Rol yapma oyunları dünyasında son yıllarda büyük bir değişim yaşanıyor. Oyuncuların beklentileri giderek çeşitlenirken, bazıları aksiyon dolu, hızlı tempolu maceraları tercih ederken, diğerleri ise derin hikâyeler, detaylı dünyalar ve gerçekçiliği ön planda tutan sistemler arıyor. Kingdom Come Deliverance 2, tam da bu ikinci gruba hitap eden ve birçok yönden türün sınırlarını zorlayan bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Warhorse Studios, 2018’de çıkan ilk oyunun ardından, daha iddialı bir devam oyunu sunarak RPG dünyasında kendine sağlam bir yer edinmeyi amaçlıyor. Peki, gerçekten başarılı olabiliyor mu? Gelin, birlikte inceleyelim.
Kingdom Come Deliverance 2 inceleme
İlk oyunun doğrudan devamı niteliğinde olan Kingdom Come Deliverance 2, Henry ve Lord Hans Capon’un Otto Von Bergow’a mesaj iletmek için Trosky bölgesine varmasıyla başlıyor. Ancak işler pek de yolunda gitmiyor ve aksiyon dolu bir açılışla birlikte Henry’nin hikâyesi yeni bir yön kazanıyor.
Senaryo, 2,2 milyon kelimeye ulaşarak, RPG dünyasında bir rekor kırıyor ve hatta Baldur’s Gate 3 gibi dev yapımları bile geride bırakıyor. Ancak bu uzunluk, hikâyeyi sıkıcı hale getirmiyor. Aksine, karakterler arasındaki ilişkiler, tarihi olaylarla olan bağlantılar ve derinlemesine yazılmış diyaloglar sayesinde her an ilgi çekici kalıyor. Henry’nin babası Martin’i gördüğü rüya sahneleri, kahramanımızın içsel çatışmalarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Öfke, intikam ve hayatta kalma mücadelesi gibi temalar, anlatıya büyük bir ağırlık katıyor.
Özellikle Lord Hans Capon ile olan dinamiğin gelişimi dikkat çekici. İlk oyunda züppe bir soylu ile köylü bir çocuğun dostluğu olarak başlayan ilişki, Merlin ve Kral Arthur’u andıran bir ustalık-çıraklık bağlamına evriliyor. Tom McKay ve Luke Dale’in başarılı performansları sayesinde bu ikilinin arasındaki bağ, oyuncuyu daha da içine çekiyor.
Bohemya’nın Tarihi Dokusu ve Benzersiz Haritası
Oyunun en büyük başarılarından biri, 15. yüzyıl Bohemya’sını inanılmaz bir detayla yeniden yaratması. Kingdom Come Deliverance 2, iki büyük harita sunuyor ve her biri, keşfedilecek mekânlar, yan görevler ve benzersiz çevresel tasarımlar barındırıyor. Kuttenberg şehri, özellikle büyüleyici bir detay seviyesine sahip.
Bu şehir, standart açık dünya oyunlarındaki yapay hissettiren şehirlerden tamamen farklı bir deneyim sunuyor. Burada sadece bir demirci değil, yedi demirci bulabilirsiniz. Her sokak, her yapı, her pazar ve meyhane, o dönemin atmosferini birebir yansıtıyor.
Kuttenberg’in ötesinde, haritanın geri kalanı da canlı ve keşfetmeye değer. Yoğun ormanlar, uzun süredir unutulmuş savaş alanları ve karakterlerle dolu köyler, sizi bu dünyaya tamamen kaptırıyor. Doğa içinde yürürken, fantezi RPG’lerde olduğu gibi büyüleyici canavarlar değil, gerçekçi bir ortaçağ deneyimi sunuluyor.
Kingdom Come Deliverance 2 Yan Görevler ve Suç Sistemi
Oyun, açık dünya RPG’lerinin en büyük sorunlarından biri olan sıkıcı yan görevlerden tamamen uzak durmayı başarıyor. Her yan görev, ana hikâye kadar detaylı ve ilgi çekici. Bir yan göreve başladığınızda, beş saat sonra hâlâ aynı görev üzerinde çalışırken kendinizi kaybetmiş halde bulabiliyorsunuz. Görevler, bir arka sokakta ya da küçük bir çiftlikte geçse bile derinlemesine işlenmiş, anlamlı ve ilgi çekici.
Suç sistemi ise oyunun en sert mekaniklerinden biri. Henry suç işlediğinde, bunun sonuçları yalnızca para cezası ile sınırlı kalmıyor. Zincire vurulabilir, halkın önünde kırbaçlanabilir ve hatta bir suçlu damgası taşıyabilir. Eğer bu da yetmezse, ölüm cezasına bile çarptırılabilirsiniz. Bu gerçekçilik seviyesi, oyuna inanılmaz bir ağırlık katıyor.
İlk oyundaki dövüş mekanikleri, karmaşıklığı ve öğrenme eğrisi ile dikkat çekiyordu. Kingdom Come Deliverance 2, bu sistemi daha akıcı hale getirerek iyileştiriyor. İlk oyundaki beş yönlü saldırı sistemi dört yöne indirilmiş ve bu sayede savaş sırasında daha stratejik hamleler yapabilmek mümkün hale gelmiş.
Ancak bu değişiklik, dövüşleri kolaylaştırmıyor. Düşmanlar hâlâ acımasız ve dövüşler, dikkatli olmayı gerektiriyor. Oyuncular, yalnızca saldırı yapmayı değil, aynı zamanda savunmayı ve rakiplerini doğru okumayı da öğrenmek zorunda. Bir yenilik olarak, 15. yüzyıldan kalma bir av tüfeği de oyuna eklenmiş ve bu, savaşlara farklı bir dinamik katıyor.
Görsellik ve Ses Tasarımı: Ortaçağın İçinde Gibi Hissettiren Bir Deneyim
Teknik açıdan, oyun büyük bir başarıya imza atıyor. Çimlerin arasındaki küçük detaylardan, Kuttenberg’in karmaşık sokaklarına kadar her şey büyük bir titizlikle tasarlanmış. Sinematik sahneler, duygusal derinlik yaratmak için hem motor içi hem de önceden oluşturulmuş animasyonlarla desteklenmiş. Müzikler ise efsanevi besteci Jan Valta tarafından canlı orkestra ile kaydedilmiş. Ortaçağ atmosferine uygun melodiler, oyunun dünyasına tamamen dalmanızı sağlıyor.
Kingdom Come Deliverance 2, türüne sadık kalarak, gerçekçiliği ve derinliği ön planda tutan bir RPG sunuyor. Yavaş temposu ve ayrıntılı mekanikleri herkese hitap etmeyebilir, ancak bu tür oyunları sevenler için tam anlamıyla bir başyapıt niteliğinde.
Bugün, pek çok RPG oyunu ya hızlı aksiyon odaklı ya da yüzeysel anlatılarla dolu. Ancak Kingdom Come Deliverance 2, bu kalıpları yıkarak oyunculara tarihle iç içe geçmiş, unutulmaz bir deneyim sunuyor. Baldur’s Gate 3’ün 2023’te yaptığı gibi, bu oyun da 2025’in en çok konuşulan RPG’lerinden biri olmaya aday.
Eğer tarih, gerçekçilik ve derin hikâyeler ilginizi çekiyorsa, bu oyun kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yapım. Ancak hızlı ilerleyen, aksiyon dolu bir deneyim arıyorsanız, belki de bu oyun size göre değildir. Yine de bir şey kesin: Kingdom Come Deliverance 2, RPG türünde yeni bir sayfa açıyor.