Ülkemizde basketbol bu kadar popüler değilken, 2001 Avrupa Şampiyonası döneminde alınan sonuçlarla bir anda yükselişe geçti. Özellikle, Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlunu’nun da NBA’e transfer olmasıyla, NBA ülkemizde popülerleşmeye devam etti. İşin ilginç yanıysa tam bu sıralarda NBA’de Kobe Bryant ve Shaquille O'Neal rüzgarları esiyordu. Bu büyük adamlardan ilki olan Shaquille O'Neal basketbolu bıraktı ve NBA 2K serisinde yorumcu olarak karşımıza çıktı. Diğer büyük adamsa geçtiğimiz günlerde milyonların gözyaşları arasında basketbola veda etti. Bir jenerasyonun efsanesinin sahneden çekilmesi de doğal olarak yine NBA 2K serisi için büyük bir anlam ifade ediyordu. İşte tam olarak bu sebepten dolayı, serinin yeni oyunu NBA 2K17 için satışa çıkan özel sürüm kapağında “Black Mamba” lakaplı Kobe Bryant’ı görüyoruz.
Kobe Bryant'ın basketbolu bırakması herkesi derinden sarsmıştı.
Geçtiğimiz seneye göre neler değişmiş, ne gibi yenilikler gelmiş, hepsinden teker teker bahsedeceğiz tabii ki ama bahsetmem, eleştirmem gereken bir konu var ki, onu daha sonra konuyu dağıtmamak için peşin peşin söyleyeceğim. İşin futbol ayağında bulunan FIFA-PES rekabetinin, basketbol alanında bulunmayışı, 2K’yı rehavete sürüklüyor ve serinin gelişimini sürekli ağırdan alıyorlar bu sebepten dolayı. Umarım yakın zamanda NBA Live serisi ayağa kalkar ve bu alanda da rekabet görmeye başlarız. Neyse efendim lafı fazla uzatmadan asıl konumuza, yani NBA 2K17 incelememize dönelim.
Thierry Henry'e karşı basketbol oynamış mıydınız?
NBA 2K17'ye girdiğimizde oldukça sade bir başlangıç ekranı ile tam moduna uyan kaliteli müzikler karşılıyor bizleri. Zaten 2K serisi her sene birbirinden kaliteli müziklerle geldiği için, bu konuda pek de şüphemiz yoktu. Bu başlangıç ekranında, Play Now, My Career, MyTeam, My GM/My League olmak üzere 4 temel seçenek bulunuyor. Play Now seçeneğine girdiğimizde, çeşitli tekli ve çoklu oyuncu maçlarının haricinde 2KU isimli eğitim kısmını, All Star Team Up ve Blacktop modlarını bulabiliyoruz. Eğitim kısmı oldukça basit şekilde sizi oyun dinamiklerine hazırlarken, Blacktop modunda Thierry Henry (Evet, futbolcu Thierry Henry arkadaşlar.) de dahil olmak üzere bir çok oyuncuyu kullanarak 1’e 1, 2’ye 2 gibi bir çok özel maç yapabiliyoruz. Hemen hemen herkesin bildiği bu modda pek bir değişiklik olmadığından üzerinde fazla durmayacağım.
All Star Team Up modunu ise maalesef sunucudan kaynaklı bazı sorunlar yüzünden henüz deneyemedik ancak genel olarak çoklu oyuncu modlarının şimdilik problemli olduğu söylenilebilir. Play Now’un tekli oyuncu modlarında, geçmişten bir çok NBA takımı, Euroleague takımlarının tamamı ve bu sezonki NBA takımlarından birini seçerek birini de karşımıza alarak hızlı bir şekilde maç yapıyoruz. Eğer ikinci bir oyun kumandanız varsa arkadaşlarınızla eğleneceğiniz kısım burası olacak.
My Career kısmına geldiğimizdeyse geçtiğimiz senelere göre çok daha başarılı, detaylı ve kaliteli bir tabloyla karşılaşıyoruz. My Career kısmına girdiğimizde oyun bizden bir karakter oluşturmamızı istiyoruz ve bu karakteri oluştururken vereceğimiz her karar onun yeteneklerini doğrudan etkiliyor. Ayrıca bu karakter oluşturma ekranında gerçek NBA oyuncularıyla karşılaştırmalı bir ekran olması oldukça güzel bir detay olarak yer alıyor. Örnek vermek gerekirse, oyuncunun boy uzunluğunu ayarlarken, Stephen Curry ve LeBron James’in boylarını da arka planda görüyoruz böylece oyuncumuzun ne kadar uzun olduğunu daha rahat kestirebiliyoruz.
Kobe Bryant ve Micheal B. Jordan'ın da dahil olduğu ara video oldukça eğlenceli bir detay olarak yer almış.
NBA oyuncusu olmak hiç bu kadar detaylı olmamıştı!
