenin doğal düzenini sağlayan Eldrid, kendi geçimini sağlayan paralı askerler Rogues, başkalarının üzerinden kar yapmaya bakan Last Light Consortium ve her şeyden çok güce önem veren Jennerit Empire olarak bölünüyor. Sonunda bu bahsettiğim grupların en iyi savaşçıları birleşerek Battleborn olarak adlandırılıyor ve evrendeki yıkımı gerçekleştiren Varelsi'ye karşı savaşmaya başlıyorlar.

4

Çöp öğütücü tanrılarımız kurban bekliyor.

Oyunun çoklu oyuncu tarafı ise 3 farklı moddan oluşuyor. 5 kişilik iki takım ile oynanan bu modlar, Capture, Incursion ve Meltdown adıyla bizleri karşılıyor. Her modda ise 2 adet harita bulunuyor. Capture modu, çoğu çoklu oyunculu oyunlardan bildiğimiz gibi haritadaki önemli noktaları ele geçirdiğimiz ve bu noktalar üzerinde üstünlük sağlamaya gayret gösterdiğimiz bir mod. Incursion modunda ise oyunun PvE özelliği ortaya çıkıyor. Bu modda iki takımın da minyonları bulunuyor. Her takımın başlangıç noktasında ve ilerisinde büyük bir robotu bulunuyor. Bu robot kendini koruyabilen ve konuşmaya bayılan esprili bir robot. Modun amacı ise karşı takımın bu robotlarını yok etmek. Hangi takım her iki robotu da patlatırsa veya zaman bitiminde robotlara en fazla hasarı verdiyse galibiyete imza atıyor.

Oyunun diğer modu Meltdown ise yine Incursion modu gibi PvE ve PvP'den oluşuyor ve bu sefer robotlar yerine iki takımın da çöp öğütücüleri bulunuyor. Çöp öğütücüsü dediğime bakmayın, bu yapıtlar büyük bir surattan meydana gelmiş, kendilerini tanrı sanan yaratıklar. Takımların bu tanrıları diğer takımın tarafında yer alıyor ve her iki takım minyonlarını bu tanrılara ulaştırıp kurban olarak vermeye çalışıyor. Zamanla bu tanrılar yer değiştiriyor ve harita kullanımı, yerleşimi ve uygulanacak stratejiler de farklılaşıyor.

5

Bu ekranda bütün karakterlere detaylı olarak bakabiliyoruz.

Battleborn'da toplam 25 karakter bulunuyor. İlerleyen dönemlerde yenileri eklenecek bu kahramanlar 3 sınıftan oluşuyor. Saldıranlar, savunanlar ve destek. Tabi her bir karakter de özelliklerine göre farklı oynanış imkanı sunuyor. Kimi çok hızlı veya yavaş, kimi uzak menzilli, kimi gizlilik odaklı kimi ise hiç gözden kaçmayan devasa karakterler. Karakterler kullanılan yetenekleri, özellikleri, oynanışları bakımından kolay, gelişmiş ve karmaşık olarak da kendi içerisinde 3 gruba ayrılıyor. Bu karakterlerin tabi ki aslında hepsi açık. Yani diğer bir çok MOBA oyunlarındaki gibi ücret ödemeniz gerekmiyor. Ancak bir kısmı oyunun başında açılıyor ve geri kalanlarını seviye atlayarak açmak gerekiyor. Bu seviye sistemi de 2'ye bölünüyor. Biri, her bir karakterin kendi genel seviyesi, diğeri ise kumandan seviyesinden oluşuyor. Bu seviyeler oyunun her modu için geçerli.

Oyundaki diğer karakterleri açmanız, kumandan seviyenize ve bazı özel mücadeleleri başarmanıza bağlı. Örneğin Galilea adlı karakter için kumandan seviyeniz 12 olmalı ve toplamda 800 minyon öldürmeniz gerekiyor. Kimi karakterler çok yüksek seviyeler istiyor ve bu bakımdan uzun bir oynanış gerekiyor. Bu bakımdan bazı oyuncular için rekabet ortamı yaratırken bazıları için de sıkıntı yaratabiliyor. Çünkü oyunu almak için ücret ödeyip bütün karakterlere ulaşamamak da sorgulanılabilir bir durum. Karakterlere özel olan seviyeler ise size oyunda kullanabileceğiniz yeni özellikler ekliyor. Mutasyon olarak adlandırılan bu özellikler, her bir karakter için 3, 5, 7, 9 ve 12. seviyelerde aktif oluyor. Mutasyon ve maç içersinde karakterin seviye atladığı asıl sistem Helix'in nasıl işlediğini bir sonraki paragrafta açıklayacağım.

