Life is Strange 2, uzun bir bekleyiş sonunda, resmi olarak duyuruldu. Oyunun geliştirici ekibinden gelen açıklamaya göre ekip, şu an yeni bir Life is Strange oyununda çalışıyor. Peki, yeni oyun üzerinde çalışan ekip, serinin ikinci sezonunda neleri değiştirerek yoluna devam etmeli? Bu sorunun cevabını, bu yazımızda cevaplamaya çalışacağız. Serinin ikinci oyununu/sezonunu merakla bekleyen birisi olarak, bu yazımda ilk oyundaki bazı kötü yönlere değineceğim ve böylece, kendi kafamda ikinci sezonu düzeltmeye çalışacağım. Ayrıca, iyileştirmeler haricinde, bazı yenilikler de düşünmeye çalışacağım.
Yeni bir mekan. Belki yeni karakterler.
Sizi bilemeyeceğim ama ben, bir daha Arcadia Bay bölgesine geri dönmek istemiyorum. Zaten oyunun finali de buna elverişli değildir. Hatırlarsınız, oyunun finalinde arkadaşımız ve şehir arasında bir seçim yapmıştık. Biz, tabii ki şehri feda etmiştik arkadaşımız için. Bu yüzden, eğer ikinci sezon, daha ileride bir zamanı konu alıyorsa, aynı mekanda kalmak pek mantıklı olmayabilir. Yenilikçi de olmayacaktır. Bu yüzden, biz ikinci oyunda yeni bir mekan tercih ediyoruz.
Karakterlerden bahsetmek gerekirse, ilk oyundaki tüm karakterlere aşık oldum. Hepsi gayet başarılı bir şekilde oluşturulmuş ve insanı, kendisine bağlayabiliyor. Bu yüzden, ikinci sezonda ben yeni karakterler görmek istemiyorum. Fakat senaryo ile bağlantılı olacaksa, Max ve Chloe de ikinci sezonda arada sırada görünecekse, yeni karakterlere evet diyebiliriz. Haricinde, Max ve Chloe karakterlerinden vazgeçebileceğimi sanmıyorum.
Senaryonun yönü değişmeli.
İlk Life is Strange ile güzel bir senaryo sunulmuştu bizlere. Senaryonun genelinde, arkadaşımıza yardım ediyorduk ve kendi sırlarımızı çözmeye çalışıyorduk. İlk oyunda arkadaşımıza yardım ettik ama sırlarımızı çözemedik. Belki, tam da bu sebepten ötürü, ikinci oyunda arkadaşımız bizlere yardım etmeli, kendi sırlarımızı çözebilmemiz için. Mesela, biz nasıl bu güce sahip olduk? Neden bu güce sahip olduk? Sonsuza kadar bu güç ile mi yaşayacağız? Tüm bunların cevabını bilmek isteriz.
Diyaloglar daha doğal olmalı.
İlk oyunda, diyaloglar ile alakalı birçok problem vardı. Bu problemlerden en önemlisi, diyalogların çok zorlama hissettirmesi idi. Çok eski dönemlere yapılan göndermeler, biraz başarısız seslendirme ve oyuncuyu gerçekten oyundan soğutan kelimeler kullanılıyordu Life is Strange içerisinde. Öncelikle, Life is Strange 2 ile diyaloglara daha doğal bir hava katılmalı. Oyunun geçeceği zaman, günümüze daha yakın olmalı ve göndermeler, biraz daha bizim zamanımıza uygun olmalı. Bu göndermelerin, ne kadar olgun, ne kadar çocuksu olduğu çok fark etmez. Biraz daha günümüze yakın olması, diyalogların çok zorlama olduğunu hissettirmeyecektir.
Dudak eşleşmesi...
Günümüz teknolojisi inanılmaz gelişti fakat teknolojinin gelişmesi ile, bu teknolojilere ulaşmak için harcanan para da o gelişme ile eş değer bir şekilde yükseldi. Bu yüzden, Dontnod Entertainment gibi küçük bir geliştirici ekip, en yüksek teknolojili sistemlerden faydalanamayabilir. Bu, ilk oyun için Dontnod Entertainment tarafından sunulan bir mazeret idi. Fakat bir dudak eşleşmesini oyuna uygulamak, çok da zor olmasa gerek. Bana soracak olursanız, ilk oyunun en büyük eksiği de buydu zaten. Başarılı diyaloglar ve kusursuz bir dudak eşleşmesi ile Life is Strange 2, kusursuz bir oyun olabilir.
