Avatar
Yazar: Can Dikiş, Editör Yazım tarihi: 02.05.2015

İnceleme yazımızda keyif kaçırıcı içerikler (Spoiler) bulunmaktadır.

Marvel Cinematic Universe, yani MCU, vesilesi ile son 5 yılın ve önümüzdeki 5 belki de 10 yılın Holywood hegemonyasını süper kahraman filmleri oluşturuyor. Sanıyorum ki , hepimiz farkındayız bunun. 5 sene öncesinden hayal olabilecek yapımlar şu an çekim aşamasında. Bazıları çıktı, büyük firmalara büyük paralar kazandırdı. İlk Avengers bu bahsettiğim küçük ütopyanın ilk büyük ayağı idi. Standart bir süper kahraman filminden öte birden fazla süper kahramanı aynı film altında buluşturup fazla yormayan bir senaryo ile arada eğlendirerek ve sonunda da müthiş aksiyon sekanslarının da etkisiyle seyirciye istediğini veren bir filmdi. Senenin en çok beklenen blockbuster filmi Age of Ultron da maalesef(!) aynı etkiyi yaratarak seyirciyi evine yolluyor.

avengers_age_of_ultron_2015_movie-wide

İlk Avengers filminden fazlası pek olmayan, ancak eksiği hiç olmayan bir yapım Age of Ultron. Ancak, kişisel olarak beni tatmin eden bir film olsa da hafif keşkelerim de yok değil Age of Ultron’dan. Bunu neden söylüyorum? Çünkü Age of Ultron standart bir MCU filminden öte bir mihenk taşı olabilecekken bunu kılpayı kaçıran film. Bir Dark Knight etkisi yaratacakken, Winter Soldier olamayan bir film Age of Ultron. Eğlendiren, gülümseten, müthiş (gerçekten müthiş ama) aksiyon sekansları ile başınızı zevkten döndüren film Age of Ultron.

Hikaye akışı olarak selefinden hiçbir farkı yok yok filmin. Risk almadan anlatıyor derdini. Pek de derdi olduğunu söyleyemem açıkçası zira eğlendirmek filmin birinci kaygısı. Ancak filmin yapmak istedikleri, yaptığı ve yapabilecekleri biraz karışık bir mevzu. İlk filmden ziyade Scarlet Witch vasıtasıyla karakterlerin şahsi motivasyonlarını ve dramalarını masaya yatırmaya kalkıyor film. ‘’Takım olma’’ gibi klişe bir mevzu üzerine gitmektense bunu tüm filme yaymayıp ortada bırakıyor. Belki de zamanı yetmiyor. Ancak damak da bıraktığı ekşi tad film için küçük de olsa bir handikap yaratıyor.

avengers-age-of-ultron-art-poster-133238

Tüm bu mevzuların yanında filmin gerçekten etkileyici bir villian’ı var. Ultron ve kendisine sesiyle can veren James Spader filmin seyir zevkini oldukça arttırıyor. Film bittiğinde ‘’keşke biraz daha Ultron olsaydı’’ fikri aklımın içinden gitmek bilmiyor. ‘’Keşke biraz daha zamanı olsaydı da filmin…’’ demekten kendimi alamıyorum zira gerçekten Ultron’u filmin ilk fragmanında gördüğümde çok daha fazla etkilenmiştim. Ultron’un felsefik tarafı, kötülüğe getirebileceği yeni tanımlar birkaç replikten fazlası olamıyor maalesef. Kafası karışık bir süper yapay zekadan ötesi olabilecekken Ultron da hızlı gelişiyor, hızlı bitiyor tıpkı ismini verdiği film gibi. Bu cümlelerimden filmi çok fazla yermiş gibi gözükebilirim ancak öyle değil. Age of Ultron her bakımdan çok daha fazlasını verebilirdi. Derdim bu. Ancak film sadece iyi bir aksiyon sunuyor, eğlendiriyor ve filmin kötü adamı yalnızca ‘’etkileyici’’ kalıyor.

