Sizi bilemeyeceğim fakat ben, mümkün olan her oyunda keskin nişancı tüfeklerini kullanmayı çok seviyorum. Bu yüzden, daha simülasyona yakın keskin nişancı oyunlarını da oldukça seviyorum. Sonuçta, bu tip bir oyunda kullandığınız keskin nişancı tüfeği ile, Call of Duty oyunlarında kullandığınız tüfek aynı değil. Mesela Sniper: Ghost Warrior 3 ile 360 derece dönüp, havalı bir atış yapamıyoruz. En azından, Call of Duty ile yapılan kadar kolay olmuyor. Her neyse, sizlerin de anlayabileceği gibi bugün Sniper: Ghost Warrior 3 oyununu inceleyeceğiz. Bakalım keskin nişancı tüfeklerini seven oyuncular, bu oyunu kendilerine layık bulabilecek mi?
Sniper: Ghost Warrior serisi bu güne kadar çok basit bir tasarımla karşımıza çıktı. Tasarımdan kastımız, tabii ki oynanış açısındandı. Çünkü serinin ilk iki oyununda tamamen kısıtlı bir dünyada, sürekli olarak tek bir çizgide, ilerleyerek gidiyorduk. Fakat Sniper: Ghost Warrior 3 ile karşımıza oldukça büyük, açık bir dünya çıkıyor. Bu da, oyunda yapabileceklerinizin olanaklarını arttırıyor bize soracak olursanız. Çünkü açık dünya yapısı sayesinde, istediğimiz göreve, istediğimiz zaman, istediğimiz şartlarda gidebiliyoruz. Sonunda da, göreve istediğimiz bir şekilde yaklaşabiliyoruz. Bana soracak olursanız, bu tip bir keskin nişancı oyunu için, bu oldukça önemli bir özellik.
Sniper: Ghost Warrior 3 her ne kadar açık dünya yapıya geçerek, güzel bir adım atmaya çalışmış olsa da, atamamış. Çünkü oyunun açık dünyası oldukça boş. Sadece ana görevler harita üzerinde var. Birkaç yan görev daha bulunuyor fakat sayısı az ve hepsi aynı. Bu yüzden oyunun açık dünyası, gerçekten bir dünya gibi hissettirmiyor. Bu açık dünya içerisinde yaptığımız görevler de, sürekli olarak belli mekanlarda geçiyor. Bu mekanlar bazen küçük, bazen büyük oluyor. Fakat nasıl olursa olsun, görev çeşitliliği ile bizi mutlu ediyor.
Sniper: Ghost Warrior 3 ile karşımıza çıkan görevler belli aslında. Hedefi öldürüyoruz sadece. Fakat mekan çeşitliliği, göreve yaklaşım tipi ve görev sırasında çıkan opsiyonel görevler, yaptığımız her ana görevi benzersiz kılmaya yetiyor. Bana soracak olursanız, oyunun en iyi yanlarından biri zaten görevleri. Bu oyundaki görevler, en iyi, detaylı ön araştırmalar ile yapılıyor. Kendinize güzel bir drone yollama noktası seçiyorsunuz. Drone ile düşmanları işaretliyorsunuz, en iyi noktanızı seçiyorsunuz ve o noktaya gidiyorsunuz karakteriniz ile. Silahınızı kuruyorsunuz, hedef ile mesafenizi ölçüp, rüzgara şöyle bir bakıyorsunuz. Hedefi öldürüp, kaçıyorsunuz. Tüm bunları yapmak, en fazla 30 dakika sürebiliyor. Tabii acele etmiyorsanız 30 dakika.
Oyun içerisinde temel olarak 3 farklı oynanış tipi bulunuyor: Keskin nişancı, hayalet ve savaşçı. Bu üç farklı oynanış tipi üzerinden de tecrübe puanı kazanıp, yeteneklerinizi açabiliyorsunuz. Bu yetenek sistemi, oyun dünyasında yeni bir çığır açabilecek seviyede değil tabii ki. Can eşyalarından alabileceğiniz canı yükselten yetenekler filan bulunuyor fakat istediğiniz oynanış tipine, bu yetenekler ile güzel bir şekilde yaklaşabiliyorsunuz. Fakat bu 3 farklı oynanış tipi ve inceleme yazımızın bu noktasına kadar belirttiğimiz güzel şeyler, oyunun en kötü noktasını saklayamıyor: Yapay zeka.
Oyunun yapay zekası bize oldukça yetersiz geldi. En yüksek zorluk seviyesinde oynadığınız zaman bile, yapay zeka oldukça salak kararlar verebiliyor. Bu da oyunun gerçekçiliğini elimizden alıyor. Bir süre sonra oyun size inanılmaz kolay geliyor, ezber ile hareket etmeye başlıyorsunuz, sonucunda ise sıkılıyorsunuz. Oyun hataları da bu yapay zeka zayıflığına ekstra ağırlık katıyor. Bu hatalardan en önemlisi ise, zaman zaman karşımıza çıkan düşmanların bir anda ortadan kaybolması ve uzun yükleme süreleri. Aslında bu yükleme süresini hata olarak sayar mısınız, bilemiyoruz fakat, rahatsız edici olabiliyor.
Oyunun en güzel noktası ise, keskin nişancı mekanikleri. Yazımızın en başında bahsettiğimiz o göreve hazırlık ve hazırlık sonucunda, tetiği çektiğimiz an gerçekten oyunun en güzel anlarından bir tanesi. Yani Sniper: Ghost Warrior 3, temelini çok güzel bir şekilde hazırladı fakat üstüne geri kalan her şey oldukça zayıf. Açıkçası, bu kadar çok ertelenen bir oyundan çok daha güzel şeyler beklerdik. Geliştirici ekip, bu oyunu buram buram düşük bütçeli bir oyun gibi kokutmayı başarmış. Genel olarak başarısız bir oyun olsa da, Sniper Elite ve Sniper: Ghost Warrior türünün en iyi iki oyunu. Bu yüzden, bu tip oyunları seviyorsanız, şans vermek isteyebilirsiniz.
[inceleme]