6

Okçu olmadan olur mu hiç?

Battleborn'da diğer MOBA oyunlarındaki gibi her karakterin kendi özellikleri mevcut. Bu özellikler bir pasif, bir silah, varsa ikincil saldırısı ve bir yeteneğinden (talent) oluşuyor. Bunların yanında her karakterin 2 özel yeteneği (skill) ve bir adet de son yeteneği (ultimate) bulunuyor. Buraya kadar her şey bildiğimiz MOBA türü gibi ancak farklı bir nokta bulunuyor. Her MOBA türünde olduğu gibi Battleborn'da maç içerisinde karakterlerimiz ile seviye atlıyoruz. Bu seviye oyunun gerek tek kişilik oyun modunda gerekse çoklu oyuncu modunda yeni bir maça veya haritaya girildiğinde sıfırlanıyor. Normalde MOBA oyunlarında maç içinde seviye atlanıldığında yeni özel yetenekler seçilir veya geliştirilir. Battleborn'da da bu olay, Helix adlı sistemden oluşuyor. Bu sistemde karakterimizin maç içinde gelebileceği en yüksek seviye 10. Maç içinde her bir seviye atladığımızda ise Helix üzerinden yeni bir özellik seçiyoruz. Bu özellikler her seviyede yalnızca 2 farklı seçenekten oluşuyor.

Örnek vermek gerekirse; Oscar Mike adlı karakter için 1. seviyede ya bombalarımızın temas halinde patlama özelliğini seçebiliriz ya da gizlilik pelerini aktif iken herhangi bir özel yetenek kullandığımızda karşı tarafa hasar vermesini sağlayabiliriz. Bir önceki paragrafta belirttiğim "Mutasyon" özelliği sayesinde ise kimi zaman bazı seviyelere yeni bir özellik ekleniyor. Kısacası karaktere özel olan spesifik seviyelerde 2 değil de 3 seçenek arasında seçim yapıyorsunuz. Helix sisteminde her oyunda farklı bir kombinasyon yapabileceğimiz için bu özellikleri oyun tarzımıza veya maçın gerektirdiği duruma göre seçmemiz gerekiyor.

Seviyeler hakkında ek detay vermek gerekirse; her zaman yükselen genel seviyeniz yani kumandan seviyesi 100'e kadar yükseltilebiliyor. Oynadığınız karakterler ile kazandığınız deneyimler karakter seviyesine aktarılıyor ve bu da 15'de son buluyor. Bu seviyeler dediğim gibi oyunun her modu için geçerli. Ek olarak ise maç içinde karakteriniz seviye atlıyor ve Helix sisteminde karakter özelliklerini yükseltiyorsunuz, bu da 10. seviyede son buluyor. Maçların süresi, oynanışı ve harita genişliği açısından seviye 10 gayet yeterli. Dediğim gibi Helix sistemi gerek senaryo modu gerekse çoklu oyuncu modunda yapılan her savaşta sıfırlanıyor. Ayrıca senaryo modunda girilen her bölüm bir maç olarak değerlendiriliyor. Yani bir bölümde Helix ile gelişen karakter diğer bölüme aktarılmıyor, yeni bölüme girerken yeniden bir karakter seçiyorsunuz, yeni bir maça girmişsiniz gibi seviye 1'den kendinizi tekrar yükseltmeye çalışıyorsunuz.

7

Hareket yaparken dikkatli olmak da gerek.

