Son bir haftadır ortalıkta çok ilginç bir konu dönüyor. Zaten başlığı okuduysanız, konuyu biliyorsunuzdur. Biz yine de küçük bir özet geçelim: PewDiePie, 49 milyon civarında aboneye sahipken bir video yayımlamıştı ve 50 milyon abonede, "kanalı" sileceğini belirtmişti. Geçtiğimiz gün beklenen abone sayısına ulaşıldı ve PewDiePie söylediği gibi, "kanalı" sildi. Peki, Felix Kjellberg neden bu ilk kanal silme muhabbetini açtığından beri hem yerli, hem yabancı basında çok büyük yer buluyor? Sebebi açık değil mi? Basın bu noktada çok güzel bir, "tık" kaynağının kokusunu aldı. Sonucunda ise hem Felix Kjellberg ismi lekelendi, hem de birçok takipçi o basın siteleri yüzünden yanlış bilgilendirildi.
Öncelikle küçük bir bilgi vereyim, ben yaklaşık 3 senedir çok aktif olarak YouTube platformunda dolaşıyorum ve birçok farklı türde YouTube kullanıcısını, "YouTuber" kelimesini kullanmak istemiyorum, takip ediyorum. Bu takip ettiğim isimlerden bir tanesi de PewDiePie. Bu yüzden bu kanalın dilini gayet iyi biliyorum. İçerik tartışması yapmayacağım çünkü bir kullanıcının oluşturduğu içerik herkese hitap etmeyebilir, insanlar o içeriği farklı yönlerden algılayabilir. Zaten bu yüzden belki de yüzlerce farklı YouTube kullanıcısını takip ediyorum. Her neyse, Felix Kjellberg bahsi geçen o kanal silme videosunu yayımladığı zaman, PewDiePie videolarını en az 1 kez bile izlemiş olan bir insan bile, kişinin ikinci kanalını sileceğini anlardı. Hatta size birkaç dayanak da sunayım. İlki, Felix Kjellberg ikinci kanalını sadece altın YouTube zımbırtısını tekrar alabilmek için açmıştı ve bu amaca ulaşıldıktan sonra da basit beyin yapısına sahip olan herhangi bir insan, o kanalın silineceğini anlayabilirdi. İkincisi ise, kullanıcı neredeyse 50 milyon abone sayısına gelmek üzereyken hayır için canlı yayın düzenliyordu. Burada da çok az mantık konuşturup, "Kanal silecek adam neden kanalın silineceği zaman canlı yayın yapacak?" diyebilirsiniz. Peki, niye diyemediniz? Çünkü basın...
Bizle aynı işi yapan tüm siteler, bizim gibi, tabii ki sitelerinde tıka ihtiyaç duyuyor. Gayet normal bir şey. Fakat bu tık, haberi kullanıcıya yanlış aktararak, karşıdaki insanın ismini karalayarak, sadece isim değeri var diye bu şekilde yalana dönük haberler yazarak kazanılmamalı. Neden mi bunu diyoruz? Çünkü yerli yabancı tüm basın sitelerinin bu konuda attığı başlık buydu, "PewDiePie, 50 milyon abone olduğu zaman kendi kanalını silecek!". Böyle bir başlık atarak neredeyse herkes, insanlarda adamın kendi kanalını sileceği izlemini uyandırdı. Fakat paylaşılan o kanal silme videosunu izleyen herkes, Felix Kjellberg'in yan kanalını sileceğini rahatça anlayabilirdi. İşte, basın siteleri bunun anlaşılmasından hoşlanmıyor, çünkü tık. Peki, geçtiğimiz günlerde Felix Kjellberg kanalını dediği gibi silince ne oldu? Hemen onun da başlığını atalım, "PewDiePie yalancı çıktı, kanalını silmedi!" veya, "PewDiePie herkesi kandırdı, ikinci kanalını sildi!" veya, "PewDiePie kanalını silmedi!". Ne oluyor arkadaş?
Şimdi, söylediğim her şeyi tek bir paragrafta toparlamak istiyorum. Ardından biraz daha farklı bir şeye geçeyim. Şimdi, ortada dönen mevzu şu: PewDiePie, ikinci kanalını silmek için ortaya kendi çapında bir şaka attı. Bu şakanın temelinde YouTube ile tüm YouTube kullanıcılarının yaşadığı sorunlar vardı. Bakın tekrarlıyorum, sadece bir kullanıcının değil, tüm YouTube kullanıcılarının yaşadığı sorunlar. Her neyse, bu şaka medya tarafından inanılmaz büyütüldü ve çarptırıldı. Felix Kjellberg için şakayı açıklama günü gelince de, bu şaka bir kandırmaca gibi göründü çünkü yine medya. Peki, tüm bunların sonunda ne oldu biliyor musunuz? Kısaca ondan da hemen bahsedeyim.