Karakterimizin kol açıklığını, pozisyonunu ve diğer detaylarını belirledikten sonra geriye Kobe Bryant ve Micheal B. Jordan’lı giriş videosunu izlemek kalıyor. Açıkçası bu gibi ufak detaylar beni oldukça mutlu etti ve kariyer moduna daha bir pozitif bakmama sebep oldu. Tabii bu modu beğenmemin tek sebebi kesinlikle bu videolar değil gerçekten çok kaliteli ve uzun soluklu bir modla karşı karşıyayız.
Kariyerimize başladığımızda, bir önceki oyunda olduğu gibi bir lise seçiyoruz ve NBA’e gidebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Lise dönemimizde aldığımız sonuçlara göre (En azından ben böyle düşünüyorum, belki de otomatik olarak Jazz’a atıyordur ilk senemizde.) draft ediliyoruz ve NBA’e ilk adımımızı atıyoruz. Bu noktadan sonra karakterimizin bütün hayatı bizim kontrolümüze geçiyor ve verdiğimiz her kararla hayatını farklı bir noktaya götürüyoruz. Örnek vermek gerekirse, bir noktada takım arkadaşımız bizi arıyor ve şu saatte etkinlik var gelir misin diyor, takvime baktığımızdaysa o saatte takım idmanının olduğunu görüyoruz. Bu konuda verdiğimiz karar ile farklı iki sonuç elde ederek karakterimizin kariyerini doğrudan değiştirmiş oluyoruz.
NBA kariyerimize başladığımızda bize verilen ofisin içinde basketbol sahası bulunmasının dışında, takımın idman sahaları da hem sabah hem akşam emrimizde ve boşluklarımızı burada değerlendirerek karakterimizi geliştirme şansımız da oluyor. Bu boşlukları değerlendirmek derken, gerçekten değerlendirmekten bahsediyorum, yani oraya gidiyor ve idmanı yapıyorsunuz, tamamladığınız takdirde size bazı bonuslar geliyor ve koçun daha çok gözüne giriyorsunuz.
Karakterimizin her detayında, gerçek oyuncu örnekleriyle karşılaşıyoruz.
MyTeam ile kendi takımınızı kurun!
Hoşuma giden bir diğer noktaysa karakterimizin arkadaşları ve ailesiyle olan iletişimini telefon aracılığıyla bizim idare ettirmemiz oldu. Telefondan mesajlaşarak konuşuyor ve hatta ifade bile atabiliyoruz karşımızdaki kişiye. Karakterimizi geliştirmek için kazandığımız paralarla özelliklerimizi arttırabiliyoruz ya da oyunda bulunan rozet sistemini kullanarak rozetler açıp ve onları geliştirebiliyoruz. Genel olarak kariyer modunu şöyle bir özetlersek, idmanlar ve etkinlikleri, ara videoları da sayınca oldukça uzun ve eğlenceli bir oynanış sunduğunu söyleyebiliriz. Oyunda en çok zaman ayıracağınız iki moddan birisi kesinlikle bu özelleştirilmiş kariyer modu olacak. Sizi günlerce oyunun başından kaldırmayacak bir diğer mod ise tabi ki MyTeam modu olacak.
NBA 2K17'de bulunan MyTeam modu açıkçası bana fazlasıyla FIFA’da bulunan FUT (FIFA Ultimate Team) modunu andırdı. Moda ilk girdiğimizde bizden NBA yıldızlarından birisinin paketini seçmemizi istiyor. Bu yıldızlardan birini seçtiğimizde 22 kart ve seçtiğimiz kiralık olarak bize veriyor. Daha sonra bir kaç kart daha seçiyor ve modun içinde bulunan değişik oyun tarzları aracılığıyla paralar kazanıp yeni kartlar alıyoruz. Bu süreçte elimizdeki oyuncuların sözleşmesi bitiyor ve aldığımız paketlerden çıkan sözleşme kartlarıyla elimizdeki oyuncuların sözleşmelerini yeniliyoruz.
Ayrıca yine bu paketlerden çıkan formalar, takım amblemleri ve sahalarla takımımızı kişiselleştiriyoruz. Oldukça eğlenceli ve oyunun başında uzun saatler geçirmemize sebep olan bu mod kesinlikle NBA 2K17’ye sizi bağlayacaktır diye düşünüyorum. Her ne kadar geçtiğimiz sene bu mod istenen başarıyı sağlayamasa da, bu sene kesinlikle her şey farklı olacaktır. My GM/My League modunda ise bir takımı seçerek ona koçluk yapıyor ve başarılara imza atmasını sağlıyoruz. Geçtiğimiz senelerle arasında pek fazla fark bulunmayan bu mod tek oyunculu oynamayı sevenlerin yine favorisi olacaktır. Bakalım hayalinizdeki rüya takımı kurabilecek misiniz?
MyTeam'e girer girmez, ilk yapmamız gerekenlerin özetlenmesi güzel olmuş.
Ulaşılamayan çoklu oyuncu modu!
