Deneyimli oyuncu Nathan Fillion, Instragram hesabından Uncharted filmine dair ilk sinyalleri vermişti. Öncelikle ünlü rapçi Drake'ın görselini paylaşıp serinin sloganı haline gelen Sic Parvis Magna notunu düşen aktör, sonrasında da büyüteç ve haritalarla dolu bir masanın fotoğrafını takipçileriyle paylaşmıştı. Her iki Instagram gönderisinde de 16 Temmuz 2018 tarihine dikkat çekiliyordu. Verilen tarihte Uncharted filmi yayınlandı ve bir günden kısa sürede 1 milyon kere izlendi.
Nathan Fillion oyunculuğundaki Uncharted filmi YouTube'da yayında
Nathan Fillion'ın da dikkat çektiği gibi 16 Temmuz 2018 tarihinde hayran yapımı notu düşülerek Uncharted filmi yayımlandı. Videonun açıklama kısmını okuduğumuz zaman kısa film olarak belirtildiğini görebiliyorsunuz. Allan Ungar yönetmenliğindeki kısa film deyim yerindeyse resmen ağzınıza bir parmak bal çalıp, "Dahası nerede?" dedirtiyor. Gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz ki bu 15 dakikalık hayran yapımı kısa film çoğu Hollywood oyun uyarlamalarından çok daha iyi olmuş.
Filmin içeriğinden bahsetmek gerekirse; maceracı, ganimet avcısı ve hırsız unvanıyla nam salmış Nathan Drake, Diego'nun emriyle kaçırılır. Sahip olduğu pusuladaki sır perdesinin aralanmasını isteyen kötü adamlar, Nathan Drake'i konuşturmak için işkenceye karar verir. El Tigre ismindeki biri tarafından tartaklanırken öğreniriz ki aslında her şey planın bir parçasıdır ve Sully olaya dahil olmuştur. Nathan Drake, ellerini çözdükten sonra tarihi notları çalar ve Macellan'ın gemisine ait olan şifreyi çözmeye çalışır.
15 dakikalık film aksiyon sahneleriyle, anlattığı olay örgüsüyle izleyicisine çok güzel bir tecrübe sunuyor. Fakat bu 15 dakikalık süre bittikten sonra kendinizi daha fazlasını istemiş buluyorsunuz. Çünkü tam olarak bitmiyor. Bu nedenle ötürü bu kısa filmin ileride gelecek olan uzun metrajlı bir film için nabız ölçme çabası olarak yorumlanıyor. Buna benzer bir durumu Deadpool'da yapmıştı ve gelen film hayranlar tarafından çok sevilmişti.
Nathan Fillion'ın performansından bahsedersek, Nathan Drake gibi zorlu bir ismin altından başarıyla kalkmış diyebiliriz. Bu yükün altından kolayca kalkmasını sağlayan şey süper oyunculuk yeteneklerinden ziyade, Nathan Drake'in tam da bizim tanıdığımız şekilde yazılmış olması. İşkence için gelen adamın kısa olmasından ötürü onunda dalga geçmesi ardından El Tigre'nin muşta takmasından ötürü endişelenip yutkunması karaktere dair ufak fakat güzel detaylar.
Kadrodaki diğer isimlere bakacak olursak, Sully rolünü Stephen Lang, Elena rolünü ise Mircea Monroe üstleniyor. Kötü adamların karakter kadrosunda ise Diego, Geno Segers ve El Tigre, Ernie Reyes Jr tarafından hayat bulmuş. Onların performansları da hiç fena değil. 15 dakikalık bir kısa filmden bunu beklemek ne kadar doğru ama Sully'nin o babacan tavrını pek hissedemedik. Ayrıca Nathan Drake ile Elena'nın iletişimlerini incelediğimiz zaman da görüyoruz ki ikilinin arası gayet iyi. Ya filmin uzun halinin başında tanışıp kaynaşıyorlar ya da bu film üçüncü oyundan sonrasını anlatmayı tercih etmiş.