Daha etkili seçimler.
Life is Strange, tamamen senaryo üzerinde yaptığımız seçimler ile alakalıydı. Bu seçimler, yer yer kısa vadede etkili oldu, yer yer orta vadede. Fakat hiçbir zaman, senaryoya derinden bir etki katan, finali etkileyen bir seçimimiz olması, final seçimi haricinde tabii. Durum böyle olunca, oyun boyunca yaptığımız tüm seçimler, biraz boşa gitmiş gibi oldu. Bu yüzden, Life is Strange 2 ile daha güçlü, daha derin, finali ciddi anlamda etkileyen seçimler görmeliyiz. Tabii bir de, oyun boyunca yapacağımız seçimler anlamlı olmalı. Tabii ki, ilk oyundaki gibi rastgele şeyler arasında da seçim yapmalıyız, oyunu eğlenceli kılan şey bu ama senaryo ile alakalı seçimlerimiz de, bizi gerçekten arada bırakmalı.
Daha etkili sahneler.
Bu serinin ilk oyununun, ilk 3 bölümü ne yazık ki adrenalin olarak düşüktü. Evet, çok önemli sahneler vardı ama oyuncular en çok son 2 bölümde etkilendi. Geliştirici ekip, belli ki tüm kartlarını, son 2 bölümde oynamıştı. Fakat bu 2 bölümün bıraktığı etki, tüm oyun içerisinde, 5 bölümde de olmalıydı. Bu yüzden, serinin ikinci oyununda, tüm bölümler boyunca etkileyici sahneler görmeliyiz. Bu serinin ikinci oyunu, aynı ilk oyun gibi bölüm bölüm çıkacaktır büyük bir ihtimalle. Bu yüzden, çıkacak olan tüm bölümlerin de, ayrı ayrı sınırı zorlaması gerekir.
Görsel tasarımda değişiklikler.
Life is Strange serisi için hazırlanan ilk sezonun görsel tasarımı, oldukça hoştu. Oyun, Unreal Engine 3 ile hazırlanmıştı ama görsel tasarımının en büyük özelliği, oyundaki her şeyin elle çizilmiş olması idi. Zaten en başta, oyuncular bu yüzden çok ilgi göstermişti bu oyuna. Serinin ikinci sezonunda da bir değişikliğin olacağını sanmıyoruz, ama olması. Oyun motoru muhtemelen Unreal Engine 3 yerine Unreal Engine 4 olacaktır. Fakat asıl değişmesi gereken, oyunun görsel tasarım tipi. Elle çizilen grafikler yerine, Overwatch tarzı çizgi filmsel görsel tasarımı, bu oyuna daha çok yakışacaktır ve oyunun görsel seviyesi, daha da yükselecektir. Böyle bir adımın atılacağını sanmıyoruz ama görmeyi çok isterdik açıkçası.
Oyunun piyasaya sürülme politikasında değişiklikler.
Serinin ilk sezonu, her ne kadar bölüm bölüm piyasaya sürülmüş olsa da, biz bunun değişmesi taraftarıyız. Evet, oyunun teması belki böyle bir sisteme çok uygun ama bu sistem ne kadar oyuncu dostu? İki bölüm arasındaki zaman farkı uzayınca, aradaki bağ kopuyor ve oyundan istediğimiz tadı alamıyoruz zaman zaman. Ayrıca, böyle güçlü senaryoları, tek bir parçada oynamak, daha güzel olmaz mı? Life is Strange 2 bizce bölüm bölüm çıkmamalı. Square Enix, HITMAN geliştiricilerini çatısından çıkarttı. Bildiğiniz üzere HITMAN de bölüm bölüm çıkıyordu. Belki, bu durum, geliştirici ekibi etkiler ve tam bir oyun görürüz, bölüm bölüm bir oyundan ziyade.
