Avatar
Yazar: LeaderGamer, Editör Yazım tarihi: 16.12.2012

2001 yılında vizyona giren Yüzük Kardeşliğinin üzerinden düz hesapla 10 yıl geçti ve Peter jackson’ın, yarattığı o inanılmaz orta dünya atmosferi ile insanlara tarihin en efsanevi üçlemelerinden birini hediye edeceğinin kimse düşünememişti. Yüzüklerin Efendisi üçlemisinin bir sinema efsanesi olduğunundan kimsenin şüphesi olamaz, yoktur da. Zira böyle büyük bir yapımdan hoşnutsuz kalanlar da olmuştu. Uyarlandığı kitaptan bir çok yerde farklılık gösteren bir sinema uyarlaması vardı karşımızda haliyle kitabın fanatik fanları peter jackson’ı epey ağır şekillerde eleştirmişti. Açıkçası Yüzüklerin efendisi üçlemesi ne kadar efsanevi, ne kadar muazzam birer fantastik eser olsa da eksik yanları elbette vardı. Yönetmen Peter Jackson da bence böyle düşünenlerden biriydi.

the-hobbit-an-unexpected-journey-20120201035535746-3596708

Yıl 2012, Aralık ayındayız ve düz hesapla efsanenin üzerinden 10 yıl geçmiş. İşte(hz. peter jackson mı demeliyim?)  Peter Jackson o bahsettiğim eksiklerden arınarak, tüm insanoğlu tarafından deli gibi özlenen orta dünyaya tekrar bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. Bu sefer elinde Yüzüklerin efendisinin biraz öncesini anlatan, destansı- epik bir maceradan çok masalsı bir hikaye var. Asıl olayda burada başlıyor zaten. The Hobbit, Tolkien tarafından kaleme alınan bir orta dünya masalı. Yüzüklerin Efendisi ise destansı, epik, akıllardan çıkmayacak bir fanstastik eser. Hobbit’te mağaralarda saklanan trollerden kaçarken Yüzüklerin efendisinde insanlığın son umudu olan karakterle beraberiz. Filme giderken bu ayrımın farkında olmak gerek. The Hobbit Unexpected Journey, hayatı epey sakin olan basit bir hobitin bir anda ‘’ ben maceraya gidiyorum!’’ diyerek 13 cüce ile beraber atıldığı bir serüvenden ibaret. Film böyle başlıyor yani. Frodo’yu hatırlarsak, yüzüğü Mordor’daki dağlara götürüp insanlığın son umudu olan birinin hikayesinden epey farklı yani. Bir yanda Legolas, gimli nerelere gidiyor bir yanda Gandalf’a ne oldu, bir yandan sam ve Frodo başarabilecek mi diğer yandan Aragorn ölüler diyarından yardım getirebilecek mi, savaşın akıbeti ne olacak diyerek 3-4 koldan yürüyen epik bir hikaye yok önümüzde.

THE HOBBIT: AN UNEXPECTED JOURNEY

Bunun farkında olmak gerek zira bir Kralın Dönüşü bekleyerek giderseniz filme hayalkırıklığı yaşayacak olursunuz. Burada yürekleri boylarından büyük 13 cüce, bir büyücü ve bir hobbit var. Masal gibi ilerleyen bir yol hikayesi The Hobbit. Ve Peter jackson, Yüzüklerin Efendisinde yapamadığı her şeyi Hobbit’in ilk filminde fazlasıyla başarmış. Öncelikle ağır yüzüklerin Efendisi fanı olan herkes bu filme ayılıp bayılacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Çağımızın sinema teknolojisi muazzam görüntü yönetmenliği ile birleşince ortaya rüya gibi bir film çıkmış. O orta dünya atmosferi o kadar güzel yansıtılmış ki 3 saat süren film sanki yarım saat gibi akıp gidiyor, film bitince tadı damağınızda kalıyor. Howard Shore’un müzikleri yine inanılmaz. Oyuncukluklara diyecek hiçbir şey yok, kalite bir gram aşağı çekilmemiş. Ian Mckellen sanki tanrı tarafından Gandalf’ı oynamak için yaratılmış. Kendisinden başkası emin olun bu kadar güzel yakışamazdı Gandalf rolüne. Galadriel, Elrond, Gandalf, Bilbo, Thorin, orta dünya, shire… Film olması gereken gibi, herşeyiyle kusursuz. Allah Peter Jackson’ı başımızdan eksik etmesin.

Yüzüklerin Efendisine ve orta dünyaya dair özlediğimiz ne varsa Hobbitle tekrar beyazperdede , bizimle beraber. Bir kere değil, en az 2 defa 3 defa gidin naçizene tavsiyem. 2013’ün Aralık ayına, maceranın devamına kadar beklenmedik yolculuğun tadını bol bol çıkartın.

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.