Bolivya, Dünya'nın en popüler kokain üretilen ülkesi oldu. Üstüne bir de, Santa Blanca isimli uyuşturucu çetesi, ülkeyi iyice karıştırdı. Korku, adaletsizlik ve bol şiddet içeren bir ülkeye dönen Bolivya, efsanevi The Ghosts ekibinin yeni hedefi oluyor. Birleşik Devletler'in Elit Özel Operasyonlar ekibi olan The Ghosts, Bolivya'nın eski haline dönebilmesi için, Santa Blanca çetesinin ülkeden tamamen silinmesi için yola çıkıyor. Biz de işte o The Ghosts ekibinden bir karakter olarak Bolivya'ya adım atıyoruz. Nasıl mı? Ubisoft tarafından PC, PlayStation 4 ve Xbox One platformlarına geliştirilmekte olan Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands oyununun kapalı beta süreci sayesinde. Bu yazımızda, sizlerle Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands kapalı betasının incelemesini sunacağız. Fakat incelemeye başlamadan önce hatırlatalım, bu yazımızda sadece kapalı betayı ele alacağız. Yazımızda bahsedeceğimiz şeyler, ana oyun çıkışında iyileştirilmiş olabilir veya daha da kötüleşmiş olabilir. Bunları göz önünde bulundurarak yazımıza göz atınız. İşte o inceleme yazımız!
Önce kötü yönlerden bahsedelim.
İncelemeye önce gördüğüm kötü yanlardan bahsederek başlamak istiyorum. Bildiğiniz üzere bu oyun, bir açık dünya oyunu. Yani bir noktadan diğer noktaya gitmek için kullanacağımız araçlar var. Motosiklet, araba, uçak ve helikopter benim beta sürecinde kullandığım araçlardı. Uçak ve helikopter sürüşlerini aslında sevdim. Özellikle büyük helikopterler gerçekten ağır bir his veriyor sürüşe ve bu bence oldukça güzel. Fakat arabalar ve motosikletler ile alakalı olan her şey ciddi anlamda berbat. Sürüş mekanikleri inanılmaz kötü, sanki oyuncak araba kullanıyor gibi hissediyorsunuz. Çarpışma sırasında çıkan sesler, çarpışma fizikleri, parçacık efektleri, o kadar kötü ki arabayı bir yere çarpmaktan korkuyorsunuz. En çok da şu durum sinirimi bozdu, duvara aynayı vursanız bile arabanın ön kaportası dağılabiliyor. Size önden vuran araba, sizin arabanızın arkasına hasar bırakabiliyor. Yani Ubisoft, bana soracak olursanız arabalar üzerinde hiç çalışmamış. Oyunun çıkış zamanına kadar da düzeltilebilecek şeyler değil bence bunlar.
Peki, arabalar neden önemli? Önemli çünkü bir açık dünya oyunu oynuyoruz. Bir görevden, diğer göreve genelde arabalar ile gidiyoruz. Arabalar ile konvoy kovalıyoruz. Beta haritası küçük olsa da, oyunun tam haritası oldukça büyük ve bol bol araba kullanmamız gerekecek. Bu yüzden araba ile alakalı tüm mekaniklerin ve görselliğin, oldukça yüksek kalitede olması gerekiyordu. Umuyorum ki Ubisoft, arabalar ile alakalı olan her şeyi en baştan geliştirebilir. Arabalar haricinde, bir de silahlar oyunun ana noktalarından bir tanesi. Fakat kapalı beta sürecinde, silahlarla alakalı birçok hata da bulunuyordu. Silah ile ateş etme seslerinin zaman zaman çıkmaması, şarjör seslerinin olmaması ve bazen animasyonsuz bir şekilde silahın şarjörünün yenilenmesi. Oyunu kapatıp, tekrar açmanız bu sorunları genelde çözüyor fakat her defasında da oyunu yeniden mi başlatmamız gerekecekti?
Animasyonlar demişken, Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands oyununa başlamadan önce aklımda %100 güvendiğim bir fikrim vardı. Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands animasyonları, Tom Clancy's The Division animasyonları ile aynı olacaktı. Fakat Ubisoft, beni haksız çıkarttı. Çünkü animasyonlar aynı değil. Fakat böyle dedim diye Tom Clancy's The Division animasyonlarının, Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands animasyonlarından kötü olduğunu düşünmeyin. Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands animasyonları ciddi anlamda berbat ve Tom Clancy's The Division'ın animasyonları, ciddi anlamda kusursuz görünüyor bu oyunun yanında. Yürüme, koşma, zıplama, çömelme, sürünme, ateş etme ve şarjör değiştirme gibi oyundaki neredeyse tüm animasyonlar bana oldukça ucuz geldi. Tamam, bir açık dünya oyununda her şey mükemmel olmayabilir fakat bu kadar da kalitesiz olmamalıydı bence. Açıkçası bu durum beni hayal kırıklığına uğrattı.
