Bir kaç istisna dışında uzun zamandır erken erişim oyunlarına yaklaşmıyordum. Bunun nedenlerinin başında; geliştirme aşamasının yavaşlığı, potansiyelinden farklı noktalara kayması veya yapımların hiç tamamlanmaması geliyor. Açıkçası erken erişimde olan çoğu oyunu Steam kütüphanemden silmiştim ancak gelişimlerini takip ediyordum. Tüm bunlara rağmen alıp hemen denemek istediğim bir oyun Steam Greenlight sürecinden geçip mağazaya yerleşti. İlk olarak şüpheli yaklaştıysam da sonunda denemeye karar verdim.
Euro Truck Simulator 2 hayranıyımdır. Mikro yönetim stratejilerinin yanı sıra oyundaki özgürlüğü severim. Yolların gevşettiği stres ve yaşattığı sakinlik de cabası. Bu yüzden de Jalopy'i hemen gözüme kestirdim. Çünkü Jalopy, Steam mağazasında da belirtildiği gibi eski bir aracı alıp rastgele oluşturulan yollara kendimizi vurduğumuz bir simülasyon. Ayrıca bir macera oyunu... Yol ortasında benzininiz bittiğinde bagajınızda yedek yakıt olmadığını fark edip en yakın benzin istasyonuna elinizde bir bidon, diğer elinizde cüzdanınız ile yürümek zorunda kalabileceğiniz bir macera oyunu.
Oyunun giriş menüsünde oyun sürümü, araç parçalarınız ve para durumunuzu görebilirsiniz.
Jalopy'i geliştiren Minskworks tek bir kişiden oluşan bir bağımsız yapımcı. F1 2009'dan F1 2014'e kadar olan oyunlar üzerinde çalışmış Greg Pryjmachuk'un kurduğu Minskworks, Jalopy'de Doğu Almanya'da üretilen Trabant model arabadan esinlenilmiş Laika 601 Deluxe arabasını bizler ile buluşturuyor. Berlin duvarının yıkımından sonrasını anlatan oyuna bir eğitim ile başlıyoruz. Amcamız bizi umarsızca uyandırıp yola koyulacağımızı belli ediyor. Teker teker araba parçalarını yerleştirmede yardımcı olan amcamız, gerçek anlamda "suratsız" ve cafcaflı bir gömlek giymiş Türk kökenli bir beyefendi. Gömleği de, oyun tam olarak geliştirilmediği için cafcaflı gözüküyor.
Direkt olarak araba içinde başlamadığımız için beni gayet mutlu eden Jalopy'de anlayacağınız gibi birinci şahıs bakış açısıyla karakterimizi kontrol ediyoruz. Oyun sadece araç kullanma üzerine olmadığı için çoğu zaman aracımızdan çıkıp etrafta geziyoruz, yol kenarında bulduğumuz kolileri açıyoruz, dükkanlardan alış veriş yapıyoruz ve en önemlisi de aracımızın parçalarının bakımını yapmayı ihmal etmiyoruz.
Garajımızın önü ve Laika arabamız.
Oyunun başında ilk olarak garajımızdaki stok parçaları arabamıza yerleştiriyoruz. Bunların arasında motor, karbüratör, ateşleme bobini, yakıt tankı, batarya, hava filtresi ve su tankı bulunuyor. Bu parçaların tabi ki neredeyse hepsi önemli parçalar ancak mesela hava filtresi olmadan da Laika'mızı çalıştırabiliyoruz. Bunları aracımıza yerleştirdikten sonra bir de yakıt ekliyoruz ve hızlı bir şekilde bozulmaması için biraz da yağ ilave ediyoruz. Bu gerekli görevleri hallettikten sonra aracımıza garajdan aldığımız tekerlekleri de takıyoruz. Ayrıca unutmadan Laika'mızın yolcu kapısı oyuna başladığımızda eksik bir durumda olduğu için onu da başka bir araçtan çıkartıp renk uyumu olmaksızın arabamıza yerleştiriyoruz. Bu da Laika'ya ayrı bir karakter katıyor.