Battleborn'daki kahramanlarımızın ayrıca farklı dış görünümleri ve hareketleri bulunuyor. Bunları da yine seviye atlayarak veya mücadeleleri tamamlayarak açabiliyoruz. Oyundaki karakterlerin hepsi seslendirilmiş ve kendilerine ait hikayeleri bulunuyor. Karakterler hakkındaki hikayeleri yine mücadeleleri tamamlayarak açabiliyoruz. Bu hikayeler de bize karakter hakkında kimi eğlenceli kimi önemli bilgiler verebiliyor. Oyundaki karakterlerin modellemeleri ise gayet ilgi çekici. Gerçek şu ki, hepsinin bir kişiliği var ve bunu oyunu oynarken hissedebiliyoruz. Düşmanı öldürdükleri zaman, yetenek kullandıkları zaman ve daha bir çok durumda sürekli olarak yorum yapıyorlar ve bu açıdan çok eğlenceliler. Bu yüzden Battleborn dünyası içerisinde, karakterler hakkında yeni bilgiler öğrenme isteği kabarıyor.

8

Eşyalarımızı bu menüden seçip yeni paketler alabiliyoruz.

Oyunda yetenekler ve özellikler dışında size ayrıca fayda sağlayacak eşya sistemi bulunuyor. Bu eşya sistemi, maça girmeden önce seçiliyor ve yanınızda yalnızca 3 eşya götürebiliyorsunuz. Bu eşyalar, kalkanı güçlendirme, silahı veya hasarı güçlendirme, sağlık yenileme gibi bir çok özellikten oluşuyorlar. Bir maç esnasında topladığınız puanları eşya içeren yeni paketler almak için kullanabileceğiniz gibi aynı zamanda mücadeleleri yerine getirdiğinizde de elde edebiliyorsunuz. Oyunda topladığınız kredileri ayrı olarak satın alamıyorsunuz yani sadece oynanış ile kazanılıyor. Ayrıca belirtmekte fayda var, oyunun senaryo modunda karakter seviyelerinizi yükseltebiliyorsunuz ve çoklu oyuncu modu için birbirinden özel yeni ekipmanlar bulabiliyorsunuz. Bu eşyaları tabi ki senaryo modunda da kullanabilirsiniz. Bu eşyalar kendi içinde nadirliklerine göre ayrılıyorlar. Yaygın eşyalar beyaz renkli, yaygın olmayanlar yeşil, nadir eşyalar mavi, epik eşyalar mor ve efsanevi eşyalar da turuncu renginde oluyor.

Oyunda yanınızda götürdüğünüz her bir eşyanın aktif etme bedeli bulunuyor. Bunları oyun içerisinde aktif edebilmeniz için haritadaki kristal parçalarını toplamanız gerekiyor. Yani götürdüğünüz eşyalar oyunun başında kendi kendilerine aktif olmuyor. Bunu sizin gerçekleştirmeniz gerekiyor. Yalnız önemli olan nokta ise şu; kristaller aynı zamanda oyunda belirlenmiş noktalara kurulabilen silahları, sağlık yenileyici, takımı hızlandırıcı yapıtları inşa etmek için de kullanılıyor. Bu yüzden oyunda eşyalarınızı aktif etmek veya takımınıza yardımcı olmak arasında seçim yapmak durumunda kalıyorsunuz. Nitekim bu seçimin bedeli ağır değil zira bu ufak binaları kurarak da seviye atlama şansına sahipsiniz. Eşyaları hiç kullanmadan da takımınıza bolca yardım edebilir ve mücadeleden de geri kalmayabilirsiniz. Bu açıdan Gearbox Software, eşyaların abartı özellikleri bulunmadığı için ve farklı şekillerde seviye atlamayı sağladığı için oyuna büyük bir esneklik ve denge kazandırmış.

9

Borderlands serisindeki gibi büyük düşman tanıtımları senaryo modunda bulunuyor.