Manzaralar muazzam.
Biraz önce bahsetmiş olduğum kötü yönler, beni oldukça rahatsız eden ve oyun içerisinde gerçekten sorunsuz olması gereken noktalardı. Fakat bahsetmek istediğim küçük bir nokta daha var. Bu bahsetmek istediğim şey, genel olarak silahlar hakkında. Oyuna ilk başta başladığınız zaman, karşıdaki düşmana ateş etme ve düşmanın size ateş etmesi, ciddi anlamda başarısız hissettiriyor. Ben genelde keskin nişancı tüfeği ile, gizlilik yolunu kullanarak oyunu oynadım fakat işler kötüye gittiği zaman da ağır makineli tüfeğimi elime alıp, dehşet saçıyordum. Fakat bu silah kullanımı, ilk 3 saatte filan ciddi anlamda başarısız hissettirmişti. Sonradan buna alışmış olsam da, bu mekaniklerde sorun vardı da, ben mi soruna alıştım; yoksa sorun yoktu da yeni oyun olduğu için mi bana garip geldi, anlayamadım. Ha bir de, eğer düşmanlar size ateş ederken, silahlarına ön taraftan bakarsanız, ateş efektinin 3. sınıf dizilerdeki silah ateş etme efektlerinden daha kötü olduğunu görebilirsiniz.
Oyunu ben PlayStation 4 Pro üzerinde, 1080p çözünürlükte, HDR olmadan denedim. Açıkçası bana grafikler yeterli geldi fakat grafiklerin performansı pek iyi gelmedi. Şöyle ki, arabanız ile giderken, kaplamaların sizin hızınıza yetişemediğini görüyorsunuz. Yani kaplamalar bir türlü yüklenemiyor. Bazen dürbün veya drone kullanımından çıktıktan sonra 5 saniye kadar kaplamalar doğru düzgün yüklenmemiş oluyor. Garip ışıklandırma, gölge hataları sık sık karşımıza çıkıyor. Ayrıca oyunun 30 FPS olarak çalışması da beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Grafikler o kadar deli bir seviyede değilken, grafik performansı da oldukça düşükken, en azından 60 FPS ile olumlu bir şeyler söylemek isterdim oyuna. Fakat, görünüşe göre böyle bir şey imkansız.
Oyunda söyleyeceğim son kötü yön ise, görev farklılıkları. Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands bir açık dünya oyunu. Bu yüzden yapabileceğimiz birçok farklı şey olmalı. Fakat yok. Kapalı betanın yan görevleri tek tip, ana görevler ise temelde tek tip. Yan görevlerde sadece konvoy kovalıyoruz, isyancı birliklere yardımcı olabilmek için. Ana görevlerde ise, belli bir sayıda ana görev yapıp, bölüm sonu canavarının kilidini açıyoruz. Son savaşa gelmeden önceki ana görevler, klasik tipte. Belli bir mekana giriyoruz, adamı buluyoruz, konuşturuyoruz veya yolda olan birini kovalıyoruz. Genel olarak sadece bu. Mekana gir, adam konuştur, birini öldür veya bir şey çal. Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands ne yazık ki bundan ötesine gidememiş. Görev farklılığı ciddi anlamda az. Fakat merak etmeyin, bu durumu kapatabilecek güzel yönler de var. Dilerseniz şimdi de onlardan bahsedelim.
Şimdi de iyi yanlar!
Oyunumuzun kapalı beta süreci, ne yazık ki olumsuzluklarla doluydu. Fakat olumlu yönler de vardı tabii ki. Mesela, oyunun yapay zekası biraz aptal olsa da, gizlilik ögeleri oldukça eğlenceli. Göreve gireceğiniz mekana yaklaşmak, dürbün veya drone ile düşmanları işaretlemek, mekana göz atmak ve ardından da susturuculu silahlarınız ile kimsenin farkında olmadan mekanı temizlemek. Bunu yaparken genelde tek başınıza olabilirsiniz çünkü yapay zeka bu konuda oldukça başarısız. Ayrıca verilen emirlerde çok basit seviyede, kullanmanıza bile gerek kalmıyor çoğu zaman. Eğer işin içerisine bir de kendi arkadaşınız girer de, eşli bir şekilde oyunu oynamaya başlarsanız, bambaşka bir keyif alıyorsunuz. Bana soracak olursanız, oyunun en iyi özelliği, eşli oyuncu desteği ile inanılmaz büyük bir keyif vermesi. İsterseniz toplamda 2 kişi olun, isterseniz de 4 kişi. Eşli oyundan her şekilde keyif alabiliyorsunuz.