Gitmek istediğimiz yolu buradan seçiyoruz.
"Peki oyundaki amaç nedir?" diye soracak olursanız hemen söyleyeyim. 1990 yılını anlatan oyunda amcamız vatanı olan Türkiye'ye dönmek istiyor ve onu Almanya'dan başlayarak her ülke sınırından geçiriyoruz. Bu arada Türkiye hakkındaki konuşmaları da ilgimizi çekmiyor değil. "Boğazı birbirine bağlayan bir köprü yapmışlar. Acaba Türkiye şu an nasıldır?" diye bizimle muhabbet ediyor. Şu an için her ülkede bir yol bulunuyor. Mesela Almanya'da başladığınızda arabaya biniyorsunuz ve haritadan bir yol seçiyorsunuz. Bu yollar rastgele oluşturulan 3 seçenekten ibaret. Üzerinde hava durumu, benzin istasyonları ve mesafesi yazıyor ve siz de ona göre istediğinizi seçip yolculuğa başlıyorsunuz. Yolu tamamladığınızda ülke sınırına geliyorsunuz. Bu sınır ise bir şehirden oluşuyor ve burada geceyi geçirebileceğiniz motel, arabanızın parçalarını geliştirebileceğiniz Laika servisi ve benzin istasyonu bulunuyor. Motelde kalıp ertesi günü sınıra gidiyorsunuz, haritadan yeni bölge seçiyorsunuz ve bu şekilde devam ediyorsunuz. Oyunda şu an için Almanya, Çek ve Slovak Federal Cumhuriyeti bulunuyor. Bunların yanı sıra ise Macaristan, Yugoslavya, Bulgaristan ve son durak Türkiye oyuna eklenecek.
Bidonlara doldurabileceğiniz gibi direkt olarak da benzin koyabilirsiniz.
Jalopy'de yolculuğunuza devam edebilmeniz için para gerekli. Para kazanmanın ise bazı yolları mevcut. Örneğin yol kenarında gördüğünüz kolileri açtığınızda satabileceğiniz yiyecek ve içecek bulabiliyorsunuz. Bu kolilerin bazıları koli bandıyla kapatılmış, bazıları ise metal kilitler ile... Koli bantlı olan kutuları açmak gayet kolay, koli bandını seçiyorsunuz ve tıkladıkça bant açılıyor ancak metal kilidi bulunanları açmanız için benzin istasyonlarında bulabileceğiniz levyeyi satın almanız gerekiyor. Bu kutulardan çıkan eşyalar ile daha fazla kazanç sağlayacağınız için bir kere paraya kıymanız gayet mantıklı. Bunun yanı sıra yol kenarında bulacağınız araba hurdalarında duran ekstra parçaları alabiliyorsunuz. Eğer kendi parçalarınıza göre daha iyiler ise aracınıza takmak daha mantıklı olacaktır. Çıkan parçayı da satabilirsiniz. Peki bu eşyaları nerede saklıyoruz? Envanter sistemimiz var? Hayır. Çevrede bulduğunuz bütün eşyaları arabanızın bagajına yerleştirmeniz gerekiyor. 2 yedek tekerlek ve sınırlı sayıda eşya alan bagaja stratejik yaklaşmanız gerekebilir. Ayrıca araç üstü bagaj geliştirmesi de satılıyor. Bu geliştirmeyi alırsanız size çok fayda sağlayacaktır çünkü bol miktarda eşya barındırma özelliği taşıyor.
Üst bagaj çok fayda sağlıyor.