Oyun sistemi hakkında yeterli bilgiyi verdikten sonra tekrar senaryo moduna dönelim. Öncelikle her modda karakterlerimiz için bir sağlık ve bir de kalkan bulunuyor. Aynı şey bazı düşmanlar için de geçerli. Oyunda açtığınız bütün karakterleri senaryo bölümlerinde kullanabilirsiniz. Bu karakterler arasında uzun menzilli silahları bulunan karakterler dışında yakın dövüş karakterleri de bulunuyor. Bu açıdan her bir karakterin senaryo modunda oynanışı değişebiliyor. Ayrıca senaryo için bir karakter seçtiğinizde sistem sizi karakterin senaryo modunda oynaması zor olabileceği hakkında uyarıyor. Bunun nedeni ise; örneğin bir karakterin uzun menzilli silahıyla ateş ederek düşmanları öldürmemiz yerine yakın dövüşte geniş haritalar üzerinde aynı istikrarı sağlayamayabilir oluşumuz. Eğer oyunu tek başınıza oynuyorsanız bu durum müthiş derecede zorlaşacaktır çünkü düşmanlar bir araya toplanıp saldırdığında veya bölüm sonu düşmanlarında yakın dövüş silahınızla büyük sıkıntıya girebiliyorsunuz.

Oyunun senaryosunu bozmadan ufak bir detay vermemi mazur görürseniz; özellikle son bölümde tek başınıza oynarsanız çılgına dönebilirsiniz. Çünkü bu bölümde hem zamana karşı yarışıyor hem de yüzlerce düşmana ve onlarca büyük canavarlara karşı savaşıyorsunuz. Yakın dövüş ile hikayede zorlanırsanız bu durum yanınızda partnerleriniz olduğunda büyük oranda çözülecektir. Bir oyuncu yakın dövüş türünden güçlü bir karakter seçebilir diğeri ise ona destek olabilir. Ayrıca oyunun hikaye modu tıpkı çoklu oyuncu modu gibi oynanıyor. Yani silah değiştirme şansınız yok. Tekil silahınız ve yetenekleriniz ile baş başasınız. Bu açıdan çeşitlilik isteyen oyuncular için yeterli gelmeyebilir çünkü bir haritayı sürekli tek bir silahla oynamaya zorunlu kalmak oynanışın monotonlaşmasına neden olabilir.

10

Senaryo haritaları geniş ve detaylı.

Senaryo modu, oynanış ve harita tasarımı olarak kimi zaman Borderlands'i hatırlatsa da karşılaşılan minyonların çoğu hızlı bir şekilde ölüyor. Kısacası düşman öldürmek için Borderlands'deki RPG türünde olduğu gibi çok fazla çaba sarf etmiyorsunuz ancak tabi ki farklı ve güçlü düşmanlar da bulunuyor. Bu düşmanlar cüssece büyük olduğu için fazla hasarı kaldırabiliyorlar. Çoklu oyuncu moduna nazaran çok fazla çeşit düşmanı senaryo modunda görmek mümkün. Varelsi'nin robotları, Thrall ırkından yaratıklar gibi pek çok çeşit düşmandan oluşuyor ve bu düşmanlar kimi zaman tıpkı Borderlands'deki gibi alfa, vahşi savaşçı (berserker), canavar (brute) gibi farklı kategorilere bölünüyorlar. Düşman çeşitliliği açısından tatmin edici. Aynı şekilde bölüm sonu çıkan büyük düşmanlar da mevcut. Bu patronlar ile savaşmak müthiş derecede eğlenceli çünkü devasa büyüklükte olanları bulunuyor ve bunlar ile savaşlar genelde evreler halinde oluyor. Siz hasar verdikçe düşman farklı evrelere giriyor ve saldırı stili değişebiliyor. Bu açıdan her bir patronun hareket rotasını ve yapacaklarını öğrenmek gerekebiliyor.

11

Çoklu oyuncu modunda maç başlamadan önce biraz bekliyoruz.