Filmin aksiyon sekansları o kadar iyi ki, zevkten başımın döndüğünü daha önce de söylemiştim. O baş dönmesi Man of Steel’deki gibi kötü anlamda kesinlikle değil. Cap’n kalkanı ile yaptıklarını görünce dediğime hak vereceksiniz zaten. Iron Man’in Hulkbuster zırhı ile Hulk’la kapıştığı bir sahne var ki cidden inanılmaz. Ultron’un yarattığı metal kafalardan oluşan, yerin altından çıkan ordusu şapka çıkarılacak cinsten güzel. Bir Vision var ki hayran olmamak elde değil. Filmin gizli kartı da kendisi zaten. Thor ise filmin sempatik yönü. Asgard'lı tanrı filmin mizah silahını elinde taşıyor, bir çok repliğinde, mimiğinde kahkalara boğuyor.

avengers-age-ultron

Neden o ekipte olduğunu bir türlü anlamdıramadığımız Hawkeye ise filmin bir diğer gizli kartı. Filmin dramasını üzerinde gezindiriyor, kendisine ‘’sahi benim burada ne işim var?’’ diyor ancak oku ve yayı ile yapmak zorunda olduklarından asla geri kalmıyor. Age of Ultron, Hawkeye bile sempati duymamızı sağlıyor ve kendisi aracılığı ile ekip arasındaki bağı daha da güçlendiriyor. Filmin beni cidden tavladığı noktalar Hawkeye ile başlıyor.

Film yeni karakterleri Scarlet Witch ve Quicksilver’ı hikayeye yedirmekte biraz zorluk çekiyor. Neden önce kötü tarafta olduklarını anlatıyor ancak daha sonrasında gelen 360 derece dönüş biraz yavan kalıyor. The Dark Knight’taki Two Face’in dönüşünü hatırlayın. Film bunu o denli sert yapamıyor. Ancak dediğim gibi, derdi de bu değil zaten. Bu dönüşü kendi tarzıyla anlatıyor. Quicksilver’ın Hawkeye ile olan atışması ve sonunda gelen o dramatik sahne bunu kanıtlar nitelikte. MCU filmlerinin tarzı bu, bu durum böylesi büyük bir yapımda da değişmiyor.

Ultron ile yaratıcısı Tony Stark arasındaki çekişme de biraz ‘eh’ kalıyor. Film bunu veriyor ancak daha fazlası olabilecekken o da yarıda kalıyor. Ben isterdim ki filmin bütüne yayılsın bu çekişme, sadece ‘’eheh Tony, Ultron en çok senden nefret ediyor’’dan fazlası olsun. Age of Ultron’un süresi buna da yetemiyor.

211ox9s

Film bütün bunlara rağmen yaşattığı son yarım saat ile dillere destan bitiyor. O aksiyon sekansları birinci filmin tümünden daha fazla eğlenmenizi sağlıyor. Civil War’a 5 saniyede olsa selam gönderiyor. Üstüne New Avengers’ı tanıtıyor (Spider man’e selam), Thanos’u da hissettiriyor. Kesinlikle mutsuz ayrılma gibi bir lüksünüz yok Avengers Age of Ultron’dan. Film bir şekilde sizi tutuyor. Ancak eğer 3 saate yakın bir film olsaydı çok daha fazlası olabilirdi Ultron diye düşümenden de edemiyorsunuz. Başyapıt olabilirdi, The Dark Knight etkisi yaratabilirdi. Anlatmak istediklerini tümüyle verebilirdi. Muhtemelen Blu ray versiyonun da kesilmiş sahneleri ile filmin gerçekte nasıl olduğunu göreceğiz. Birden fazla izlenmeyi fazlasıyla hak eden bir film Avengers Age of Ultron. Kesinlikle görülmesi gereken bir film. Benim nazarımda Winter Soldier’dan sonra ikinci sıraya yerleşiyor tüm MCU filmleri içerisinden. Gidin izleyin.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.