Jalopy'de dediğim gibi aracınızı geliştirmeniz mümkün. Yol kenarında teknik parçalar bulabileceğiniz gibi genel olarak geliştirmeleri Laika servisinden alıyorsunuz. Bu geliştirmeler arasında daha güçlü motorlar, yakıt tasarrufu yapmanızı sağlayacak karbüratörler, geniş yakıt tankları, dayanıklı ateşleme bobinleri, aracınızın ışıkları, radyo ve ateşlemeyi besleyecek daha verimli bataryalar, hava filtreleri ve geniş su tankları bulmak mümkün. Paranıza ve isteğinize bağlı olarak bir çok kombinasyon oluşturabilirsiniz. Bunların yanı sıra ise kötü zamanlar için çamurluklar, gelecek hasarı önlemek için aracın önüne koyabileceğiniz metal çubuklar ve araç üstü bagaj bulunuyor. Geliştiricinin verdiği bilgiye göre, gelişim dönemi ilerisinde aracımızın arkasına karavanlar alabileceğiz.
Yağmur, hem toprak yolda hem de asfalt üzerinde zorluyor.
Buraya kadar her şey güzel, peki anlatılanlar kadar iyi işliyor mu? Oyun şu an itibari ile alfa öncesi versiyonunda olduğu için pek çok sorun ile karşılaşmak olası. Ciddi anlamda çok fazla sorun var. Bunların en önemlilerinden biri ise; herhangi bir şekilde yolda kaldığınız vakit oyunu tekrardan başlatmak istediğinizde karşınıza çıkıyor. Oyunu yeniden başlattığınızda aracınızda bulunan bütün eşyaların yerinde olduğunu görüyorsunuz. Peki bu ne anlama geliyor? Şöyle ki; eğer aracınızı değerli eşyalar ile yüklediğinizde oyunu hemen yeniden başlatırsanız, bu eşyalar da sizinle geleceği için oyunun ekonomisini su istimal edebilme şansınız doğuyor. Örneğin, herhangi bir markete girip bütün eşyaları çalabilirsiniz. Aldığınız eşyalara para ödemediğiniz takdirde marketin giriş kapısı kapanıyor. Bu şekilde bile yine de aracınıza yükleme yapıp yeniden başlatabilirsiniz. Ve tekrar garajınızda veya kayıt noktanızda doğduğunuzda değerli eşyaları gidip satabilir ve yüklü miktarda para elde edebilirsiniz. Bu, şu an için oynanışı baltalayan temel sorunlardan biri. Ayrıca kimi zaman satmak istediğiniz ürün kasada takılabiliyor ve defalarca aynı ürünü satabiliyorsunuz. Aynı sorun satın alımlarda da karşılaşılabiliyor.
İşte suratsız amcamız.
Diğer problemlerden bir tanesi de amcanız... Kimi zaman amcanız yürürken takılabiliyor veya arabaya binmeyi reddedebiliyor. Bu da amcanızı geride bırakmanıza yol açabiliyor. Aynı şekilde arabadan inmek istemediği de oluyor. Yolculuğunuz sırasında amcanız ufak diyaloglar ile size yaklaşabiliyor. Hatta sürüşünüze laf edebiliyor, radyo sesinin yüksek olduğundan yakınabiliyor veya size araç hakkında bazı öğütler verebiliyor. Bu diyaloglar aracı sürerken bazen sorun yaratabiliyor çünkü diyalog bulutunu geçmek için tuşa basmanız icap ediyor. Bazen araç içi görüntünüzü kapatabiliyor ve örneğin, farları açmak veya radyoyu kapatmak istediğinizde sorun oluşturabiliyor. Oyunda seslendirme olmadığı için bu yazılı bildirimlerin oyuna eklenilmesi gerek ancak diyalogları otomatik geçiş imkanı olsaydı çok daha rahat hareket edilebileceğini düşünüyorum.
Bu problemler haricinde ise haritada, Laika kullanım kılavuzunda veya Laika servis kataloğundaki yazıların gösteriminde bir çok problem mevcut. Bu yazılar kimi zaman okunmuyor, birbirine giriyor veya hiç gözükmeyebiliyor. Bunlar dışında grafiklerde yer yer oluşan gereksiz çizgiler bulunuyor ancak bu nadir bir durum. Ayrıca eşyaların bagajda veya kolilerde birbirine girmeleri veya yüzeylerin içinden geçmeleri de oluşabilecek problemlerden bir kaçı.