Bunların dışında senaryo haritalarında bazı toplanabilir eşyalar bulunuyor. Bu eşyalar genelde sağlık, kalkan, geçici bir süreliğine kalkanı güçlendirme, hareket hızını arttırma, yeteneklerin kullanıma hazır olma sürelerini düşürme, öldüğünüzde sizi yeniden kaldırabilecek ekstra can, kredi ve kristallerden oluşuyor. Nadiren de ekipman olarak yeni eşyalar çıkabiliyor. Ayrıca senaryo içinde topladığınız krediler de hesabınıza aktarılıyor. Yani senaryoyu oynadığınızda bile bir şekilde çoklu oyuncu moduna hazırlanabiliyorsunuz. Seviye atlayarak yeni karakterler açabilir, oynadığınız karakterlerin seviyelerini geliştirip Helix sisteminizde yeni özelliklerin açılmasını sağlayabilirsiniz. Bu açıdan Battleborn, çoklu oyuncu modu için kendisini henüz hazır hissetmeyen oyunculara büyük kolaylık sağlıyor. Bunun yanı sıra çoklu oyuncu modlarını yapay zeka ile oynayabileceğiniz özelleştirilmiş maçlar oluşturma imkanınız var. Bu sayede haritaları öğrenebilir veya farklı karakterlerin oynanışlarını deneyebilirsiniz. Bu özelleştirilmiş maçlar ise kumandan ve karakter seviyelerine ufak çaplı bir deneyim kazandırıyor.

12

Orendi, oynaması kolay ve hızlı bir karakter. 4 elinde 20 marifet.

Battleborn'un çoklu oyuncu haritaları özenle tasarlanmış. Noktaları ele geçirdiğimiz klasik Capture modunda bile bunu anlayabiliyoruz. Açık alanları, koridorları ve ele geçirme noktalarında bulunan kristaller ile satın aldığımız stratejik silah yerleşim noktaları bize eğlenceli bir savaş deneyimi yaşatıyor. Incursion ve Meltdown modlarında ise Battleborn bu açıdan daha da parlıyor. Bu modlarda bir çok stratejik nokta bulunuyor. Bunlar arasında, yok ettikten sonra takımımız için savaşmalarını sağlayabileceğimiz güçlü düşman kampları, eşyaları ve inşa edilebilir binaları aktif etmemize yarayan büyük kristal noktaları, uzun menzilli oyuncular için tepeler, yükseltiler, ufak koridorlar, geniş alanlar, ikiye bölünen yollar ve çok daha fazlası bu oyun modlarındaki haritalarda yer alıyor. Bu açıdan Battleborn çok zengin ve büyük oranda tatmin edici. Ayrıca ileri bir tarihte oyuna ekstra haritalar da eklenecek.

13

Incursion modunda korumamız gereken komik robotumuz.

Incursion modunda minyonlarımız dışında kristaller ile aktif edebileceğimiz biraz daha güçlü askerlerimiz bulunuyor. Bunlar haricinde bahsettiğim gibi kamplara saldırıp çok daha güçlü askerlerin yanımızda savaşmasını sağlayabiliyoruz. Tüm bunlar ve takım oyunu ile yeri geldiğinde düşmanı püskürterek karşı takımın büyük robotlarını yok etmeye çabalıyoruz. Meltdown modu ise Incursion moduna göre oynanışta daha fazla alana yönelmemizi gerektirebiliyor. Çöp öğütücü tanrılarımız haritada en sağ ve en solda bulunabiliyorlar. Haliyle düşmanımız bir tarafa minyonlarını kurban etmek için getirirse savaş da bu tarafa yöneliyor. Bu açıdan sürekli olarak hareket halinde olabiliyoruz. Bu her iki modda da önemli olan gerek büyük gerek küçük bütün minyonlarımızı korumak ve takımın ilerlemesini sağlamak. Kurulan takımlarda en az bir saldırı, bir savunucu ve bir destek karakteri bulunursa takımda dengeyi sağlamak çok daha kolay olacaktır.

14

Renkler bazen çok yoğun oluyor.

Battleborn, grafiksel anlamda harika gözüküyor. Unreal Engine 3 kullanan oyun için detaya çok önem verilmiş. Geniş haritalar üzerinde bile kaplamalar hiç göze batmıyor. Karakter animasyonları çok akıcı ve karakteristik. Oyunda bir düşmanı öldürdüğünüzde size aşağılama hareketi yapabildiğinizi söylüyor ve ölen kişi de mecburen bunu izliyor. Bu karakterlerin hareketleri ve konuşmaları insanı ister istemez güldürüyor. Grafikler açısından tek bir sorun varsa o da müthiş derecede renk karmaşası olması. Örneğin takım halinde bir mücadeleye girdiğinizde etrafınızda kullanılan yetenekler yüzünden ortalık rengarenk bir hale bürünebiliyor ve kimi zaman nerede kim var göremeyebiliyorsunuz. Bu ciddi anlamda sorunlara yol açabiliyor.

