Avatar
Yazar: Can Dikiş, Editör Yazım tarihi: 09.10.2015

‘’You have failed this omlette!’’ Şu repliği daha doğrusu şakayı mahallemizin karanlık abisi Oliver’dan duyabilmek 4x1’in Arrow adına özeti olmamış mı sevgili okur? Arrow'un 3. Sezonu epey kötüydü. Hatta dün yazdığımız The Flash 2. Sezon gala incelemesinde köşesinden bahsettiğimiz bir şey vardı; Arrow'un 3. Sezon trajedisi. Evet, maalesef var böyle bir şey. Arrow ilk 2 sezon kurduğu güzel kurgusu, yarattığı kötü adamları-Deathstroke!- ve en önemlisi kendi sınırları içerisinde anlatmaya çalıştığı bir süper kahraman hikayesiyle gönüllerde yer etmişti. Ancak ne olduysa 3. Sezon oldu ve senaristler altından kalkamayacakları dinamikler eklediler diziye. Özellikle 3. Sezonun 2. Yarısında, mükemmel ‘’The Climb’’ bölümünden sonra dizi, tepetaklak kaymaya başladı. İzlemesi zehir bölümleri, inanılmaz itici karakterleri derken rezalet bir şekilde 3. Sezonu noktalayıp bir çok kişiyi kendinden soğuttu Arrow.

3164450-9209729889-Green

Açık konuşayım, Arrow 4. Sezon ilk bölümünü açarken biraz zorlandım. Ancak spoiler dolu yazımızda da bahsetmeye çalışacağım gibi senaristler beklediğim daha doğrusu umduğum şekilde gittikleri tonlama değişimi ile az da olsa tavladılar beni. İlk olarak Oliver’daki değişim fazlasıyla göze çarpıyor. Artık biraz daha parlayan bir süper kahraman portresi var önümüzde. Diziye fazla gelen ‘’karanlık’’ kanunsuz yalnız adam betimlemesi diziyi dibe çeken başlıca dinamiklerdendi 3. Sezonda. Felicity ile yaşadıkla mutlu mesut hayattan fazlasıyla memnun olması en azından 3. Sezon finalinin bir şeyler ifade ettiğini gösteriyor. Oliver’daki değişimin yeni kostüm, Arrow ismini bırakıp Green Arrow haline gelmesi gibi net ve somut dinamiklerden öte kişilik olarak 3. Sezonda verdiği kararların sonucu olduğunu hissettirebiliyor. Daha sakin, gerçekten mutlu olduğu belli bir Oliver var karşımızda artık. Stephen Amell gerçekten Oliver Queen rolünü hakkıyla oynayan bir adam ve gittikçe kendini geliştiriyor.

Yeni Viliian olarak karşımıza çıkan Damien Darkh ise bölümle alakalı net olarak en çok hoşuma giden nokta oldu. Kendisinin ismini ilk olarak 3. Sezonun sonlarına doğru duymuştuk ve 4. Sezonun kötü karakteri olacağı belliydi ancak rezalet Ra’s betimlemesinden sonra zerre umudum yoktu kendisinden. Star City’i kurduğu ordusu ve Arrow’suz pek bir işe yaramayan kanunsuzlara karşı epey rahat bir şekilde ele geçirmiş durumda. Damien Darkh’a hayat veren Neal McDonough da tanıdık bir isim. Kendisinin kötü karakter portresine son derece uyan bir siması var. Ancak Damien Darkh’ın benim adına sürpriz noktası karakterin sahip olduğu mistik güçler oldu. Kendisi dokunduğu kişiyi yaşam enerjisini sömürerek öldürebiliyor, Oliver’ın kendisine fırlattığı okları dokunmadan savuşturabiliyor. The Flash’tan aşina olduğumuz meta human olayından ziyade, şimdilik ‘’mistik’’ kelimesiyle açıklanan Damien’ın güçleri, sezonun geri kalanı için heyecanlandıran bir noktayken aynı şekilde biraz da endişelendiriyor beni. Geçen sezon Oliver’ı bir tutam tentürdiyot ve biraz bitki çayıyla hayata döndüren senaristlerden bahsediyoruz sonuçta. Umuyorum ki aynı hataya tekrar düşmezler ve ellerinden malzemeyi iyi kullanabilirler.

2670500-GreenArrowPoster

Oliver’sız Team Arrow bölümün maalesef zayıf noktası. Ben artık her sert viraj sonrası Oliver’a arkadaşları tarafından ölümüne trip atılmasından inanılmaz sıkıldım. Sırf bu nedenden dolayı geçen sezon bırakma noktasına geldiğim dizide yine aynı şekilde uyuz dinamikleri görünce seyir zevki düşüyor. En azından benim adıma öyle oldu. Kimden bahsediyorum? Elbette Oliver’ın Alfred’i olabilecekken çaycısı olmaktan öteye gidemeyen ve son zamanlarda sürekli trip atan eski sevgiliye evrimleşen Diggle’dan. Oliver’ın ortamlara geri dönüşünde başrol oynayan Laurel ve Thea’da maalesef hala absürd duruyorlar. Bir tane süper kahraman ve yancısı Roy ile son derece iyi bir diziydi Arrow. Dizinin 10 tane süper kahraman hikayesine evrilmesine bir türlü alışamadım ancak Green Arrow’un çizgi romandaki durumu bu, yermek pek içimden gelmiyor bu yüzden.

İlk iki sezonun en iyi yanlarından biri de flash back sahneleriydi ve bu sezon da eskisi gibi kaliteli sahneler izlettirecek gibiler. Oliver’ın tekrar adaya düşmesi son derece merak uyandırıcı olmuş. O zamanlardaki acemi tavrı ve şu anda evrildiği olgun durumla beraber en azından düzgün bir Green Arrow portresi izleyebileceğiz bu sezon.

Oliver’ın tekrar kapşonluyu giymesi ise kabul edilebilir bir şekilde, Thea ve Laurel’un Oliver’dan yardım istemesi şeklinde gelişiyor. Geçici olarak Star City’ye gelen Oliver karşısında Damien Darkh’ı görünce bıraktığı şehirde işlerinin daha bitmemiş olduğunun farkına varıyor. Burada ise yazının başlarında bahsettiğim tonlama değişimi karşımıza çıkıyor. Oliver yaptığı yanlışların farkında olarak Arrow’u ölmüş olarak göstererek aynı isimden ilham alan Green Arrow’a evriliyor. Muhtemel olarak Green ismi yalnızca sıfat olarak değil, dizinin geri kalanının o gereksiz karanlık havasından kurtulmasına delalet olacaktır. Bu durum Damien Darkh ile beraber sezonu geri kalanı adına en olumlu nokta.

Arrow beni şaşırtarak son derece umut vaad eden bir bölümle yeni sezona merhaba dedi. Son derece vasat 3. Sezonun sonrası üzerinden az da olsa ölü toprağını atan dizi, yeni sezonun geri kalanı için umut vaad ediyor. Bu şekilde devam etmesi şimdilik en büyük temennimiz.

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.