Felix Kjellberg, ikinci kanalını silmek için böyle bir adım attı. Basın bunu büyüttü, ana kanal silinmeyince de basın yüzünden PewDiePie, insanlara yem atmış gibi oldu. Fakat göremiyorsunuz, basın size yem attı. Ya arkadaş, olayı büyüten sensin, "Felix Kjellberg çok büyük yalan söyledi!" haberi yapan sensin ama yem atan Felix Kjellberg mi oldu? Bu noktada ister bu adamı sevin, ister nefret edin, yerli ve yabancı medya çok güzel bir şekilde yemledi insanları. Bu olay basında yer almasaydı, kanal silme muhabbeti bu kadar büyüyebilir miydi? Büyümesine de gerek yoktu zaten. Bu yapılmış olan şaka, sadece adamın kendi takipçilerinin anlayabileceği bir şeydi. Adamı takip etmeyen, dışarıdan birisi nasıl bilsin adamın mizacını, ne yapacağını? Sitenin söylediğine inanıyor tabii. Site de olayı elinden geldiğinde büyütüyor. Ha bu arada, bu büyütmenin bir de başka bir boyutu var ki, bundan bahsetmek bile benim midemi bulandırıyor. O yüzden çok bahsetmeyeceğim, küçük bir cümle söyleyeyim: Bazı yerli ve yabancı basın sitesine göre Felix Kjellberg, beyaz olduğu için YouTube ona yeteri kadar ilgiyi göstermiyormuş ve bu yüzden kanalı silecekmiş... Aşağıdaki video tam olarak bu konuda değil fakat göz atmaya değer.
Aslında yazımı bitirmek istiyordum fakat çok ekstra bir noktaya daha değinmek istedim. Felix Kjellberg'in ırkçı olduğu, kanalını silmesinin yalan olduğu haberleri arka arkaya çıktı değil mi? Şimdi, bu noktada, "Yav canım basın görevini yapıyor yav işte." diyebilirsiniz. Basın, tüm olayları abartarak ve çarpıtarak görevini yaptı diyelim. Şu son 2 haftadır görevini yapan basın, PewDiePie kanalına nefretini kustu. Bu konuda farklı bir fikri olan var mı? Yoksa, tamamdır. Peki, 2-3 gün önce duyurulan ve geçtiğimiz gün gerçekleştirilen, kendi kanal tarihinin en büyük hayır canlı yayınını yapan PewDiePie, neden bu haberlerle de çıkmadı basına? Hani basın görevini yapmayı seviyor ya, PewDiePie kanalı hakkında iyi olan bir durum niye haber değeri taşımıyor? Çünkü haberi yazan kişi ve haberin yazılmasını emreden kişi biliyor ki, Felix Kjellberg'e nefret kusunca deli gibi hit alacaklar, olumlu haberlerde ise beklenen ilgi görünmeyecek. Şimdi, bu habercilik mi oluyor? Bir ögenin tek bir tarafının mı haberi yapılıyor sadece? Hem de bu haberler çarpıtılarak yapılıyor. Peki, eyvallah. Siz doğrusunu yapıyorsunuz.
Şimdi belki bu sayfanın yorumlar kısmında, belki de Facebook sayfasının yorumlar kısmında çok ilginç, bol küfürlü veya, "Öğğ pivdipay fanboy leadergamer sizden beklemezdik" şeklinde yorumlar göreceğiz. Tekrarlamak istiyorum, benim bu yazımın Felix Kjellberg sevgisi ile alakası yok. Burada göstermeye çalıştığım şey, yerli ve yabancı basının sitelerine daha fazla tık alabilmesi için bir ismi bu şekilde karalıyor, bir nevi yalan haber yansıtıyor olması. Durumu kendi kendilerine büyütüp, çarpıtıp; sonra o çarpıttıkları yerin yalan olduğunu haber yapıp, olayı daha da büyüten sitelerle alakalı bu yazı. Sadece takipçilerimizin bazı şeyleri görmesini istedim. Umarım istediğim şeyi yapabilmişimdir. Seviyeli tartışmaları da yorumlar kısmında bekliyor olacağım efendim. Yazı içinde sert geldiğim yerler olduysa da özür diliyorum.