15

Kleese'yi senaryo modunda çok kez duyuyoruz.

Oynanışta kimi zaman karşılaştığımız sorunlarda ise büyük cüsseli karakterlerin haritaya ve düşmanlar arasına sıkışabiliyor olması var. Örneğin Montana karakteri diğerlerine göre çok uzun ve geniş, güreşçi tipinde kaslı bir karakter. Montana ile oynarken kimi zaman dostunuzun yanından geçmekte bile zorlanabiliyorsunuz. Bu durum senaryo modunda daha da komik bir hale dönüşüyor çünkü sizi gören bütün düşmanlar size saldırıyor ve aralarında kalıp sıkışabiliyor, haliyle de ölebiliyorsunuz. Ayrıca oyun ara yüzünde yer alan mini harita, size kimi zaman zorluk çıkarabiliyor. Incursion modunda kendini daha fazla gösteren bu sorunda, mini haritadaki önemli yerler sadece noktalar ile gösteriliyor. Yani yanına gitmedikçe ne olduğunu anlamak gerçekten zor. Bu noktalar, örneğin silah kurabildiğiniz önemli noktalar olduğu halde kendini tam anlamıyla ön plana çıkarmıyor. Haritayı bilmeyenler için nerede ne olduğuna dair sıkıntıya sokabilir.

Ayrıca oyundaki bazı silah modellemeleri gerçekten çok büyük. Ayarlarda görüş açısı ve ara yüz ayarları yapılmasına rağmen bu ayarlar silah modellemesini etkilemiyor. Ekranın çoğunu kaplayan silahlar bulunuyor ve bazen önümüzü görmekte zorluk çekebiliyoruz. Çok nadiren rastladığım bir durum ise; senaryo modunda büyük düşmanların saniyelik gözden kaybolmaları oldu. Herhangi bir yetenek kullanıp kullanmadıklarından tam olarak emin olamasam da bu durumu farklı düşmanlar ile bir kaç kez yaşadığımı söyleyebilirim.

16

Bazı silahlar gerçekten büyük.

Sonuç olarak; Battleborn gerek senaryo modu gerek ise çoklu oyuncu modunda bolca oynanış saati sunuyor diyebilirim. Tam fiyatı biraz pahalı olsa da oyunun sadece çoklu oyuncu odaklı olmadığını söylemekte fayda var. Ancak üstüne basarak söylemek istediğim bir konu ise; Battleborn'un senaryosunun, oynanış itibari ile çoklu oyuncu moduyla aynı oluşudur. Yani tam anlamıyla bir FPS deneyimi beklemek bu bakımdan yersiz. Battleborn, senaryo haritalarını zorluk seviyesini yükselterek tekrardan oynamanızı ümit ediyor. Hatta her zorluk seviyesinde, her bölümde yaptığınız yüksek skorları ana menüdeki kariyer bölümünden görebiliyorsunuz. Toplam 9 bölüm içeren bu haritaların her biri yaklaşık yarım saat ve bir saat arasında oynanış sunuyor.

Eğer bir MOBA sevdalısıysanız ve FPS türünü seviyorsanız bu oyun ile eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz. MOBA türüne alışkın olmayanlar için biraz zor ve farklı gelebilecek Battleborn, senaryo oynanışı için tercihen bir veya daha fazla partnere ihtiyaç duyuyor. Karakterleri, karakterlerin hikayeleri ve Borderlands benzeri bir dünyasıyla Battleborn'un, FPS ve MOBA severlere farklı bir soluk olduğu kuşkusuz. Zamanla güncellenecek olan Battleborn, yeni haritalar ve yeni karakterler sunarak da kendini taze tutmaya devam edecek.

[buy_game url="https://voidu.com/#/game/battleborn" baslik="Battleborn, 129 liradan Voidu'da satışta!" resim="https://s3.eu-central-1.amazonaws.com/voidu/cdn/large_Oa7dhVQl7iXQJHkcdiBSYxAjV4NAj6Uc.webp"]

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.