Eşli oyuncu haricinde, dikkatimi çeken 2 ufak detay daha oldu ve bu detaylar gerçekten beni etkiledi. Öncelikle patron savaşlarından bahsedeyim. Birçok oyunda, patron savaşlarında ya binlerce mermi harcamanız gerekiyor, ya da düşmanın hareketlerini ezberleyip, ona göre hareket etmeniz gerekiyor. Bu oyundaki patron savaşlarında ise benim gördüğüm kadarıyla böyle bir şeyler yok. Patronlar da, aynı diğer karakterler gibi birer insan ve mermi süngeri değiller. Bu, oyunu inanılmaz bir basit seviyeye çekse de, gerçekçiliği arttırıyor bence. Tabii ben sadece kapalı betadaki 2 patron ile alakalı bu yorumu yapıyorum. Belki 21 bölgenin diğer patronları daha farklı yapılara sahiptir.
Gözüme takılan bir başka detay ise, gece saatlerinde düşmanların bazılarının yatması. Beta sürecinde bir bölgeye tamamen rastlantı ile gece saldırıyordum. Tabii yine gizlilik ile. Fakat bir şey dikkatimi çekti. Bölgedeki 10 düşmandan 4-5 tanesi yatıyordu. Aynı bölgeye bir de sabah geldim ve yatmadıklarını fark ettim. Gerçekteki gibi düşmanların bazılarının gece yatıp, diğerlerinin nöbette kalması oldukça gerçekçi. Normal bir insan zaten o şekilde, tüm bir gün boyunca ayakta kalmamalı, değil mi? Ayrıca bu yüzden de geceleri saldırı yapmak, oldukça mantıklı ve gerçekçi geliyor kulağa. Ha, gece olana kadar kim bekler, orası tartışılır fakat gerçekten hoş bir detaydı bu.
Bolivya'da sona geliyoruz.
Kapalı beta içerisinde sevdiğim bir başka şey ise silahların özelleştirilme mevzuları. Betada çok az silah olsa da, ana oyunda öncelikle bayağı bir silahın olacağını söylemek isterim. Ayrıca bu silahlar sadece standart, askeri silahlar değil; öldürdüğümüz patron düşmanların silahlarını da kapsıyor. Öyle ki, kapalı betada senaryo bittiği zaman öldürdüğünüz iki düşmanın da, benzersiz desene sahip iki silahına sonsuza dek sahip olabiliyorsunuz. Bu güzel bir dokunuş olmuş. Patron silahları özelleştirilmese de, diğer tüm ana silahlar hem desen, hem de donanım olarak özelleştirilebiliyor. Namludan tutun da, susturucuya; dürbünden tutun da şarjör tipine kadar 6-7 farklı başlık altında silahınızı özelleştirebiliyorsunuz. Açıkçası oyun çıkmadan önce gösterilen videolarda da en çok bunu sevdim. Kapalı betayı oynadım, yine oldukça sevdiğim bir özellik olarak kalmaya devam etti diyebilirim.
Ne yazık ki beta için söyleyebileceğim olumlu şeyler de bu kadar. Dediğim gibi, oyunun en önemli noktaları ne yazık ki çok başarısız. Fakat sizi oyunda tutabilecek küçük detaylar da bulunuyor. Daha önceki For Honor kapalı beta incelememde söylemiştim, genelde oyunları satın alıp, almayacağımı bu beta süreçlerine göre seçiyorum. Bu kadar kötülüğe rağmen sanırım Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands, benim şans vereceğim bir oyun olacak. Aslında böyle bir şeyi Tom Clancy's The Division ile de yapmıştım ve oyunun daha ana senaryosunu bile bitiremeden oyundan sıkılmıştım. Herhalde o oyun, ana senaryosunu bitiremeden bıraktığım ilk ve tek oyun. Umuyorum ki bu oyunla da aynı problemi yaşamam, aldığıma pişman olmam. Bunu sanıyorum ki zaman gösterecek.