Tankınızda su yoksa temizlemeye çalışmayın.
Yol çeşitliliği bakımından Jalopy, şuan için otobanlar, şehir içleri ve toprak yollardan oluşuyor. Oyunda değişken hava sistemi de bulunuyor ancak oyunu en çok etkileyecek hava durumu; yağmur. Örneğin, yağmurlu bir günde toprak yoldan geçmek istediğinizde, yol üzerinde biriken çamur birikintilerinden geçmek durumunda kalıyorsunuz. Bu birikintilerden geçtiğinizde ise arabanız ve ön camı kirlenmeye başlıyor. Bu durumda yapmanız gereken tek şey, gerçek yaşamda yapacağınız gibi su tankınızdan gelen suyu cama püskürterek silecekleri çalıştırmak. Ancak eğer su tankınızın bakımını ve su ilavesini yapmadıysanız sizi ufak bir sorun bekliyor olacak. Herhangi bir benzin istasyonuna ulaşana kadar o çamurlu cam ile yolunuza devam etmek zorunda kalıyorsunuz. Benzin istasyonlarında genelde satın alabileceğiniz su şişeleri bulunuyor. Tankınıza ilave etmek için satın alabiliyorsunuz ayrıca yeterli paranız yoksa bile mağaza dışında su kovası ve sünger bulunuyor. Evet, düşündüğünüz gibi arabanızın her yerini sizin silmeniz gerekiyor. Bu özellik mekanik açıdan tıpkı Viscera Cleanup Detail oyununa benziyor çünkü süngeri araca sürdükten sonra devam edebilmeniz için süngeri suya batırıp temizlemeniz gerekiyor. Yağmur bu yönden çok eğlenceli ve aracınızın bakımını yapmanızı koşul tutuyor çünkü toprak yolda ve yağmurlu yolda lastikleriniz de çabuk aşınıyor. Ayrıca lastikleriniz zorlandıkça motorunuz ve diğer parçalarınız da ömrünü hızlı tüketmeye başlıyor.
Yapay zeka sizden biraz daha yavaş ilerliyor.
Ek olarak; Jalopy'de yapay zekaya da değinmek gerek çünkü şu anda karşılaşacağınız problemlerden bazılarına yol üzerinde rastlayacaksınız. Açıkçası genel olarak diğer araçlar düzgün işliyor. Yeni yayımlanan güncellemelerde yapay zeka üzerinde bazı değişiklikler yapıldı. Örneğin, daha önce yol kenarında durduğunuz vakit, arkadan gelen araçlar size son gaz toslayabiliyordu. Ancak güncelleme ile şu an için bu sorun giderildi. Dörtlüleri yaktığınız zaman arkanızdaki araçlar artık durmayı öğrenmiş bir vaziyette. Ancak bu durma işlemi biraz daha fazla soruna yol açtı. Kimi zaman yoldaki araçlar nedensiz bir şekilde yolda bekleyebiliyor ve karşınıza hiç aşamayacağınız bir trafik sıkışıklığı çıkıyor. Bu durumda da ne yazık ki oyunu yeniden başlatmak zorunda kalıyorsunuz.
Benzin istasyonları ve şehir içleri dışındaki yollar çoğu zaman yalnız hissettiriyor. Tüneller, göbekler, toprak yollar ve kimi zaman benzin istasyonlarına zorunlu yapmanız gereken dönüşler dışında oyunda yol çeşitliliği yok. Örneğin yol üzerinde bir benzin istasyonuna hiç rastlamadım. Bu istasyonlar genelde farklı yollara giren dönüşler üzerine kurulmuş. Şu an için 2 ülke buluyor oluşu bunu etkileyen nedenlerden olabilir çünkü ülkeler eklendikçe yol çeşitliliği ve bu sayede de rastgele oluşturulacak olan yollar artacaktır. Şu an için sadece temel oyun özellikleri bulunuyor diyebilirim.
