Eğer sanal gerçekçilik seviyorsanız, bu oyunu mutlaka daha önce duymuşsunuzdur, hatta oyun duyurulduğundan beri merakla da bekliyor olabilirsiniz. Çünkü StarBlood Arena, PlayStation VR platformuna özel olarak duyurulduğunda, oldukça güçlü bir görünüm sergilemişti. Bizler de incelemek için can atıyorduk. Oyun sonunda elimize geçti ve deneme şansı bulabildik. Dilerseniz hemen bu sanal gerçekçilik oyununu incelemeye başlayalım. Bakalım PlayStation VR oyun kıtlığını bir süre olsa da giderebilecek mi bu yapıt?
Ben, sanal gerçekçilik oyunları ile arası çok iyi olan bir insan değilim. Bana bu teknoloji oldukça gereksiz geliyor. Bence, oyunların ekranlarda, monitörlerde kalması gerekiyor ve bu şekilde başlıklar ile gözümüzün içine sokulması gerekmiyor. Zaten bu VR oyunları ile gelen hastalıklar da cabası. Fakat tüm bunlara rağmen StarBlood Arena beni çok fazla rahatsız etmedi. Oyuna basit bir öğretici bölüm ile başlıyor ve birçok hareket mekaniklerini öğreniyoruz. İlk yarım saatte çok zorlanmış olsam da, devamı kolay oldu. Zorlanmış olmamın sebebi ise VR ile aramın olmaması zaten.
Oyunda hareket etmekten sonraki en önemli şey ateş etmek. Ateş edebilmeniz için iki sistem var. Bunlardan ilki, baktığınız yere ateş etmek, ikincisi ise geminizin baktığı yere ateş etmek. Şimdi, ilk sistem oldukça basit. Siz, kafanızı nereye çevirirseniz, oraya gidiyorsunuz ve nişan alma sistemi de bununla birlikte işliyor. Nereye bakarsanız, oraya ateş ediyorsunuz. İkinci sistemde ise, geminiz, baktığınız yere gitmiyor. Sadece baktığınız yere ateş ediyorsunuz. Bu yüzden ikinci sistem ile oynamak durumu çok karıştırabiliyor. Oyunu durduk durmadık yere zorlaştırmaya gerek yok sanırım. Değil mi?
Oyun içerisindeki gemiler/karakterler oldukça çeşitli. 9 tane gemi var oyunda ve her geminin benzersiz bir pilotu var. Bu pilotlar, galaksinin farklı yerlerinden geliyor ve tabii ki para için bir arenada karşı karşıya geliyor. Savaş sırasında yaşananlar ise bir yorumcu eşliğinde StarBlood Network üzerinden yayımlanıyor. Bunlar tabii ki oyunun senaryo tipi mekanikleri. Farklı bir hava katıyor. Karakterler ve gemilerimiz ise bizleri Overwatch oyununu hatırlatıyor. Çünkü bu oyundaki her farklı gemi, farklı bir oynanış stiline hitap ediyor. Her pilot ise benzersiz bir kişiliğe sahip. Karakterler tabii ki Overwatch karakterleri kadar benzersiz değil ama kesinlikle Overwatch ile yan yana koymaya değer.
Bahsettiğimiz bu gemilerin bir de yetenekleri bulunuyor. Fakat bu yetenekler o kadar da benzersiz değil. Şöyle ki, aynı yeteneği 1'den fazla karakter paylaşabiliyor. Temelde iki karakterin paylaştığı bu yetenek aynı da olsa, karakterler farklı olduğu için o yeteneğin kullanımı da oldukça farklı olabiliyor. Yani karakterler, aynı yeteneği farklı yollarla kullanıyor ve farklı sonuçlar elde ediyor. Peki, tüm bu yetenekleri hangi oyun modlarında kullanabiliyoruz? Hemen oyun modlarından da bahsedelim.
StarBlood Arena, diğer rekabetçi oyunlara benzer oyun modları ile geliyor. Mesela bu oyun modlarından ilki Carnage ve Carnage, temelinde herkes tek bir oyun modu. Team Carnage ise tahmin edebileceğiniz gibi takım ölüm maçı. İki takım karşı karşıya geliyor bu modda. Bu noktada söylemem gereken bir şey var, bu iki oyun modunda da, oyunun tam ortasına gelindiğinde rastgele bir olay yaşanıyor ve oyunun gidişatı değişebiliyor. Örnek vermek gerekirse, mesela bir anda haritaya otomatik silahlar eklenebiliyor.
Bu iki oyun modu haricinde bir de Gridiron bulunuyor. Bu oyun modu ise bir nevi spor modu. Oyun içerisinde bir adet top bulunuyor ve iki takım, birbirinin kalesine gol atmaya çalışıyor. Son olarak bir de Invaders modumuz var. Bu mod, gerçek oyunculara karşı oynanmıyor. Aksine, gerçek oyuncularla takım olup, yapay zekaya karşı mücadele ediyorsunuz. Tüm bu oyun modları da en fazla 8 oyuncu ile oynanabiliyor. Yani takım temelli oyunlarda, her takımda 4 oyuncu olabiliyor.
Çoklu oyuncu temelli, rekabetçi bir oyun oynuyoruz değil mi? Bu yüzden oyun içerisinde toplamamız gereken bolca ganimet de bulunuyor. Karakterimizi ve gemimizi özelleştirebiliyoruz, hatta yeni özellikler ekleyebiliyoruz bu ganimetler sayesinde. Her seviye atladığımız zaman, gemilerimize yeni modlar ekleyebiliyoruz ve bu modlar ile farklı özelliklere sahip oluyoruz. Fakat bu noktada söylememiz gerekiyor ki, modların oynanışa çok büyük bir etkisi bulunmuyor. Yani, aylarca X karakterine zaman harcayıp, birden Y karakterine başlarsanız sıfırdan, çok fazla sıkıntı çekmiyorsunuz mod açık olmadığı için.
Peki, sonuç olarak nasıl bir oyun StarBlood Arena? Eğer sadece sanal gerçekçilik oyunlarını göz önünde bulunduracaksak, ki kesinlikle bu şekilde yapmalıyız, PlayStation VR platformunun en güçlü oyunlarından bir tanesi diyebiliriz StarBlood Arena için. Açıkçası kalite konusunda Resident Evil 7 ile yarışabilir. Rekabetçi çoklu oyuncu modu seven oyuncular, kesinlikle bu VR oyunu ile çok eğlenecektir. Overwatch'da sanal gerçekçilik modu yok diye üzülmeyin, çünkü StarBlood Arena var.
[inceleme]