Şimdiye kadar NBA 2K17’nin iyi yaptığı şeylerden bahsettik, peki bu oyunun kötü yönleri yok mu? Tabii ki var! Oyundaki en büyük problem bana göre oyuncuların inanılmaz yüksek yüzdelerle şut atması. Hoş ben bu durumu sevdim, çünkü iş tamamen sizin oyun tarzınıza ve taktik becerinize kalıyor ki benim bir basketbol oyunundan beklediğim de tam olarak budur. Bir de günümüz basketbolunda hakikaten inanılmaz isabetli ve fazla sayıda şut kullanıldığını düşünürsek yaptıkları bu hareket mantıklı olarak değerlendirilecektir. Zaten gelecek güncelleme ile isabetler bir tık düşürüldüğünde, her şey yerli yerine oturacaktır diye düşünüyorum. Bu arada oyunun serbest atışları da normal şutlarla aynı görüntüye dönmüş durumda, başlarda herkes yadırgasa da kısa sürede alışacaktır.
Oyundaki bir diğer problem kesinlikle sunucular! Ben şuana kadar bir çok yerde oyunu oynadım ve hiç bir yerde stabil bir bağlantı, lagsız bir oyun oynayamadım. Bunlar da yine ilerleyen zamanlarda düzelebilecek problemler olarak değerlendirilebilir. Dipnot olarak, NBA 2K17'nin marketinde bulunan bir çok ekstra içeriğin paralı olduğunu belirteyim, benim hoşuma gitmeyen bu durum oyunculara nasıl yansıyacaktır zamanla göreceğiz. Umarım MyTeam modu “PayToWin” tarzı birşeye dönüşmez.
Gelelim NBA 2K17'nin teknik detaylarına! Arkadaşlar, iyi bir makineniz varsa gözleriniz kesinlikle bayram edecektir, çünkü görsel bir şölenle karşı karşıyayız. Oyuncu yüzleri olsun, parkeler, seyirciler her şey mükemmel görünüyor. He grafiksel anlamda problemler var mı, tabi ki var! Kolsuz adamlar mı dersiniz, iç içe geçen vücut parçaları mı dersiniz her şey var oyunda. Ayrıca geçtiğimiz yıllara göre optimizasyon çok daha iyi olsa da hala yeterince optimize olduğunu düşünmüyorum oyunun belki gelecek güncellemelerle daha iyi duruma gelir.
NBA 2K17’yi incelerken, MSI sponsorluğunda MSI GT72S 6QE Dominator Pro G isimli dizüstü bilgisayarı kullandık. Performans canavarı olan sistemimiz, NVIDIA GTX 980M, 16 GB RAM ve Intel Core i7-6820HK donanımlarından oluşuyor. MSI GT72S 6QE Dominator Pro G'nin detaylarını merak ediyorsanız, sizleri şu sayfaya alabiliriz. Bilgisayarımızdan aldığımız performansa gelirsek, bütün seçenekleri en yüksek seviyeye getirmemize rağmen oldukça akıcı bir sonuçla karşılaştık yani, 60 FPS olarak oynadık. Ara videolarda bile herhangi bir FPS düşüşü yaşamadığımız oyun bizden tam puan alırken, bilgisayarımız da bir alkışı hak ediyor. Optimizasyon konusunda bir problem yaşamayan NBA 2K17 bütün ayarlar açıkken detaylarıyla gözlerimize bayram ettiriyor.
NBA 2K oynarken, kolu olmayan oyuncularla karşılaşabilirsiniz.
Rekabet yoksa, yenilik de yok!
Gelelim NBA 2K17 oyununun en başarılı olduğu kısma yani ses ve müziklere. Oyunda bazen dalıp taraftarın şovunu izliyorsunuz ve atmosfere dahil oluyorsunuz, gerçekten bunun bir tık ötesi gerçek NBA maçları. Saha içindeki seslenmeler, çalan müzikler, spiker her şey müthiş bir uyum içinde, bravo 2K Games! Atmosfer konusunda eleştirilecek tek bir taraf bile yok, izledikçe izleyesiniz, oynadıkça oynayasınız geliyor.
Uzun lafın kısası hem tek oyunculu hem çok oyunculu modları ile sizi kendine bağlayacak bir oyunla karşı karşıyayız, basketbola ilginiz varsa, daha önce basketbol oyunu oynadıysanız ya da oynamak isteyip bir türlü beklediğinizi bulamıyorsanız bu oyun tam size göre. 200 TL’lik fiyatı ve marketteki ücretli içerikleri düşünmezsek, kısa vadede düzelmeyecek bir problem bulunmuyor. İyi bir makineniz ve güzel bir ses sisteminiz varsa, bağlayın televizyona hem oynayanlar hem izleyenler olarak tadını çıkarın. Bugüne kadar yapılmış en geniş ve en kaliteli basketbol oyunu olduğuna şüphe olmasa da, daha yenilikçi atılımlar beklerdim NBA 2K serisinde. Bakalım önümüzdeki yıl çıkacak NBA Live serisi ile, Electronic Arts beklenen rekabeti yaratıp, NBA 2K serisini daha yaratıcı olmaya zorlayacak mı?
Oyunu PC platformu için Voidu üzerinden satın alabilirsiniz.
[inceleme]