Yedek parçalarınızı satıp para kazanabilirsiniz.
Sınırlardaki motellerde kaldığınızda size bazı ip uçları veren gazeteler bulmak mümkün. Bu gazetelerde ise gireceğiniz ülke hakkında bazı bilgiler bulunuyor. Örneğin, "Çek Cumhuriyeti'nde alkol yasaklandı." gibi bildirimler görebilirsiniz. Bu durumda eğer aracınızda bu ürünler bulunuyorsa ceza yememek için bunları çıkarmanız gerekebiliyor. Ancak o ülkeye girdiğinizde koliler arasında yasaklı ürünü bulabilirsiniz yüksek fiyatlardan satabilirsiniz. Bu açıdan da gayet eğlenceli bir durum.
Oyundaki ses ve müzikler şu an için oyunun ciddi özelliklerinden değiller. Alfa öncesi sürüm olması dolayısıyla anlaşılabilir bir durum olduğu söylenebilir ancak sesler kimi zaman kafa ütüleyici olabiliyorlar. Korna sesleri ve amcanın diyalog belirtici sesleri bu probleme yol açan başlıca etmenlerden. Bunun dışında ise oyun gayet sessiz. Müzikler ise yalnızca siz radyoyu açtığınızda ortaya çıkıyor. Bu durum her ne kadar oyuna gerçekçilik katsa da, araba dışında gece ve gündüz vakitlerinde farklı atmosferik müzikler çalsaydı sizi oyuna daha fazla adapte edebilirdi. Müzikler eksik olsa da radyoda bulunan müziklerin çok hoş olduğunu söylemek mümkün. Laika'mı seviyorum (Ich liebe meine Laika) sözlü bir şarkı bile bulunuyor ki bu şarkı oyuna çok hoş bir hava katmış.
Garajımızdan bir görüntü.
Oyunun grafiklerinin üst düzey olduğu söylenemez ancak oyunun temasına gayet uygun. Amcamızın veya diğer sürücülerin yüzleri olmasa da kendine has bir grafik stili bulunuyor. Oyunda amcamız, diğer sürücüler, sınır kapısındaki askerler, motel, benzin istasyonu ve Laika servisindeki satıcılar bulunuyor. Bunlar haricinde yolda veya şehir içinde dolaşan insanlar ile karşılaşmıyoruz. Laika aracının modellemesi göze gayet hoş geliyor ve iç dizaynındaki çoğu düğmeyi ve eşyaları kullanabiliyorsunuz. Dikiz aynasından çakmak soketine kadar her şey kullanıma açık. Oyundaki grafik performansında, şehir içlerinde dikkat çekebilecek derecede düşüşler yaşanıyor. Bu durum da oyun geliştirildikçe çözülebilecek sorunlardan.
Şu an en gelişmiş parçalar bunlar.
Jalopy, bu inceleme itibari ile 0.4692 alfa öncesi sürümünde ve yaklaşık 2 saatlik bir oyun deneyimi sunuyor. Geliştiricinin yaptığı yoruma göre; her ülke yaklaşık bir saatlik bir oynanış sunacak ve tam sürümde toplamda 6 ülke olacağını düşünürsek en az 6 saatlik bir oynanış olacağı söylenebilir. Ancak Jalopy, oyna ve bırak tarzında bir oyun değil zira her yeni başladığınızda farklı yollarda seyahat edeceksiniz ve görmediğiniz bir çok durum ile karşılaşacaksınız. Şu an için sık sık güncelenen oyunun potansiyeli çok yüksek. Topluluk ile bire bir iletişimde bulunan Greg Pryjmachuk, istekleri göz önünde bulunduruyor, gerek Steam merkezinde gerek ise kendi Tumblr hesabında bir çok soruya cevap veriyor ve istekleri göz ardı etmiyor. F1 serisinde çalışan geliştirici, oyun yapımı konusunda deneyimli ve umuyorum ki Jalopy de geliştiricinin oyun portfolyosunda önemli bir yere sahip olacak.
[inceleme]
